Delil süs olsun diye toplanmaz

Delillerin hukuka uygun olarak toplanmadığı belirtilen gerekçeli kararda "Ceza yargılamasında delil toplamaya ilişkin usul ve esaslar 'süs olmaları için' değil, adli makamlar tarafından uyulmaları için konulmuştur

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 07 Mayıs 2016 08:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Delil süs olsun diye toplanmaz

Muvazzaf ve emekli askerler ile bürokratların yargılandığı 356 sanıklı "İzmir Askeri Casusluk" davasında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı.

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen aralarında Oramiral Veysel Kösele'nin de bulunduğu 356 sanıklı "Askeri Casusluk" davasında mahkeme tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermişti. Mahkeme hazırladığı 2 bin 853 sayfalık gerekçede, 331 sayfa beraat değerlendirmesinde bulundu. İlk olarak sanıkların ev ve işyerlerinde yapılan aramalara ele geçirilen dijital ve fiziki dokümanlara dikkat çekilen kararda, yapılan aramaların hukuka aykırı olduğu belirtildi. Kararda yapılan aramaların hukuka aykırı olduğu için elde edilen delillerin de kanuna aykırı olduğu belirtildi. Davada sanıklar ve avukatlar tarafından sıkça dile getirilen dijital delillerin imajının alınmaması hakkında ise mahkeme, imajın olay yerinde alınmamasının hukuka aykırı olduğunu belirtti.

'Hukuka uygun delil yok'

Teknik takip ve iletişimin dinlenmesi kararlarının da hukuka aykırı olduğunu belirten mahkeme, "Dolayısıyla, bu kayıtların iddiaya konu suçlara ilişkin delil niteliği bulunmamaktadır. Tüm bu hale göre, iddiaya konu suçların işlendiğini gösteren hukuka uygun hiçbir delil mevcut olmaması itibariyle yüklenen suçların sanıklar tarafından işlendiği iddia olunamaz. Bu itibarla, tüm sanıkların yüklenen suçları işlemedikleri sabit olduğundan ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi yönünde hakimler heyetinde tam vicdani kanaat hasıl olmuştur" dedi. Mahkeme, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağının da altını çizdi.

Usul ve esas ihlalleri

Mahkeme toplanan delillerin hukuka aykırı olması ile ilgili sert bir değerlendirmede de bulundu. Kararda şu ifadelere yer verildi:

"Ceza yargılamasında delil toplamaya ilişkin usul ve esaslar 'süs olmaları için' değil, adli makamlar tarafından uyulmaları için konulmuştur. Suç işlediği iddia edilse bile şüpheli ve sanığa ithamda bulunulduğunda, bu sırada iş ve işlemleri yürüten adli makamların öncelikle hukuka uygun davranması gerekir. Aksi halde, hukuk kurallarına ihtiyaç yoktur. Hukuk kuralları istenildiğinde ihlal edilmeleri için değil, elbette uyulmaları için vardır. Hangi gerekçe ile olursa olsun hukuk kurallarını görmezlikten gelmek, hem doğru değil hem de mevcut kuralları ihlal edip sözde adaletin yerine gelmesi adına adaletsizliğe yol açmak demektir."

Delillerin toplanması ile ilgili normların birer hukuk kuralı olarak, insan hak ve hürriyetlerini korumak amacıyla konulduğuna dikkat çeken mahkeme, "Yargılama makamı tarafından bir delilin hukuka uygun elde edilip edilmediği mutlaka incelenmeli ve hukuka aykırı olduğu tespit edilen delil yargılama dışında bırakılmalıdır" dedi.

Bazı evraklar MİT'e iade

Mahkeme, sanıkların HTS (telefon arama kayıtları) dökümlerinin tek başına delil olamayacağını, çünkü yapılan görüşmelerin içeriğinin ne olduğunun belirlenemediğini de belirtti. Telefon dinlemesi sonucu elde edilen verilerin "yardımcı delil niteliğinde" olduğunu ifade eden mahkeme, telefon dinlemesinde elde edilen verilerin, başkaca hiçbir somut delil ile desteklenmediğine vurgu yaptı. Bu gerekçelerle beraat kararı verdiğini açıklayan mahkeme, kararında bazı evrakların da MİT'e iadesini karar verdi. Dava aşamasında MİT'ten bazı yazıların geldiğini belirten mahkeme, söz konusu yazıların kapalı ve mühürlü zarf içerisinde MİT'in görevlendireceği kurye tarafından mahkeme başkanından tutanak ile teslim alınmasına karar verdi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber