2007'de ekonomik kriz olur mu?

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 30 Ocak 2007 16:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2001 krizinden önce pembe tablo çizen uzmanlar ve uluslararası finans kuruluşlarının başkanları yine benzer açıklamalar yapıyor. Cari açık da 4 kat arttı. Peki kriz olur mu?

İnşallah sonu 2001 krizine benzemez

Geçenlerde bir banka müdürü ile konuşuyordum. ?Bu yıl bir kriz olmasından korkuyorum? dedi. ?Hayrola, ufukta öyle bir durum yok, nereden çıkarıyorsunuz?? dedim.

?Askılı Hoca, ?2007'de kriz yaşanması ihtimali yoktur' dedi ya işte ondan korkuyorum.? dedi. Sonra başladı anlatmaya. ?2000 yılı sonlarına doğru, o hoca bankada bize konferans verdi. O kadar güzel bir gelecekten bahsediyordu ki, birbirimize, ?Deniz Gökçe Hoca'nın karamsarlığına bak, bir de bu hocaya bak' diye konuşuyorduk.

Pantolonunun askılarına asılarak, ?İmkanı yok kriz mriz olmaz' derken, bir kaç ay sonra, Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadık.? Böyle söyleyince o günleri yeniden hatırladım. Sadece bazı hocaların ?ekonomi çok iyi gidiyor? sözlerini, bazı işadamlarının, ?10 yıl sonrasını görebiliyoruz? söylemlerini değil, IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'in, aynı günlerde, ?Türk ekonomisi mucizeler yaratıyor? sözlerini de unutmak mümkün değil. Bugün de durum farklı değil.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz'in, Stanley Fischer'i hatırlatan açıklamalarını duyunca gerçekten irkildim ve ?İnşallah sonu 2001'e benzemez? dedim. Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz de ekonomimize ?methiyeler? düzüyor ve ?Türkiye'nin ekonomik kalkınması, esasında tam anlamıyla bir başarı hikayesi. Son derece güçlü bir ekonomi ve güçlü bir ülke, aynı zamanda bu bölgedeki ülkelere çok iyi bir örnek? diyor. Hocalarımızın, 1994 ve 2001 krizlerine bakarak, ?2007'de imkanı yok kriz olmaz. Kriz olması için, doların 3.50 YTL'ye, yıllık TÜFE'nin yüzde 18'e tırmanması, yıllık ithalatın 102 milyar dolara inmesi, yıllık iç talebin yüzde 17, GSMH'nin yüzde 8 küçülmesi gerekir? demeleri doğru.

Şu an bir ?kriz havası? ortalarda gözükmüyor. Ekonomimizde makro dengeler yerli yerinde duruyor. Dış yatırımın Türkiye'ye doğru yoğun bir şekilde kayması gerçekten ?iyi yönetildiği? zaman bir sorun getirmez. Önemli olan 34 milyar doları aşan ?cari açığın? finansmanını ?hır gür? olmadan sağlayabilmek. Hocanın ?kriz olmaz? dediği 2000 yılında cari açık 9.8 milyar dolar idi. ?Çıpalı kur? nedeniyle, hızla gerileyen faizler ve düşme eğilimine giren enflasyon, insanları ?olumlu? bir havaya sokuyor, ?cari açık tehlikesini? akıllarına bile getirmiyorlardı. Bu olumlu hava, 20 Kasım 2000'de yaşanan ?finansal kriz?le ortadan kalktı.

Ekonomi dalgalanmaya başladı. 19 Şubat MGK toplantısında, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginlik, fırlatılan ?Anayasa? kitapçığı ile büyük bir krize dönüştü. Merkez Bankası'ndan bir günde 7.5 milyar dolar çekildi. İki gün içinde gecelik faizler yüzde 7.500'e kadar yükseldi. Krizin etkileri uzun süre devam etti. Binlerce kişi işsiz kaldı, çok sayıda işyeri kapandı.

Yeni bir krizin çıkmaması için en önemli şey, ?siyasi istikrarın? devamıdır. 2007 yılı iki önemli seçimin yapılacağı yıldır. Allah'a şükür, ekonomimizin ayakları ?sağlam? basıyor da, yani ?ekonomik istikrar? sağlam duruyor da, ?siyasi istikarar? konusunda o kadar umutlu değilim. Hiçbir ?politik çözüm? üretemeyen muhalefetin elindek en büyük koz, ?gerginlik olur? kozu. Onu da sonuna kadar kullanıyorlar.

Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın adaylığını önlemek için, ?mutabakat olmazsa ülkede karışıklıklar? çıkar deniyor. İş karışınca, 2006 yılında, daha önce özelleştirme yolu ile satılan kamu kurumlarının ve de özel sektörün sattığı bankalar ile şirketlerin satışı karşılığı gelen paralardan oluşan yabancı sermayenin ?oluk oluk? Türkiye'ye akması hayal olur. Yeni özelleştirmeler de fayda etmez. Satılınca cari açığı finanse edecek, büyük ve değerli mallarımız kalmadı. Onun için ne yapıp edip ?siyasi istikrarı? dik tutalım.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber