'Enflasyonda en yüksek zirveleri şu anda görüyoruz'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: "Enflasyonda en yüksek zirveleri şu anda görüyoruz, kur etkisi de bunda var, kurun geçişkenliği var. Nisanda enflasyon yükselmeyecek ama istediğimiz şekilde aşağıya inişle ilgili trend başlamayacak. Mayıstan itibaren bu trendin aşağıya doğru dönmeye başladığını, yüzde 8,5'ler seviyesine yıl sonunda ulaşacağımıza inanıyoruz

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Nisan 2017 10:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Enflasyonda  en yüksek zirveleri şu anda görüyoruz'

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk oldu. Bakan Zeybekci, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şenol Kazancı ile editörlerin sorularını yanıtladı.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliği halk oylamasının piyasalara etkisine ilişkin, "Bu hafta yoğun şekilde pozitif yönde etkilenmeleri hep beraber yaşayacağız." dedi.

Zeybekci, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Halk oylaması kampanyasını değerlendiren Zeybekci, seçim bölgesi ve çevresinde problemsiz bir çalışma yürüttüklerini söyledi.

Son 2 haftadır milletin rahatladığını, akılların berraklaştığını, kararların netleştiğini, kararsızların hemen hemen sıfır seviyesine geldiğini ifade eden Zeybekci, "16 Nisan kampanyasının bittiğini düşünüyorum." dedi.

16 Nisan beklentisinin piyasalar tarafından satın alınıp, alınmadığı sorusuna karşılık Zeybekci, şunları kaydetti:

"16 Nisan'ın piyasalara net bir yansıması oldu mu, henüz değil. Geçtiğimiz haftayla ilgili dedim ki piyasalar bunu artık önümüzdeki haftadan itibaren pozitif anlamda satın almaya başlarlar. 7 Haziran seçimlerinde bunu birebir yaşamıştım. 7 Haziran seçimlerinde 20 Mayıs'tan itibaren negatife doğru dönmeye başlamıştı. Bu hafta içinde de pazartesi itibarıyla görmeye başladık. Bu gerçi geçen hafta itibarıyla başlamıştı. Borsa İstanbul'a ya da Türk kıymetlerine, hazine kağıtlarına, iç borçlanmaya, Türk şirketlerinin borçlanmalarına, borçlanma senetlerine, poliçelerine olan yabancı talep geçen hafta yoğun şekilde başladı. Kura da bunun geçen hafta yansımasını beklemiştim ama pazartesiden itibaren Türk lirasının yabancı paralar karşısında değer kazanmaya başlayacağı, pozitif yönde etkileneceği yönünde bir beklentimiz vardı. O da dün itibarıyla Borsa İstanbul'da yoğun şekilde pozitif yönde yaşanmaya başladı. Daha yeni başladı, bu hafta boyunca ve ondan sonra sürecektir."

Türkiye'deki özel sektör yatırımlarının son 2 yılda artış olarak hemen hemen sıfır çektiğini belirten Zeybekci, tüketim ve yatırımda öteleme olduğunu, yabancı yatırımlarda bekleme dönemi yaşandığını söyledi.

Her şeye rağmen Türkiye'nin geçen yıl 13 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım aldığını vurgulayan Zeybekci, "Bu sene doğrudan yabancı yatırımlarda, Türk kıymetlerine olan talebin yukarı doğru gitmesinde, dolayısıyla faizin aşağı inmesinde, yatırımların artmasında çok pozitif bir döneme gireceğimizi, 16 Nisan'dan sonra çok daha kalıcı şekilde göreceğiz. Bu hafta yoğun şekilde pozitif yönde etkilenmeleri hep beraber yaşayacağız." diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, enflasyonun mayıs ayından itibaren düşmeye başlayacağını belirterek, "Yıl sonunda yüzde 8,5'ler seviyesine ulaşacağımıza, belki bu seviyenin altına ineceğimize inanıyoruz." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Zeybekci, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyonun çift hanelere çıktığının hatırlatılması ve gıda fiyatlarının enflasyona etkisi konusunda neden kalıcı tedbir üretilemediğinin sorulması üzerine Zeybekci, Türkiye'nin, gıda fiyatlarındaki oynaklık anlamında dünyada birinci sırada olduğunu, oynaklık konusunda en yakın rakibine iki kat fark attığını söyledi.

Oynaklığı bu denli fazla olan gıdanın enflasyon sepeti içindeki payının Yunanistan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde yüzde 17'ler seviyesinde olmasına karşın, Türkiye'deki payının yüzde 21'in üzerinde olduğunun altını çizen Zeybekci, "Dolayısıyla bunu sağlıklı bir şekilde tartışmamız gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.

Enflasyon sepetinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Bize öğretilen ve dayatılan, enflasyon, talebin arzdan fazla olmasından kaynaklanan bir olgudur. Dolayısıyla alınacak olan tedbirlerle ilgili bize öğretilen ezberler vardır. Bir talebin daraltılması, iki talebin daraltılmasıyla ilgili piyasalarda sıkı para politikası uygulanması, üç bunun için faizlerin artırılması... Böyle öğretilmedi mi? Biz de böyle yaptık. Çünkü finans dünyası böyle istiyor. Bu, kendi enflasyonunu yaratan bir olgudur. Çünkü siz parasal daralma, disiplin, faiz artırma sebebiyle piyasadan faizleri artırarak parayı çektiğiniz anda bu yatırımcı ve üreticinin finans imkanlarına kolay ulaşma imkanını azaltır ve paranın maliyetini yükseltir. Paranın maliyeti yükselttiğiniz zaman üretim düşer, stok maliyetleri arttığı için hiç kimse stok yapmak istemez."

Dar stoklarla iş yapıldığı zaman talepteki en ufak bir artışın derhal üretime, bunun da maliyetleri yükselterek fiyatların spekülatif olarak çıkmasına neden olacağını anlatan Zeybekci, "Kısır bir döngüye girersiniz. Enflasyonu düşürmeye çalışırken enflasyonu yaratırsınız." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "enflasyonun sonuç, faizin ise sebep" olduğuna ilişkin sözlerini hatırlatan Zeybekci, enflasyona talep fazlalığının değil, arz düşüklüğünün neden olduğunu kaydetti. Talep oranında üretim yapıldığı zaman Türkiye'nin ferahladığını belirten Zeybekci, bunun için insanların üretim yapmasının ve stok maliyetlerinin düşürülmesinin sağlanması, bunun için de faizlerin aşağı çekilmesi gerektiğini dile getirdi. Faizler artırıldığı zaman belanın satın alınacağının altını çizen Zeybekci, "Petrol yangınına su serpmiş gibi olacağız. Hafif serinleme yaratacak ama sonra sıvı arttığı için yangın büyüyecek." dedi.

- "Mayıstan itibaren enflasyonda düşüş bekliyoruz"

Zeybekci, Türkiye'nin gıda konusunda kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden olduğuna işaret ederek, gıda konusunda üretimden başlayarak ürünün taşınması, korunması, depolanması gibi konuları içeren zincir kurulamadığını kaydetti. Zeybekci, "2014 yılında kurulmuş olan Gıda Komitesi ile ilgili çalışmalarımız istediğimiz kıvama geldi. Gerek gördüğümüzde Bakanlık olarak Türkiye'de fiyatlarla spekülatif olarak oynandığı zaman ithal yoluyla müdahale silahını kullanıyoruz." diye konuştu.

Üreticiyi tüketiciyle buluşturmak konusundaki gayretlerinin başarılı olmadığını kaydeden Zeybekci, dağıtım zincirlerinin, üreticiye kadar inecek zinciri kurmalarını sağlayacak alanlarda yatırımların teşviki konusundaki çalışmaları bitirdiklerini, anılan desteklerin işe yaracağını düşündüğünü bildirdi.

Enflasyonun bugünkü seviyesinde kurun da etkili olduğunu vurgulayan Zeybekci, kurun enflasyona etkisinin yansımalarının mayıs sonuna kadar sürmesi ihtimali bulunduğunu söyledi. Zeybekci, "Nisanda enflasyon yükselmeyecek, istediğimiz gibi aşağı inişle ilgili trend başlamayacak ama mayıstan itibaren bu trendin aşağıya doğru dönmeye başladığını, yıl sonunda yüzde 8,5'ler seviyesine ulaşacağımıza, belki bu seviyenin altına ineceğimize inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- İhracatçıya yeşil pasaport

İhracatçılara yeşil pasaport verilmesine ilişkin de konuşan Zeybekci, bunun, kendisinin de İhracatçılar Birliği Başkanı olduğu dönemden bu yana istediği bir şey olduğunu ve her zaman dile getirdiğini söyledi. Esas olanın Türkiye'deki sivil vatandaşların pasaportlarının itibarını artırmak olduğunu vurgulayan Zeybekci, ihracatçıların bu sıkıntısına sonunda hükümet olarak yanıt verdiklerini ifade etti.

Zeybekci, normal ihracat yapan firmaların yanı sıra turizm ve hukuk müşavirliği gibi alanlarda çalışan hizmet ihracatçılarını da uygulama kapsamına dahil ettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 22 bin civarında pasaport alabilecek bir potansiyel var yani herkes başvurursa ve başvuran herkes alırsa 22 bin civarında. Maksimum sayı bu. Bu nereye kadar gelir, ne kadar vatandaşımız bundan yararlanmak için başvurur ve alır, onu bilemem ama maksimum vereceğimiz sayı 22 bin. Bunu artırma, bence hiç gerek olmayan bir şey. Artırmamak lazım, gerçi 'artırılsın' diye bir talep de yok. Başvurular ve pasaport verme işlemleri devam ediyor. Başvurup da işlemleri biten ihracatçılarımızın da her birine tek tek pasaport vermeye devam ediyoruz."

- "Türkiye'nin dostları Türkiye'yi anlatıyor" kampanyası

Küresel şirketlerin üst yöneticilerinin (CEO) tanıtım elçisi olarak yer aldığı "Türkiye'nin dostları Türkiye'yi anlatıyor" kampanyasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Zeybekci, Türkiye'nin, 15 Temmuz'daki darbe girişimini anlatmakta çok zorlandığını söyledi. Zeybekci, "Bütün ülkelere gittim. '15 Temmuz günü her şey normal miydi' diyorlar. Evet, o gün her şey normaldi, kızımın o gün mezuniyet töreni vardı, törene katıldık. Yaz günü muhteşem bir hava vardı. Bunları anlatmakta zorlanıyoruz." dedi.

Zeybekci, 15 Temmuz darbe girişimini anlatmak için etkin yollar bulmak gerektiğini belirterek, "Bütün ülkelerin ekonomi bakanlarına mektupla, hazırlanmış olan dokümanları tek tek gönderdim. Hatta bunları özel zarfla, oradaki bizim büyükelçimizle ve ticari ataşemizle elden teslim ettirdim ama gördük ki bunu bizim farklı şekilde de yapmamız lazım. Bizimle beraber o anları yaşamış olan ve Türkiye'de 50 yıldan beri, 100 yıldan beri yatırımları bulunan şirketlerin CEO'ları anlatsın dedik. Çünkü biz anlatınca bazı ülkelerde insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi konularla karşılaştık." değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu kampanyanın son derece önemli olduğuna işaret eden Zeybekci, "O şirketlerin CEO'ları gerek İtalya'da gerek Japonya'da gerek Almanya'da ve Amerika'da çok isteyerek bizim bu kampanyamızı çok daha uzun anlattılar ama maalesef yayın maliyetleri nedeniyle çok daha kısaltmak zorunda kaldık." dedi.

Zeybekci, kampanyanın ilk önce 7-8 ülkede çok kapsamlı bir şekilde televizyonlarda, sosyal medyada, gazetelerde yayımlanacağının altını çizerek, daha sonra o ülkelerin önde gelen medya gruplarının temsilcilerini Türkiye'ye davet ederek diledikleri kişilerle görüşmelerinin sağlanacağını anlattı.

Kampanyanın 1 yıl süreceğini belirten Zeybekci, Türkiye'nin ekonomik anlamda tanıtımı için de daha aktif olacaklarını kaydetti.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, gelecek hafta, Rusya'nın tarım ürünlerine uyguladığı kısıtlamanın da ele alınacağı bir görüşme olacağını belirterek, "Takvim nerede ve kimin için uygunsa, nerede olursa olsun, benim için önemli değil, bu anlamda görüşeceğiz. Yasaklarla hiçbir ülke kazanmaz, her iki ülke de kaybeder. Biri az kaybeder, biri çok kaybeder. Yasakların olmadığı bir ortamda her iki ülke kazanır." dedi.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Zeybekci, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Zeybekci, geçen yılın yazından itibaren Türkiye ile Rusya arasında başlayan pozitif gelişmelerden sonra Kasım 2015 öncesine dönülmesiyle ilgili yoğun irade beyanının olduğunu belirterek, görüşmelerde yasakların kaldırılmasının istendiğini ancak istenilen sonucun alınamadığını kaydetti.

Nihat Zeybekci, 750 milyon dolar civarındaki yaş sebze ve meyve ihracatının, 450-500 milyon dolarlık bölümünde yasaklamanın devam ettiğini ifade ederek, Rusya'dan Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında 1,8 milyar dolarlık da tarım ürünü ithalatı yapıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya'ya gittiklerinde, Türkiye'deki ihracatçıların yoğun baskısının olduğunu anlattıklarını belirten Zeybekci, "Onların (ihracatçılar) bana söyledikleri şudur, 'Biz, Rusya'ya mal satamazsak, siz nasıl olur da Rusya'ya bizim onlara sattığımızın üç katı ithalat izni verirsiniz, biz almayacağız kardeşim. Dahilde İşleme İzin Belgelerine Rusya'yı yazmanızı istemiyoruz. Başka ülkelerden alacağız ürünleri.' Ben de uyarımı orada yaptım." diye konuştu.

Zeybekci, Rusya'dan ithal edilen 1,8 milyar dolarlık tarım ürünü ithalatının bir anda çok düşük hale gelebileceğini, 1,5 milyar dolarlık kısmın kaybedilebileceğini anlattı.

Gelecek hafta, Rusya tarafı ile bir görüşme olacağını belirten Zeybekci, "Takvim nerede ve kimin için uygunsa, nerede olursa olsun, benim için önemli değil, bu anlamda görüşeceğiz. Yasaklarla hiçbir ülke kazanmaz, her iki ülke de kaybeder. Biri az kaybeder, biri çok kaybeder. Yasakların olmadığı bir ortamda her iki ülke kazanır." dedi.

- "Kırmızı plakayı yerli üretilmiş araçlara takacağız"

Zeybekci, makam aracından memnun olup olmadığının sorulması üzerine, arabayla çok sık seyahat ettiği için süratli olan, karda kışta farklı özelliklere sahip araç kullanması gerektiğini belirterek, tercih alanının geniş olmadığını söyledi.

Türkiye'de üretim yapan bir markanın gelişmiş bir arabasını kullanmanın kendisine daha cazip geldiğini ifade eden Zeybekci, Japon firmasının gelişmiş bir markasını kullandığını ancak önümüzdeki haftadan itibaren Türkiye'de üretilmiş arabaları, en azından şehir içinde kullanmaya başlayacağını belirtti.

Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'de Türk işçi ve mühendisi tarafından Türk fabrikalarında üretilen 4-5 araba olduğunu, bu konudaki görüşünü ilettiği şirketlerin birer tane kullanılmak üzere sponsor olacaklarını belirterek, "Göreceksiniz kırmızı plakayı, yerli üretilmiş olan araçlara takacağız. Yerli otomobil değil tabii ki. İnşallah Türkiye'nin bir gün otomobili de olur. Şu anda Türkiye'de üretilen tüm araçlar benim için yerlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber