AYM'den güvenlik soruşturmalarıyla ilgili önemli karar

Anayasa Mahkemesi, kanunen verilmemesi gereken kişisel verilerin idari makamlara açıklanması ve güvenlik soruşturmalarında esas alınması sebebiyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Mart 2019 09:11, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM'den güvenlik soruşturmalarıyla ilgili önemli karar

Dava konusu olayda, davacı Kocaeli 1 ve 2 nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alınacak İnfaz Koruma Memurluğu sınavına başvurarak yapılan yazılı ve sözlü sınavlar sonucunda başarılı bulunmuş olup, kişi hakkında ilgili Komisyon Başkanlığınca güvenlik soruşturma ve arşiv işlemlerine başlanmıştır.

İlgili İl Emniyet Müdürlüğü, davacı hakkında "hırsızlık" (18 yaşından önce) suçundan işlem yapıldığının tespit edildiğini bildirerek güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması cevabını göndermiştir. Bunun üzerine Komisyon Başkanlığı tarafından adı geçenin "hırsızlık" suçu nedeniyle devlet memurluğuna atanacaklarda aranılan şartları taşımadığı gerekçesiyle sözleşmeli infaz ve koruma memuru olarak istihdam edilmesi uygun görülmemiştir.

Davacı tarafından, Ankara 4. İdare Mahkemesinde bu konu hakkında iptal davası açılmış olup, mahkeme ceza ve infaz koruma memurluğu görevinin önem ve özelliği gözetildiğinde hırsızlık suçundan mahkum olması nedeniyle güvenlik soruşturması sonucu olumsuz olan davacının atanmamasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görmemiştir. Daha sonra, konuyu temyiz eden davacının talebi Danıştay tarafından da uygun görülmeyerek hüküm onanmıştır.

Konuyu bireysel başvuru üzerine değerlendiren Anayasa Mahkemesi kararında özetle;

a) Resmi kurumlar tarafından muhafaza edilmekte olan davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasına dair bilgilerin özel hayata saygı hakkı anlamında kişisel nitelikli veriler olduğunun açık olduğu, kişisel verilerin kamu kurumlarıyla paylaşılması ve güvenlik soruşturmalarında kullanılmasının Anayasa'nın 20 inci maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkına bir müdahale oluşturduğu,

b) Ayrıca, Anayasa Mahkemesi güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yaptırılmasına dayanak olan 4045 sayılı Kanunla ilgili değerlendirmelerde de bulunmuştur. Buna göre, söz konusu kanunda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğu, bu bilgilerin nerelerden elde edileceği ve ne suretle ve ne kadar süre saklanacağı, kişilerin söz konusu bilgilere itiraz etme olanağı olup olmadığı, bilgilerin bir müddet sonra silinmesinin mümkün olup olmadığı veya silinmesine dair izlenecek usulün ne olduğu, gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak mercilerin kimler olduğu ile ilgili hiçbir düzenleme içermediğini, dolayısıyla bireylerin özel hayatına saygı hakkının güvencelerini sağlayacak hükümlerden yoksun olduğu değerlendirildiği,

c) Bu değerlendirmeler çerçevesinde, 4045 sayılı Kanunun temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasını içeren konuyla ilgili temel esasları, ilkeleri ve çerçeveyi belirlemiş olduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, Kanunun ve ilgili Yönetmeliğin kişisel verilerin kayıt, muhafaza ve kullanımını içeren tedbirlerin kapsamını ve uygulanmasını düzenleyen ve özellikle süre, stoklama, kullanım, üçüncü kişilerin erişimi, verilerin gizliliği, bütünlüğü ve imhası konusundaki usullere ilişkin muhataplarının yetki aşımı ve keyfiliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak açık ve detaylı kuralları içermediğinin tespit edildiği, buna göre başvuruya konu müdahalenin dayanağı olan düzenlemenin kanunilik şartını sağlamadığı,

d) Sonuç olarak, davacı hakkında onsekiz yaşından küçükken yürütülen ceza yargılamasına dair bilgilerin açıklanması şeklindeki müdahalenin kanunilik şartını sağlamaması sebebiyle Anayasa'nın 20 inci maddesinde düzenlenen özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği,

Sonucuna varılmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararının tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber