İdari hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine iptal kararı

Danıştay 12. Dairesi, davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna yönelik bir tespitte bulunmadığı sürece, idari hizmet sözleşmesinin fesih edilemeyeceğine karar verdi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 05 Temmuz 2019 13:31, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
İdari hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine iptal kararı

2001 yılında TMFS'de idari hizmet sözleşmesi ile çalışmaya çalışan bir personelin hizmet sözleşmesi, artık hizmetine ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle, yenilenmemiştir.

Açılan davada, Danıştay 12. Dairesi, davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna yönelik bir tespitte bulunmadığı sürece, idari hizmet sözleşmesinin fesih edilemeyeceğine karar vermiştir.

İŞTE MAHKEME KARARI

T.C.
DANIŞTAY
12. DAİRE BAŞKANLIĞI
ESAS NO: 2016/7596
KARAR NO: 2018/1613
KARAR TARİHİ: 25.4.2018

ÖZET : Dava, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda idari personel olarak görev yapan davacının, idari hizmet sözleşmesinin yenilenmeyerek görevine son verilmesine dair işlemin iptali istemine ilişkindir.

Davacının idari personel olarak davalı idarede göreve başladığı, 12 yıl bu görevine devam ettiği, belli bir proje kapsamında işe alınmayıp hizmetine ihtiyaç duyulan alanda görev yapmak üzere göreve başlatılarak hizmet sözleşmesinin her yıl yenilendiği ve kurumda en son asistan olarak çalıştığı, davalı idarece davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı iddia edilmekte ise de, bu hususun hukuken kabul edilebilir biçimde net olarak ortaya konulamadığı gibi davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna yönelik de bir tespit bulunmadığı dikkate alındığında işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : İstanbul 6. İdare Mahkemesince verilen 24/02/2015 tarihli ve E:2014/478, K:2015/415 Sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Düşüncesi : İdare mahkemesince verilen kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda idari personel olarak görev yapan davacının, 31.12.2013 tarihi itibariyle idari hizmet sözleşmesinin yenilenmeyerek görevine son verilmesine ilişkin 31.12.2013 tarihli, 77/342 Sayılı olur ve 31.12.2013 tarihli ve 2494 Sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacının idareyle imzalamış olduğu 30.12.2011 tarihli hizmet sözleşmesinin 7. maddesinde fonun ilgilinin hizmetlerine ihtiyacının kalmaması sonucunda hizmet sözleşmesinin feshedilmesi durumunda toplu ödemede bulunulacağı, 9. maddesinde ise idari personelin çalıştığı pozisyon ünvanı itibariyle hizmetine gerek kalmadığının tespiti halinde sözleşmenin feshedilebileceği, sürenin sona ermesi durumunda da idari hizmet sözleşmesinin sona ereceği ve fonla ilişiğin kesileceği kuralına yer verildiği, davacının kurumda en son asistan görevini yürütmüş personelden olduğu, 2008 yılından itibaren bu kapsamda ve cetvelde idari personel alımı yapılmadığı gibi hizmetine de ihtiyaç kalmadığı, yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca sözleşmenin yıllık olarak yapıldığı ve sözleşmesinin süresinin bitmesinin kendiliğinden sona erme hallerinden biri olduğu dikkate alındığında, davacının idari hizmet sözleşmesinin yenilenmemesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 121. maddesinde, "Bu Kanun ile Fona verilen görevlerin gerektirdiği görev ve hizmetler, Fon avukatları, Fon denetçisi ve denetçi yardımcıları, Fon uzmanı ve uzman yardımcılarından oluşan meslek personeli ile idari personel eliyle yürütülür. Fonun ikinci fıkrada belirtilenler dışında kalan ve ekli (III) sayılı cetvelde yer alan pozisyonlarda çalıştırılacak personeli idari hizmet sözleşmesiyle istihdam edilir. İdari hizmet sözleşmesiyle çalıştırılanlar emeklilik ve sosyal güvenlik yönünden 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabidir. Fonun meslek ve idari personelinin yeterlik ve yarışma sınavları, çalışma usül ve esasları ile ilgili diğer hususlar Fon tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir." düzenlemesi yer almaktadır.

05.07.2006 tarihli ve 26219 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin 36. maddesinde, "İdari personel ile bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde sözleşme şartlarının Kurul tarafından belirlendiği idari hizmet sözleşmesi yapılır. İdari hizmet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.", hükmü, 39. maddesinde, İdari hizmet sözleşmeleri takvim yılı itibariyle yıllık olarak yapılır. Hizmetlerinin devamına ihtiyaç duyulan personelin sözleşmeleri aynı süre ile yenilenir. Sözleşme süreleri takvim yılı sonuna kadar geçerli olup, her yıl Kasım ayı içinde sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği Destek Hizmetleri Daire Başkanının önerisi üzerine Başkan tarafından karara bağlanır." hükmü, 41. maddesinin (c) bendinde, "İdari hizmet sözleşmesinin süresinin sona ermesi hallerinde idari sözleşme sona erer ve personelin Fonla ilişiği kesilir.'' hükmü, 51. maddesinde, ''Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde; İdari personel hakkında, idari hizmet sözleşmesi hükümleri uygulanır. İdari personel hakkında, 22/5/2003 tarihli ve 4857 Sayılı İş Kanunu ile bu Kanun uyarınca çıkarılmış diğer mevzuat hükümleri uygulanmaz.'' hükmü düzenlenmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının idari hizmet sözleşmesi imzalayarak 01.10.2001 tarihinden 31.12.2013 tarihine kadar davalı idare bünyesinde idari personel olarak görev yaptığı, 31.12.2013 tarihinde süresi sona eren idari hizmet sözleşmesinin 7. maddesi uyarınca hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle 31.12.2013 tarihli, 77/342 Sayılı olur ve 31.12.2013 tarihli ve 2494 Sayılı işlem ile sözleşmesi yenilenmeyerek görevine son verilmesi üzerine söz konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, davalı idarenin sözleşmeli idari personel istihdamı konusunda takdir yetkisi bulunmakla birlikte bu yetkinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun biçimde kullanılması gerektiği açıktır. Bir işlemde takdir yetkisinin bulunması, o işlemin sebepsiz olması anlamına gelmeyeceğine göre, ileri sürülen nedenlerin gerçek ve işlemin tesisini haklı kılacak nitelikte olması hususları yargı mercilerince denetlenecektir. Aksi durumun kabulü keyfi idare anlayışına yol açabilecek bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu durumda, davacının idari personel olarak 2001 yılında davalı idarede göreve başladığı, 2013 yılına kadar bu görevine devam ettiği, davacının belli bir proje kapsamında işe alınmayıp hizmetine ihtiyaç duyulan alanda görev yapmak üzere göreve başlatılarak hizmet sözleşmesinin her yıl yenilendiği ve kurumda en son asistan olarak çalıştığı, davalı idarece davacının hizmetine ihtiyaç bulunmadığı iddia edilmekte ise de, bu hususun hukuken kabul edilebilir biçimde net olarak ortaya konulamadığı gibi davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğuna yönelik de bir tespit bulunmadığı dikkate alındığında dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Mahkeme kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 25.04.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber