Erdoğan, öğretmen atamaları konusunda yeni bir vaat vermedi

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 31 Ağustos 2007 20:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakan Erdoğan: "Bütçede en fazla pay yine eğitime ayrılacak"

ANKARA (CİHAN)-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetleri döneminde bütçeden eğitime ayrılan payı yüzde 186 oranında artırdıklarına dikkat çekerek, "Önümüzdeki dönemde de kamu harcamalarında en büyük pay, yine eğitime ayrılacaktır" dedi.

Erdoğan, hükümetleri döneminde daha kaliteli, adil ve kolay ulaşılabilir sağlık hizmetleri sunma yolunda hayal edilemeyen başarıları sağladıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, 60. Hükümet Hükümet Programını TBMM Genel Kurulu'nda okudu. Programın 'eğitim' başlığında yapılanları ve neler yapılacağını anlatan Erdoğan, göreve geldikleri günden itibaren eğitimin en temel sorunları olarak gördüklerini bunun için de altyapı, erişim ve kalite sorunlarının üzerine ısrarla gittiklerini söyledi. Erdoğan, insan kaynağı niteliğinin yükseltilmesi ve beşeri sermayenin çağdaş standartlara ulaştırılması amacıyla iktidarı döneminde, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini yüzde 186 oranında artırdıklarına dikkat çekerek, "Önümüzdeki dönemde de kamu harcamalarında en büyük pay, yine eğitime ayrılacaktır" dedi.

Okul öncesi okullaşma oranını iktidarı döneminde yüzde 11'den yüzde 25'e çıkardıklarını, yeni dönemde bu oranı yüzde 50'ye çekeceklerini ifade eden Erdoğan, yine dönemlerinde 110 bin yeni derslik yaptıklarını, okullara 550 bin bilgisayar dağıtıldığını, özel bilişim ve teknoloji sınıfları oluşturulup ADSL (hızlandırılmış) internet bağlantıları kurduklarını anlattı.

ÜCRETSİZ DERS KİTABI DAĞITIMI

Erdoğan, okula gidemeyen veya gönderilmeyen kız çocuklarına yönelik yaptıkları "Haydi Kızlar Okula" kampanyası ile yaklaşık 250 bin kız çocuğunun okula kazandırıldığını, ailesi düşük gelirli olan yaklaşık 1,6 milyon öğrenciye ise okula devamı şartı ile aile eğitim ihtiyaçlarını düzenli olarak karşıladıklarını ifade etti. Erdoğan, cumhuriyet tarihimizde ilk defa kendi iktidarı döneminde, ilköğretim ve ortaöğretimde öğrencilere ücretsiz ders kitabı verilmesi uygulaması başlattıklarını söyledi.

Öğretmenlere yönelik uzman ve başöğretmenlik unvanları getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, bu şekilde öğretmenliğin kariyer mesleği haline getirildiğine işaret etti. Erdoğan, öğretmen atamaları, terfi ve tayinlerinde şikayet konusu olan adam kayırma uygulamalarına son verdiklerini, adalet ve eşitliği sağlamak için objektif ve şeffaf bir yöntem hayata geçirdiklerini kaydetti.

"SINIFLAR EN FAZLA 30 KİŞİLİK OLACAK"

Erdoğan, yeni dönemde derslik, altyapı, öğretmen ve donanım gibi büyük oranda çözdükleri sorunlarını sıfıra indirmek ve eğitim kalitesini artırmak en öncelikli hedefleri olduğunu belirtti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki dönemde hedefimiz ilköğretimde yüzde 100, mesleki ve teknik eğitim dahil olmak üzere ortaöğretimde yüzde 90 okullaşmayı gerçekleştirmektir. İlk ve ortaöğretimde tekli öğretime geçmek kaydıyla, hedefimiz sınıflarda azami 30 öğrencinin eğitim görmesini sağlamaktır. Kaynak ve insan israfını önlemek amacıyla, okul çeşitliliğinden çok program çeşitliliğini esas alan köklü bir ortaöğretim reformunu gerçekleştireceğiz. Bu dönem başlattığımız bilgi ve iletişim teknolojilerini eğitimde yaygın olarak kullanma çalışmalarına, önümüzdeki dönem aynı hız ve kararlılıkla devam edeceğiz. İnternetin bağlanmadığı okul, bilişim okuryazarı olmayan öğrenci bırakmayacağız."

Erdoğan, iktidarları döneminde yüzde 28'i olan meslek okullarına kayıtları yüzde 35'e çıkardıklarını, bu oranı yüzde 50'ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Mesleki eğitime büyük önem verdiklerini dile getiren Erdoğan, "Hükümetimiz, hızlı teknolojik değişim, uluslararası bütünleşme, artan rekabet ve bilgi ekonomisinin gelecek ihtiyaçlarını dikkate alan bir mesleki ve teknik eğitim sistemini organize etmekte kararlıdır. Mesleki eğitim sisteminin işlevselliğini artırmada iş dünyasıyla işbirliği yapmak için çaba sarfedeceğiz. Mesleki eğitim gören öğrencilerimizin iş dünyası ile içiçe ve mezun olduklarında kolayca iş bulabilecekleri bir sistemi etkin ve yaygın hale getirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu.

"ÜNİVERSİTELERİN SORUNLARINI PAYDAŞLARININ KATILIMI İLE ÇÖZECEĞİZ"

Programın yüksek öğrenim bölümünde üniversiteleri ele alan Başbakan Erdoğan, Türkiye'de üniversite sisteminin, bilgi ekonomisinin gerektirdiği kaliteli insan gücünün yetiştirilmesi, sosyal yapının güçlendirilmesi, eleştirel düşünce ve evrensel demokratik değerlerin yaygınlaştırılması gibi alanlarda toplumsal beklentileri karşılayabilmek için bir dizi yeniliğe ihtiyaç duyduğunun altını çizdi.

Üniversitelerin uluslararası standartlara kavuşması için, yönetişim ve öğretim politikalarında dışa açık köklü bir değişim gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Üniversitelerimizdeki nitelik ve kaynak sorununun çözümü, ancak katılımcı, hesap verebilir, özerk, sorumlu ve şeffaf bir yönetim anlayışıyla mümkündür. Üniversiteler, bilimsel olarak özgür, idari olarak özerk ve finansal olarak mali kaynak üretebilen yapılara sahip olmalıdır. Yeni dönemde, üniversitelerimizin karşılaştığı sorunların ilgili paydaşların katılımı ile çözümüne öncelik verilecektir. Üniversitelerimizin, yönetişim ve öğretimdeki farklılaşmaları ile temayüz etmeleri desteklenecektir."

"TEK TİP VE TEK MERKEZ YERİNE DÜNYAYA AÇILAN ÜNİVERSİTELER"

Erdoğan, üniversitelerimizin tek tip ve tek merkezli yönetim anlayışı yerine, küresel rekabete katılabilen, dünyaya açık ve Türk toplumunun beklentilerini karşılayan dinamik kurumlar haline gelmesi sağlayacaklarını söyledi.

Erdoğan, uygulanan yurt içi ve yurt dışında öğretim üyesi ve bilim insanı yetiştirme ve değişim programlarının hacmi ve çeşitliliği artırılacağını da kaydetti. Erdoğan, üniversitelere mali imkanları genişletme, bilim insanlarının özlük hakları ve çalışma şartları iyileştirme, üniversite öğrencilerine ise kalitesi artırılmış yurt ve miktarı artırılmış burs sözü verdi.

"SAĞLIKTA HAYAL EDİLEMEYEN BAŞARILAR SAĞLADIK"

Başbakan Erdoğan, programın 'sağlık' başlığında ise yaptıklarını genel hatlarıyla antarak, hedeflerini açıkladı. Sağlık hizmetlerininin 'temel bir insan hakkı' olarak kabul ettiklerini ifade eden Erdoğan, hiç bir insanın bu haktan mahrum bırakılamayacağını vurguladı.

Erdoğan, hükümetleri döneminde daha kaliteli, adil ve kolay ulaşılabilir sağlık hizmetleri sunma yolunda hayal edilemeyen başarıları sağladıklarını belirterek, yapılanları şöyle sıraladı: "Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine ulaşmasını zorlaştıran birçok engel cesaretle ve kararlılıkla kaldırılmış, sağlıktaki çarpık, hakkaniyetten uzak sistemi iyileştirmek üzere, kapsamlı bir "Sağlıkta Dönüşüm Programı" başarıyla yürütülmüştür. Başta SSK hastaneleri olmak üzere diğer kamu kurumlarının hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilmiştir. Artık her vatandaşımız, üniversite hastaneleri ve özel hastaneler dahil, istediği her hastaneye gidebilmekte, tercih ettiği doktora muayene olabilmekte, ilaçlarını anlaşmalı serbest eczanelerden alabilmektedir. Böylece, sağlık hizmetlerinden faydalanmada vatandaşlarımızın Emekli Sandığı Mensubu, SSK'lı, Bağ-Kur'lu gibi ayrımlara tabi tutulması sona erdirilmiştir. İlaçtaki KDV oranını düşürerek ve ilaç fiyatlandırma sistemini değiştirerek, ilaç fiyatlarında önemli oranda indirim sağlanmıştır. Böylece, ilaç giderlerinde hem kamu hem de vatandaşa olan yükü büyük ölçüde hafiflettik. Sağlık kurum ve kuruluşlarında sunulan sağlık hizmetlerinden alınan KDV

oranını yüzde 18'den yüzde 8'e düşürdük. Çağdaş sağlık anlayışının temel unsurları arasında yer alan "Aile Hekimliği" uygulamasını başlattık. Geleceğe dönük olarak büyük bir adım niteliğinde olan ve halen 11 pilot ilimizde başarıyla sürdürülen bu uygulamadan 9 milyon vatandaşımız yararlanmaktadır. Önümüzdeki dönemde, "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nı kararlılıkla sürdüreceğiz. Aile hekimliği uygulaması bu dönemimizde ülke genelinde yaygınlaştırılacaktır. Genel Sağlık Sigortası sistemi geçen dönemde yasal ve kurumsal altyapısını tamamlamış, ancak bazı nedenlerle hayata geçirilememiştir. Zengin fakir ayrımı gözetmeden halkımızın tümünün sağlık hizmetlerinden aynı standartta faydalanacağı, yoksulların primlerinin devletimizce karşılanacağı, 18 yaşın altındaki çocuklarımızın tamamının sağlık güvencesi altında olacağı "Genel Sağlık Sigortası" sistemi, 2008 yılında uygulamaya konulacaktır."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber