'Kadın sığınma evi' açmayan belediyelere dava açılacak

Haber Giriş : 30 Aralık 2007 11:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Kadın örgütü Mor Çatı avukatı Esra Baş, belediyelere sığınak açmaları konusunda yazılı başvuruda bulunulacağını belirterek, sığınak açma zorunluluğunun yerine getirilmemesi durumunda ise, yasal yollara başvurulacağına söyledi.

Mor Çatı'nın avukatı Esra Baş, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Belediyeler Yasası'na göre nüfusu 50 binin üzerindeki belediyelerin sığınak açma zorunluluğu olduğunun kaydetti. Baş, AB normlarına göre ise her 7 bin 500 nüfusa bir sığınak açılması gerektiğini hatırlatarak, ?Görüldüğü üzere belediyeler yasasında öngörülen düzenleme olması gerekenin ve ihtiyacın çok altında. Buna rağmen belediyeler yasasındaki bu yetersiz düzenleme bile karşılığını bulmuyor? dedi. Türkiye'deki sığınak sayısının 36 olduğunu kaydeden Baş, sığınma evlerinin yetersizliği nedeniyle, şiddete uğrayan kadın ve çocukların şiddet gördükleri ortamda yaşamaya devam ettiğini ya da sokakta yaşamak zorunda bırakıldığını, öldürüldüğünü söyledi.

Baş, kadın ve çocukları şiddetten uzaklaştıramayan ve güvenliklerini temin edemeyen devletin, uluslararası taahhütlerine de aykırı davrandığını vurgulayarak, kadınların yaşam hakkını, özgürlük ve güvenliğini sağlayamayan devletin, kadınların öldürülmesinden ve yaralanmasından bizzat sorumlu olduğunu ifade etti. Baş, ?Yani devlet, şiddet uygulayan erkek kadar bu durumumdan sorumludur ve suç işlemektedir? dedi.

Baş, geçtiğimiz günlerde bağımsız kadın örgütlerinin katılımıyla 10. Sığınaklar ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı düzenlediklerini, kurultayda belediyelerin sığınak açmaları konusunda etkili bir kampanya başlatılmasının karara bağlandığını kaydetti. Belediyelere sığınak açmaları konusunda yazılı başvuruda bulunacaklarını bildiren Esra Baş,

sığınak açmayan belediyeler hakkında dava açacaklarını kaydetti.

-?BELEDİYELERİ UYARMAK İÇİN, 8 MART'TA EYLEMLER DÜZENLENECEK?-

Kadın Merkezi (KAMER) Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehtap Kızılkan da, Yeni Belediyeler Yasası'nın 3 yılı aşkın bir zamandır yürürlükte olduğunu anımsatarak, belediyelerin büyük bir çoğunluğunun yasanın sığınak açılması ile ilgili hükmünü yerine getirmediğini söyledi. Kadın örgütlerinin, sığınak ve danışma merkezleri konusundaki deneyimlerini belediyelerle paylaşmak amacıyla 15 Ocak 2008'e kadar bir dosya hazırlayacağını dile getiren Kızılkan, hazırladıkları dosyalarla birlikte belediyelere giderek, sığınak açmaları yönünde başvuruda bulunacaklarını ifade etti. Kızılkan, ?Sonuç alınmaması durumunda ise, belediyeler hakkında yasal yollara başvurulacak. 8 Mart 2008'de Türkiye'nin dört bir yanında belediyeleri uyarmaya dönük eylemleri yaşama geçirmeyi kararlaştırdık? dedi.

-?SIĞINAKLARDA AYRIMCILIK YAPILMAMALI?-

Kızılkan, namus adına işlenen cinayetlerle ilgili bir kampanyaya başlayacaklarını kaydederek, kampanya kapsamında "namus cinayeti", "namus adına işlenen cinayet", "kadın katliamı", "kadın cinayeti", "kadına yönelik sistematik cinayet" gibi kavramların sorgulanacağını bildirdi.

Sığınaklarda ve dayanışma merkezlerinde ayrımcılık yapılmaması gerektiğine dikkat çeken Kızılkan, sakatlık, etnisite, ırk, dil, cinsel yönelim, inanç gibi konularda geniş bir farkındalık yaratılması ve çalışan seçiminde duyarlılıkların göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi. Kızılkan, sığınakların, fiziksel koşullarının ve işleyiş biçiminin, çeşitliliğe uygun hale getirilmesinin önemine işaret ederek, ?Şiddete maruz kalmak, kişisel bir zayıflık değil, yaşadığımız erkek egemen sistemin bir sonucudur. Bu nedenle başvuru alan ve başvuran kadın arasında hiyerarşik bir ilişki kurulmamalıdır? diye konuştu.

-?BELEDİYELER YASASINDAKİ EN ÖNEMLİ BOŞLUK YAPTIRIM EKSİKLİĞİ?-

Mor Çatı Derneği Üyesi Ülfet Taylı ise, İstanbul'da sadece Kadıköy, Eyüp ve Küçükçekmece belediyelerinin sığınak açtığına ve belediyeler yasasındaki en önemli boşluğun yaptırım eksikliği olduğuna dikkat çekerek, ?4 Temmuz 2006 tarihli Başbakanlık Genelgesi'nde de, hem valiliklere hem de belediyelere konuyla ilgili sorumluluk yükleniyor. Fakat, bütçe ayrılmadığı ve hem yasada hem de genelgede somut yaptırım olmadığı için bu konuda çok az adım atılmış durumda? dedi.

Sığınak açılması için belediyelerin tek başlarına yeterli olmadığını dile getiren Taylı, sığınak açmanın da yeterli olmadığını, açılan sığınağın uluslararası sığınak statüsünde olması gerektiğine dikkat çekti. Taylı, açılan sığınaklarda, kadınlar arasında ayrımcılık yapılmaması, sorunlar için özel çözümlerin öngörülmesi, kadınların çocuklarıyla beraber düşünülmesi ve kaldığı süre içinde yeni bir yaşama hazırlanması gerektiğini vurguladı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber