Görevde kaza geçirdi, bacağı kurtlandı, idare ise müstafi saydı

Danıştay, 21 yıl önce görevinde iken elektrik çarpması sonucu yaralanan ve ileriki yıllarda bunun etkisini şiddetli bir şekilde hisseden memurun göreve gelemediği günler için geçerli bir mazereti bulunduğu ve müstafi sayılamayacağına ilişkin kararı onadı.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 19 Temmuz 2021 15:36, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
Görevde kaza geçirdi, bacağı kurtlandı, idare ise müstafi saydı

Hizmetli olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Kanunun 94. maddesine göre 19.08.2011 tarihinden itibaren görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin 18.01.2012 olur tarihli işlemin iptaline ilişkin iptal davası açmıştır.

İlk derece mahkemesi işlemi iptal etmiştir. Gerekçesi ise şu şekildedir:

Yirmi bir yıl önce yüksek gerilim hattında elektrik çarpması sonucunda davacının vücudunda yaralar oluşmuştur.

Altı yıl önce bacağının kırılması ile bu yaraların tekrar açılmıştır. Bir ayaktaki yaraların, diğer ayaktan alınan parça ile kapatılmaya çalışılmış ancak tedavinin cevap vermemesi nedeniyle yaraları kurtlanmıştır. Davacının süregelen venöz ülser rahatsızlığı ile ilgili olarak devam eden tedavisi nedeniyle göreve gelemediği günler için geçerli bir mazereti bulunduğu anlaşılmıştır.

Danıştay bu kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2020/2483

Karar No: 2020/3837

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Bakanlığı

VEKİLLERİ : Av. ., Av. .

KARŞI TARAF (DAVACI) : .

VEKİLİ : Av. .

İSTEMİN KONUSU:

... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:. K:. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

DAVA KONUSU İSTEM:

. Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesine göre 19.08.2011 tarihinden itibaren görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin 18.01.2012 olur tarihli işlemin iptaline ve işlem nedeniyle ödenmeyen aylıklarının da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:

dare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/03/2019 tarihli ve E:2018/9930, K:2019/2014 sayılı bozma kararına uyularak; davacı hakkında . Oksijen Tedavi Merkezince düzenlenen 26/08/2011 tarihli epikriz raporu ile davacıya ait, 2009 yılının Haziran ayı ile 2011 yılının Aralık ayı arasındaki yaklaşık kırk sekiz adet hastane kaydının incelenmesinden, yirmi bir yıl önce yüksek gerilim hattında elektrik çarpması sonucunda davacının vücudunda yaralar oluştuğu, altı yıl önce bacağının kırılması ile bu yaraların tekrar açıldığı, bir ayaktaki yaraların, diğer ayaktan alınan parça ile kapatılmaya çalışıldığı ancak tedavinin cevap vermemesi nedeniyle yaraların kurtlandığı ve plastik cerrahi uzmanlarının davacıyı hiperbarik oksijen tedavisine yönlendirdiği, 26/08/2011 tarihinde hiperbarik oksijen tedavisine başlanılan davacının bacağındaki venöz ülser ve ülser tabanında kurtlanma bulgusunun anılan tarih itibarıyla varlığını koruduğu, epikriz raporu ve hastane kayıtlarından, süregelen venöz ülser rahatsızlığı ile ilgili olarak devam eden tedavisi nedeniyle göreve gelemediği günler için geçerli bir mazereti bulunduğu anlaşılan davacının, görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmediği, davacının 'görevden çekilmiş sayılmasına' ilişkin kararın, Mahkeme kararıyla iptaline karar verilmiş olması nedeniyle mahrum kaldığı ücret ve diğer özlük haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinden dava konusu işlemin iptaline ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ise dava açma tarihinden (28/03/2012) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, davacının yatarak tedavi olmadığı, hastanede olmadığı günlerde ve tedavi işlemleri dışındaki zaman dilimlerinde mesaiye gelebileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİNİN DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ile davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının dava açma tarihinden (28/03/2012) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine yolundaki... İdare Mahkemesinin. tarih ve E:., K:. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber