'5 milyon sığınmacı ile Türkiye, bu süreçte insanlık dersi vermektedir'

Bakan Yanık: "3,7 milyonu Suriye'den olmak üzere toplam 5 milyon sığınmacıya güvenli bir liman olan Türkiye, insan hakları standartlarını belirlediğini iddia eden ülkelere bu süreçte insanlık dersi vermektedir. Hedefimiz, bize gelen, sığınan, bizimle yaşamaya devam eden herkese insan onuruna yaraşan, yakışan bir hayat sunmaktır"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 30 Kasım 2021 12:48, Son Güncelleme : 30 Kasım 2021 12:50
'5 milyon sığınmacı ile Türkiye,  bu süreçte insanlık dersi vermektedir'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, 5 milyon sığınmacıya güvenli liman olan Türkiye'nin, insan hakları standartlarını belirlediğini iddia eden ülkelere bu süreçte insanlık dersi verdiğini belirterek, "Hedefimiz, bize gelen, sığınan, bizimle yaşamaya devam eden herkese insan onuruna yaraşan, yakışan bir hayat sunmaktır." dedi.

Yanık, beraberindeki AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi ve AK Parti İl Başkanı Adem Yeşildal ile Valiliği ziyaret edip Vali Rahmi Doğan ile görüştü.

Daha sonra AK Parti Hatay İl Başkanlığı'nı da ziyaret eden Bakan Yanık, burada partililerle bir araya geldi.

Yanık, ardından bir otelde düzenlenen ve başkanlığını yaptığı "Sivil Toplum Buluşmaları" toplantısında, İstanbul Genç İHH'nin Bursa'da düzenleyeceği Teknoloji Kampı'na giderken geçirdikleri trafik kazası sonucu yaşamını yitiren 4 kişiye Allah'tan rahmet diledi.

Bütün dünyanın ortak meselelerinden olan göç ve insani yardım konusunu odağına alan sivil toplum temsilcileriyle bir araya geldiklerini aktaran Yanık, buradan alacakları bilgilendirmelerin, önerilerin ve eleştirilerin kendileri için yol gösterici olacağını belirtti.

Yanık, toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, insan odaklı ve hak temelli politikalarıyla, hizmetleriyle vatandaşların önündeki hukuki, sosyal ve fiziki engelleri kaldırmaya, sosyal korumaya dair her alanda sadece nicelik değil, niteliği de arttırmaya, daha bütüncül ve sistematik bir yaklaşımla devam ettiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bu doğrultuda farklı alanlarda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla seri şeklinde planladığımız buluşmalarımızın istişare geleneğimize ve demokrasi kültürüne de önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Ayrıca, istişare toplantıları sonucunda bakanlığımızda bir ilk olmak üzere sivil toplum vizyon belgemizi ve eylem planımızı oluşturacağız. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarını, sosyal hizmet uygulamalarımızda önemli paydaşlarımız olarak gördüğümüzü de bir kez daha belirtmek isterim."

- "Sivil Toplumla İşbirliği Daire Başkanlığımızı kurduk"

Sivil toplum kuruluşları aracılığıyla halkın istek ve taleplerine daha yakından bir projeksiyon tuttuklarını anlatan Bakan Yanık, şöyle devam etti:

"İhtiyaçları daha net ve kısa yoldan görebiliyoruz. Böylelikle sosyal hizmet desteğine ihtiyaç duyan vatandaşlarımıza daha hızlı ulaşabiliyor ve gerekli müdahalelerde bulunabiliyoruz. Sivil toplum kuruluşları genel anlamda sorunları yerinde görüp çözmemize ışık tutan yol arkadaşlarımız oluyorlar. Biz de sivil toplum kuruluşlarını hem sosyal hizmet alanında verdiğimiz eğitimlerle destekliyoruz hem de projelerinin hayata geçmesinde zaman zaman paydaş olarak katkı sunuyoruz. Böylelikle bakanlığımız ve sivil toplumun istişare zeminini kuvvetlendiren toplumsal barışa hizmet eden ve demokrasi iklimini koruyan önemli adımlar atıldığına inanıyoruz. Bu amaçla bakanlığımız bünyesinde Sivil Toplumla İşbirliği Daire Başkanlığımızı kurduk. Gayemiz, bütün çalışmalarımızda olduğu gibi sivil toplum iş birliklerimizde de hizmet anlayışımızı gelecek nesillere aktarabilmek."

Yanık, Anadolu gezildiğinde ekmeğini bölüşmeyecek, yolda kalmışa kapısını açmayacak insan çıkmayacağına dikkati çekerek, "Hatta bizim Çukurova'da bir atasözü gibi tabir, tanım vardır, cömert insanları tanımlarken, 'sofrası yerde' derler. Bu önemli bir iltifattır. Bu anlamda yardımlaşma ruhunu yaşatmak için büyük servetler gerekmediğine hepimiz şahidiz." diye konuştu.

Gönlü zengin her insanın, bir kardeşine sıcak çorba sunmanın o çorbayı içmekten çok daha lezzetli olduğunu bileceğini ifade eden Yanık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Milletimiz yüzyıllardır bu güzelliklerle yoğrulan güzide bir millet. Bu sebeple günümüzde evlerinden uzakta yaşamak zorunda kalan pek çok insanın tercih ettiği ilk durak Türkiye olmaktadır. Şu anda dünyada 26 milyon mülteci, 82 milyondan fazla yerinden edilmiş insan olduğu biliniyor. Küresel etkilerle yaşanan hızlı dönüşümler, savaş ve ekonomik krizlerle birleşince ulus devlet sınırları eski anlamını yitirmeye başladı. Gelinen noktada dünya çapında güvenli yaşam arayışları arttı. Bu durum bazen bir zorunluluk sonucudur, bazen de daha iyisini arama yolculuğu. Fakat değişmeyen husus 21. yüzyılda ortaya çıkan yoğun nüfus hareketliliğidir. Öyle ki yaşanan gerçeklik mülteci ya da göç krizi olarak adlandırılmaktadır. Özellikle belli coğrafyalardan insanlar akın akın bütün dünyaya dağılmaktadır. Çatışma ve zulüm sonucu her dakika neredeyse 20 kişinin evinden edildiği bir dünyada iş birliği ve koordineli çalışma her zamankinden daha önemli. Siz sivil toplum kuruluşlarıyla yapacağımız iş birliği ise çok daha kıymetli."

- "Türkiye'de 5 milyon sığınmacı bulunuyor"

Bakan Yanık, Türkiye'nin 2021 yılı itibarıyla kitlesel olarak ülkeye giriş yapan Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yaptığını hatırlattı.

Türkiye'ye sığınanlar arasında Afganistanlılar, Iraklılar, İranlılar, Somalililer, çatışma ve savaşlardan kaçan diğer ülke vatandaşlarının bulunduğunu aktaran Yanık, "En önemlisi ülkemize sığınmış bu insanların yüzde 70'inden fazlasını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Nitekim savaş ve benzeri zorlayıcı koşullardan da en çok kadın ve çocuklar etkilenmektedir. 3,7 milyonu Suriye'den olmak üzere toplam 5 milyon sığınmacıya güvenli bir liman olan Türkiye, insan hakları standartlarını belirlediğini iddia eden ülkelere bu süreçte insanlık dersi vermektedir. Hedefimiz, bize gelen, sığınan, bizimle yaşamaya devam eden herkese insan onuruna yaraşan, yakışan bir hayat sunmaktır." dedi.

- "Sığınmacılara psikolojik ve sosyal destek hizmetleri veriliyor"

İnsani yardımlarla ilgili her duruma özgü yeni projeler oluşturduklarını anlatan Yanık, şunları kaydetti:

"Bakanlık olarak Türkiye Afet Müdahale Planı'nda psikososyal destek hizmetlerine ilişkin ana çözüm ortağı olarak yer alıyoruz. Acil durum olarak değerlendirilen kitlesel göç kapsamında da bakanlık olarak psikososyal destek çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Türkiye'de bulunan geçici koruma ve uluslararası koruma statüsünde olan dezavantajlı kişilerin sosyal hizmetlere erişimini arttırmaya yönelik olarak da sosyal hizmet merkezlerimiz aracılığıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu merkezlerde sığınmacıların psikolojik ve sosyal anlamda güçlenmesi amacıyla psikososyal destek hizmetleri veriyoruz. İhtiyaç dahilinde bireysel danışmanlık, aile danışmanlığı gibi çalışmalar gerçekleştiriyoruz. İhtiyaç sahiplerini tespit etmek ve yerinde müdahaleyi gerçekleştirmek amacıyla saha taramaları ve hane ziyaretlerinde bulunuyoruz. Erken yaşta zorla evlilik, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, okul dışında kalan çocuk, çocuk işçiliği, ekonomik yoksulluk gibi konular başta olmak üzere hedef grubun yaşadığı sorun ve ihtiyaçlara yönelik vaka yönetimi yapıyoruz."

Güçlenme ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen eğitimler verdiklerini bildiren Bakan Yanık, "Özellikle ebeveynlik becerileri, yaşam becerileri ve çocuk koruma konularına odaklanan bir eğitim içeriği oluşturmak amacıyla 2021 yılında Suriyelilere yönelik aile eğitim programının değerlendirilmesi ve ihtiyaç analizi çalışmamız ise halen devam ediyor ve bu çalışmayı da 2022 yılında sonuçlandırmayı ve eğitim içeriklerini tamamlamayı inşallah hedefliyoruz." şeklinde konuştu.

(Sürecek)

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber