İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Gübre fiyatları ele alınmadan tarımsal üretim artırılamaz

Gübre kullanmadan verim artışını sağlamak mümkün değil mi? Çiftçi sorunlarını dile getirmek için neden kulisleri tercih ediyor? Sorumluluğu üstlenmiş olan, çiftçi temsilcisi tarımsal STK'lar ve konu uzmanı yetkililer üretim maliyetleri artarken çözümün neresindeler?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Aralık 2021 14:55, Son Güncelleme : 29 Aralık 2021 14:57
Gübre fiyatları ele alınmadan tarımsal üretim artırılamaz

Gübre fiyatları ve diğer maliyetlerin artışı nasıl ele alınmalı?

Gübre fiyatlarının son bir yıldaki artışı yüzde yüzleri geçti. Tarımsal üretim artışının gübreye bağımlı hale gelmesinin sonucu gübre kullanmadan verim artışını sağlamak neredeyse mümkün değil. Çiftçinin kar edebilmesi için verimin yüksek olması gerekmekte, bunun içinde yeterince gübre ve su kullanmak zorunda kalmaktadır.

Artan gübre fiyatları ve diğer maliyetler tarımsal üretimin karlılığını silip süpürmekte ancak çiftçi bu sorunu dile getirme ve çözüm arama ortamlarında susmakta kulislerde dile getirmeyi tercih etmektedir. Tarımsal STK'lar medyaya bol bol demeçler vermekte ama çözüm arama mekanlarında alkışın dibine vurmakta, bu sorunları çözüme yönelik gündem etmek yerine ötelemeyi tercih etmektedirler.

Özellikle tarımın konuşulduğu toplanmalarda, makamın yüksekliğine göre şekil alan alkışın şiddeti, tarımdaki maliyetlerin yüksekliğini önemsizleştirmektedir. Hal böyle olunca da tarımda her şey yolundaymış gibi bir anlayış ortaya çıkmaktadır. Bu alkışları ve övgüleri teşvik eden bir kısım tuzu kuru Tarımsal STK'lar, çiftçiden çok tarımın geleceğini olumsuz etkilediklerinin farkına varmak yerine günübirlik etkinliklerle varlıklarını sürdürmeyi ve etkin bir şekilde gündemde kalmayı uygun görmektedirler.

Üretimdeki, gübre öncelikli maliyet artışı ile ürün fiyatlarındaki artış dengesizliği nasıl giderilebilir?

Üretimdeki maliyet artışları, çiftçinin masrafına direk ve büyük oranda yansırken, ürettiği ürünün fiyatlarına çok az miktarda yansımaktadır. Bu ise sadece çiftçinin bir miktar zararını azaltmaktadır. Üründeki fiyat artışları çoğunlukla pazar fiyatlarına yansıdığı için son satıcılar daha çok kazanmaktadır. Bu da çiftçinin gelirine katkı sağlamadığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Çiftçi ve üretici buna nasıl çözüm bulacağını bilmemektedir. Bu konuda asıl sorumluluğu üstlenmiş olan, tarımsal STK'lar ve sorumlu yetkililer gerçekçi bir çözüm ortaya koymamaktadırlar.

Üretimde, gübre ve diğer maliyetlere çözüm önerisi getirme çabası içinde olan, acıda olsa gerçekçi bakmayı tercih eden, geçmişte ve halen yapılan hataları dile getiren az bir kısım tarımcı ve üretici ise muhatap kabul edilmemenin ötesinde aykırı söylemlerle tanımlanmakta ve dışlanmaktadırlar.

Tarımın su, gübre, mazot ve diğer maliyetlerdeki artışıyla çiftçinin ürettiği ürün fiyatlarındaki artışın dengesizliğine çözüm getirme konumunda olan bugünün tarımsal STK'ları ve tarımın yetkinleri tıpkı Padişah ve elma satıcısı hikayesindeki görevlilerin rolüne bürünmüş durumdadırlar.

Tarımsal üretimde maliyetler ve karlılık olanakları zorlayarak, çözüm odaklı ele alınmayı bekliyor. Özellikle Tarım Ekonomistlerine ve tarım stratejistlerine büyük görev düşmektedir. Böyle kritik dönemlerde tarımın gidişatını, sorumluluk verilmiş olanların liyakatinin derecesi belirlediği/belirleyeceği de aşikardır. Tabi hiç hata yapmamayı hiçbir şey yapmamayla eş tutanlar hariç!

Tarımda çözüm bekleyen önemli sorunlar nasıl aşılabilir?

Tarımda, maliyetler ve üretim şartlarındaki sorunlar net olarak belli; öncelikle gübre konusunda planlamalar hem yeterli düzeyde değil, hem uygulamada takip ve düzen sağlanmış değil. Tarımsal üretimde daha az gübre kullanımı gerektiren yöntemlerle bitki tür ve çeşitleri üzerinde durulmalıdır. Yeterli miktarda gübre kullanımı, araştırma çalışmalarıyla tespit edilmelidir.

Yerli gübre üretim çalışmaları daha ciddi desteklenmeli, önü açılmalıdır.

Aşırı fiyat artışlarının nedenleri net olarak ortaya çıkarılmadan, kontrol altına alınamayacağı bilinmelidir.

Üretici ve satıcı zincirinde özellikle bazı ürünlerde bir türlü çözümlenemeyen fahiş artış noktaları doğru tespit edilmeli, üreticinin kendi ürününü değerlendirebileceği uygun pazar ortamının oluşturulmasına ön ayak olunmalıdır.

Yerli şartlarda ıslah edilen bitki tür ve çeşitlerini tercih eden çiftçilere ve bu alanda araştırmalar ve çalışmalar yapan özel ve resmi kuruluşlara, uzmanlara daha uygun şartlar ve imkanlar tanınmalıdır.

Tarımda her alanında teknoloji kullanımı ve mevzuat birkaç kişinin uhdesinde olmamalı. Teknoloji yaygınlaştırılmalı, mevzuat daha dinamik, güncel ve çözüm getirici olmalıdır. Mevzuatı uygulamada, mevzuata uygun davranılmalıdır.

Tarımda en önemli sorunlardan biri, yapılan planlamaların hayat geçirilememesidir. Planlama yapmak tek başına bir anlam ifade etmiyor. Uygulamaya geçmeyen veya uygulamaya geçip yarıda bırakılan onlarca planlama var. Bu durum artık tarımın handikapı olmuş durumda. Bu şekilde sürdürülmemelidir.

Tarımsal üretimde sorunu bizzat yaşayan üretici ve çiftçiler uygun ortamları değerlendirmeli, sorunlarını gerektiği şekliyle dile getirmelidir. Yetkililer de aracısız, temsilcisiz direk çiftçiler ve üreticilerle muhatap olmalıdır. Bunu sürekli yapmalıdır. Sadece seçilmiş çiftçi ve üretici topluluğuyla muhatap olmak doğru bir yöntem değildir. Tarımın en büyük sorunu aracılarla yönetilmesidir.

Dünden katlanarak gelen ve yarının tarımını da etkileyecek olan tüm bu sorunlar ve bu sorunlarla bağlantılı alanlar yetkililerin, Tarımsal STK'ların, çiftçilerin, akademisyenlerin birbirlerine tahammül ederek, kendi mevcudiyetlerinin sınırlarını ve sorumluluklarını bilerek ele almaları sonucu büyük oranda çözülebilecek sorunlardır.

M. Murat Gün

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber