Çalışma Bakanı Işıkhan: Asgari ücreti hükümet olarak biz belirlemiyoruz
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Aralık ayında başlayacak asgari ücret sürecine ilişkin, "Asgari ücreti hükümet olarak biz belirlemiyoruz. Komisyonda kamu, işçi ve işveren temsilcileri yer alıyor. Biz sosyal diyaloğa çok önem veren bir hükümetiz. İşçi kesimi komisyonda değişiklik istiyor. Fakat ne tür bir değişiklik istediklerine dair somut bir şey sunmuyorlar" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Mardin ziyaretine eşlik eden gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ziyarette Memurlar.net Genel Yayın Yönetmeni Edip Üzen de yer aldı.
Genç istihdamına yönelik çalışmalarınız var mıdır?
Bakanlık olarak; sosyal, ekonomik, küresel anlamda ortaya çıkan riskleri biz belirleyip, ona göre adımlar atmamız lazım. NEET grubu bizim özel olarak çalıştığımız bir grup. NEET gençler, 15-29 yaş grubunda olup ne eğitimde ne istihdamda ne de herhangi bir kurs alan kesim. Bu gençler için ciddi programlar hayata geçireceğiz. Bu kesime yönelik önümüzdeki dönemde bir genç istihdam hamlesi hayata geçireceğiz. Hedefimiz 3 yılda 3 milyon genç istihdamı Allah izin verirse. Bu bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesi.
Sosyal Güvenlik Sistemi ile ilgili bazı kamuoyunda bazı haberler yer aldı, emekli aylıklarının ödenmesi ile ilgili, güçlü bir sosyal güvenlik sistemine sahip miyiz?
Bizim amacımız burada sosyal güvenlik şemsiyesi altındaki kapsamı genişletmek. Şu anda vatandaşlarımızın %99'u sosyal güvenlik şemsiyemiz kapsamında. Sosyal güvenlik sistemimizden bahsederken; sağlık hizmetlerinin sunulduğu, sadece bireyi değil aynı zamanda aile üyelerinin de kapsama alındığı ve sigortalının vefatı halinde geride kalanlara da ödeme yapıldığı bir sosyal güvenlik sisteminden söz ediyoruz. Dünyada bunun örneğini bulmak gerçekten güç. Sosyal güvenlik sistemimiz oldukça güçlü. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Bunu özellikle tekrar sizin aracılığınızla da ifade edeyim.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısı da tartışmaya açıldı. Aralık ayında başlayacak süreç. Bu süreçle ilgili bir değerlendirmeniz olur mu?
Asgari ücreti hükümet olarak biz belirlemiyoruz. Bu bilmeniz gereken en önemli konulardan bir tanesi. Asgari Ücret Tespit Komisyonunda, kamu kurumlarından 5 temsilci, işçi kesiminden 5 temsilci ve işveren kesiminden 5 temsilci bir araya geliyor. Bunlar tabii o dönemde ülkenin ekonomik koşullarını, enflasyon oranlarını, yaşam koşullarını düşünerek bir müzakere içerisine giriyorlar.
Yapıyla ilgili de önemli olan temsiliyet. İşçi kesiminin hakkını korumak için masaya gelmesi gerek. İşveren kesimi de elbette temsil ettiği kitlenin taleplerini masaya getirecektir. Biz masada sosyal diyaloğa çok önem veren bir hükümetiz. Biz taraflarla, paydaşlarımızla bir masada oturup, güncel durumu, ihtiyaçlarımızı, rakamları belirleyebilmeliyiz.
Tabii Türk-İş'in ve Hak-İş'in açıklamaları oldu sizler de duyuyorsunuz. Yapıyla ilgili şimdi işçi kesiminin talepleri nedir çok iyi bilemiyoruz. Yani komisyonda ne değişiklik yapalım diye sorduğumuzda somut bir şeyle gelmiyorlar karşımıza. Bu nedenle taleplerini, isteklerini anlayabilmek için diyalog kuruyoruz.
Son yıllardaki istihdam, işsizlik, aktif/pasif oranı rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim en büyük çalışma alanlarımızdan bir tanesi istihdamın artırılması. Şimdi artık eskisi gibi değil örneğin; yapay zekadan söz ediyoruz. Yeşil ekonomiden, dijital dönüşümden söz ediyoruz. İstihdama yönelik politikaları geliştirirken bütün bu değişim sürecini dikkate almalıyız. Tabii genel tabloya bakacak olursak; şu an 32.2 milyon vatandaşımız istihdamda. Pasif dediğimiz emeklilerin sayısı; 17 milyona yaklaşmış durumda. Bunun 11.4 milyonu SSK'lı emekliler, 2.9 milyonu Bağ-Kur'lu ve 2,5 milyon da Emekli Sandığından emekli olan vatandaşlarımız. İşyeri sayımız geçmişte 727 binken değerli arkadaşlarım şu an 2.3 milyona ulaşmış durumdayız. Aktif-pasif oranı aktif istihdam politikalarıyla birlikte daha da yükseltmeye gayret ediyoruz. Çünkü arzu edilen hedef iki çalışan sayısına karşılık bir emekli sayısı olması. Yani aktif pasif oranının 2 olması. Şimdi bu rakam 1.6 düzeyinde. Dünya ortalaması 1.8. Almanya, Hollanda'da 1.8. ideali tabii 2. Bizim 2'yi yakaladığımız dönemler oldu. Sektör bazlı istihdam oranı dağılımlarında malumunuz başı hizmet sektörü çekiyor. Hizmet sektörü %60'a yaklaşıyor. Çalışan nüfusun %57,9'u hizmet sektöründe. Daha sonra sanayi sektöründe de %27,7, inşaat sektörü %6.6, tarım sektörü 14,8. Genel çerçeveyi bu şekilde çizebiliriz. Tabii bu genel çerçeveyi çizdikten sonra da şunu söyleyebiliriz ki öncelikle çalışma çağındaki nüfusta oluşan atıl işgücümüzü tekrar istihdama kazandırmak, bizim en önemli önceliğimiz bu olacak, politikalarımızı bu yönde geliştiriyoruz.
Şimdi geçen yıl Şubat ayında prim desteği 4 puana düşürülmüştü. Yeni vergi paketiyle 2 puana düşürülüyor. Bir tek imalatta kalıyor. Bir yandan prim desteğini düşürürken bir yandan başka bir destek verecek misiniz?
Özellikle istihdamın korunması bizim için çok önemli. İstihdamı koruyan hatta
artıran firmalara, ilave istihdam sağlayanlara biz destek vereceğiz burada.
Yani biz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, Tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya
sektöründe 2.500 lira destek verdi. Ama KOBİ'lerle sınırlıydı ve bu dört sektörle
sınırlıydı. Biz de hem esnafımızı koruyacak hem büyük işletmelerimizi koruyacak,
hem de istihdamın korunması ve artırılmasına hizmet edecek yeni bir uygulamaya
geçiyoruz. İlgili kanun teklifi yakın zamanda plan bütçe komisyonunda kabul
edildi. Kısa sürede kanunlaşmasını bekliyoruz. İmalat sanayinde faydalanacak
sektör sayısını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile birlikte arttıracağız.
Destek miktarını da aynı şekilde arttıracağız ancak henüz tutarı belirlemedik.
Böylelikle ülkemizin imalat gücünü, içinde bulunduğumuz dezenflasyon sürecinde
koruyarak, işsizlik rakamlarını da tek hanelerde tutmaya ve daha da iyileştirmeye
yönelik önemli bir adım atmış olacağız.
Twiter X: edipuzen