Erdoğan, Baykal'a karşı TSK'yı savundu: TSK'yı polemik içine çekmeyin

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 04 Mart 2008 13:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep

Tayyip Erdoğan, muhalefete, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a seslenerek,

"Her şey, parti siyasetinden ibaret değildir. (Hükümete muhalefet

edelim) diye, şehitlerimize saygısızlık yapmayın, o kahramanlara

haksızlık yapmayın" dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, TBMM'den

alınan tezkere çerçevesinde, Hükümetin verdiği yetkiyle Türk Silahlı

Kuvvetlerinin, Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü hedeflerine yönelik

başlattığı kara harekatını başarıyla sonuçlandırdığını söyledi.

Bu kara harekatından beklenen ve planlanan amacın hasıl olduğunu

vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Teknik değerlendirmesini dün Genelkurmay Başkanımız, basın

mensuplarıyla toplantısında bizzat yaptı. Ben, harekatın sonuçlarıyla

ilgili önemli birkaç siyasi tespitimi sizlerle paylaştıktan sonra,

muhalefetten gelen bazı anlaşılmaz seslere de değinmek istiyorum.

Türk ordusu, karakışta, gece karanlıkta, ayakta bile durmanın zor olduğu

bir coğrafyada fevkalade başarılı bir operasyon icra etmiştir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarısı, sadece zaman ve mekanın olumsuz

şartlarından kaynaklanmıyor. TSK'nın başarısının önemli bir boyutu, tek

bir sivilin dahi burnunun kanamaması, sivillere hiçbir zarar

gelmemesidir. Bu duyarlılık, bu hassasiyet, her türlü takdirin

üzerindedir.

Ne yazık ki bu konuda bile muhalefet çevreleri istismarcı siyaset

anlayışından vazgeçememiştir. Askeri birliklerimizin yurda dönmeleri

üzerine yapılan spekülasyonlar gerçeği yansıtmayan, aksine gerçeği örten

yorumlardır.

Askerlerimizin yurda dönüşünün daha önce ilan edilmemiş bir tarihte

gerçekleşmesi, yapılan işin tabiatı gereğidir. Herhalde haber vererek,

'dönüyoruz, döndük', davul zurnayla bunu bildirerek, en tehlikeli olan

bir dönüş harekatı duyurulmaz. Bu işin güvenliği ve bunun icabı

gereğidir.

Harekatın bitiş tarihinin kamuoyuna açıklanmamasını zaafmış gibi gündeme

getirenler, bilerek ya da bilmeden Türkiye'nin terörle mücadelesine

gölge düşürmektedirler.

Böyle birlik ve beraberlik gerektiren bir milli meselede, siyasi

polemikler üretmek, haksız suçlamalarda bulunmak sorumluluk duygusuyla

bağdaşmıyor.

Sorumluluk sadece yönetenlere, Hükümete düşmüyor, bir ülkenin muhalefeti

de ana muhalefeti de medyası da sivil toplumu da bu tür konularda

sorumluluk duygusuyla hareket etmelidir."

"PARTİLER ÜSTÜ MESELELER"

Her millette, her ülkede partiler üstü tutulan meseleler olduğunu

belirten Erdoğan, "Ulusal güvenlik konuları, özellikle de terörle

mücadele, bunların başında gelir" diye konuştu. Bu meselede, iç siyasi

mülahazalarla, rant hesaplarıyla hareket edilmeyeceğini vurgulayan

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Sınır ötesi yapılan harekatta) Parti kimlikleri bir kenara bırakılır;

hangi siyasi tercihten olursa olsun herkes, teröre karşı ortak bir irade

etrafında kenetlenmek için çalışır. Çünkü bu meselede söz konusu olan

birlik ve beraberliğimizdir. Vatandaşlarımızın can güvenliğidir,

şehitlerimizin kanıdır, insan hayatıdır. Daha evvel de söyledim, o zaman

şartlar farklıydı... Şimdi bu şartlar altında bir kez

daha söylüyorum: Allah bize buradan gelecek oyu nasip etmesin...

Muhalefete, özellikle de Sayın Baykal'a sesleniyorum: Sayın Baykal, her

şey, parti siyasetinden ibaret değildir. Oy hesaplarının da üzerinde

değerler vardır. Allah aşkına, bunu ne zaman öğreneceksiniz? 'Hükümete

muhalefet edelim' diye, şehitlerimize saygısızlık yapmayın, o

kahramanlara haksızlık yapmayın. Defalarca söyledik ama bakıyorum da

size bunu hala anlatamamışız.

Sınır ötesi harekat, öyle iç politika malzemesi yapılacak bir konu

değildir. Seçmen tüketimi için, gaz almak için yapılmaz. Orada kalınması

gerektiği kadar kalınır. Sayın Baykal, hatta sizi susturmak için bile

daha fazla kalınmaz. Zaten her şartta konuşacak bir şey bulursunuz

siz..."

"SORUMLULUĞU BİZE AİT"

Erdoğan, harekatın siyasi sorumluluğunun kendilerine ait olduğunu

vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Siyasi muhalefet, sakın Silahlı Kuvvetlerimizi polemik içine çekmeye

çalışmasın. Varsa söyleyecek sözü olan, varsa eleştirecek olan, onların

siyasi muhatabı biziz. Ama size kötü bir haberim var; aklınıza her

geleni sorumsuzca söyleyecekseniz, o zaman dinlemeye de hazır olun.

Bizim de söyleyeceklerimiz vardır, elbette.

Böyle bir harekatın nasıl yapılacağını, askerin neye ihtiyacı olduğunu,

ne kadar kalınması gerektiğini bu beyefendiler mi biliyor? Bırakın, onu

da Genelkurmayımız bilsin.

Silahlı Kuvvetlerimiz, Hükümetimizle tam bir koordinasyon içinde bu

harekatı mükemmel bir şekilde planlayıp icra etmiştir. Genelkurmay

Başkanımız ve kuvvet komutanlarımız başta olmak üzere subayından erine,

bu harekata katılan bütün kahramanlarımızı tekrar selamlıyor ve

kutluyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifalar

diliyorum. Bu kahramanların hakkını, ne yapsak ödeyemeyiz.

Askerlerimiz, başta da öngörüldüğü gibi en kısa sürede en iyi sonuçla

geri dönmüştür. Kim ne derse desin, maksat büyük ölçüde hasıl olmuştur."

"DEVAM EDECEK"

Başbakan Erdoğan, terörle mücadelenin, teröristler silahı bırakmadıkça

devam edeceğini vurgulayarak, "zaman ve zemin neyi gerektirirse, bundan

sonra da o yapılacaktır" dedi.

Terörle, teröristlerle, terörü doğuran kaynaklarla, terörün

bağlantılarıyla mücadelenin kesintisiz, tereddütsüz devam ettiğini

bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kara harekatı, hava harekatı, askeri önlemler, teknik konulardır.

Hükümetimiz, sınır ötesi operasyon yetkisini Meclisimizden almış, Türk

Silahlı Kuvvetleri de bu çerçevede yetkilendirilmiştir. Bu süreç, halen

devam ediyor.

Meselenin teknik boyutlarına vakıf olmayan kesimlerin senaryo yazmaları,

hedef belirlemeleri, görev tanımlamaları bir anlam taşımıyor. Bu görevi

üstlenenler sorumluluklarına müdriktirler, işlerini en iyi şekilde

yapmaktadır.

Bu mücadele, askeri boyutuyla, diplomatik boyutuyla, siyasi, sosyal,

kültürel ve ekonomik tüm yönleriyle sürdürülmektedir. Terörle mücadele,

bütün bunları kapsayan topyekün bir mücadeledir. Önemli olan, doğru

enstrümanları en doğru zamanda ve etkili bir şekilde kullanmayı

bilmektir.

Bütün bu alanlarda çalışmalarımızı daha da derinleştirerek sürdüreceğiz.

Terörün istismar ettiği, sosyal ve ekonomik şartların iyileştirilmesi

için devam eden çalışmalarımız, uygulamalarımız var.

Terörle mücadele sadece askeri güç veya güvenlik güçlerini kullanarak

yapılmaz. Terörle mücadelenin bir çok boyutu var. Bunun yanında

diplomatik, ekonomik, siyasi, sosyal boyutu var. Önümüzdeki dönem bu

alanda önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber