'Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmama' mahkemelerce de tam anlaşılmıyor

Danıştay 2. Dairesi, Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesi uyarınca "12 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı açılan davada kararını verdi.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 22 Mart 2023 00:10, Son Güncelleme : 08 Mart 2023 14:10
'Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmama' mahkemelerce de tam anlaşılmıyor

Danıştay 2. Dairesi, Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesi uyarınca "12 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin işleme karşı açılan davada kararını verdi.

İlk derece mahkemesi kararı bozuldu. (Karar daha önce de 5. Daire tarafından bozulmuştur)

Olay

Davacının mal varlığında olağan dışı bir değişiklik bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapıldığı, davacının . plakalı aracı 18/02/2014 tarihinde sattığı, akabinde mal varlığında meydana gelen değişiklikle ilgili bildirimde bulunması gerekirken sattığı tarihten itibaren bir ay içerisinde bildirimde bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle eylemine uyan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesi uyarınca "12 ay uzun süreli durdurma" cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesi: İhtar yapılmamışsa ceza verilemez

Mal bildiriminde bulunmadığı tespit edilen davacının, mal bildiriminde bulunması için davalı idarece 3628 sayılı Kanun'un 6 ve 10. maddesi hükümleri uyarınca ihtar edilmesi, ihtara rağmen otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmadığı takdirde disiplin cezası ile tecziye edilmesi gerekirken ihtar yapılmadan belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmadığından bahisle 12 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

2. Daire: Fiilinin sübut bulup bulmadığı değerlendirilmelidir.

Mal bildiriminde bulunmayı sağlayarak rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele etmek amacıyla yürürlüğe konulan 3628 sayılı Kanun'da, mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerin konusu, zamanı, birden fazla mal bildiriminde bulunulması, bildirimin yenilenmesi, bildirimin verileceği merciler ve bildirimlerin gizliliğine ilişkin hususlara yer verilerek, mal bildirimine ilişkin esaslar belirlenmiş ise de, belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunulmaması hali için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.

Anılan Kanun'da; gerçeğe aykırı bildirimde bulunma ve haksız mal edinme gibi, suçun manevi unsurları dikkate alınarak, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş; ayrıca, Kanun'la belirlenen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimde bulunması için ihtar edilmesine rağmen mal bildirimde bulunulmaması halinde de hapis cezası verileceği öngörülmüştür.

Görüldüğü üzere; 3628 sayılı Kanun'da "suç" olarak kabul edilen eylemlerle (gerçeğe aykırı bildirimde bulunma, haksız mal edinme ve ihtara rağmen bildirimde bulunmama), Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesinde disipline aykırı davranış kabul edilen, "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" amaçları ve nitelikleri itibarıyla birbirinden tamamen farklı eylemlerdir.

Bu itibarla, 3628 sayılı Kanun'da düzenlenen ve suç sayılan eylemlere ilişkin manevi unsurların, uyuşmazlık konusu "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" eylemleri için de aranmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının fiilinin sübut bulup bulmadığı, sübut bulmuş ise eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılıp cezalandırılmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.


T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/3687
Karar No : 2022/4146


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : . Valiliği
VEKİLİ : Av. .
KARŞI TARAF (DAVACI) : .
VEKİLİ : Av. .
İSTEMİN KONUSU : . İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:. , K:. sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem:

Davacı; ... Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesi uyarınca "12 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun . günlü, . sayılı kararının iptali istemiyle dava açmıştır.

. İdare Mahkemesinin . günlü, E:. , K:. sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş olup; anılan karar, Danıştay Beşinci Dairesinin 15/05/2018 günlü, E:2016/25241, K:2018/14219 sayılı kararıyla bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:

Bozma kararına uymak suretiyle verilen . İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; mal bildiriminde bulunmadığı tespit edilen davacının, mal bildiriminde bulunması için davalı idarece 3628 sayılı Kanun'un 6 ve 10. maddesi hükümleri uyarınca ihtar edilmesi, ihtara rağmen otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmadığı takdirde disiplin cezası ile tecziye edilmesi gerekirken ihtar yapılmadan belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmadığından bahisle 12 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI:

Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

. Cumhuriyet Başsavcılığının Sor:. sayılı esasına kayıtlı olarak "Suç işlemek amacı ile örgüt kurmak, yönetmek ve üye olmak, fuhuşa aracılık yapmak ve yer temin etmek, yolunu kolaylaştırmak" suçlarından dolayı yürütülen soruşturma kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan davacının, suç örgütü üyelerinin rahatlıkla fuhuş yaptırmalarına, fuhuş için yer temin etmelerine, örgüt faaliyetlerini rahatlıkla sürdürmelerine yardımcı olduğu, suç örgütü liderlerinden M.E.'den para alarak menfaat temin ettiği isnadı ile hakkında işlem yapılması üzerine, davacı hakkında disiplin soruşturmasına başlanılmıştır.

İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun . günlü, . sayılı kararıyla disiplin soruşturması kapsamında davacının mal varlığında olağan dışı bir değişiklik bulunup bulunmadığı yönünde araştırma yapıldığı, davacının . plakalı aracı 18/02/2014 tarihinde sattığı, akabinde mal varlığında meydana gelen değişiklikle ilgili bildirimde bulunması gerekirken sattığı tarihten itibaren bir ay içerisinde bildirimde bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle eylemine uyan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesi uyarınca "12 ay uzun süreli durdurma" cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bunun üzerine davacı, İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun . günlü, . sayılı kararının iptali istemiyle temyizen incelenen davayı açmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Mal bildirimi" başlıklı 14. maddesinde "Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler." düzenlemesi yer almıştır.

657 sayılı Kanun'un 14. maddesinde bahsi geçen ve emniyet teşkilatı mensupları açısından da uygulanması gereken özel kanun ise, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'dur.

3628 sayılı Kanun'un 5. maddesinde, bu kanun kapsamına giren görevlilerin, eşlerine ve velayeti altındaki çocuklarına ait bulunan taşınmaz malları ile her biri ayrı olmak üzere para, hisse senetleri ve tahviller ile altın, mücevher ve diğer taşınır malları, hakları, alacakları ve gelirleriyle bunların kaynaklarının, borçları ve sebeplerinin mal bildiriminin konusunu teşkil edeceği hükme bağlanmıştır.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesinde, "Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" fiili, 12 ay uzun süreli durdurma cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Öncelikle; dava konusu işlem, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesinde yer alan, "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak veya gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" fiilleri nedeniyle tesis edilmiş olup, temyize konu kararda ise mal bildiriminde bulunmadığı tespit edilen davacının, mal bildiriminde bulunması için davalı idarece 3628 sayılı Kanun'un 6 ve 10. maddesi hükümleri uyarınca ihtar edilmesi, ihtara rağmen otuz gün içinde mazeretsiz olarak bildirimde bulunmadığı takdirde disiplin cezası ile tecziye edilmesi gerektiğinden bahisle hüküm kurulduğu göz önüne alındığında, dava konusu disiplin suçunun manevi unsurunun ayrıca belirlenmesi gerekmektedir.

Mal bildiriminde bulunmayı sağlayarak rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele etmek amacıyla yürürlüğe konulan 3628 sayılı Kanun'da, mal bildiriminde bulunacaklar, bildirimlerin konusu, zamanı, birden fazla mal bildiriminde bulunulması, bildirimin yenilenmesi, bildirimin verileceği merciler ve bildirimlerin gizliliğine ilişkin hususlara yer verilerek, mal bildirimine ilişkin esaslar belirlenmiş ise de, belirtilen sürelerde mal bildiriminde bulunulmaması hali için herhangi bir yaptırım öngörülmemiştir.

Anılan Kanun'da; gerçeğe aykırı bildirimde bulunma ve haksız mal edinme gibi, suçun manevi unsurları dikkate alınarak, hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülmüş; ayrıca, Kanun'la belirlenen sürelerde mal bildiriminde bulunmayanlara, bildirimde bulunması için ihtar edilmesine rağmen mal bildirimde bulunulmaması halinde de hapis cezası verileceği öngörülmüştür.

Görüldüğü üzere; 3628 sayılı Kanun'da "suç" olarak kabul edilen eylemlerle (gerçeğe aykırı bildirimde bulunma, haksız mal edinme ve ihtara rağmen bildirimde bulunmama), Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 7/A-4 maddesinde disipline aykırı davranış kabul edilen, "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" amaçları ve nitelikleri itibarıyla birbirinden tamamen farklı eylemlerdir.

Bu itibarla, 3628 sayılı Kanun'da düzenlenen ve suç sayılan eylemlere ilişkin manevi unsurların, uyuşmazlık konusu "belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak ya da mal varlığında meydana gelen değişikliği bir ay içinde bildirmemek" eylemleri için de aranmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının fiilinin sübut bulup bulmadığı, sübut bulmuş ise eylemine uyan disiplin cezasıyla cezalandırılıp cezalandırılmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, ihtar yapılmadan davacının 12 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2. . İdare Mahkemesince verilen . günlü, E:. , K:. sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber