Askerlik görevinde bulunduğu sırada memurluğa ataması yapılanların ataması mümkün mü?

657 sayılı Kanun ve Danıştay Kararları dikkate alındığında; memur atamasının yapıldığı tarihte askerlik görevini yapmakta olanların zorunlu askerlik görevlerini bitirmelerini müteakiben atamalarının yapılması mümkündür.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 14 Temmuz 2023 00:10, Son Güncelleme : 05 Temmuz 2023 15:22
Askerlik görevinde bulunduğu sırada memurluğa ataması yapılanların ataması mümkün mü?

657 sayılı Kanun ve Danıştay Kararları dikkate alındığında; memur atamasının yapıldığı tarihte askerlik görevini yapmakta olanların zorunlu askerlik görevlerini bitirmelerini müteakiben atamalarının yapılması mümkündür.

657 sayılı Kanunun "genel ve özel şartlar" başlıklı 48'inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (6) numaralı alt bendine göre; Devlet memurluğuna alınacaklarda genel şartlar arasında sayılan askerlik durumu itibariyle aşağıdaki durumlardan herhangi birisi aranmaktadır.

a) Askerlikle ilgisi bulunmamak (kişinin askerliğini yapması veya askerlik yapamayacağına dair rapor/askerliğe elverişli değildir raporu alması askerlik ile ilgisinin bulunmaması anlamına gelir)

b) Askerlik çağına gelmemiş bulunmak (nüfus kayıtlarına göre her erkeğin 20 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününden başlayan ve 41 yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününde biten süre askerlik çağıdır)

c) Askerlik çağına gelmiş ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmış yahut ertelenmiş veya yedek sınıfa geçirilmiş olmak.

Başka bir ifade ile memur olarak atanacaklarda ya askerlik ile ilgisinin bulunmaması ya askerlik çağına gelmemesi ya da askerlik çağına gelmiş ise zorunlu askerlik hizmetini yapması/ertelenmiş olması/yedek sınıfa geçirilmiş olması gerekmektedir. Bu durumların askerlik şubelerinden alınacak belgelerle belgelendirilmesi gerekir.

Askerlik görevini yürütmekte iken memurluğa ataması çıkan kişinin memurluğa atamasının yapılıp yapılamayacağını hususunu yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde Danıştay Onikinci Dairesinin 18 Eylül 2019 tarihli bir kararı (E.2016/9590, K.2019/6005) ile cevap bulmaya çalışalım.

Kararda;

- Askerlik hizmetinin ifasına ilişkin planlamanın şahsın iradesinden ziyade ilgili idare tarafından tek taraflı olarak yapıldığı,

- Askerlik hizmetinin ertelenemeyecek nitelikte ve yapılması zorunlu vatan hizmeti olduğu,

- Askerliğini yapmayan kişilerin kamu görevine atanmasına engel hal bulunmadığı, bu kişilerin kamu hizmetine başlar başlamaz askere gitmelerine de engel bir halin bulunmadığı ve kamu görevine atanmalarının engellenmesinin askerliğini yapmakta olan kişiler açısından bakıldığında hakkaniyetle bağdaşmadığı,

- Zorunlu bir kamu hizmetinin ifa edilmesi nedeniyle göreve başlayamamanın meşru mazeret olarak kabul edilmesinin hukuki zorunluluk olduğu,

- Silahaltında olup da kamu görevine yerleştirmesi veya ataması söz konusu olanlarla ilgili olarak ortaya çıkan boşluğun, askerlik hizmetini ifa edenler lehine sonuçlar doğuracak şekilde yorumlanması gerektiği,

Şeklinde hüküm tesis edilmiştir.

Danıştay Onikinci Dairenin benzer başka bir kararında (E. 2003/5056 - K. 2006/1510 - T. 18.4.2006) ise; Davacının sınava girdiği tarihte askerlikle ilgisinin bulunmayışı, askerliğin zorunlu bir kamu hizmeti oluşu, davacının atanma tarihinin tam olarak bilinememesi, askerlik dönüşü makul sürede idareye başvuruda bulunmuş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının memurluğa atanmasının diğer koşulları da mevcut olduğu takdirde atamasının askerlik sonuna kadar beklenmesi gerekmekte olup İdare Mahkemesince askerlikle ilgili şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddi yolunda karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Danıştay Beşinci Dairenin benzer bir kararında da (T.10.06.1991, E.1988/1202, K.1991/1219); idarece Resmi Gazete 'de yayımlanan ve sınava girecek erkek adayların askerlik görevini yapmış olmalarını öngören ilan, madde B-2 bendinde öngörülen özel düzenleme niteliğinde bulunmadığından ve davacı askerlik durumu itibariyle (ertelenmiş) genel koşullar yönünden de gerekli niteliğe sahip olduğundan sınavı kazanmasına rağmen atanmasının yapılmamasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı yönünde hüküm kurulmuştur.

Danıştay İdari Dava Dairleri Kurulunun benzer bir kararında da (E. 2002/1154 - K. 2004/1947 - T. 2.12.2004); 657 sayılı Kanunun 48. maddesinde, askerlik durumu itibariyle A-6 bendinde yer alan üç halden birine durumu uyanların Devlet memurluğuna girebilmeleri olanaklı kılınmış olup; maddenin B-2 bendi gereğince aranılabilecek özel şartlar (A) bendinde sayılan genel şartlara aykırı olamayacağından, kurumların genel, objektif düzenleyici nitelikteki idari tasarruflarıyla bu yönde hükümler getirilemeyeceğinden, dava konusu duyuruda erkek adaylar için askerlik hizmetini yapmış olmak şartının aranmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Kısaca, atama işlemi sırasında askerde bulunan kişinin atamasının yapılmasının zorunlu olduğunu söyleyebiliriz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber