Devletin belalısı, şimdi emekli maaş adaletsizliğinin peşine düştü

Haber Giriş : 24 Ekim 2004 00:47, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emekli Hamdi Öz, SSK'nın başına dert oldu. Maaşını eksik ödeyen kuruma dört yıl içinde iki ayrı dava açıp kazandı.

Emekli Hamdi Öz, yıllar süren hukuk mücadelesi sonucu devleti aylığını eksik ödemekten mahkum ettirdi. Şimdi de Sosyal Sigortalar Kurumu ile Emekli Sandığı'ndan aylık alanlar arasındaki maaş adaletsizliğini dava etmeye hazırlanıyor.

Mahkeme emekli lehine sonuçlandığında, en düşük aylık alan işçi emeklisine 350 milyon lira ödeme yapılması gündeme gelecek. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur'a bağlı yaklaşık 6 milyon emeklinin aylıkları arasındaki fark ortadan kalkacak. En düşük memur ve işçi emekli aylığı arasındaki uçurum 136 milyon liraya ulaşmış durumda. Öz, davayı açmak için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 4 ay önce gönderdiği dilekçeye cevap bekliyor. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sigorta İşleri Genel Müdürü Said Ersoy, Yargıtay'ın kesinleşmiş bir içtihat kararı olmadan emeklilere ödeme yapılamayacağını söyledi.

İşçi Memur Bağ-Kur Emeklileri Derneği Başkanı Hamdi Öz, emekli maaşını eksik ödeyen SSK'ya açtığı davaları 4 yıl süren mücadele sonucu kazandı. Kurum, dava masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte 500 milyon lira almaya hak kazanan Öz'e ödeme yapmak için mahkemeden 2 ay süre istedi. Mağdur emekli, mahkum olan taraf devlet kurumu olduğu için icra yoluna başvuramadı. Ödeme güçlüğü çeken kişi veya kurumlara süre verildiğini ifade eden hukukçular, SSK'ya bu kadar küçük bir meblağ için süre tanınmasının yanlış olduğunu dile getirdi.

Adalet arayan emekli, şimdi yeni bir dava açmaya hazırlanıyor. Dava, işçi emeklilerinin maaşlarına 2000-2002 arasında her ay yüzde 2 refah payı eklenmemesi ve sosyal yardımdan da enflasyondan kaynaklanan ar tışın düşürülmesi ileri sürülerek açılacak.

Emekliler, 2000'den itibaren ayın 1'i yerine 19 ve 21'inde maaş almaya başladı. Aradaki enflasyon farkının yasa çıkarılarak maaşlara yansıtılması öngörüldü. Devlet, kendi çıkardığı kanunun gereğini yapmayınca SSK emeklisi Öz, 15 Mayıs 2000'de Bakırköy 2. İş Mahkemesi'nde dava açtı. Emeklinin hakkını aradığını gören devlet, Haziran 2002'de kanun hükmünde kararname ile uygulamaya son verdi. SSK, Öz'e, dava konusu olan 3 aylık gecikme bedeli karşılığı 8 milyon 500 bin lira tutan alacağı ve 47 milyon liralık mahkeme masraflarını ödemeye mahkum oldu. Yargıtay da, SSK'nın temyiz istemini geri çevirdi. Öz, uygulamanın iptal edildiği Haziran 2002'ye kadar alacaklarını tahsil edebilmek için aynı mahkemede ikinci bir dava açtı. Bu dava da 14 Temmuz 2004'te neticelendi. SSK, emekliye 25 aylık eksik ödemeden mahkum oldu. Eksik ödenen maaşını almayı bekleyen Öz, SSK'nın ödeme için iki ay süre istemesiyle şaşırdı. Kurum, Yargıtay'a da temyiz başvurusunda bulundu. Ancak temyize gidilmiş olması ödemeyi durdurmuyor. Öz'ün avukatı Kemal Gökmen, Yargıtay'ın temyizi reddedeceği görüşünde.

?Maaş farkı giderilmeli'

SSK'dan 500 milyonunu tahsil edemeyen Öz, şimdi Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu raporunda yer alan bir haksızlık için mücadeleye hazırlanıyor. 4447 sayılı kanunun geçici 4'üncü maddesi işçi ve memur emeklileri maaşları arasında fark oluştuğunda, sorunun çözülmesi için Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılıyor. Ocak 2000'den itibaren işçi emeklilerinin aylıklarının enflasyon oranında artırılması uygulamasına başlandı. Memur aylıklarına ise 2000-2002 arasında enflasyondan 2 puan fazla zam yapıldı. Ayrıca, memur emeklilerine sosyal destek ödemesi işçi emeklilerinden 100 milyon daha fazla verildi. İşçilere sosyal destek ödemesi 2003'te verilmeye başlandı. Ancak, söz konusu ödemede enflasyon oranı düşüldü. Bütün bu farklı uygulamaların sonucu olarak en düşük işçi ile memur emeklilerinin maaşları arasında 136 milyon lira fark oluştu.

Yüksek Denetleme Kurulu raporunda, 2000'den bu yana geçen 4 yıllık süre içinde Emekli Sandığı emeklilerine yapılan zam ile SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılan zam oranları arasındaki farkın giderilmesi gerektiği ifade ediliyor. Sigorta İşleri Genel Müdürü Said Ersoy, Yargıtay'ın konuyla ilgili içtihat kararını beklemekten başka çare olmadığını söyledi.

Zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber