500 sanayi kuruluşunun 156'sı zarar açıkladı
Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunun üretimden satışları 2023'e göre yüzde 36,3 artarken, faaliyet karı yüzde 31,6 azaldı. Şirketlerin istihdamı yüzde 2,6 artarken, çalışanlara ödenen maaş ve ücretler yüzde 90,9 oranında yükseldi. İSO 500'deki halka açık şirket sayısı 88 ile bugüne kadarki en yüksek rakama çıkarken, geçen yıl 96 olan zarar eden şirket sayısı 156'ya çıktı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, düzenlediği basın toplantısında, İSO'nun "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" araştırmasının sonuçlarını açıkladı.
Araştırmaya göre, TÜPRAŞ üretimden satışlarda 651 milyar 643 milyon lirayla listede ilk sırayı alırken, Ford Otomotiv 356 milyar lirayla yine ikinci sıranın sahibi oldu.
Star Rafineri AŞ 201 milyar 650 milyon lirayla üçüncü olurken, önceki yıl 5'inci sırada bulunan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ 169 milyar lirayla 4'üncülüğe yükseldi.
Toyota'yı 166,6 milyar lirayla İstanbul Altın Rafinerisi AŞ, 159,4 milyar lirayla Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları AŞ, 133,3 milyar lirayla Arçelik izledi.
2023 yılına ilişkin araştırmada 12'nci sırada yer alan İskenderun Demir ve Çelik AŞ, geçen yıl 110 milyar liralık üretimden satışla 8'inciliğe yükseldi.
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları 103,7 milyar lirayla 9'uncu, Hyundai Motor Türkiye Otomotiv AŞ ise 103 milyar lirayla 10'uncu oldu. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikalarının listede 1, Hyundai Motor Türkiye Otomotiv AŞ'nin ise 3 basamak yükseldiği görüldü.
"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" araştırmasının sonuçları, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklandı.
Buna göre, Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşunun üretimden satışları geçen yıl 2023'e göre yüzde 36,3 artarak 8 trilyon 688,5 milyar liraya ulaştı. Artış oranı 2023'te yüzde 42,1, 2022'de yüzde 119, 2021'de ise yüzde 73,8 olmuştu. Böylece son 4 yılın en düşük artışının gerçekleştiği ve üretimden satışlardaki performansın zayıfladığı görüldü. Geçen yılki artışın, yüzde 41,1 olan yurt içi üretici enflasyonunun altında kalması dikkati çekti.
İSO 500'ün ihracatı ise 2024'te önceki yıla göre yüzde 1,5 artarak 96,6 milyar dolara yükseldi. En büyük 500 sanayi kuruluşunun ihracat artışı Türkiye'nin dış satımındaki artışın 0,9 puan altında kaldı. Zorlu dış rekabet koşullarının İSO 500'ün ihracatını daha fazla etkilediği belirtildi.
- Faaliyet karında sert düşüş
En büyük 500 sanayi şirketinin faaliyet karı geçen yıl yüzde 31,6 azalarak 937 milyar liradan 641 milyar liraya geriledi. Buna paralel olarak faaliyet karlılığı oranı yüzde 12,5'ten yüzde 6,2'ye indi. Bu oranın, 2014-2023 ortalaması olan yüzde 10,4'ün oldukça altında kalması dikkati çekti.
İSO 500'ün vergi öncesi kar ve zarar toplamı yüzde 58,5 düşüşle 267 milyar liraya geriledi. Satış karlılığı oranı yüzde 8,6'dan yüzde 2,6'ya indi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar (FAVÖK) toplamı yüzde 12,1 ile zayıf bir artış göstererek 1,3 trilyon liraya ulaştı. Sınırlı artış FAVÖK karlılığı oranını yüzde 15,7'den yüzde 12,8'e geriledi.
- Zarar eden şirket sayısı 152'ye çıktı
Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde 2024'te 348 şirket kar ederken, 152 kuruluş zarar açıkladı. Zarar eden işletme sayısı önceki yıl 96'ydı.
İSO 500'ün mali ve diğer borçları 2024'te önceki yıla göre yüzde 45,1 arttı.
Şirketlerin devreden KDV yükü yüzde 26,9 artarak 85 milyar liraya yaklaştı. Artışın enflasyonun altında kalmasının bir nebze de olsa pozitif tablo sunduğu belirtildi.
Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 0,3 puan artışla yüzde 7,4'e çıkarken, orta düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 2,5 puan düşüşle yüzde 31,4'e, orta yüksek teknolojili sanayiler grubunun payı da 3,6 puan azalışla yüzde 26,7'ye geriledi.
- AR-GE harcamalarında yüzde 98,4'lük artış
En büyük 500'de AR-GE harcaması yapan kuruluşların sayısı önceki yılla aynı kaldı ve 265 oldu. AR-GE harcamaları ise yüzde 98,4 artarak 60,7 milyar liraya yükseldi.
Şirketlerin istihdamı yüzde 2,6 artarak 825 bin kişiye yaklaşırken, çalışanlara ödenen maaş ve ücretler yüzde 90,9 yükselişle 813 milyar liraya ulaştı.
İSO 500'deki halka açık şirket sayısının ise önceki yıla göre 85'ten 88'e çıktığı ve bugüne kadarki en yüksek rakama ulaştığı görüldü.
Bu şirketler arasında yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 2022'de 108 ile gördüğü dip seviyeden tekrar yukarı çıkarak 2024'te 124'e yükseldi.
Geçen yıla ilişkin araştırmada sanayinin Anadolu lehine olan gelişmesinin devam ettiği gözlendi. 500 büyük şirket arasında başı 144 firmayla İstanbul Sanayi Odası çekerken, İSO'yu, 44 kuruluşla Ankara Sanayi Odası ve 39 şirketle Kocaeli Sanayi Odası izledi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası 37, Gaziantep Sanayi Odası 29, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 17, Adana Sanayi Odası 16, Kayseri Sanayi Odası 13, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ile Denizli Sanayi Odası 11'er, Mersin, Konya ve Kahramanmaraş sanayi odaları 8'er, Balıkesir Sanayi Odası 7, Samsun Ticaret ve Sanayi Odası 6 kuruluşla listede yer aldı.
"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" araştırmasının sonuçlarını paylaşan Erdal Bahçıvan, araştırmanın ilkinin 1968 yılında 100 şirketi kapsayacak şekilde hazırlandığını anımsatarak, 1981'den bu yana 500 büyük sanayi kuruluşunu açıkladıklarını söyledi.
Küresel ekonomi ve ticaretteki olumsuzluklardan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki düşük büyüme oranlarından bahseden Bahçıvan, imalatın sektöründeki zayıflamaya dikkat çekti.
Küresel imalat PMI verilerinin global ekonomideki durgunluğu teyit ettiğini belirten Bahçıvan, "2024 Eylül'de 48,7 ile tarihi dip seviyelerini gören küresel imalat PMI yıl boyunca durağan bir seyre işaret etti." diye konuştu.
Bahçıvan, geçen yıl küresel ekonominin Türkiye açısından yarattığı en önemli handikaplardan birisinin AB başta olmak üzere ana ihracat pazarlarındaki yavaş büyüme olduğunu kaydederek, emtia fiyatlarındaki normalleşme eğiliminin ekonomi için destekleyici bir faktör olarak öne çıktığını, dezenflasyon programı çerçevesinde para politikalarında artan sıkılığın ise sanayiyi ciddi anlamda baskı altına aldığını anlattı.
- "Üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıyayız"
Erdal Bahçıvan, İSO 500'ün 2024 yılı sonuçlarına bakıldığında üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi, İSO 500'ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor. İkincisi, yıllardır her İSO 500 toplantımızda dile getirdiğimiz üzere sanayicinin elde ettiği karın önemli bir kısmını finansman giderlerine ayırmak zorunda olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir noktaya gelmiş durumda. Maalesef 'sanayici kazandığı paranın yarısını finansmana ayırıyor' sözleri bu yılki sonuçları açıklamaya yetmiyor. Çünkü son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar.
Üçüncü olarak 2024'te karlılık rasyolarının son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldığını gösteren iki veriye daha dikkat çekerek devam etmek istiyorum. İSO 500'ün faaliyet karlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024'te yüzde 6,2'ye gerilemiş durumda. Benzer şekilde satış karlılığının da geçtiğimiz 10 yılda ortalama yüzde 7,1 düzeyinde iken, 2024'te yüzde 2,6'ye gerilemesi de bize göre geçtiğimiz yılın dikkatle değerlendirilmesi gereken verileri arasında öne çıkıyor."
- "OVP hedeflerine güveniyor ve inanıyoruz"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, bahsettiği verilerin sanayinin bugün içinde bulunduğu ağır faaliyet koşullarını açıkça gösterdiğini belirterek, "Ekonomiyi rasyonel politikalardan uzaklaştıran ilk kararlar alınırken, bunun sonuçlarının finansal istikrardan uzaklaşma ve yüksek enflasyon olacağı uyarısını yapmıştık. Görüyoruz ki oluşan enflasyonu çözmek ve onu tekrar düzene koymak ancak çok ağır bedellerle olabiliyor. Ve bu ağır bedellerin en büyüğünü de maalesef sanayi sektörü ödüyor." diye konuştu.
Bu nedenle Orta Vadeli Program'ın (OVP) başarılı olması için en büyük sabrı ve desteği gösterdiklerini ve göstermeye devam ettiklerini anlatan Bahçıvan, sanayinin bu süreçte faaliyet koşullarının ağırlaştığını, İSO 500 raporunun da bunun bir göstergesi olduğunu bildirdi.
- "Üretimden net satışlar üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor"
Erdal Bahçıvan, en büyük 500 sanayi kuruluşunun üretimden net satışlarının üç yıldır üst üste reel olarak gerilediğini belirterek, şu şekilde devam etti:
"Üretimden net satışlarını 8,7 trilyon liraya çıkaran İSO 500'ün 2024'teki yüzde 36,3'lük artış performansı geçmiş üç yılın altında. Önceki üç yılın artışları ile karşılaştırıldığında üretimden satışlardaki performansın zayıfladığı oldukça açık. 2024'te yüzde 41,1 olan yıllık ortalama Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) ile arındırıldığında üretimden satışlar reel olarak yüzde 3,4 gerilemiş. Hiç kuşkusuz 2024'teki bu zayıf performansta iç ve dış gelişmeler belirleyici rol oynadı. Yurt içinde 2024 Nisan'dan itibaren dezenflasyon politikaları daha kapsamlı uygulanmaya başlandı. Buna bağlı olarak iç talepte başlayan kademeli yavaşlama sanayi sektörünün satışlarını olumsuz etkiledi. Yurt dışında ise 2024 genelinde ihracat pazarlarında talep zayıf seyretti. Bu nedenle ihracat artışı sınırlı kaldı."
Bahçıvan, ilk 10 şirketin İSO 500'deki ağırlığının yüzde 25'e yaklaştığını kaydederek, "İlk 50 kuruluşun uzun yıllardır yüzde 50 bandında seyreden ağırlığı 2024'te de sürüyor. Bu durum ölçek ekonomisinin önemini ortaya koyuyor. İSO 500 ihracat performansına baktığımızda Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki ağırlığını koruduğunu görüyoruz. Şirketlerin ihracatı yüzde 1,5 artarak 96,6 milyar dolara çıktı." diye konuştu.
- "İSO 500'ün tüm karlılık göstergelerinde olumsuz tablo söz konusu"
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, İSO 500'ün sanayi ihracatı içindeki payının yüzde 38,3 ile yüzde 40 bandına yakın seyrini koruduğunu söyledi.
Verilerin sanayi sektöründeki karların net bir şekilde düştüğünü ortaya koyduğunu aktaran Bahçıvan, "Burada iç ve dış talepteki durağanlığa bağlı olarak satışlardaki zayıf performansın yanı sıra, yükselen maliyetlerin de faaliyet karlılığını olumsuz etkilediğini özellikle vurgulamak gerekiyor. İSO 500'ün faaliyet karı 2024'te yüzde 31,6 azalarak 641 milyar liraya geriledi." dedi.
Bahçıvan, faaliyet karlılığı, vergi öncesi kar ve zarar toplamı ile FAVÖK karlılığı oranındaki düşüşe işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"2024 yılında İSO 500'ün tüm karlılık göstergelerinde olumsuz bir tablo söz konusu. 2024'te vergi öncesi dönem kar/zarar büyüklüğüne göre zarar eden kuruluş sayısı önemli bir artışla 96'dan 152'ye çıktı. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar/zarar büyüklüğüne göre zarar eden firma sayısındaki (10'dan 19'a) artışın ise nispeten daha sınırlı kaldığı görülüyor. 2023'ün ardından 2024 yılında da net kambiyo zararının ortaya çıktığı görülüyor. Aynı yılda enflasyon muhasebesi uygulaması nedeniyle de nette düzeltme zararı oluştuğu anlaşılıyor. İSO 500 şirketleri 2024 yılında kambiyo ve enflasyon düzeltmesi işlemleri haricindeki diğer gelirlerden 402 milyar liralık net kar elde eti. Yine de bu rakamın net satışlara oranı yüzde 3,8'den yüzde 3,9'a çıkarak önemli bir değişim göstermedi."
- "Sanayiciler nitelikli finansman konusunda çuvaldızı kendisine batırmalı"
Erdal Bahçıvan, 2024'te İSO 500'ün finansman giderlerinin yüzde 16 ile enflasyonun oldukça altında artarak 619 milyar liraya yükseldiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Buna karşılık satışlardaki zayıf seyir ve yükselen maliyetlerin etkisiyle faaliyet karı yüzde 31,6'lık sert düşüşle 641 milyar liraya geriliyor. Bunun sonucunda finansman giderlerinin faaliyet karına oranı belirgin bir artışla yüzde 56,9'dan yüzde 96,6'ya yükseliyor. Bu oranın, 2014-2023 ortalaması olan yüzde 60,1'in oldukça üzerinde olduğunun altını çizmek istiyorum. Adeta kangren olmuş bu konuda, finansmana erişim, nitelikli finansman konularında yıllardır süregelen sıkıntıları hatırlatmakla beraber sanayiciler olarak çuvaldızı kendimize de batırmamız gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü bu yıl esas faaliyet karının düşük olmasının da etkisiyle bu oran daha yüksek çıkmış olsa bile 10 yıllık ortalamanın yüzde 60'ın üzerinde olması karşısında şunu itiraf etmek durumundayız: Sanayiciler olarak yaptığımız işler arasında bana göre en hafife aldığımız konu finans. Bütün dünyanın kullandığı finansal enstrümanlara mesafeliyiz. Risklerimizi minimize edecek araçları kullanmıyoruz. Bu konuda artık dışarıdan destek ve teşvik bekleyeceğimize, şapkamızı önümüze koyarak dünyanın da kullandığı farklı enstrümanlara kapımızı açmalıyız."
- "Devreden KDV sorunu devam ediyor"
Erdal Bahçıvan, İSO 500'de 2023 yılında yüzde 59,8 artan toplam borçların 2024 yılında yüzde 45,1 büyüdüğünü belirterek, mali borçlardaki artışın yüzde 38,6 düzeyinde kaldığını, diğer borçlarda ise yüzde 51,5 büyüme gerçekleştiğini söyledi.
Kredi faiz oranlarındaki artış ve krediye erişimde sıkılaşma sonucu sanayinin kredi kullanımındaki büyümenin yavaşladığını dile getiren Bahçıvan, sanayi kuruluşlarının net işletme sermayesi ihtiyaçlarını daha çok diğer borçlarla karşıladığını bildirdi.
Bahçıvan, devreden KDV sorununun devam ettiğini kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"2024 yılında İSO 500'ün devreden KDV yükü yüzde 26,9 artarak 85 milyar liraya yaklaşmış bulunuyor. Söz konusu artış, enflasyonun altında kalması bakımından geçtiğimiz yıllara göre bir nebze daha pozitif tablo sunsa da biz uzun zamandır bu döngüyü, sanayi kuruluşlarımızın, devlete sıfır faiz ve sonsuz vadeyle borç vermesi olarak tanımlıyoruz. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde, devreden KDV sorunu firmalarımızın nakit akışı açısından daha önemli bir yük haline geliyor."
- En yüksek payı "ana metaller ve makine imalatı sanayisi" aldı
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, 2024'te üretimden satışlara göre en yüksek paya sahip sektörün yüzde 20,7 ile "ana metaller ve makine imalatı sanayisi" olduğunu ifade ederek, olurken, onu yüzde 18,4 ile "kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri" sektörünün, yüzde 17,6 ile oldukça "kara, deniz taşıtları ve yan sanayisinin" izlediğini söyledi.
İSO 500 verilerinin Türkiye'nin üretimden uzaklaşan bir döngünün içine girme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu gerçeğini net bir şekilde gösterdiğinin altını çizerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Bunu kırmak, tersine çevirmek elimizde. Bu görev ise sadece sanayicilerin değil herkesin görevi olmalı. Çünkü sanayi sektörü ve üretim, küresel gerilimlerin ve korumacılığın alabildiğine yükseldiği bu dönemde ülkemiz için hayati önemdedir. Türkiye üretimden daha fazla uzaklaşma döngüsüne girmeden teknolojiye ve ihracata dayalı nitelikli üretim anlayışıyla rekabetçi kaliteli ve sürdürülebilir bir büyümeyi ve refahı en önemli stratejik hedef olarak ortaya koymalıdır. Diğer yandan jeopolitik gerilimlerin dört bir yanımızı sardığı bu coğrafyada gelişmiş bir sanayi altyapısının, ülkemizin her yönden savunması açısından da hayati önemde olduğunu unutmayalım."