Önder Kahveci: 5 aylık enflasyon, 6 aylık zammı ikiye katladı

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, TÜİK'in Kasım ayı enflasyon verilerini değerlendirerek, kamu çalışanlarının ekonomik kayıplarının boyutuna dikkat çekti. Kahveci, Temmuz-Kasım döneminde gerçekleşen %11,21'lik beş aylık enflasyonun, memur ve emeklilere Temmuz ayında verilen %5'lik maaş artışını tamamen etkisiz hale getirdiğini ve resmi verilere göre dahi alım gücünün yalnızca üç ayda 6,2 puan gerilediğini belirtti.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 03 Aralık 2025 11:18, Son Güncelleme : 03 Aralık 2025 11:23
Önder Kahveci: 5 aylık enflasyon, 6 aylık zammı ikiye katladı

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci TÜİK'in Kasım ayı enflasyon verilerine ve kamu çalışanlarının ekonomik kayıplarına ilişkin açıklama yaptı.

Kahveci'nin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde;

KAMU ÇALIŞANLARININ EKONOMİK ZARARLARI MUTLAKA KARŞILANMALIDIR

TÜİK'in kasım ayına ilişkin duyurduğu verilere bakıldığında, geçtiğimiz ay mal ve hizmet fiyatlarının ortalama %0,87 oranında arttığı görülmektedir. Yıllık enflasyon ise %31,07 seviyesine ulaşmıştır. Temmuz-Kasım dönemini kapsayan beş aylık süreçte enflasyon %11,21 düzeyine çıkmış; temmuz ayında memur ve emeklilere verilen %5'lik maaş artışı bu süreçte tamamen etkisiz hale gelerek adeta yok olmuştur. Resmi verilere göre dahi kamu çalışanlarının alım gücü yalnızca üç ay içinde 6,2 puan gerilemiş; ortaya çıkan tablo, 5 ayda gerçekleşen enflasyonun 6 aylık zammı ikiye katladığını açıkça göstermiştir.

Bu rakamlara göre enflasyon hedefleri sürekli boşa düşmekte, buna karşın maaşlar reel olarak gerilemektedir. Çarşıdan pazara, mutfaktan markete kadar her alanda yaşanan fiyat artışları memur ve emeklilerin bütçesini gün geçtikçe daha fazla zorlamaktadır. Hayatın gerçeklerine temas eden enflasyonun karşısında, maaş artışları bir zam olmaktan çıkıp yalnızca geçmiş kayıpları telafi etmeye çalışan bir düzeltme mekanizmasına dönüşmüştür.

Görülüyor ki, kamu çalışanlarının ücretleri yalnızca matematiksel maliyet hesaplarına göre belirlenemez; emeğin karşılığını, sosyal adalet duygusunu ve kamu hizmetinin önemini göz ardı eden hiçbir ücret politikası sürdürülebilir değildir. Bu noktada artık hedefler değil, sahadaki hakikatler referans alınmalıdır.

Bu çerçevede;
. Refah payı talebimizin bir ayrıcalık değil, zorunlu bir ihtiyaç olduğu açıkça anlaşılmıştır.
. Enflasyon farkı da ortaya çıktığı anda hiçbir gecikmeye mahal bırakılmaksızın maaşlara yansıtılmalıdır.
. Seyyanen zam uygulamasıyla kamu görevlileri arasındaki ücret adaletsizlikleri giderilmeli; aynı görevi yapan çalışanlar arasında statü kaynaklı uçurumların büyümesine izin verilmemelidir.

Mevcut ekonomik şartlarda kamu çalışanlarının bugünkü maaşlarla ayakta kalabilmesi mümkün değildir. Yalnızca %5'lik artışla geçinmeye çalışan memurlar; 5 ayda %11'in üzerindeki enflasyon ve artan kira, gıda, eğitim ve sağlık giderleri nedeniyle büyük bir çıkmazla karşı karşıyadır. İş yükü yükselirken ücretler erimekte, sosyal maliyetler ağırlaşmakta, alın terinin değeri günden güne azalmaktadır.

Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerinde mutlaka memur ve emeklilerin gerçek ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte düzenlemelere yer verilmelidir. Türkiye Kamu-Sen olarak defalarca ifade ettiğimiz gibi, hayat pahalılığının ve enflasyonun reel etkileri dikkate alınmadıkça; alım gücünü artıracak kalıcı ve güçlü bir maaş düzenlemesi yapılmadıkça sorunların çözülmesi mümkün değildir.

Unutulmamalıdır ki, ülkemizin dört bir yanında özveriyle görev yapan kamu çalışanları geçim derdi ile, ücret adaletsizliği ile ve yoksulluk baskısıyla baş başa bırakılmamalıdır. Sosyal devlet anlayışı, çalışanının emeğine değer vermeyi gerektirir.

Türkiye Kamu-Sen olarak kamu çalışanlarının bütününe yönelik bir düzenleme yapılarak durumlarının iyileştirilmesi, memur ve emeklinin insanca yaşam standartlarına erişmesi için mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber