İzmir'de 'üniversitekondu' kavgası

İzmir'de 1940 yılında yapılan bir gecekondu Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) kampüs sınırları içinde kalınca hukuk savaşı başladı. Rektörlük, gecekondunun sahibi olan Muş'lu Abdülcelil Tandoğan'a 'Gecekondunun imar bedelini verelim, çık' dedi ancak Tandoğan sadece gecekondu alanın değil tüm kampüsün kendisine ait olduğunu belirterek reddetti. 4 yıllık tartışma yargıda çözüm bekliyor.

Birgün'e konuşan "Üniversitekondu" sahibi Abdülcelil Tandoğan, 1940 yılında gelip sözkonusu araziye ev yaptıklarını söyledi. Yapılan evin zilyetliğinin annesinde olduğunu, 1965 yılında ise mevcut zilyeti ve mülkiyeti kendisinin devraldığını belirten Tandoğan şöyle konuştu:

"Biz geldiğimizde buralarda bir tek ev bile yoktu. Ben tapu alabilmek için defalarca Tapu Kadastro Müdürlüğü'ne başvurdum . Ancak şehir merkezine eşek ile gidip geldiğim için 'Bir tek senin için oraya yol getiremeyiz, altyapı çalışmaları yapamayız' dediler ve bana tapu vermediler. Ben bu arazı üzerinde hayvancılık yaptım, çiftçilik yaptım. 40 nüfüsa bakıyorum. Tırnaklarım söküldü burasına hayat verene kadar."

"VERSİNLER TÜM ARAZİNİN BEDELİNİ ÇIKAYIM"

Dokuz Eylül Üniversitesi'nin gelmesiyle birlikte sorunlarının başladığını belirten Tandoğan şöyle devam etti:

"Üniversite gelip de burayı kamulaştırmak isteyince haklarında dava açtım. Bana sadece evimin bulunduğu 550 metrekarelik alanın bedelini ödeyeceklerini, geri kalan 9 bin 500 metrekarelik alanda hiç bir hakkım olmadığını öne sürüyorlar. Ben de verin tüm arazimin bedelini çıkayım diyorum. Biz böyle mahkemelik olunca Buca Belediyesi arazi üzerindeki belli alanlarda yıkım gerçekleştirdi. Bu yüzden ailecek zor durumda kaldık. Her yıl iki kez mutlaka yıkıma geliyorlar. Ahırımı yıktılar, 15 ineğim ve bin tavuğum gitti. Tuvaletimi, banyomu, arka tarafta oğlumun yaşadığı odayı yıktılar. Birkaç gün önce de elektriğimi ve suyumu kestiler. Kaçak olmadığı halde elektrik ve su için ayrı ayrı 1.5 milyar liralık ceza yazmışlar. Ben devlete 34 yıldır vergi ödüyorum. Buraya yol bile 10 yıl önce yapıldı. Benim bu topraklarda tırnaklarım söküldü. Şimdi devlet bana senin 'hakkın yok' diyor. Köylerde oturanların da tapuları yok. Burası ben geldiğimde köy bile değildi. TC beni vatandaşı olarak görmüyor mu.. Devlet beni buradan atarsa ben ne yaparım? Ben çalışmak istiyorum. Devlet bana benim arazim kadar tapulu yer versin, o zaman buradan giderim. Ya da bu araziye tapu çıkarılsın." "

"HUKUK DEVLETİNDE OLAMAZ BÖYLE BİR ŞEY"

DEÜ Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, kampüs alanı içinde gecekondusu bulunan Tandoğan'ın, 550 metrekarelik alan üzerinde hak sahibi olduğunu ancak bunun dışında kalan 9 bin 500 metrekarelik alanı işgal ettiğini kaydetti. Gecekondunun bulunduğu alanı kamulaştırmak istediklerini ancak araziye kadastro bile sokamadıklarını anlatan Alıcı şöyle konuştu:

"Burası üniversite alanı içinde kalan bir yer. Biz bu alanı kamulaştırmak istiyoruz. Ben bunun için 4 yıldır uğraşıyorum. Ancak gecekonduyu yıktıramadım. İşgal altında olan alandan bugüne kadar kadastro bile geçiremedik. Üniversite arazisi içinde gecekondu olmaz. Kadastro geçmesi için yaptığımız müracaata, Abdulcelil Tandoğan itiraz etti. Şu anda mahkemelik durumdayız. Hazinenin arazisini kimse işgal edemez. Hukuk kurallarına göre hareket etmek durumundayız. Bu alanı kamulaştırmaktan başka çare yok."

"BU İŞGALDİR"

Üniversitenin, gecekondunun bulunduğu kampüs alanında 1983 yılından beri kurulu olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Alıcı sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu sorunun bir an önce çözülmesini istiyoruz. Biz, Tandoğan'ın imar affıyla hakkına geçen 500 metrekarelik arazisinin parasını vermek şartıyla, bu alanı kendisinden alacağız. Ancak, iddia ettiği diğer alan hak değil işgaldir. İster ağaç dikin ister dikmeyin bu işgale girer. Bu, hukuk devletinde çözülmesi gereken bir durum."

birgün