Şeker hastalığında ayak bakımına dikkat

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 18 Kasım 2008 22:33, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

ŞEKER HASTALIĞINDA AYAK BAKIMINA DİKKAT

- DR. TAHİR HAYTOĞLU:

- "AYAK PROBLEMLERİ, ŞEKER HASTALARININ HASTANEYE YATMALARININ EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİRİDİR"

Dr. Tahir Haytoğlu diyabetlilerde ayak bakımının önemine dikkat çekerek, "Ayak problemleri, şeker hastalarının hastaneye yatmalarının en önemli nedenlerinden biridir" dedi.

VKV Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Dr. Tahir Haytoğlu ve Diyabet Hemşiresi Şerife Akcan, diyabetlilerin ayak problemleri ve yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi. Yapılan ortak açıklamada, "Kan şeker seviyeleri düzensiz ve çok yüksek seyreden diyabet hastalarında, diğer bireylere kıyasla deri ve mantar enfeksiyonlarına ve ayak problemlerine daha sık rastlanır. Bunun sebebi, şeker yüksekliğine bağlı olarak gelişen sinir harabiyeti ve damarlarda oluşan

kan dolaşımı bozukluğudur. Sinir harabiyeti his kayıplarına yol açar; ayaklardaki yanık, kesik ve ağrıyı hissetmemeye neden olur. Ayaklar her gün kontrol edilmeli, ayak sırtına ve tabanlarına bakılmalı, tabanları rahat görebilmek için bir ayna kullanılmalı veya aile bireylerinden yardım istenmeli. Ayak veya parmak aralarında herhangi bir değişiklik(renk, sıcaklık veya biçim değişikliği) olup olmadığı kontrol edilmelidir. Ayaklar, her gün tahriş etmeyen bir sabun ve ılık suyla yıkanmalı, suyun sıcaklığı ayak

ile kontrol edilmemeli.Ayaklar, ayak banyosunda uzun süre tutulmamalı. Ayakların özellikle parmak araları kontrol edilip kurulanmalı. Eğer cilt kuru ise ayak tabanları, topuklar ve ayak sırtı vazelinli veya nemlendiricili bir krem ile yumuşatılmalıdır (parmak araları hariç). Tırnaklar banyodan sonra yumuşakken çok kısa olmayacak şekilde kesilmelidir. Ayak tırnakları düz(küt) kesilmeli, her zaman kenarları sivri mi diye kontrol edilmeli, sivri köşeleri bir ayak törpüsü ile törpülenmelidir. Ayaklarda oluşan

nasırlara ve sertleşmiş deri bölümlerine dikkat edilmelidir. Ayaklardaki nasırları ya da sertleşmiş deri kısımlarını almak için kesici alet kullanılmamalı; evde kesilmemelidir. Asla çıplak ayakla yürünmemeli, deniz, kumsal ve evde dahi mutlaka burnu kapalı terlik giyilmelidir. Ayak dolaşımı güçlendirilmeli, kesinlikle sigara içilmemelidir. Sigara içmek, ayaklara giden kan miktarını azaltır. Kan şekeri seviyesinin normal sınırlarda olmasına dikkat edilmeli ve her gün ayak egzersizi yapılmalıdır. Ayaklarda

üşüme olursa, ayağı ısıtmak için sıcak su şişeleri, ısıtıcı pedler veya diğer ısı kaynakları kullanılmamalıdır. Sadece lastiği sıkı olmayan yumuşak, pamuklu ve dikişsiz çoraplar giyilmelidir" denildi.

Açıklamada, ayakkabıların ayağa uyacak kadar derin ve geniş olması, ucu yuvarlak olan ayakkabıların tercih edilmelisi gerektiği belirtilirken şöyle denildi: "Ucu sivri, topuklu, parmak arası bantlı ayakkabılar tercih edilmemeli. Topuk kısmı üstüne basınca içine çökmeyecek kadar sert olmalıdır. Ayağı sıkmayan ayakkabılar seçilmelidir. Ayakkabının ayağı güvenle sarmasını sağlayacak bağcıkları ya da velkrosu olmalıdır. Tabanı yaklaşık bir santimetre kalınlığında, esnek ve kauçuk tabanlı olmalıdır.

Ayakkabılar giyilmeden önce içi kontrol edilmelidir. Ayağa oturan, rahat, yumuşak ayakkabılar giyilmelidir. Ayakkabı alışverişine öğleden sonra çıkılmalıdır. Yeni alınan bir ayakkabı ile bütün gün dolaşılmamalıdır. Gün içinde 1 - 2 saat giyilerek başlanmalı, süre giderek artırılmalı, sorun olmadığından emin olduktan sonra devamlı giyilmelidir. Pamuk, yün ya da bunların bileşiminden oluşan doğal liflerden üretilmiş (ter emici) çoraplar tercih edilmelidir. Çoraplar her gün değiştirilmeli ve ayağı

sıkmayanları seçilmelidir. Eğer dikişler pürüz yapıyorsa çorap ters giyilmeli, hatta dikişsiz çoraplar kullanılmalıdır. Kadınlar, özellikle damar hastalıkları varsa, diz üstü çoraplardan kaçınmalıdır. Bu çeşit çoraplar dizdeki dolaşımı azaltabilir. Üstü sıkı lastikli olmayan çoraplar seçilmelidir. Varisi veya ödemi olan hastalar doktorunun önerisine göre uygun varis çorabı kullanmalıdır".

Dr. Tahir Haytoğlu ve Diyabet Hemşiresi Şerife Akcan tarafından yapılan açıklamada, ayak problemlerinin, şeker hastalarının hastaneye yatmalarının en önemli nedenlerinden biri olduğu belirtilerek, "Ömür boyu sizleri taşıyan ayaklarınıza gereken önemi vermelisiniz. Ellerinize ve yüzünüze gösterdiğiniz özeni ve hassasiyeti ayaklarınıza da gösterip, belirli aralıklarla profesyonel ayak bakımı da yaptırmanız ayak sağlığınız için çok önemlidir.Unutmayın ki; umursamadığınız küçük bir yara zamanla organ kaybına

bile neden olabilir! Tip 1 Diyabet'i olan çocuk ve gençler ilk yıllarda ayak sorunu açısından yüksek risk altında değildir. Çünkü sinir ve damarları diyabetten dolayı şiddetli tahribata uğramamıştır. Bu gruptaki kişileri spor yapmaya ya da normal aktivitelerini yerine getirmeye teşvik etmek gerekir. Tip 2 Diyabet'i olanlarda ayak sorunları tanı konduktan kısa bir süre sonra bile başlayabilir, çünkü Tip 2 Diyabetliler haberleri olmadan uzun süre diyabetle yaşamış olabilir. Yaşlı hastalarda dolaşım ve sinir

işlevi de iyi değildir" denildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber