Diyarbakır'da son durum

İsmail Küçükkaya'nın yazısı

Nevruz'dan 29 Mart'a Diyarbakır

Ulu Cami Meydanı'nda 9-10 yaşlarındaki iki çocuk bizi görür görmez, 'Cahit Sıtkı Tarancı 1910'da Diyarbakır'da doğdu, 1956'da Viyana'da öldü' diye başlayıp, '35 Yaş' şiirini okudular. Adeta teyp kaydı gibiydi, harçlıklarını böyle kazanıyorlar.

Seçime bir hafta kala, günlük güneşlik bir havada, Nevruz kutlamaları olaysız geçti ve oldukça renkli görüntülere sahne oldu.

Caddelerde hem AKP'nin hem DTP'nin ilanları dikkat çekiyor. DTP'li Büyükşehir Belediyesi'nin hemen yanındaki ilan panoları da kardeş payı yapılmış.

Bir taraftan kıyasıya bir rekabet yaşanıyor, öte yandan o çok endişe duyulan gerginlikten uzak bir siyasi tansiyon... DTP şiddeti tırmandırmanın halkı rahatsız ettiğini gördü ve gerginlik arttıkça DTP'nin zayıfladığını anladı.

Belediye otobüslerinde Türkçe ve Kürtçe 'Nevruz Bayramı kutlu olsun' mesajları, 'w' tercihi fark ediliyor.

Başbakan Erdoğan, İstanbul ve Ankara'dan ekipler göndermiş, sıkı bir çalışma yapılıyor. DTP'nin biraz önde olduğu ama çetin ve başa baş bir mücadele sergilendiği kabul ediliyor.

DTP'liler, Başbakan'ın 'Diyarbakır'ı kazanacağız' iddiasından bu yana tempoyu artırmış. Her iki parti kapı kapı dolaşıyor.

AKP'liler, son seçimde seçmenin yüzde 36'sının sandığa gitmediğini hatırlatıp, 'bu kitlenin yarısını ikna etsek seçimi açık ara kazanırız' iddiasındalar.

Cemaatler AKP için çalışıyor. Etnik milliyetçiliğe karşı dini hassasiyetleri ön plana çıkarıyorlar. Bir de 'hizmet için oy verin' mesajını iletiyorlar...

'Bu kez sandık başlarını boş bırakmayacağız' diyor AKP yöneticileri, 3 bin kişiyi eğitmişler.

AKP il yönetimi, 'provokasyon olur', diyerek alternatif bir Nevruz kutlaması yapmaktan vazgeçti.

Gün TV'nin kapatılması olay oldu

Burada yerel basın güçlü. Yedi gazete, 4 televizyon ve 6 radyo var. DTP çizgisindeki Gün TV iki gün önce RTÜK tarafından 12 günlüğüne kapandı. AKP yöneticileri 'hukuken doğru ama siyaseten yanlış karar' diye yorumluyorlar. TRT Şeş büyük sükse yapmış, kahvehanelerde hep Şeş açık. DTP'liler bu adımın etkisini kırmak için stratejiler kurguluyorlar. Kışkırtıp mağdur duruma düşme hesabı yapıyorlar.

AKP'nin adayı Kutbettin Arzu, çalışkan ve sevilen bir isim. Ne var ki profili düşük kalmış. Ilımlı bir kişilik, ne İslamcı ne de Kürtçü. İsmi bir ara öne çıkan Abdurrahman Kurt'un aday yapılması durumunda AKP'nin daha avantajlı olabileceğinden ama gerginliğin artma ihtimalinin yükseleceğinden söz ediliyor. Nitekim Kurt'un değil de Arzu'nun isminin açıklanmasıyla tansiyon bir anda düşüvermiş, belki de bilinçli bir tercih olmuş. Kutbettin Arzu ticareti iyi biliyor. Yıllarca ticaret odası başkanlığı yaptı. Bu bir avantaj.

İkinci kez yapılan kutlamalarda adına 'Nevruz Meydanı' denilen alanda on binlerce vatandaş toplandı. Güvenlik kontrolü bile yapılmadı, sivil polisler dikkat çekmeden güvenliği sağladılar.

Nevruz kutlamalarının ardından AKP il binasına geçtim, Diyarbakır Milletvekili ve başkan adayı Kutbettin Arzu ile görüştüm.

Iyimserler, 'son anda büyük bir olay olmazsa biz bu işi bitirdik' görüşündeler. İhsan Arslan ise olaya daha geniş açıdan, Kürt sorunu penceresinden bakıyor. 'Bence bu sorun büyük ölçüde çözüldü' düşüncesinde. Ciddi güvenlik sorunu olmadan DTP ile siyasal mücadelenin verilir hale gelmesini önemsiyor.

'Eskiden sadece kimlik siyaseti yaparlardı, şimdi hizmet lafını en azından söylemde kullanır oldular' diyor.

Arslan seçimi kazanacaklarına inanıyor, belediyeyi Diyarbakır'da almaları durumunda çok daha hızlı yol katedeceklerini ve PKK ile DTP'nin çok kan kaybedeceğini vurguluyor.

Arslan, 'Kürt halkının ne kadar çoğunluğu bize oy verirse çözüme o kadar hızlı ilerleriz' diye konuşuyor. Ama kaybetmeleri durumunda bile yüksek oy yüzdesine ulaşacaklarından emin. Böyle bir ihtimali görüyor ve bunu kimlik siyasetine bağlıyor.

Bölge insanı duyguları ile aklı arasında...

'Burada belimizi işsizlik kırıyor, her gün 100 kişi başvuruyor bana. Sosyal yardım ve yeşil kart talepleri de çok geliyor' diyor. Biz de şahit olduk.

Bölgedeki duble yol ve sulama yatırımlarının halkı çok etkilediğinin altını çiziyor.

Arslan'a göre bölge insanı duygularıyla aklı arasında gidip geliyor. DTP'ye verilen desteğin azalmasının teröre büyük darbe vuracağını tekrarlıyor.

Arslan, yanından ayrılırken 'bir dakika' diyor ve son olarak şunları söylüyor:

'Tarihi bir fırsat yakaladık. Devlet kurumları arasında ahenk var. ABD, AB, Irak, Barzani ve Talabani gibi bütün ilgili tarafların dikkate alındığı bir süreç. 29 Mart'ta sandıktan çıkacak sonuç işte bu nedenle çok önemli, herkesin gözü burada.'

Bir Nevruz gününde Diyarbakır'dan ayrılırken iyimser duygulara sahibim. İçimizi ısıtan güneş, seçim sonrasına ilişkin de mesajlar veriyor.

29 Mart'ta ne olacak göreceğiz ama her halukarda siyasal mücadelenin hakim olacağı bir döneme gireceğiz.