Pol-Net'te keyfi sorgulama!

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 25 Mayıs 2009 08:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dündar çiftiyle ilgili kayıtların 16 Emniyet birimi tarafından 56 kez sorgulanması, herkesin kayıtlarının tutulduğu ve Türkiye'deki en güvenilir bilişim sistemlerinden birisi olan Pol-Net'te görevlilerin keyfi sorgulama yaptığını gösterdi

UĞUR DÜNDAR VE EŞİYLE İLGİLİ İNCELEME POL-NET'TEKİ DENETİMSİZLİĞİ ORTAYA KOYDU

Star TV Haber Grup Başkanı Uğur Dündar ve eşi Yasemin Baradan Dündar'a ait yurtdışına çıkış ve yurda giriş kayıtlarının Emniyetin 16 değişik birimince 56 kez sorgulandığının ortaya çıkması tartışma yarattı. Kayıtların, Türkiye'deki en güvenilir bilişim sistemlerinden birisi olan ve Emniyet teşkilatınca kullanılan Pol-Net üzerinde tutulmasına karşın kamuoyuna yansıması, sistemi kullanan Emniyet mensuplarının güvenilirliğini de tartışlır hale getirdi. Sistemi kullanan personel, herhangi bir gerekçe birdirmeksizin istediği kişi hakkında istediği bilgiye ulaşabiliyor.

Her türlü bilgi var

Emniyet 1990'lı yılların ikinci yarısında gelişen bilişim teknolojisi çalışmaları çerçevesinde, Pol-Net adıyla kendi bilişim sistemini oluşturdu. Yurt genelindeki tüm birimlerin birbirleriyle iletişim olanağını sağlayan sistemde, haberleşmenin yanı sıra Emniyet'in elindeki bütün kayıtları da elektronik ortama aktarıldı. 2000'lerin başında yükselen teknoloji ile Emniyet, kâğıt üzerindeki yazışmaları bırakıp Pol-Net üzerinden çalışmalarını yürütmeye başladı.

Bu çerçevede, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Bilgi İşlem Dairesi'nin kontrolünde ve sorumluluğunda olan Pol-Net sisteminde Emniyet'in kendi iç çalışmalarının yanı sıra, aranan kişiler, suçluların sabıka kayıtları, Türkiye'de yaşanan tüm olaylar, Emniyet'le bürokratik işlem yürüten tüm vatandaşların kişisel ve özel bilgileri, yurda giren ve çıkan Türkler ile yabancıların bilgileri, terörle mücadele kapsamında yapılan çalışmalara ait kayıtlar gibi birçok konuda bilgi tutulmaya başlandı. Sistemin uygulandığı ilk yıllarda sadece sınır kapılarında ve pasaport şubelerinde bulunan giriş-çıkış kayıtlarını sorgulama olanağı, sonra zaman kaybını azaltmak amacıyla Emniyet'teki başka birimlere de sorgulama imkânı sağladı.

?Seçilmiş' personel

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Müdacedele, Terörle Mücadele, Asayiş, İstihbarat ve Yabancılar Polisi de kişilerin yurda giriş ve çıkış kayıtlarını sorgulama hakkı edindi. Bu birimlerde görevli olan ?seçilmiş? personel, teşkilattaki sicil numaralarını kullanarak istedikleri kişilerin kayıtlarını sorgulama olanağına sahip oldu.

?Kullanıcı? olarak tanımlanmış personel, bu işlemi herhangi bir gerekçe birdirmeksizin gerçekleştirirken, sorgulama Pol-Net sisteminin log kayıtlarında görünüyor. Buna göre, bir şikâyet veya inceleme-soruşturma sırasında kayıtları kimin sorguladığı kolaylıkla tespit ediliyor. Ancak kullanıcı şifresi olmayan personelin, yetkilendirilmiş kişinin sicil numarasını kullanarak, işlem yapması halinde herhangi bir sistem içi denetim bulunmuyor.

İfadeleri alınacak

Dündar ve eşinin kişisel kayıtlarını sorgulayan personelin de, hangi gün ve saatte, hangi bilgisayar terminalini kullanarak hangi birimden sorgulamaları gerçekleştirdiği de EGM uzmanlarınca tespit edildi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın talimatıyla görevlendirilen müfettişler, inceleme kapsamında bilgisayar log kayıtlarına şifreleri düşen personelin hangi amaçla kayıtları incelediklerini tespit etmek amacıyla ifadelerine başvuracak. Dündar çiftiyle ilgili bilgilere çok kez bakılmasının ardında, bilginin hangi kaynaktan sızdırıldığını bulma ve önleme çabası olabileceği ileri sürüldü.

40 bin 551 kullanıcı

EGM'nin internet sitesinde yer alan bilgilere göre; Pol-Net'te 40 bin 551 kullanıcı, 13 bin 995 adet kullanıcı bilgisayarı, 155 sistem sunucu bilgisayarı bulunuyor. İnternet sitesinde şu bilgiler yer alıyor:

?1997 yılından bugüne kadar gerçekleşen çalışmalarla 1 merkez, 82 il emniyet müdürlüğü, 831 il emniyet müdürlüğü ek hizmet binası, 93 hudut kapısı, 781 ilçe emniyet müdürlüğü, 510 karakol, 33 adet polis okulu ve 12 dış bağlantı, 18 polis moral eğitim merkezi müdürlükleri ve polisevleri olmak üzere 2 bin 360 lokasyon aktif olarak çalışmaktadır. Pol-Net, altyapısı tamamlanan 2 bin 373 lokasyonun, 2 bin 360 adedi Pol-Net sistemini aktif olarak kullanmakta olup, geriye kalan 16 lokasyonun Pol-Net sistemine dahil edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Ulaşılan uç sayısı 30 bin 986 olup, ayrıca GPRS üzerinden 220 mobil bağlantı gerçekleştirilmiştir.?

İSTANBUL Milliyet

?Bu görevi suiistimaldir'

Prof. Dr. Köksal Bayraktar (Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi): Özel hayatın gizliliği diye bir kavram var. Hem anayasada hem de yeni Türk Ceza Kanunu'nda bu gizliliğin ihlali bir suç olarak düzenlenmiş. Dolayısıyla bir gazetenin herhangi bir kişinin yurda giriş ve çıkışı konusunda yayın yapması özel hayatın gizliliğinin ihlali olarak kabul edilebilir. Bir insanın özel hayatıyla ilgili verilerin dışarıya yayılması da ceza kanunu kapsamında hukuka aykırı bir eylemdir. Bütün bunları bir kenara bırakın yine polis yetkilileri yönünden söyleyeyim, görevi suiistimaldir.

?Hâkim kararı olmalı'

Prof. Dr. Durmuş Tezcan (İstanbul Kültür Üniversitesi öğretim üyesi): Kişilerin yurtdışına giriş ve çıkış kayıtları, özel hayat kavramı içinde değerlendirilebilir. Bu tür özel bilgiler her zaman özel hayatın içindedir. Makul bir şüphe veya hâkim kararı olmadan bu bilgilerin kolluk tarafından araştırılmaması, incelenmemesi gerekir. Nasıl ki, üst araması, ev araması için hâkim kararı gerekiyorsa, özel bilgilerin yer aldığı kayıtlara bakabilmek için de bir hâkim kararı mutlaka olmalıdır.

?Polis asıl görevini yapmıyor'

Mustafa Özyürek (CHP İstanbul Milletvekili): Anayasa ve insan hakları uygulamalarına göre özel hayatın gizliliği esastır. Kimse özel hayata müdahale edemez, bilgileri bir başkasına aktaramaz. Dinleme olaylarıyla, özel hayata müdahale edilmeye başlandı. Şimdi de öğreniyoruz ki, insanların seyahat özgürlükleri de takibe alınmış. Kimse bunu takip edemez, kimse bundan bir anlam çıkaramaz.

Yurda giriş ve çıkışlarının takip edilmiş olması, belli yayın organlarına servis edilmesi, şüpheli olmayan, suçlu olmayan Uğur Dündar ve eşinin seyahat özgürlüğünün sanki suçmuş gibi gösterilmesi, son derece yanlıştır. Ama ne yazık ki polis gerçek görevini yapmıyor. Yani vatandaşın güvenliğini sağlamak yerine AKP'ye karşı olduğunu bildiği, düşündüğü herkesi rencide edecek, tahkir edecek şekilde yayınlar yaptırıyor ve devlet güçleri de bu taraflı ve insanfsız yayınlara alet ediliyor.

?Faşizan bir süreç yaşanıyor'

Atilla Kart (CHP Konya Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu üyesi): Ergenekon soruşturmasına yönelik eleştirilerin aslında ne kadar gerçekçi olduğunu gösteriyor. Temel yöntem yasadışı dinlemeler. Ancak daha da ötesi ilgili kişinin hükümete yönelik eleştirilerinin dozu yükseldikçe, bazı görevlilerin siyasi iktidarın dolaylı ya da doğrudan talimatı doğrultusunda kendi ellerindeki kamu gücü ve yetkisini acımasızca kötüye kullandıklarını gösteriyor. Çok net ifade ediyorum, yaşanan sürecin adı faşizan süreçtir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber