Eski vali: Eve giren hırsızı vurmak suç sayılmamalı

Haber Giriş : 26 Şubat 2005 12:42, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Eve giren hırsız ölme riskini göze almıştır zaten

Emniyet kökenli eski vali Hayri Kozakçıoğlu yeni yasada da eve giren hırsızı vurmanın suç sayılmasına tepki gösterdi. Kozakçıoğlu "Hırsızın sadece yatak odasında vurulması suç oluşturmaz" maddesini eleştirdi

* İstanbul'da hırsızlık, gasp, kapkaç olaylarında artış var. İstanbul bu hale nasıl geldi?

Suçlar artık bireysel olmaktan çıktı. Eskiden terör suçları örgütlenirdi. Şimdi adli suçlar da örgütlenmeye başladı. Hırsızlık, gasp, kapkaç, şebeke suçu haline geldi. Hatta bunları organize etmek için Anadolu'nun muhtelif yerlerinden genç gariban çocuklar getirilip kullanılıyor. Hırsızlıktan elde ettiğiniz her türlü ganimetin rahatça satılabileceği ortamlar çıktı ortaya. Polisin bu örgütlere karşı mücadelesi tabii ki zorlaştı.

Polisler artırılmalı

* Sizin çözüm öneriniz nedir? Görüyoruz ki, karakol sayıları azaltıldı, toplu sisteme doğru geçildi. İstanbul'da artık sokaklarda ekipleri göremiyoruz. İstanbul dünyanın diğer metropolleri içinde en az polise sahip şehir. Sadece trafik için her bir milyon kişiye bin polis gerekir. İstanbul'da günlük yaşayan nüfus 12-14 milyondan aşağı değil. Yani en az 12-14 bin trafik polisine ihtiyaç var. Her an polisin lambasını, sirenini, arabasını görmeliyiz. Suçlar örgütlü olduğuna göre sabıkalıların çok iyi takip edilmesi gerekiyor. Polis bunları nasıl takip edecek? Şu an emniyet bütün elemanlarını görevlendirse bu işi zor yapar. Gasp edilen malı satanlar çok iyi izlenmeli. Belediyelerle işbirliğine gidilerek bu malların satılması engellenmeli. Bunu alışkanlık haline getirenlerin, gelir kapısı haline getirenlerin ortadan kaldırılabilmesi için yasal düzenleme şart.

Ev koruma yasası

* Verilen cezalar caydırıcı mı? Dünyanın her yerinde kişilerin barındığı yerlerin bir masumiyeti, dokunulmazlığı vardır. Bu nedenle evin penceresinden, kapısından giren bir insan da bazı rizikoları göze almalıdır. Tıpkı bir cambaz gibi...

Para kazanmak için ipin üzerinde yürümeyi meslek edinen kişi ipten düşme riskini de göze alır. Bir evin camını keserek, kapısını zorlayarak, kilidini açarak eve giren insan o riski göze alacaktır. "Ben hayatımı kaybetmeyi göze alarak bu eve hırsızlık yapmak için giriyorum" diyorsa, içeride de hayatını kaybederse, ipten düşen cambazdan farkı olmamalı. Bu kişinin ölümünden dolayı kimse suçlanmamalı. Türkiye'de böyle değil. Hırsız korkmadan istediği eve dalıp, istediğini çalıyor.

Hırsız bomba gibi

* Bu, meşru müdafaa sınırlarını aşan bir düzenleme olmaz mı?

Sokaktaki meşru müdafaayla, evdeki meşru müdafaa arasında çok büyük farklar var. Benim mahremiyetimin olduğu yere birisi giriyor. Giren insan da iyi niyetli değil. O insan her şeyi göze alabilecek, belki mala, belki cana, belki namusa saldırı yapabilecek bir insan da olabilir. Ancak bunun tek bir istisnası var. Hırsız evi terk etmiş, kaçıyorsa arkasından ateş edip vurmak doğru olmaz. Çünkü burada can güvenliğini korumak gibi bir durum yok. Ama evin içinde bulunduğu sürece o hırsız bir bombadır. Nasıl bir bomba bulunduğunda imha ediliyorsa, hırsız da bombadır, her an patlayabilir. Buna ilişkin yasal düzenleme hemen yapılmalı.

vatan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber