Mali Kılavuz Dergisini yaşatalım
AYHAN GÖKDEMİR
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
DEVLET KONSERVATUVARI SEKRETERİ
25 EYLÜL 2010
MALİ KILAVUZ DERGİSİ
Mali Kılavuz Dergisi, 46 ıncı sayısının yayımlanması ile birlikte, 11 yaşına girdi. Popüler kültürün dalga dalga tüm yurdu sardığı, ekranlarda, mesleki yayınların çıkarmak ve bu yayınları yaşatmak umulandan daha da zordur.
Mali Kılavuz Derginsin bugünkü gücü aslında köklerini aldığı muhasebat dergilerinden gelmektedir. Mali Kılavuzu, bir ?Ekonomi, Maliye ve Muhasebe Dergisi? kimliğinden başka değer kimliklerinin de sahibi yapan özelliği işte bu bilinçtir. Muhasebat kontrolörleri Derneğinin yayını olan Dergimizin yükselen çalışma ve başarı çizgisi, kuşkusuz, mensuplarının ciddi ve özverili gayretinin eseridir.
Şu an elinizdeki Mali Kılavuz Dergisi tıpkı üstatlarımızın göz nurunu taşıyan yıllar önce yayımlanan diğer muhasebat dergileri gibi, yüzeysel görünümleriyle bir dergi kimliği taşımaktadır. Ancak, Onlar gerçekte, bu ulusun bugünkü varlığına olduğu denli, gelecek kuşakların varlığına da hizmet etmeyi hem yurttaşlık, hem de, insanlık görevi olarak benimsenmiş bir grubun sorumluluk ürünü belgesidir. Onlar kitaplığımıza özenle yerleştirirken, gözle görülmeyen, fakat yürekle duyumsanan bu görevi ve sorumluluğu her üç ayda bir sizde bizimle paylaşıyorsunuz.
Bu yazıyı Mali Kılavuz Derginsin 28 inci sayısında Sayın Erkan Karaarlan'ın yazdığı makalesinden aldım. Mali Kılavuz Dergisi'nin hem geçmişini yeni okurlara tanıtmak hem de bugünkü içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek istedim. Her üç ayda bir okurlarla buluşacağı belirtilen sürenin nerdeyse bir yıl olmasına karşın derginin halan yayınlanmamıştır.
Maliye Bakanlığı bir okul olduğunu ve orda çalışan bütün arkadaşlarımın gerçekten hiç durmadan bir akademisyen kadar ürettiklerini görmekteyim. Bütün bu arkadaşların belki akademik bir kariyerleri yok ama bir akademisyen kadar konularında yetkin olduklarını yazdıkları makale ve kitaplarda görmekteyim. Aslında yeri gelmişken şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Keşke bütün üniversitelerimizin Maliye Bölümündeki öğrencileri, 5018 sayılı kanundaki sorumluların yetki ve sorumluluklarını Eyüp Kızıl kaya'dan, Kamu Muhasebesini Erkan Kara aslan beyden, 657 sayılı kanunu ve Damga vergisini Mustafa İnal'ın yorumuyla, Doğan Bayar'dan çeşitli konuların yorumunu dinleyebilseler. Bence üniversitelerimizde bu bilgi birikimi ve tecrübeye sahip insanlardan yararlanmaları gerektiğini düşünmekteyim.
Ünlü edebiyat tarihçimiz Prof.Dr. Mehmet Fuat Köprülü rüştiye mezunuydu (Şimdiki ortaokul karşılığı), üniversite bitirmemişti. Bir toplantıda hocayı iğnelemek için olsa gerek hazır bulunanlar teker teker hangi üniversiteden mezun olduklarını söylemişler ve sonra da ?siz hangi üniversiteden mezunsunuz?? diye sormuşlar. Köprülü şöyle cevaplamış: ?Vallahi ben herhangi bir üniversiteden mezun değilim ama İstanbul Türkiyat Enstitüsü benden mezundur.? Gerçekten de öyleydi. Evinde özel öğrenimle Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce öğrenmiş olan Köprülü, ?ilk Türk Mutasavvıfları? adlı eseriyle dünyadaki pek çok üniversiteden fahri doktorluk unvanı almıştır. Ziya Gökalp'ın vefatı üzerine genç yaşta İstanbul Türkiyat Enstitüsü'nün başına getirilmişti. Gerçekten de o hiçbir yerden mezun değildi ama koca bir enstitü-şimdiki anlamıyla bir fakülte-ondan mezundu.
Mali kılavuz dergisinde Doğan Bayar, Abdullah Koç, Mustafa İnal, Erkan Kara aslan, Eyüp Kızıl kaya, Ömer Duman, Manisa defterdarı, Hakkâri de ki Mal Müdürünün yazılarını okuyarak hem onları tanıma olanağı, hem de onların yaşadıkları ya da mevzuatla ilgi dikkat çekmek istedikleri konuları öğrenme fırsatı buldum. Bir elin parmakları kadar gider mevzuatına ilişkin yayın yapan dergi kaldı. (Mali Kılavuz, Mali Hukuk, Güncel Mevzuat, Legal Mali Hukuk Dergileri) Bunların en eskisi ve bir eğitim çınarı olma özelliği taşıyan Mali Kılavuz Dergisi yaklaşık bir yıla yakındır yayın hayatını sürdürememektedir. Sanırım bunun nedeni yayın yapabilmedeki ekonomik sıkıntılar olduğunu düşünmekteyim.
Bunun için önerim biz okurların aboneliklerimizi yenilememiz. Abone olmayanların ise bir an önce abone olmalarıdır. Dergiye makale yazanların ise en azından ekonomik sıkıntılar gecene kadar da telif ücreti almamaları. Bunun yayında bir elin parmaklarını geçmeyen dergilerin editörleri ve günde bir milyonu aşkın ziyaretçisi olan memurlar.net web sitesinin yöneticilerinin en azından bu dergin tanıtımı yaparak abone olmalarını sağlaya bileceklerini düşünmekteyim. Bunu yazarak belki tepki toplayabilirim ancak eğer bu okulu kapatırsak bu dergileri okuyacak okuyucu kaynağı da kurur. Ne kadar çok bu konuda yayın yapılırsa mevzuatı bilen insanların sayısı artacak ve mevzuatla ilgili bilgi akışı hızlanacaktır. Mevzuatı merak eden ve öğrenmek isteği olan okuyucu kitlesi oluşacaktır. Birbirinin rakibi olarak değil de birbirini tamamlayan ekip olarak görerek daha yüksek bir bilgi düzeyi yaratmak gerektiğine inanmaktayım. Bunun için üstüme düşen bütün sorumluluk ve görevi yerine getirmeye hazırım. Eğer bir şeyler yapmazsak sadece bir dergi kapanmış olmayacak. Geleneği olan köklü bir eğitim kurumu kapanmış olmayacaktır. Bunun acısını siz merkezdekilerden çok biz taşrada kendini yetiştirmeye çalışan bilgiye aç genç kuşak çekecektir. Yeni yetişen kuşağın zamanın büyük bir bölümünü cet yapıp, facebookta, form city ve lokanta çalıştıran leval kazanarak sanal âlemde geçirdikleri düşünüldüğünde sorumluluğunuzun ne kadar büyük olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
Saygılarımla
Ayhan Gökdemir