Bir sabah diplomanıza şerh konursa şaşırmayın, burası Türkiye...

Haber Giriş : 07 Nisan 2005 00:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"Haber Gönder" yoluyla Haberi Yazan: Tarık

Bir sabah uyandığınızda (mer'i mevzuat) uygulanan yasalar uyarınca almış olduğunuz diplomanızın Türkiye'de, 39 uncu paralelin güneyinde veya 35 inci boylamın batısında geçersiz olduğu yönünde diplomanıza bir şerh koyarlarsa şaşırmayın!

Yasa koyucu, 2547 sayılı Kanun ile yüksek öğrenimi ön lisan, lisans ve yüksek lisans olarak üçe ayrılmıştır.

4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun tanımlar başlıklı üçüncü maddesinin (a) bendinde Yükseköğretim: Milli eğitim sistemi içinde, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim - öğretimin tümü olduğu belirtildikten sonra Ön Lisans: "Ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yıllık bir programı kapsayan ara insangücü yetiştirmeyi amaçlayan veya lisans öğretiminin ilk kademesini teşkil eden bir yükseköğretimdir" olarak tanımlanmıştır.

Buna bağlı olarak da 2547 sayılı kanunun uygulandığı her yüksek öğretim kurumlarından mezun olanlara ön lisans diploması, lisans diploması ve yüksek lisans diploması verilmektedir.

Alınan diplomalar sahiplerine bazı unvanları kullanma hakkı vermektedir. Diploma sahiplerince kullanılacak unvanlar bazen kanunlarla ( mühendisler ve 29/4/1992 tarih 3795 Sayılı Bazi Lise, Okul Ve Fakülte Mezunlarina Unvan Verilmesi Hakkinda Kanunda olduğu gibi) bazen de kanunun verdiği yetkiye dayanılarak idari işlem ile belirlenmektedir.

Anılan 2547 Kanunun lisans düzeyinde öğretime ilişkin 43 ünü maddesinde de "Yükseköğretim, harca tabi olup bu kanunda belirlenen amaç ve ana ilkelere göre aşağıdaki şekilde düzenlenir.
a. Yükseköğretim kurumlarında, kuruluş özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre yapılan eğitim - öğretim ve buna dayalı olarak verilen diplomalarla ilgili esaslar her üniversitece hazırlanacak öğretim ve sınav yönetmeliğinde belirtilir.
b. (Değişik: 17/8/1983 - 2880/24 md.) Aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim - öğretim yapan üniversitelerde, eğitim - öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususu Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine; öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tespiti Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak, Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.
c. Yükseköğretim kurumları, örgün, yaygın ve açık öğretim yöntemleri ile her türlü eğitim - öğretim yapabilirler."
hükmüne de yer verilmiştir.

Yurt dışında görülen eğitimin yurtiçi denkliği belirleme yetkisi 2547 sayılı Kanunun Yükseköğretim Kurulunun görevleri başlıklı 7 nci maddesinin (p) bendinde de yer alan "Yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından alınmış ön lisans, lisans ve lisans üstü diplomaların denkliğini tespit etmek," hüküm gereğince yüksek öğretim kuruluna verilmiştir.

Hiçbir kimse kaynağını Anayasa ve kanunlardan almadığı yetkiyi kullanamaz.

182 Anayasası hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı, Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etme zorunluluğu getirmiştir.

Yürürlükteki mevzuata göre önce bir ön lisans programı açacaksın, istekli olanlar müracaat edecekler, bir sürü harç yatıracaklar, bilahere sınav parası kitap parası diye bir sürü para alacaksın, insanları yıllarca uğraştıracaksın, kişinin maddi ve manevi kayıplarının hesaplamanın imkanı bulunmamaktadır, nihayet kişi ön lisans diploması almaya hak kazanacak ve diplomasını alacak. Sonra tutup diyeceksin ki bu diploma şerh koyuyorum. Eee! Bu diploma yalnız Diyanet İşleri Başkanlığında ve din Hizmetleri sınıfında geçerlidir.

Her şeyden önce Anayasa ve Anayasa uyarınca çıkarılan 2547 sayılı Kanun sana bu yetkiyi veriyor mu?

Bir kez daha belirtiyoruz... 2547 Sayılı Kanun Türkiye'de Yükseköğretimi üçe ayırarak eğitim imkanı vermiştir...

Eğer üniversite olarak bir ön lisans eğitimi verilmiş ise bu ön lisans eğitimidir. Bunun başka adı olmaz...Görülen eğitim bir hizmet içi eğitim değildir. Hizmet içi eğitim olsa kişinin öğrenim durum değişmez. Eğitim lise eğitimi almış olanlara verilmektedir. Yani orta öğretim niteliğinde bir eğitimde değildir. 2547 Sayılı Kanuna tabi bir kurumda eğitim verilmektedir.Yapılan iş çalışanın eğitim seviyesini yükseltmek ve Devlete ve vatandaşa daha iyi hizmet vermeye yöneliktir. Bu eğitim her kişinin katılması zorunluluğu olmayan külfetli bir eğitimdir. Türkiye'de Eğitim kurumlarından alınan diplomalar Ülkenin bütün sathında ve bütün kurumlarında geçerlidir. O eğitimi alan kişilerin hizmetine ihtiyaç duyarsın duymasın o farklı bir olaydır. Bu diploma bu kurumda geçer şu kurumda geçmez demek yasal olarak mümkün değildir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber