Banka promosyonlarıyla ilgili yeni düzenlemeler

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 06 Temmuz 2012 12:39, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Not:Muhasebat Kontrolörleri Derneği Mali Kılavuz Dergisi 56.sayısı (yeni sayı)nda yayımlanmıştır.

Kamu Kurumlarının Çalışacakları Bankalar ve Banka Promosyonları Konusunda Yeni Düzenlemeler

Murat ADIYAMAN
E. Muhasebat Kontrolörü
[email protected]

1. Giriş

Mali politikaların temel araçları arasında yer alan kamu gelir ve giderleri son dönemlerin önemli gündem maddelerini oluşturmaktadır. Kamu gelirleri arasında yer alan vergi, resim, harç gibi çok bilinen mali araçların yanında geniş anlamda kamuya ait her türlü mali kaynaklar da mali araçları oluşturmaktadır. Kamu gelirlerine ilişkin yapılan son düzenlemelerden sonra sıra kamu harcamalarını disipline etmeye gelmiştir. 2011 yılı verilerine baktığımızda toplam nakit esaslı kamu harcamaları genel yönetim kapsamındaki idareler için 465.355.179.000 TL'ye ulaşmıştır.[1] 2011 yılı gayrisafi yurtiçi hasıla tutarları ise 1.294.893.000.000 TL'dir.[2] Dolayısıyla genel yönetim harcamaları neredeyse GSYİH'nın yarısını oluşturmakta ve mali disiplinin en önemli kısmını oluşturan kamu harcamaları üzerinde dikkatle durulması gerekmektedir.

Bu bağlamda kamu kurumlarının mali varlıklarını nasıl ve nerede değerlendirileceği, hazine açısından paranın ve borçlanmanın yönetiminde büyük önem kazanırken, kamu ve özel bankalar açısından da oluşan kaynak büyük önem taşımaktadır.

07.05.2012 tarihli ve 28285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği ile birlikte Kamu kurum ve kuruluşlarının elde ettikleri paraların hangi bankalarda toplanacağı, bankada biriken tutarların hangi banka enstrümanlarıyla değerlendirileceği ve tahakkuk eden giderlerin hangi banka ve/veya bankalardan ödeneceği konusunda köklü değişikliklere gidilmiştir. Ayrıca uygulamaya başlandığı tarihten itibaren sürekli tartışma konusu olan banka promosyonlarıyla ilgili de yeni ve önemli kararlar alınmıştır.

Bu makalede, yayımlanan son tebliğ ışığında kamu kurum ve kuruluşlarının elde ettikleri hazine gelirlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve/veya muhabir banka dışında bir bankada değerlendirip değerlendiremeyecekleri ve tahakkuk eden giderlerini yine bu bankalar dışında bir banka veya bankalardan ödeyip ödeyemeyecekleri hususu ile maaş ve benzeri diğer ödemeler ya da mali varlıkların bankada değerlendirilmesi nedeniyle alınan banka promosyonlarında yapılan son değişiklikler üzerinde durulacaktır.

2. Kapsamdaki İdareler ve Uygulama

Söz konusu Tebliğ kapsamındaki kurum ve kuruluşlar şunlardır;

a) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri,

b) Özel bütçeli idareler,

c) Döner sermayeler,

ç) Belediyeler,

d) İl özel idareleri,

e) Sosyal güvenlik kurumları,

f) Kamu iktisadi teşebbüsleri,

g) Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları,

ğ) Bu maddede sayılanların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile birlikleri,

h) Bu maddede sayılan kurumlarca fon, hesap, özel hesap, havuz ve benzeri adlarla açılmış olan ve/veya yönetilen her türlü banka hesabı.

Kamu bankaları, mazbut vakıflar, özel kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile kefalet ve yardımlaşma sandıkları, dernekler, federasyonlar, muhtarlıklar ise kamu haznedarlığı tebliği kapsamına alınmamıştır.

Ayrıca daha önce kapsamda olup da yeni düzenleme ile kamu haznedarlığı tebliği kapsamına alınmayan hesaplar ise şunlardır:

1) Kurumların eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi ve benzeri sosyal ve destek amaçlı tesislerinden yararlanan personelinden alınan yemek, konaklama ve diğer hizmet bedellerinin bulundurulduğu ve söz konusu tesislerin nam ve hesabına açılmış olan banka hesapları

2) Yılı bütçeleri ile tahsis edilen örtülü ödenekler ile ilgili olarak açtırılan banka hesapları,

3) Bulundukları ülkenin bankacılık sektörü veya kambiyo mevzuatından kaynaklanan sorunlar nedeniyle kurumların yurt dışı temsilciliklerince yurt içinde kendi nam ve hesaplarına açtırdıkları banka hesapları,

Söz konusu hesaplar için idareler kurum vergi kimlik numarasından ayrı bir vergi kimlik numarası kullanacaklar idare ile aynı vergi kimlik numarası ile işlem yapmayacaklardır.

3. İdareler İtibariyle Çalışılacak Bankalar ve Açılacak Hesap Türleri

Tebliğe göre daha önce olduğu gibi kamu idarelerinin çeşitli durumlarda çeşitli bankalarla çalışması mümkün olmakta fakat bu belirli şartların varlığını da zorunlu kılmaktadır.

Hangi kamu idaresinin hangi durumlarda hangi banka ile çalışacağı ve finansal varlıklarını hangi mali araçlarla değerlendirebileceğini bir tablo ile açıklamak konunun anlaşılabilirliğini sağlayacaktır.

Kurumun/Kuruluşun

Adı

Öze l D urumlar veya Şartlar

Çalışmak Zorunda Olduğu Bankalar

Kullanılmak Zorunda Olan Mevduat Cinsi v e Vadesi v e Değerlendirme Araçları

Genel bütçeli idareler

(Hazine Müsteşarlığı Hariç)

Herhangi bir özel şart olmaksızın genel kural gereği bütçeleri veya tasa rrufları altında bulunan mali kaynaklarını

TCMB veya

Muhabir Banka

TL cinsi vadesiz hesaplarda

Genel bütçeli idareler

(Hazine Müsteşarlığı Hariç)

1)Dış alımlar veya yurtdışından temin edilen krediler nedeni ile döviz cinsinden ödeme veya yükümlülükleri n olması durumunda,

2) Avrupa Birliği tarafından sağlanan ve döviz cinsinden izlenmesi gereken hibe anlaşmaları nın olması durumunda,

3) Çeşitli faaliyetler kapsamında uluslararası örgütler tarafından hesaplarına döviz cinsi aktarım yapılması durumunda

sade ce bu işlemlerle sınırlı olmak kaydıyla

Söz konusu durumların varlığı halinde çalışılacak banka/bankalar konusunda herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. [3]

Vadeli

veya

V adesiz döviz tevdiat hesabı

Genel bütçeli idareler

1) Afet nedeniyle toplanan nakdi bağış ve yardımlar,

2) Özel kanunların verdiği yetki çerçevesinde belli bir kamusal amaca özgülenmek suretiyle fon, hesap, özel hesap, havuz ve benzeri adlarla açılan ve/veya yönetilen her türlü banka hesaplarında tutulan kaynaklar,

TCMB,

T.C. Ziraat Bank ası A.Ş.,

T. Halk Bankası A.Ş.

Veya

Vakıflar Bankası A.O'nda

a) TL cinsi vadesiz mevduat,

b) TL cinsi vadeli mevduat,

c) İhale, doğrudan satış, ihale öncesi rekabetçi olmayan teklif ya da ikincil piyasadan doğrudan ya da ters repo yoluyla temin etmek suretiyle DİBS.

ç) Gerekli görülmesi halinde ve ihtiyaçları ölçüsünde döviz cinsi ödemeleri için vadeli v eya vadesiz döviz hesabı.

Kurumun/Kuruluşun

Adı

Özel D urumlar veya Şartlar

Çalışmak Zorunda Olduğu Bankalar

Kullanılmak Zorunda Olan Mevduat Cin si v e Vadesi v e Değerlendirme Araçları

1) Özel bütçeli idareler,

2) Döner sermayeler,

3) Belediyeler,

4) İl özel idareleri,

5) Sosyal güvenlik kurumları,

6) Kamu iktisadi teşebbüsleri,

7) Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları,

8) Bu maddede sayılanların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri ile birlikleri,

Kendi Bütçeleri v eya Tasarrufları Altında Bulunan Her Türlü Mali Kaynaklarını

TCMB,

T.C. Ziraat Bankası A.Ş.,

T. Halk Bankası A.Ş.

veya

Vakıflar Bankası A.O'nda

a) TL cinsi vadesiz mevduat,

b) TL cinsi vadeli mevduat,

c) İhale, doğrudan satış, ihale öncesi rekabetçi olmayan teklif ya da ikincil piyasadan doğrudan ya da ters repo yoluyla temin etmek suretiyle DİBS.

ç) Gerekli görülmesi halinde ve ihtiyaçları ölçüsünde döviz cinsi ödemeleri için vadeli veya vadesiz döviz hesabı.

Kamu Haznedarlığına Tabi Tüm Kurumlar

1) Özel kanunların verdiği yetkiye dayanılması durumunda

2) Herhangi bir kamu bankasının faaliyet göstermediği yerleşim yerlerinde tahsilat yapılacaksa

(özel kanun hükümleri saklı olmak şartıyla bu tutarların takip eden işgünü içinde ilgili kurumun kamu bankasındaki hesabına aktarılması zorunludur.)

Eskiden bu süre en geç 7 gün içerisinde şeklindeydi.

Yurtiçinde Yerleşik Diğer Tüm Bankalar

Tahsilatl arın takip eden işgünü kamu bankasına aktarılacak olması nedeniyle mali varlıkların değerlendirilebileceği araçlar hakkında herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

Kamu Haznedarlığında yapılan yeni düzenlemeler ile birlikte bazı noktalarda farklı uygulamalara gidilmiştir. En temel değişiklik ise kamu haznedarlığına tabi tüm kurumların, özel kanunlardan kaynaklanan nedenlerle veya herhangi bir kamu bankasının faaliyet göstermediği yerleşim yerlerinde tahsilat yapması gerekiyorsa yurtiçinde yerleşik diğer tüm bankalarla tahsilatın takip eden iş gününde ilgili kurumun kamu bankasındaki hesabına aktarılması şartıyla çalışabilecek olması konusundadır. Bu düzenleme eskiden tahsilatların en geç 7 gün içerisinde ilgili kamu bankası hesabına aktarılması şeklindeydi. Dolayısıyla söz konusu durumlarda yapılan tahsilatların takip eden ilk iş gününde ilgili idarenin kamu bankasındaki hesabına aktarılması gerekmektedir.

Diğer taraftan eski düzenlemede fonlar ve bütçeden yardım alan kuruluşlar da kamu haznedarlığı kapsamında yer alırken yeni düzenlemede yer almamaktadır.

Kamu haznedarlığında yapılan diğer önemli bir değişiklik ya da gözden kaçan husus da Hazine Müsteşarlığı dışında kalan genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin dış alımlar veya yurtdışından temin edilen krediler nedeni ile döviz cinsinden ödeme veya yükümlülükleri olması veya Avrupa Birliği tarafından sağlanan ve döviz cinsinden izlenmesi gereken hibe anlaşmaları ile çeşitli faaliyetler kapsamında uluslararası örgütler tarafından hesaplarına döviz cinsi aktarım yapılması durumunda sadece bu işlemlerle sınırlı olmak kaydıyla vadeli veya vadesiz döviz tevdiat hesabı açtırabileceği düzenlemesidir. Söz konusu düzenlemeye göre herhangi bir banka sınırı getirilmemiştir, bu durumların varlığı halinde ilgili idareler kamu bankası ya da yerleşik olup olmadığına bakmaksızın istedikleri banka ile çalışabileceklerdir. Oysaki eski düzenlemeye göre söz konusu durumlarda sadece TCMB, T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası veya T. Vakıflar Bankası ile çalışılabilmekteydi.

4. Vadeli Mevduatta Değerlendirilecek Mali Kaynaklarda Asgari Faiz Sınırı

Son yapılan düzenleme ile birlikte kamu kurumlarının mali varlıklarını vadeli mevduatta derlendirebilmeleri, daha önceki düzenlemeye paralel şekilde alınacak faiz oranının benzer vadedeki devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) için piyasada oluşan faiz oranından daha düşük olmaması şartına bağlanmıştır. Bu nedenle söz konusu kurumlar öncelikle banka tarafından teklif edilen faiz oranları ile benzer vadeli DİBS'in faiz oranını karşılaştırarak hangi yatırım aracının kullanılabileceğini tespit etmeleri zorunludur.

Vadeli mevduatlar için karşılaştırma yapılacak benzer vadedeki DİBS faiz oranı ise şu formüle göre hesaplanacaktır:

Formülde yer alan;

DİBS 1: Vadeye kalan gün sayısı açılacak mevduatın vadesinden daha kısa olan en yakın vadeli devlet iç borçlanma senedini ifade etmektedir.

DİBS 2: Vadeye kalan gün sayısı açılacak mevduatın vadesinden daha uzun olan en yakın vadeli devlet iç borçlanma senedini ifade etmektedir.

Söz konusu DİBS'lerin faiz oranlarında ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)'nın ?http://www.imkb.gov.tr? adresinde yer alan ?Veriler/Tahvil ve Bono Piyasası Verileri/ Tahvil ve Bono Piyasası Günlük Bültenleri?nde işlem tarihinden bir önceki gün için açıklanan oranlar kullanılmalıdır.

Örnek: (A) Büyükşehir Belediyesi 500.000,00 TL'lik nakdini 30 günlük vadeli mevduatta değerlendirmek istemektedir. Söz konusu vadeli mevduatın değerlendirilebileceği bankalar arasından en yüksek faiz teklifi ise % 8,5 ile T. Halk Bankası A.Ş.'den gelmiştir. Bu durumda söz konusu belediye 500.000,00 TL'lik nakdini hangi yatırım aracında değerlendirebilecektir?

Veriler:

1-DİBS 1:Vadesine 25 gün kalan bir devlet iç borçlanma senedi (DİBS)' nin faiz oranı % 7,50'dir.

2-DİBS 2: Vadesine 90 gün kalan bir devlet iç borçlanma senedi (DİBS)' nin faiz oranı ise % 9,10'dir.

Benzer Vadedeki DİBS Faiz Oranı = 7,5 + 0,12= 7,62

Bu durumda %8,5 banka faiz oranı, benzer vadedeki DİBS faiz oranı olan %7,62'den büyük olduğu için (A) Büyükşehir Belediyesi 500.000,00 TL'lik nakdini 30 günlük vadeli mevduat olarak T. Halk Bankası A.Ş.'de değerlendirebilecektir.

Eğer benzer vadedeki DİBS faiz oranı banka faiz oranından daha yüksek olsaydı söz konusu belediye nakdini vadeli mevduatta değerlendiremeyecek, benzer vadeli DİBS'de veya başka yatırım araçlarında değerlendirmek zorunda kalacaktı.

5. Banka Promosyonları Tamamen Kaldırıldı

Son düzenlemeyle getirilen en büyük değişikliklerden biriside banka promosyonlarıyla ilgili olmuştur. Daha önce 20 Temmuz 2007 tarih ve 26588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile banka promosyonlarına ilişkin düzenleme yapılmıştı. 2010 yılında yayımlanan 17 nolu Başbakanlık Genelgesi ile ise kamu personelinin maaşlarına aracılık eden bankalar tarafından verilecek promosyonların tamamının personele dağıtılacağı bildirilmişti.

Yapılan düzenleme ile birlikte kamu haznedarlığı sistemine tabi tüm kurumlar mali kaynaklarının değerlendirilmesinde ?faiz veya kar payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemez? denilmek suretiyle kurumların bankalarda bulundurdukları nakitleri, aylık ve maaş ödemeleri ya da yaptıkları işlemleri nedeniyle bankalardan nakit, makam aracı, ya da başka şekillerde almış oldukları promosyon uygulamalarına son verilmiştir. Böylece sürekli sorun olan ve gündemden düşmeyen banka promosyonlarının da tamamen kaldırılması yoluna gidilmiştir.

Bundan böyle kurumlar çalıştıkları ya da çalışacakları bankalardan promosyon yerine daha yüksek faiz veya kar payı talebinde bulunabileceklerdir. Promosyon uygulamalarını ise talep edemeyeceklerdir.

Kurumların aylık ve ücret ödemeleri ile faaliyetleri kapsamında bankalara yaptırdıkları tahsilat ve ödeme işlemlerine ilişkin olarak sağladıkları havale, elektronik fon transferi (EFT), para transferi ve benzeri bankacılık hizmetleri için ortaya çıkan ücret ve hizmet bedellerinin banka tarafından üstlenilmesine ilişkin olarak yapılan protokoller ise bu yasak kapsamına girmemektedir. Ayrıca yapılan son düzenlemeden önce yapılmış olan protokoller ise sürelerinin bitimine kadar geçerliliğini koruyacaktır.

6. Sonuç ve Öneriler

Kamu Haznedarlığında 7 Mayıs 2012 tarihinde yapılan yeni düzenlemeler ile birlikte çok önemli değişikliklere gidilmiştir. Buna göre;

1) Daha önce Kamu Haznedarlığı Tebliği kapsamında olan eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi ve benzeri sosyal ve destek amaçlı tesislerden yararlanan personelden alınan yemek, konaklama ve diğer hizmet bedellerinin bulundurulduğu ve söz konusu tesislerin nam ve hesabına açılmış olan banka hesapları, örtülü ödenekler ile ilgili olarak açtırılan banka hesapları ve bulundukları ülkenin bankacılık sektörü veya kambiyo mevzuatından kaynaklanan sorunlar nedeniyle kurumların yurt dışı temsilciliklerince yurt içinde kendi nam ve hesaplarına açtırdıkları banka hesapları yeni düzenleme ile birlikte kapsam dışına çıkarılmıştır.

2) Kamu haznedarlığına tabi tüm kurumların özel kanunlardan kaynaklanan nedenlerle veya herhangi bir kamu bankasının faaliyet göstermediği yerleşim yerlerinde tahsilat yapması gerekiyorsa yurtiçinde yerleşik diğer tüm bankalarla çalışılabilmekte fakat eskiden en geç 7 gün içerisinde aktarılan tahsilatların takip eden iş gününde ilgili kurumun kamu bankasındaki hesabına aktarılması gerekmektedir.

3) Fonlar ve bütçeden yardım alan kuruluşlar yeni düzenleme ile birlikte kamu haznedarlığı kapsamından çıkarılmıştır.

4) Kamu haznedarlığında yapılan diğer önemli bir değişiklik ya da gözden kaçan husus da Hazine Müsteşarlığı dışında kalan genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin dış alımlar veya yurtdışından temin edilen krediler nedeni ile döviz cinsinden ödeme veya yükümlülükleri olması veya Avrupa Birliği tarafından sağlanan ve döviz cinsinden izlenmesi gereken hibe anlaşmaları ile çeşitli faaliyetler kapsamında uluslararası örgütler tarafından hesaplarına döviz cinsi aktarım yapılması durumunda sadece bu işlemlerle sınırlı olmak kaydıyla vadeli veya vadesiz döviz tevdiat hesabı açtırabileceği düzenlemesidir. Söz konusu düzenlemeye göre herhangi bir banka sınırı getirilmemiştir, bu durumların varlığı halinde ilgili idareler kamu bankası ya da yerleşik olup olmadığına bakmaksızın istedikleri banka ile çalışabileceklerdir. Oysaki eski düzenlemeye göre söz konusu durumlarda sadece TCMB, T.C. Ziraat Bankası, T. Halk Bankası veya T. Vakıflar Bankası ile çalışılabilmekteydi. Dolayısıyla söz konusu boşluğun da bir an önce doldurulması gerekmektedir.

5) Yeni düzenlemede eski düzenlemeye paralel olarak mali varlıklarını vadeli mevduatta değerlendirmek isteyen idareler için faiz oranın benzer vadedeki devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) piyasa faiz oranından daha düşük olmaması şartına bağlanmıştır. Söz konusu kurumlar öncelikle banka tarafından teklif edilen faiz oranları ile benzer vadeli DİBS'in faiz oranını karşılaştırarak hangi yatırım aracını kullanabileceğini tespit etmeleri gerekmektedir.

Söz konusu Tebliğin nemalandırma başlıklı 6 ncı maddesine göre banka faiz oranının DİBS faiz oranından düşük olması durumunda idarelere takdir hakkı tanınarak isteğe bağlı olarak DİBS alınabileceği belirtilmiştir. Oysaki banka faizlerinin DİBS faizlerinden daha düşük olması durumunda mali varlıkların DİBS ile değerlendirilmesi zorunlu hale getirilirse hem nakdin atıl durmasının önüne geçilerek değerlendirilmesi sağlanacak hem de ekonomiye kazandırılarak hazinenin borçlanma kapasitesi artırılabilecektir.

6) Yapılan yeni düzenleme ile bankada bulundurulan nakitler, aylık ve maaş ödemeleri ya da yapılan işlemler nedeniyle alınan ve genellikle kullanılma yerleri ve alınan miktar itibariyle sorun yaratan nakit, makam aracı, ya da başka şekillerdeki promosyon uygulamalarına son verilmiştir. Bundan böyle kurumlar çalıştıkları ya da çalışacakları bankalardan promosyon yerine daha yüksek faiz veya kar payı talebinde bulunabileceklerdir. Promosyon uygulamalarını ise talep edemeyeceklerdir.

Bankaların havale, elektronik fon transferi (EFT), para transferi ve benzeri bankacılık hizmetleri için ortaya çıkan ücret ve hizmet bedellerini üstlenmesi ise banka promosyonu kapsamına ve dolayısıyla da yasak kapsamına girmemektedir. Ayrıca yapılan son düzenlemeden önce yapılmış olan protokoller ise sürelerinin bitimine kadar geçerliliğini korumaktadır.

Kurumların çalıştıkları ya da çalışacakları bankalardan promosyon yerine daha yüksek faiz veya kar payı talebinde bulunabilmeleri, ilgili bankaların yüksek faiz vermek yerine kayıt dışı promosyon uygulamasına gitmesinin önünü açabilecektir. Bu nedenle kayıt dışı promosyonlar ya da promosyon yerine verilecek faiz veya kar payları hala sıkı denetlenmesi gereken alanlar olarak önemini korumaktadır.

Kamu Haznedarlığı Tebliği'nde son yapılan düzenlemelerle sorumluluk anlamında herhangi bir değişikliğe gidilmemiş; tebliğ hükümlerinin yerine getirilmemesi veya aykırı hareket edilmesi nedeniyle ortaya çıkabilecek zararlardan kurum yetkilileri ve muhasebe yetkililerin şahsen ve müteselsilen sorumlu olacağı ve ayrıca kamu kaynaklarının tebliğ hükümlerine aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edildiği tespit edilen nemaların da genel bütçeye gelir kaydedileceği ifade edilmiştir.

1

[1] Muhasebat Genel Müdürlüğü, 2011 Yılı Genel Yönetim Bütçe İstatistikleri, Genel Yönetim Bütçe Harcamaları

[2] Türkiye İstatistik Kurumu, 02/04/2012 tarih ve 10785 sayılı Haber Bülteni, ?http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=10785

[3] Yürürlükten kaldırılan Kamu Haznedarlığı Genel Tebliği'nde söz konusu durumlarda TCMB, T.C. Ziraat Bankası A.Ş., T. Halk Bankası A.Ş. veya Vakıflar Bankası A.O. ile çalışılabilmekteydi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber