Çiçek: 55 yasa ve bin 814 maddelik bir düzenleme yaptık

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 05 Ekim 2005 17:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin, önündeki müzakere sürecini 3 Ekim öncesinde olduğu gibi başarıyla tamamlayıp en kısa sürede tam üye olma noktasına geleceğini belirterek, "Artık Türkiye kendisine güveniyor, biz kendimize güveniyoruz. Neyi, nasıl yapacağımızı biliyoruz. Bunu tecrübelerden öğrendik" dedi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 3 Ekim kararlarıyla birlikte Türkiye'nin, yeni bir döneme girdiğini
söyledi.

Cemil Çiçek, 3 ekim öncesi yapılan, "müzakereler başlayacak mı, başlamayacak mı, şu ülke bunu diyor, şu ülke bunu söylüyor" şeklindeki spekülasyonların artık geride kaldığını ifade etti.

Türkiye'nin, 4 ekim sabahıyla birlikte, önemli bir yüksekliğe tırmandığını, yeni bir döneme girdiğini kaydetti.

Bu döneme ulaşmanın çok da kolay olmadığını, AB sürecinin, 42 yıllık bir süreç olduğunu anlatan Çiçek, bu süre içinde, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik noktasında emeği geçen, siyasilere, bürokratlara hükümet adına teşekkürlerini iletti. Çiçek, ancak, AB süreciyle ilgili en önemli karar ve düzenlemelerin 58 ve 59. hükümetler döneminde yapıldığını belirtti.

55 YASA, BİN 814 MADDELİK DÜZENLEME

Kendi bakanlığı açısından, 3 Kasım 2002'den bugüne kadar 55 yasa ve bin 814 maddelik bir düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Çiçek, bunun bile başlı başına, son 3 yıllık süre içinde, 3 Ekim'e gelirken nasıl bir çalışma yapıldığını açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin önemli bir başarı yakaladığını söyleyen Çiçek, "Ancak hükümet olarak şunun bilincindeyiz ki, önümüzde kat etmemiz gereken çok yol, mesafe var. Bundan sonraki sürecin zorluklarını yaşadıklarımızdan biliyoruz. Ama bir şey daha biliyoruz ki, artık Türkiye kendisine güveniyor. Biz kendimize güveniyoruz. Neyi nasıl yapacağımız biliyoruz. Bunu tecrübelerden öğrendik. Geleceğe bu anlamda geçmişten daha umutla bakıyoruz" diye konuştu.

"3 EKİM HEYECANINI YAŞAYACAĞIZ"

Gelecek dönemde, birçok sıkıntı, zorluklar olacağını, 3 Ekim öncesi yaşanan heyecanı, önümüzdeki dönemde müzakereler açısından da yaşayacaklarını dile getiren Çiçek, şöyle devam etti:

"Ama Türkiye artık zorlukları aşmanın tecrübesini edinmiştir.

Kendine bu anlamda güven gelmiştir. Bürokrasinin bu noktadaki katkısı, tecrübesi fevkalade önemlidir. Birikimi bu noktada en üst seviyeye çıkmıştır. Önümüzdeki müzakere sürecini de aynen 3 Ekim öncesinde olduğu gibi başarıyla tamamlayıp en kısa sürede tam üye olma noktasına geleceğiz." Çiçek, toplantıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın bu konularla ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını ve ayrıntılı bilgi verdiklerini söyledi.

İLK ÖNCE BİLİM VE ARAŞTIRMA

Dışişleri Bakanı Gül'ün, işin bu noktaya gelmesine kadar olan süreçteki pazarlıklar, müzakereler ve bunlarla ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu ifade eden Çiçek, Babacan'ın ise bu andan itibaren yapılacak işler, müzakere süreci ve işin yapılanmasıyla ilgili bir teknik, ayrıntılı bilgi verdiğini kaydetti. Çiçek, şunları söyledi:

"Şimdi artık müzakere başlayacaktır. Müzakere tarama ile başlayacak. 35 başlık altında müzakereler sürdürülecek. Bunun birinci ayağı taramadır. Tarama da hem tanıtıcı tarama hem de ayrıntılı tarama olmak üzere iki bölüm şeklinde sürdürülecek. İlk önce 25. başlık olan bilim ve araştırma başlığı. Bu bölümle ilgili 20 Ekim'de, AB müktesebatının tanıtımı yapılacak. 14 Kasım'da da biz onlara, bu başlıkla ilgili kendi bulunduğumuz noktayı, mevzuatımızda neler, uyuşan, uyuşmayan noktalar... Bunun bir fotoğrafı çekilecek. Böylece 20 Ekim tarihi itibariyle müzakereler fiilen başlamış olacak."

İKİNCİ AYAK EĞİTİM-KÜLTÜR...

Müzakerelerin ikinci ayağının, eğitim ve kültür alanında yapılacağını, 26 Ekim'de tanıtım taraması, 16 Kasım'da ayrıntılı taramanın yapılacağını anlatan Çiçek, üçüncü konu kamu ihalelerinin de 7 Kasım'da tanıtım taraması, 28 Kasım'da ayrıntılı taramasının başlayacağını bildirdi.

Çiçek, böylece arka arkaya 35 başlıkla ilgili takvim sürecine girildiğini, bunların taslak olduğunu ve kesinleşmesinin 1-2 gün sürebileceğini ifade etti.

Babacan'ın, yapılanmayla ilgili de bilgi verdiğini anlatan Çiçek, 17 Aralık'tan sonra, özellikle yasalaştırma süreci büyük ölçüde
tamamlandıktan sonra adeta "hükümet bu reformları, AB meselesini ikinci plana itiyor gibi yazılar, değerlendirmeler çıktığını" belirtti. Çiçek, "Buna karşın biz o dönemde de bunun üzerinde hassasiyetle durduğumuz ifade etmiştik. O süreç içinde bu şekilde müzakerelerin başlayacağını öngörerek bu alanda da çalışmalarımızı büyük ölçüde tamamlamıştık" diye konuştu.

BANKA KARTLARI...

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, banka kartlarının bir sosyal problem haline geldiğini belirterek bu konuyla ilgili hazırlanan yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını bildirdi.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "toplumda sosyal bir yara ve bir problem haline gelen" banka ve kredi kartları konusunda çeşitli düzenlemeler hazırladıklarını söyledi.

Konunun 1993 yılından bugüne değin çeşitli defalar Türkiye'nin gündemine gelmesine karşın geçen 12 yıllık sürede derli toplu bir düzenleme yapılmadığını ifade eden Çiçek, bu sürede kart kullanımında ciddi artışlar yaşandığını kaydetti. 2000 yılında kredi kartı sayısının 13 milyon 408 bin, banka kartı sayısının 29 milyon 560 bin olduğunu anlatan Çiçek, 2004 yılı sonu itibarıyla kredi kartı sayısının 26 milyon 681 bin, banka kartı sayısının ise 43 milyonu geçtiğini bildirdi.

Kredi kartının vatandaşlar tarafından hem bir ödeme enstrümanı hem de kredi unsuru olarak kullanıldığına işaret eden Çiçek, bunun beraberinde bir çok problemi de getirdiğini söyledi.

Kredi kartları ile ilgili uygulama farklılıkları olduğunu anlatan Bakan Çiçek, bankaların faiz oranının, başlattıkları tarihin ve faizlere uyguladıkları tutarların farklı olduğunu belirterek bu sebeple çeşitli şikayetler oluştuğunu belirtti.

Hükümet olarak uygulama farklılıklarını ortadan kaldırmak, keyfi uygulamalar varsa buna bir çeki düzen vermek ve bir sosyal problem haline gelen konuyu bir çerçeve yasa ile düzenlemek gerektiğini belirten Cemil Çiçek, konuyla ilgili olarak üzerinde uzun süredir çalışılan tasarının imzaya açıldığını ve kısa bir sürede TBMM'ye getirileceğini belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber