Çiçek: 55 yasa ve bin 814 maddelik bir düzenleme yaptık
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin, önündeki müzakere
sürecini 3 Ekim öncesinde olduğu gibi başarıyla tamamlayıp en kısa sürede tam
üye olma noktasına geleceğini belirterek, "Artık Türkiye kendisine güveniyor,
biz kendimize güveniyoruz. Neyi, nasıl yapacağımızı biliyoruz. Bunu tecrübelerden
öğrendik" dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 3 Ekim kararlarıyla
birlikte Türkiye'nin, yeni bir döneme girdiğini
söyledi.
Cemil Çiçek, 3 ekim öncesi yapılan, "müzakereler başlayacak mı, başlamayacak
mı, şu ülke bunu diyor, şu ülke bunu söylüyor" şeklindeki spekülasyonların
artık geride kaldığını ifade etti.
Türkiye'nin, 4 ekim sabahıyla birlikte, önemli bir yüksekliğe tırmandığını,
yeni bir döneme girdiğini kaydetti.
Bu döneme ulaşmanın çok da kolay olmadığını, AB sürecinin, 42 yıllık bir süreç
olduğunu anlatan Çiçek, bu süre içinde, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik noktasında
emeği geçen, siyasilere, bürokratlara hükümet adına teşekkürlerini iletti. Çiçek,
ancak, AB süreciyle ilgili en önemli karar ve düzenlemelerin 58 ve 59. hükümetler
döneminde yapıldığını belirtti.
55 YASA, BİN 814 MADDELİK DÜZENLEME
Kendi bakanlığı açısından, 3 Kasım 2002'den bugüne kadar 55 yasa ve bin 814
maddelik bir düzenlemeyi gerçekleştirdiklerini anlatan Çiçek, bunun bile başlı
başına, son 3 yıllık süre içinde, 3 Ekim'e gelirken nasıl bir çalışma yapıldığını
açıkça ortaya koyduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin önemli bir başarı yakaladığını söyleyen Çiçek, "Ancak hükümet
olarak şunun bilincindeyiz ki, önümüzde kat etmemiz gereken çok yol, mesafe
var. Bundan sonraki sürecin zorluklarını yaşadıklarımızdan biliyoruz. Ama bir
şey daha biliyoruz ki, artık Türkiye kendisine güveniyor. Biz kendimize güveniyoruz.
Neyi nasıl yapacağımız biliyoruz. Bunu tecrübelerden öğrendik. Geleceğe bu anlamda
geçmişten daha umutla bakıyoruz" diye konuştu.
"3 EKİM HEYECANINI YAŞAYACAĞIZ"
Gelecek dönemde, birçok sıkıntı, zorluklar olacağını, 3 Ekim öncesi yaşanan
heyecanı, önümüzdeki dönemde müzakereler açısından da yaşayacaklarını dile getiren
Çiçek, şöyle devam etti:
"Ama Türkiye artık zorlukları aşmanın tecrübesini edinmiştir.
Kendine bu anlamda güven gelmiştir. Bürokrasinin bu noktadaki katkısı, tecrübesi
fevkalade önemlidir. Birikimi bu noktada en üst seviyeye çıkmıştır. Önümüzdeki
müzakere sürecini de aynen 3 Ekim öncesinde olduğu gibi başarıyla tamamlayıp
en kısa sürede tam üye olma noktasına geleceğiz." Çiçek, toplantıda, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın bu konularla ilgili değerlendirmelerde
bulunduklarını ve ayrıntılı bilgi verdiklerini söyledi.
İLK ÖNCE BİLİM VE ARAŞTIRMA
Dışişleri Bakanı Gül'ün, işin bu noktaya gelmesine kadar olan süreçteki pazarlıklar,
müzakereler ve bunlarla ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu ifade eden Çiçek,
Babacan'ın ise bu andan itibaren yapılacak işler, müzakere süreci ve işin yapılanmasıyla
ilgili bir teknik, ayrıntılı bilgi verdiğini kaydetti. Çiçek, şunları söyledi:
"Şimdi artık müzakere başlayacaktır. Müzakere tarama ile başlayacak. 35
başlık altında müzakereler sürdürülecek. Bunun birinci ayağı taramadır. Tarama
da hem tanıtıcı tarama hem de ayrıntılı tarama olmak üzere iki bölüm şeklinde
sürdürülecek. İlk önce 25. başlık olan bilim ve araştırma başlığı. Bu bölümle
ilgili 20 Ekim'de, AB müktesebatının tanıtımı yapılacak. 14 Kasım'da da biz
onlara, bu başlıkla ilgili kendi bulunduğumuz noktayı, mevzuatımızda neler,
uyuşan, uyuşmayan noktalar... Bunun bir fotoğrafı çekilecek. Böylece 20 Ekim
tarihi itibariyle müzakereler fiilen başlamış olacak."
İKİNCİ AYAK EĞİTİM-KÜLTÜR...
Müzakerelerin ikinci ayağının, eğitim ve kültür alanında yapılacağını, 26 Ekim'de
tanıtım taraması, 16 Kasım'da ayrıntılı taramanın yapılacağını anlatan Çiçek,
üçüncü konu kamu ihalelerinin de 7 Kasım'da tanıtım taraması, 28 Kasım'da ayrıntılı
taramasının başlayacağını bildirdi.
Çiçek, böylece arka arkaya 35 başlıkla ilgili takvim sürecine girildiğini,
bunların taslak olduğunu ve kesinleşmesinin 1-2 gün sürebileceğini ifade etti.
Babacan'ın, yapılanmayla ilgili de bilgi verdiğini anlatan Çiçek, 17 Aralık'tan
sonra, özellikle yasalaştırma süreci büyük ölçüde
tamamlandıktan sonra adeta "hükümet bu reformları, AB meselesini ikinci
plana itiyor gibi yazılar, değerlendirmeler çıktığını" belirtti. Çiçek,
"Buna karşın biz o dönemde de bunun üzerinde hassasiyetle durduğumuz ifade
etmiştik. O süreç içinde bu şekilde müzakerelerin başlayacağını öngörerek bu
alanda da çalışmalarımızı büyük ölçüde tamamlamıştık" diye konuştu.
BANKA KARTLARI...
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, banka kartlarının bir sosyal problem haline geldiğini
belirterek bu konuyla ilgili hazırlanan yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda
imzaya açıldığını bildirdi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "toplumda
sosyal bir yara ve bir problem haline gelen" banka ve kredi kartları konusunda
çeşitli düzenlemeler hazırladıklarını söyledi.
Konunun 1993 yılından bugüne değin çeşitli defalar Türkiye'nin gündemine gelmesine
karşın geçen 12 yıllık sürede derli toplu bir düzenleme yapılmadığını ifade
eden Çiçek, bu sürede kart kullanımında ciddi artışlar yaşandığını kaydetti.
2000 yılında kredi kartı sayısının 13 milyon 408 bin, banka kartı sayısının
29 milyon 560 bin olduğunu anlatan Çiçek, 2004 yılı sonu itibarıyla kredi kartı
sayısının 26 milyon 681 bin, banka kartı sayısının ise 43 milyonu geçtiğini
bildirdi.
Kredi kartının vatandaşlar tarafından hem bir ödeme enstrümanı hem de kredi
unsuru olarak kullanıldığına işaret eden Çiçek, bunun beraberinde bir çok problemi
de getirdiğini söyledi.
Kredi kartları ile ilgili uygulama farklılıkları olduğunu anlatan Bakan Çiçek,
bankaların faiz oranının, başlattıkları tarihin ve faizlere uyguladıkları tutarların
farklı olduğunu belirterek bu sebeple çeşitli şikayetler oluştuğunu belirtti.
Hükümet olarak uygulama farklılıklarını ortadan kaldırmak, keyfi uygulamalar
varsa buna bir çeki düzen vermek ve bir sosyal problem haline gelen konuyu bir
çerçeve yasa ile düzenlemek gerektiğini belirten Cemil Çiçek, konuyla ilgili
olarak üzerinde uzun süredir çalışılan tasarının imzaya açıldığını ve kısa bir
sürede TBMM'ye getirileceğini belirtti.