2013 yılı bütçesi komisyonda kabul edildi

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Kasım 2012 19:38, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

Tasarıya göre, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerine 396 milyar 705 milyon 4 bin 350 lira, özel bütçeli idarelere 45 milyar 2 milyon 167 bin 100 lira, düzenleyici ve denetleyici kurumlara 2 milyar 363 milyon 741 bin lira ödenek öngörüldü.

Genel bütçe gelirleri 362 milyar 960 milyon 518 bin lira; özel bütçeli idarelerin gelirleri 6 milyar 617 milyon 837 bin 200 lirası öz gelir, 38 milyar 766 milyon 47 bin 450 lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 45 milyar 383 milyon 884 bin 650 lira; düzenleyici ve denetleyici kurumların gelirleri ise 2 milyar 342 milyon 150 bin lirası öz gelir, 21 milyon 591 bin lirası Hazine yardımı olmak üzere toplam 2 milyar 363 milyon 741 bin lira olarak tahmin ediliyor.

Özel bütçeli idarelerin net finansmanı ise 125 milyon 296 bin lira olarak tahmin edildi.

-Üniversitelere otomobil, minibüs ve otobüs alınacak-

Tasarı üzerinde kabul edilen önergelerle değişiklikler yapıldı.

Buna göre, 2013 yılında Danıştay Başkanlığı'na 2 binek otomobil, Sinop Üniversitesi'ne 3 otomobil ve 1 minibüs, Erciyes Üniversitesi'ne 2 otomobil ve 2 minibüs, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ne 5 otomobil, 1 minibüs ve 1 otobüs, Celal Bayar Üniversitesi'ne 3 otomobil, 1 minibüs, 1 ambülans ve 1 otobüs yurtiçi hibe yoluyla alınacak.

Yatırımları teşvik etmek, yurtdışında çalışan Türk işçilerinin tasarruflarını Türkiye'de yatırıma yönlendirmek ve yabancı sermaye girişinin artırılmasını sağlamak üzere, endüstri bölgeleri kurulması ve faaliyete geçmelerinin kolaylaştırılması amacıyla, endüstri bölgeleri işletme müdürlüklerinin cari giderleri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesinden karşılanacak.

Kamu idarelerinin 2013 yılında ortaya çıkacak ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, Maliye Bakanlığı bütçesinin yedek ödenek tertibine 50 milyon TL ödenek eklenecek.


Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir yandan doğrudan vergilerin artırılması, bir yandan adaletin sağlanmasına yönelik adım atmayı düşündüklerini belirtti.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Maliye Bakanlığı personeliyle ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığına ilişin bir soru üzerine Şimşek, 2006'dan beri kamuda ücret konusunu bir sisteme bağlamaya çalıştıklarını anlattı. Şimşek, bu konuda çok tartışma yaşandığına işaret ederek, ''eşit unvana eşit ücret'' verme noktasına geldiklerini, farklılıkları giderdiklerini kaydetti.

Şimşek, Maliye, Hazine, Başbakanlık bünyesindeki bazı birimlerin, daha önce başkalarına göre durumlarının nispeten daha iyi olduğunu, şimdi diğerleriyle aynı düzeye geldiğini, diğer birimlerin ücretlerinin yükseldiğini söyledi. Şimşek, bunun, Başbakanlık'ta belirlenen bir çalışma olduğunu ifade etti.

Vergi dairesi müdür ve müdür yardımcılarına yönelik uzlaşma ücretlerinde artış yaptıklarını, şikayetleri kısmen de olsa azaltmaya yönelik adım attıklarını anımsatan Şimşek, ''Daha spesifik bir özlük hakkı düzenlemesi yapılacaksa, bunların kanunlarla olması lazım'' dedi.

Şimşek, Vergi Denetim Kurulu kurulduğunda 7 kişinin lise mezunu olduğunu, vergi denetmeni unvanına sahip oldukları için bir ayrıma gidemediklerini, bu kişilerin de vergi müfettişi olduğunu ifade etti. Şimşek, ''Vergi dairesi müdürlüğü, müdür yardımcılığı gibi idari görevlerde bulunan vergi müfettişliğine dönmek isteyen 50 arkadaşımızın talebini kabul ettik. İlgili kararnameyi de gönderdim'' diye konuştu.

-''Sihirli formül yok''-

Konut KDV'sine ilişkin sorulara Şimşek, ''Şu an itibariyle bir belirsizlik kaynağı gibi. Bu konuda biz de hassasiyet taşıyoruz. Bu kanunu beraber yaptık, bırakın inşaatı, mevcut stoku, tasarının geldiği gün itibariyle bütün ruhsat almış projeler dahil, hariç tuttuk. Benim yetkimde değil ama bu kararnameyi çıkardığımızda bu hususu da dikkate alabiliriz; bu dönemde ruhsat alıp bu belirsizliği yaşayanlara yönelik, Maliye Bakanlığı olarak açığız ama benim yetkimde olmadığı için söz vermiyorum. Bu konu çetrefilli konu, sihirli formül yok ama bir şeyler yapılması gerektiği de ortada'' karşılığını verdi.

Şimşek, koda alınan firmaların, şirket isimlerinin, yeminli mali müşavirlere ya da diğer ilgililere açılmasının vergi mahremiyetine aykırı olduğunu, bunu yapamayacaklarını bildirdi. Şimşek, bunun, şirketlerin yargı kararı olmadan iflas ettirilmesi anlamına gelebileceğini ifade ederek, bilgiyi bir kesime açtıklarında, bankaların, müşterilerin öğrenebileceğini, bu riski alamayacaklarını kaydetti. Şimşek, bunun hukuka aykırı olduğunu ancak yargı kararı varsa zaten gereğini yaptıklarını belirtti.

Görev zararlarına ilişkin bütçeye konulan rakamların sorulması üzerine Bakan Şimşek, ''2013'te KİT'ler için 1 milyar 788 milyon lira. Halk Bankası esnaf kredilerinde faiz sübvansiyonu uyguluyor, 514 milyon lira. Bunlar Hazine desteği. Ziraat Bankası, düşük faizli krediyle çiftçimize sübvanse sağlıyor, buradan da 1 milyar 761 milyon lira. Diğer kurumlar 410 milyon olmak üzere, devlet tarafından verilen görevlerin karşılığı olmak üzere, ilgili kurumlara aktarılacak miktar toplamda 4 milyar 473 milyon lira'' diye konuştu.

-''Vergi kullanımının yaygınlaştırılması''-

Şimşek, tarıma doğrudan ve dolaylı desteklerin olduğuna işaret ederek, OECD'nin çalışmasına göre, Türkiye'nin doğrudan ve dolaylı olarak tarım sektörüne verdiği desteğin OECD ülkelerinin en üstünde olduğunu bildirdi.

Örtülü ödenekle ilgili kanun çerçevesinde harcamaların yapıldığına dikkati çeken Şimşek, ''mahremiyet olduğu için'' bilgi vermenin söz konusu olmadığını belirtti.

Şimşek, ''Yazar kasa ile POS makinelerin birleştirilmesi yönünde bir irade ortaya koyduk, 2015 yılına kadar bu tamamlanacak. Elektronik fatura kapsamını genişletiyoruz. Kurumlar arası veri paylaşımını artırıyoruz. Yeni gelir vergisi kanununda, buna ilişkin hususları çalıştık. Bir yandan doğrudan vergilerin artırılması için, bir yandan adaletin sağlanmasına yönelik adım atmayı düşünüyoruz'' dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı'nda enerji tasarrufu sağlayacak harcamaların teşvik edildiğini söyledi.

Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen bakanlığının 2013 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Türkiye'nin topladığı bütün vergilerin milli gelirin yüzde 26'sı olduğunu belirten Şimşek, OECD ülkelerinde ise bu oranın yüzde 34'ü bulduğunu ifade etti.

Türkiye'de vergi yükünün yüksek olmadığını, fakat doğrudan ve dolaylı vergiler arasında bir dengesizlik bulunduğunu vurgulayan Şimşek, ülkede gelir vergisi ve kurumlar vergisinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının yüzde 6 civarında bulunduğunu söyledi.

İktidara geldiklerinde kayıtdışılığın azalması için kurumlar vergisi oranını aşağı çektiklerini belirten Şimşek, ''Dolayısıyla kimse burada (vergiler yüksek olduğu için kayıtdışılık var) argümanı yapamaz'' dedi.

Kurumlar vergisinin artmadığı yönündeki söylemlerin yanlış olduğuna değinen Şimşek, 10 yıl önce 6 milyar lira düzeyinde olan kurumlar vergisinin, bu sene 28,5 milyar liraya çıkmış olacağını bildirdi.

Şimşek, 2000 yılında kurumlar vergisinin GSYH'ye oranının yüzde 1,6 düzeyinde bulunduğunu, bu sene ise yüzde 2 olduğunu dile getirerek, bir miktar da olsa GSYH'ye oranı açısından kurumlar vergisinde artış yaşandığını dile getirdi.

-Gelir vergisi-

Gelir vergisinin üst limitinin yüzde 49,5'tan yüzde 35'e, alt limitinin yüzde 22'den yüzde 15'e, asgari ücret üzerindeki vergilerin ise yüzde 0-5 aralığına indirildiğini hatırlatan Şimşek, buna rağmen Türkiye'de TÜİK rakamlarına göre kayıtdışı istihdamın yüzde 38 düzeyinde bulunduğunu vurguladı.

Şimşek, ''Ben (vergiler yüksek olduğu için kayıtdışılık fazladır) söylemlerine katılmıyorum. Bugün fırınlarda KDV yüzde 1'dir. Ben size rakamları paylaşsam şaşırırsınız'' dedi.

-Bütçedeki sapma-

Mükellef sayılarının artmadığı yönündeki eleştirilere de katılmadığını belirten Şimşek, resen telkinler dikkate alındığı zaman mükellef sayısının yüzde 50 arttığının görüleceğini söyledi.

Şimşek, ''Sadece bu sene gayrimenkul sermaye iradı konusundaki yeni uygulamamız sayesinde 371 bin tane bize hiç kaydı olmayan yeni mükellef kayıt altına alınmıştır. 371 bin, toplam vergi mükellef sayımızın yüzde 10'udur'' diye konuştu.

Bütçenin bu yıl gerek büyümenin kompozisyonundan gerekse iradi, kısmen de gayri iradi konulardan dolayı saptığını belirten Şimşek, şöyle devam etti:

''Harcamalardaki sapmaya baktığımız zaman personelle ilgili sapma gayri iradidir. Yılın ilk yarısında biz çalışanlarımıza yüzde 4 maaş artışı verdik, yılın ilk yarısı enflasyonu ise yüzde 1,9'dur. Yani istatistiki rakamları kullanacak olursak şunu çıkıp diyebilirsiniz; 'bu yılın ilk yarısında Türkiye memuruna, emeklisine enflasyonunun iki katı maaş artışı vermiştir.' Yılın ikinci yarısında da bir sapma söz konusu, vermemiz lazım. Bütçede biz bunu öngörmüş müydük- Tam bu düzeyde öngörmemiştik. Ondan dolayı bir sapma oldu.

Ulaştırma yatırımları hakikaten hepimizin önemsediği yatırımlardır. Bundan dolayı son yıllarda biz ulaştırmaya ilave destekler verdik. Bu sene her ne kadar imkanlarımız, yani gelirlerimiz öngördüğümüzün üstüne çıkmadıysa da tabii ki süreç bu şekilde işledi, bu iradidir. Ama mesela mahalli idarelere payların artması o otomatik olan, kanuni olan bir şeydir.''

-Kayıtdışılık oranı-

TÜİK'in rakamlarına göre istihdamda kayıtdışılık oranının yüzde 38 olduğuna işaret eden Şimşek, bundan 10 yıl önce söz konusu rakamın yüzde 50 olduğunu söyledi.

Şimşek, araştırmalara göre Türkiye'de genel ekonomideki kayıtdışılık oranının ise yüzde 27,2 olarak tahmin edildiğini dile getirdi. Genel ekonomide OECD ülkelerindeki kayıtdışılık ortalamasının yüzde 19,2 olduğunu belirten Şimşek, ''Biz genel ekonomideki kayıtdışılıkta OECD ortalamasını yakalarsak 40 milyar lira ilave vergi geliri elde edeceğiz. Bunu da önümüzdeki 3-7 yıl arasında gerçekleştirmemiz lazım. Yani OECD ortalamasını yakalayıp ilave 40 milyar lirayı ülkemiz yatırımları için kullanmak lazım'' dedi.

-''Enerji tasarrufları teşvik edilecek''-

Yeni Gelir Vergisi Kanunu tasarısında enerji tasarrufu sağlayıcı harcamaları teşvik edeceklerini de açıklayan Şimşek, ''Kiraya verilen gayrimenkul için yapılan ısı yalıtımı, izolasyon, enerji tasarrufu ve depreme karşı dayanıklılığı artırmaya yönelik harcamalar beyan edilen vergiden indirilecek. Şu anda öngördüğümüz tasarı bu, ne şekilde çıkar o sizlerin takdirinde olan bir konudur'' ifadesini kullandı.

Şimşek, gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin kazanç istisnası ve bunun istismarını engellemeye yönelik bir düzenlemeyi planladıklarını da vurguladı.

Kamu İhalesi Kurumu'na yönelik eleştirilere yanıt veren Şimşek, 2011 yılında istisna kapsamında gerçekleştirilen alımların toplam harcamaların yüzde 15,85'ine denk geldiğini belirtti.

AB direktiflerinde de enerji, su, posta, haberleşme sektörlerinde bu istisnaların bulunduğunu vurgulayan Şimşek, savunma ve Devlet Malzeme Ofisi alımlarının da kapsam dışında olduğunu söyledi.

-Kamudaki taşım sayısı-

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2002 yılında kamudaki taşıt sayısının 85 bin, bugün ise yaklaşık 90 bin düzeyinde bulunduğuna dikkati çekerek, en fazla aracın ise İçişleri, Milli Savunma ve Sağlık bakanlıklarınca alındığını söyledi.

-''Özelleştirme hedefinde yanılmışız''-

Şimşek, 2012 özelleştirme hedefini ortaya koyarken 12,8 milyar dolarlık ihalesi tamamlanmış, devir noktasında bulunan özelleştirme uygulaması bulunduğunu dile getirerek, ''Biz de kendi kendimize dedik ki (bunun yarısı dahi gerçekleşse bu hedefi tuttururuz) yanılmışız'' dedi.

Bakan Şimşek, bu sene Halk Bankası'nın halka arzıyla 7 milyarlık özelleştirme geliri elde edilmiş noktasına gelineceğini de vurguladı.

Özelleştirme konusunda rekabeti, inovasyonu, tüketici refahını düşündüklerini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

''TEDAŞ konusunda çok eleştirildi. 2006 yılında hükümet olarak biz TEDAŞ'ın borçlarını sıfırladık. 2006-2012 döneminde TEDAŞ 10 milyar lira borç biriktirdi. Nasıl biriktirdi- Kayıp-kaçaktan bahsetmiyorum, sattığı elektriğin parasını toplayamıyor. 10 milyar liranın yükünü de yine vatandaşlarımız çekiyor. TEDAŞ parayı toplayamayınca EÜAŞ'a borcunu ödemiyor, EÜAŞ parayı alamadığı için BOTAŞ'a olan borcunu ödemiyor. BOTAŞ parayı alamadığı için ödememezlik yapamıyor. Niye- Çünkü Ruslara ödeyecek, İranlılara ödeyecek. Ne yapıyor, ödüyor. Ama bu arada vergi mükellefiyetini yerine getiriyor. Aslında hepimizin ciddi bir şekilde oturup bu hususu tartışmamız lazım. TEDAŞ ciddi bir şekilde o parayı toplayabilirse nakit akışında problem olmayacak, vatandaşa yük gelmeyecek. Size örnek vereyim Orta Anadolu'da bir şebeke. Özelleştirmeden önce örneğin tarımsal sulamada ödeme yüzde 15 bile değildi. Yani 100 liralık elektrik satıyorsak 15'i dahi tahsil edilemiyordu. Özelleştirmeden sonra 100 liralık elektrik satılıyorsa 90'ı tahsil ediliyor.''

Elektrik dağıtımında Akdeniz Bölgesi'nin düşük fiyattan satılmadığını da belirten Şimşek, Gigavatsaat (GWh) özelleştirilen dağıtım bölgelerinin ortalama fiyatının 103,5 dolar, Akdeniz'in 546 milyon dolarlık ihale bedeli ile GWh başına ortalama fiyatın 109 dolar olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber