Bilişime 50 bin kişi aranıyor

YAKUP KOCAMAN

Bir ülkenin kişi başı milli gelirinin 10 bin dolar seviyesinde takılması olarak tanımlanan orta gelir tuzağı, yükselen Türkiye ekonomisinin aşması gereken yeni sorun olarak öne çıkıyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu ve ekibi 'Büyümenin Sistematiği; Bilgi Teknolojilerinin Rolü' başlıklı bir rapor hazırlayarak hükümetten somut taleplerde bulundu.

BAŞBAKAN'A ÇAĞRI

Türkiye bilişim sektöründe ortalama 250 bin kişi çalıştığını belirten Bekir Sami Nalbantoğlu, sektörde halen 50 bin kişilik boş istihdam pozisyonu bulunduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin orta gelir tuzağını aşabilmesi ve 2023 hedefini yakalayabilme yolunun bilişim sektörünü 'stratejik sektör' ilan etmekten geçtiğini iddia eden Nalbantoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bir çağrıda bulunarak, 'Hükümet yazılım ve bilişim sektöründe stajyer olarak iş başı yapacak gençleri 1 yıl destekleme kararı alırsa, sektör ilk etapta 20 bin kişiyi işe almaya hazır' dedi.

ORTA GELİR TUZAĞI KIRILIR

Bir ülkenin kişi başı milli gelirinin 10 bin dolar civarında tıkanması olarak nitelenen orta gelir tuzağından çıkış için bilişim sektörünün desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Nalbantoğlu, hükümetin sektörü sahiplenmesi gerektiğini söyledi.

YERLİ PAYI ÇOK DÜŞÜK

Bilgi teknolojilerinin cirosunun yaklaşık 8 milyar dolar olduğunun tahmin edildiğini dile getiren Nalbantoğlu, 5 milyar dolarının donanım harcamasından kaynaklandığını ve ithalata dayalı olduğunu söyledi.

Nalbantoğlu, bilgi teknolojileri sektörünün sadece ticari bir sektör olarak değerlendirilmesinin de sıkıntılı olduğunu vurgulayarak, sektörün ticari değerlerin üzerinde stratejik bir sektör olduğunu ifade etti.

Uluslararası pazara açılım

Yıllık cironun geriye kalan 3 milyar dolarlık kısmının hizmet, yazılım, içerik gibi öğeleri içerdiğini dile getiren Nalbantoğlu, 'Ne yazık ki bunun yaklaşık yüzde 50-60 gibi kısmını dünya devi olan kurumlarla paylaşıyoruz. Burada Türkiye içerisine kalan pay çok düşük oluyor. Burada iki önemli problem var, öncelikli hedefimiz, bir, Türkiye pazarını uluslararası düzeye çıkartmak, iki, bunun içindeki yerel payı artırmak' diye konuştu.

Geleceğe yönelik stratejik bakış

Bu sektöre stratejik olarak bakılmadığında geleceğin de çok parlak olmayacağının altını çizen Nalbantoğlu, 'Bunlar sektör içerisinde çok iyi biliniyor, ancak sektör ile diğer taraflar birbiriyle ilişkisiz, iletişim kuramıyoruz. Sektörümüzde çok fazla data var. Sorunumuz data değil, akademik bakış değil, sorunumuz piyasanın sesi çıkmıyor. Bu raporu hazırlarken daha çok sektör konuşsun istedik. Çünkü sektörün sorunları yüzde 80 oranında ortak, yüzde 20 sini de konuşabiliriz' ifadelerini kullandı.