4+4+4 vekil adayı yaptı

Batuhan Aydagül eğitim politikaları uzmanı. İstanbul 2. Bölge bağımsız milletvekili adayı. Eğitim Reformu Girişimi'nin eski koordinatörü Aydagül, 4+4+4 Kanunu'ndan sonra siyasete girmeye karar verdiğini söylüyor. Aydagül'e göre "Kötü kanun insanı siyasetçi yapıyor".

Al Jazeera Türk, Aydagül ile siyasete girme nedenlerini ve amaçlarını konuştu.

Aydagül siyaseti her çocuğun mahallesindeki okula gidip iyi bir eğitim alabilmesi hedefi için bir araç olarak gördüğünü söylüyor.

Aydagül 'Gelecek İçin Şimdi' oluşumuyla yola çıktığını anlatıyor, "Mevcut siyasi kültürden rahatsız olan, çeşitli alanlardaki sivil toplum kuruluşlarında çalışan 15 kişi katılımcı, özgürlükçü ve uzlaşmacı bir siyasi kültür hayaliyle yola çıktık. Meclis'e girmek için illa büyük güçlerin yanında olmak gerekmiyor. Adaylık tanıtımının ardından bu süreçte bizimle çalışmak isteyen gönüllü sayısı 250'ye ulaştı" diyor.

Hedefleri bu süreçte 5 bin gönüllü ile çalışmak ve 3 milyon seçmenin olduğu İstanbul 2. Bölge'den 100 bin oy alabilmek.

"4+4+4 Türkiye'nin çocuklarına haksızlık"

Meclis'te eğitimi veri temelli ele alacak, sivil toplumdan gelen kişilere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Aydagül, neden siyasete girdiğini de şöyle anlatıyor:

"

Ulusal Öğretmen Stratejisi'nin taslağını yazdık Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte, üç yıl geçti ortada bir şey yok. Bunlar konuşulması gerekirken; 4+4+4 Kanunu memleketin eğitimini hallaç pamuğu gibi attı. Çocukların not ortalamaları düştü, akran zorbalığına uğrayan çocukların oranı arttı, okul saatlerinden dolayı öğün kaçıran öğrenci arttı. Doğu illerinde devamsızlık ciddi oranda arttı. Okul dönüşümlerinde kaos ortamı yaşandı. 4+4+4 eğitim camiasını depresyona soktu. 4+4+4 Türkiye'nin çocuklarına yapılan çok büyük haksızlık. Bütün bu süreç beni hiç niyetim yokken siyasetçi yaptı."

"Eğitimi torna tezgahı görüyorlar"

Aydagül partilerin kısa vadeli politik hesaplarının ötesinde eğitim adına bağımsız laf edebilmenin önemli ve gerekli olduğunu vurguluyor. Aydagül'e göre siyaset eğitimi bir torna tezgahı gibi görülüyor.

"Bir torna tezgahı var. O tezgah gelecek nesillere şekil veriyor. Başa gelen siyasetçiler de uzlaşma ihtiyacı hissetmeden bu torna tezgahıyla oynuyor. Hiçbirinin de çocuklarla ilgili bir derdi yok."

Aydagül bunun en güzel örneklerinden birinin 1997'de yapılan sekiz yıllık eğitim değişikliği ile 2012'de yapılan 12 yıllık zorunlu eğitim olduğunu anlatıyor:

"1997'de beş yıllık eğitimi sekiz yıla çıkardılar. 2012'de 4+4+4 şeklinde 12 yıla çıkardılar. İkisinin de süresinin uzaması doğru. Ancak ikisi de ülkeyi kutuplaştırma pahasına yapıldı. Birinin asıl derdi, imam hatip ortaokullarını kapatmak, diğerin asıl derdi ise imam hatip ortaokullarını açmaktı. Bunun üzerinden eğitim tasarlandı."

Tüm Türkiye yurttaşlarının eğitim ile ilgili bir derdi olduğunu söyleyen Aydagül, "Türkiye katma değer üretecekse, ihracatını teknoloji temelli ürünlerle yapacaksa eğitim çok önemli. Yurttaşlara 'Sosyal yardımlar iyi ama senin çocuğunun sosyal yardım almadan da ayakta durabilmesi lazım. Bunu sağlayacak en önemli araç eğitimdir' diyeceğiz. Eğitim odaklı bir kampanya ile 100 bin oy alarak Meclis'e giren bir bağımsız adayın tüm partiler için de bir değişimi tetikleyeceğine inanıyoruz. Denemek için yola çıkmak gerekli" diyor.

"Gelir eşitsizliği eğitim eşitsizliği olmamalı"

Aydagül'ün 'Mahalle Okulu' ve 'Eğitim Meclisleri' olmak üzere iki projesi var:

"Her çocuk mahallesindeki okula gidebilmeli. Bu okulun iyi bir müfredatı ve fiziksel altyapısı olmalı. Çocuk dostu olmalı. Gelir eşitsizliği, eğitim eşitsizliği demek olmamalı. Okullar arasında eğitim ve imkan farkı olmamalı.

Eğitim Meclisleri ise mahalle veya ilçe bazında kurulacak öğretmen, veli ve öğrencilerin olduğu eğitim sorunlarının ve taleplerin konuşulduğu yerler olacak. Burada konuşulan sorunlar Meclis'e taşınacak."

Aydagül Meclis'in gerçekleştirmesi gereken ilk işin okul öncesi eğitimi zorunlu ve ücretsiz yapmak olduğunu, ayrıca zorunlu din kültürü ve ahlak dersinin kaldırılması gerektiğini de söylüyor.

Al Jazeera