'2 bin 800 İngiliz şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor'

Başbakan Davutoğlu, "2 bin 800 kadar İngiliz şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 90 Türk şirketi de İngiltere'de faaliyet gösterip 1,4 milyar dolar tutarında yatırım yapmış bulunuyor. Bunların ölçeklerini artırmaya, çalışmalarını ve kapsamını genişletmeye de kararlıyız"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 17 Ocak 2016 18:34, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'2 bin 800 İngiliz şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, İngiltere ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu 2002-2015 yılları arasında İngiltere'den Türkiye'ye 8.5 milyar dolar yatırım geldiğini belirterek, bunu önemli ama yetersiz bulduklarını ifade etti. Londra'ya ziyareti sırasında, Türkiye'ye daha fazla yatırım çekebilmek için hem toplu hem de özel görüşmeler yapacaklarını vurgulayan Davutoğlu, "2 bin 800 kadar İngiliz şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 90 Türk şirketi de İngiltere'de faaliyet gösteriyor ve 1,4 milyar dolar tutarında yatırım yapmış bulunuyor. Bunların ölçeklerini artırmaya, çalışmalarını ve kapsamını genişletmeye de kararlıyız" dedi.

İran'a ambargonun kalmasından memnunuz

İran'a yönelik yönelik ambargoların kalkmış olmasından memnuniyet duyduklarını dile getiren Davutoğlu "Özellikle bölgemizde kısıtlayıcı ambargoların bölgesel kalkınmayı da olumsuz etkilediği ve sonuç üretmediği kanaatindeyiz. Bu bağlamda gerek nükleer anlaşmanın adım adım yürütülmesinde sağlanan gelişmeler, gerekse ambargoların kalkmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Türkiye İran ilişkilerinin de bu ambargoların kalkışıyla ekonomik alanda önemli bir ivme kazanacağına inanıyoruz" diye konuştu.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Hepimizin, bütün dünyanın da İran'ın da Türkiye'nin de komşu ülkeler olarak önem vermesi gereken husus, Ortadoğu bölgesinde bütün ülkelerin yapıcı katkıda bulunarak, bölgemizdeki yıkımın, bölgemizdeki şiddetin ve baskının sonunu getirecek bir perspektifle ortak çalışma yürütmek. Ümit ederiz bu gelişme böyle bir perspektifin de önünü açar. Çünkü kendi halklarıyla ciddi gerilimler yaşayan ve 2,5 milyonu bizde olmak üzere milyonlarca Suriyelinin Suriye'yi terk etmesine yol açan zulmün karşısında da yine bölge ülkelerinin tam da bugünlerde tekrar başlayacak olan Suriye'de siyasi görüşmeler sürecine pozitif katkıları olur ve bölgede olumlu bir atmosferin şekillenmesine bu karar katkıda bulunur. Aksi takdirde bunun üzerinden yeni gerilimlerin ortaya çıkmasını ise hiçbirimiz tasvip etmeyiz."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 2002-2015 yılları arasında İngiltere'den Türkiye'ye 8,5 milyar dolar yatırım geldiğini bunun önemli ancak yetersiz olduğunu belirterek, "Daha fazla yatırım çekebilmek için de dediğim gibi hem toplu hem de özel görüşmeler yapacağız" dedi.

Davutoğlu, Londra'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, ziyaret kapsamında İngiltere ve Almanya'da ikili görüşmeler, İsviçre'de devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceklerini söyledi.

Ziyaretlerin ayrıca çok kapsamlı ekonomik bir boyutu olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Bu, özellikle yoğunlaştırılmış bir şekilde planladığımız bir program oldu. Çünkü hükümetimizi kurduktan sonra eylem planımızı açıkladık. İcraatlarımızı, vaatlerimizi, reformlarımızı kamuoyuyla paylaştık. Türkiye içinde bütün önemli yapılanmaları, adımları attık, bütçemizi sevk ettik, yapılması gereken bütün acil adımları neredeyse tamamladık. Vaatlerimizin yüzde 60'ını, ilk iki ayda gerçekleştirdik ya da Bakanlar Kurulu'ndan Meclis'e gönderdik. Reformlarımızın yüzde 30'unu, bu anlamda yaptık. Tabi bütün bu reformlar ve vaatler, bir anlamda Türkiye'nin gelecekteki ekonomik perspektifini de ortaya koyan çalışmalar" diye konuştu.

Geçen cuma günü, bir seri faaliyet başlattıklarını aktaran Davutoğlu, İstanbul'da, Türkiye'de yatırım yapan 70 büyük firmanın temsilcileriyle bir araya geldiğini belirtti. Başbakan Davutoğlu, bu toplantıda gelecek 4 yıl için planlanan çalışmaları Türkiye'de yatırım yapan şirketlerle paylaştığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü ekonomisi daralırken, dünyada özellikle gelişmekte olan ekonomilere yönelik olarak akan fonlarda bir daralma, dış yatırımlarda bir azalma varken, çok rekabetçi bir ortam ortaya çıkar. Herkes fazladan yatırım imkanlarını kendi ülkesine çekmek için büyük bir çaba içine girer. Bizim bu yarışta geri kalmamamız lazım. Türkiye'nin birçok gündemi olabilir. Terörle mücadele gibi diğer sosyal çalışmalar bağlamında atılan adımlar, eğitim reformu gibi. Yüksek öğretim reformunu takip ettiğimiz gibi yine cuma günü Yüksek Öğretim Kurulu ile ele aldık. Anayasa çalışmaları ve birçok önemli konu... Ama bunların başarılı da yürütülebilmesi için Türkiye'nin sağlam bir ekonomi alt yapısına sahip olması ve dünya ekonomik krizdeyken Türkiye'nin değer üretebilen, özellikle orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkacak çalışmaları yapabilmesi...

Dolayısıyla, terörle mücadele yürürken, aynı anda eğer ekonominizi sağlam temeller üzerinde inşa etme çabasını gösteremezseniz, bir kıskaca, sarkaca ülkenin düşme ihtimali olur. Dolayısıyla biz bir taraftan bütün bu çalışmaları yaparken, diğer taraftan da dünya ekonomisine, ülkemizi en iyi şekilde anlatıp, dünyadan Türkiye'ye yönelik yatırımları arttırma çabası içine gireceğiz."

İlk adımın Türkiye'de yatırım yapmış firmalarla buluşmak olduğunu ve bunu gerçekleştirdiklerini anlatan Davutoğlu, şimdi Türkiye'ye yatırım yapmış firmaların da arasında bulunduğu ama daha yatırım yapmamış olan ve ilerleyen dönemde yatırım planlamaları içinde olan uluslararası ekonomi çevrelerine, fon sahiplerine Türkiye'nin güvenli bir liman, yatırım yapıldığında değer üretebilen bir pazar olduğunun anlatılması gerektiğini kaydetti.

Davutoğlu, bu çerçevede ziyaretleri planladıklarının altını çizerek, "İnşallah ilk durağımız İngiltere olacak. Burada değerli meslektaşım David Cameron ile bir görüşme gerçekleştireceğiz yarın. Bu görüşme, Türkiye-İngiltere ilişkileri açısından çok kritik bir dönemde, önemli konuları muhtevi olacak. Özellikle bölgedeki gelişmeler ve Türkiye ile İngiltere arasında bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak yürütülebilecek ortak çabalar da ikili ilişkiler dışında gündemimizde yer alacak" ifadelerini kullandı.

Ayrıca bu siyasi görüşme dışında ekonomi bağlamında da Merrill Lynch'in tertiplediği 16. Türkiye Yatırım Konferansı'na katılarak, iş ve finans çevreleriyle buluşacaklarını belirten Davutoğlu, geçen yıl da bu toplantıya katıldığını, toplantının bundan sonra da her yıl yapılan bir çalışma olarak Türkiye'ye katkı sağlayacağını düşündüklerini söyledi.

Dünya ekonomisinde önemli yatırım imkanına sahip firmalarla, hem genel toplantı hem de özel olarak ikili görüşmeler gerçekleştireceğini ifade eden Davutoğlu, ayrıca bu çerçevede Bloomberg ve Goldman Sachs'ta da toplantıların düzenleneceğini, Türkiye'nin uzun vadede görünümü ve reformlar çerçevesinde bu ekonomik çevreleri bilgilendireceklerini anlattı.

Başbakan Davutoğlu, ayrıca Türkiye'nin önemli iş çevrelerinin temsilcileriyle beraber olacaklarını, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun düzenlediği akşam yemeğinde onlarla bir araya geleceklerini söyledi.

Türkiye'nin, İngiltere'yle dış ticaret hacminin ilk 11 ayda 15 milyar dolara ulaştığını, bunun süratle 20 milyar dolara çıkması için yapacakları çalışmaları gözden geçireceklerini söyleyen Davutoğlu, "2002-2015 yılları arasında İngiltere'den Türkiye'ye 8,5 milyar dolar yatırım geldi. Önemli ama biz bunu yetersiz buluyoruz. Daha fazla yatırım çekebilmek için de dediğim gibi hem toplu hem de özel görüşmeler yapacağız. 2 bin 800 kadar İngiliz şirketi Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 90 Türk şirketi de İngiltere'de faaliyet gösterip 1,4 milyar dolar tutarında yatırım yapmış bulunuyor. Bunların ölçeklerini artırmaya, çalışmalarını ve kapsamını genişletmeye de kararlıyız" diye konuştu.

- "Ekonominin bir bütün içinde yönetilmesine özel bir önem veriyoruz"

Davutoğlu, bugün akşam İngiltere'de yaşayan vatandaşlar ve Müslüman toplumun önderleriyle bir görüşme gerçekleştireceklerini, özellikle son dönemde Avrupa'da İslamofobi de dahil olmak üzere karşılaşılan zorlukları istişare edeceklerini bildirdi.

Londra'daki temaslarından sonra İsviçre'ye geçeceğini, her yıl Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Formu Toplantısı'na katılacağını dile getiren Davutoğlu, burada önemli ekonomi çevreleri, devlet ve hükümet başkanları, bakanlar, sivil toplum kesimleriyle görüşmeler yapacaklarını aktardı.

Davutoğlu, bu yıl yapılacak toplantıya yüzden fazla ülkeden yaklaşık 55 devlet ve hükümet başkanı, 300 bakan, 40 uluslararası kuruluşun başkanının katılacağını, kalınacak süre sınırlı olduğu için burada kendileri için iki görüşmeler bağlamında önem taşıyan muhataplarıyla, devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geleceklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Ayrıca çok sayıda tabi iş dünyası temsilciyle görüşmeler gerçekleştireceğiz. Geçen sene katıldığımızda Türkiye'nin G20 perspektifini Dünya Ekonomik Formu ile paylaşmıştık. Elhamdülillah çok başarılı bir dönem başkanlığı gerçekleştirdik. Bu seneki temel konu, 4. Sanayi Devrimi'ni yönetmek. Bizde de hükümet programımızda da 4. Sanayi Devrimi olarak bilinen alanda ciddi bir atılım ön görüyoruz. Son Ar-Ge teşvik planlarımızda bu önemli bir yer tutuyor. Gördüğünüz gibi ekonominin bir bütün içinde yönetilmesine özel bir önem veriyoruz. Dolayısıyla sanayi alanındaki bu devrimsel sıçramaları da orada hem akademisyenlerle hem iş dünyası ve siyasi çevrelerle değerlendirme imkanına sahip olacağız."

Başbakan Davutoğlu, 21 Ocak Perşembe günü Türkiye'nin küresel rolü, Türk dış politikası, Ortadoğu perspektifi bağlamında bir toplantıda katılımcılara hitap edeceğini anlatarak, Türkiye'nin özellikle çevresindeki gelişmelerle ilgili kanaatlerini paylaşma imkanı bulacaklarını dile getirdi.

Bu sene Türkiye'nin çok önemli bir zirveye ev sahipliği yapacağına işaret eden Davutoğlu, "İnsanlık tarihinde ilk defa 'Dünya İnsani Zirvesi' başlığıyla bir zirveyi, İstanbul'da 23-24 Masıy'ta gerçekleştireceğiz. Bu insani yardımlar ve insani konular başta olmak üzere bütün insanlık vicdanını ilgilendiren konuların ele alındığı bir zirve olacak. Geçtiğimiz günlerde Sayın Ban Ki-mun ile bu konuda telefonda istişarede bulunmuştuk. Bu Dünya İnsani Zirvesi etrafında da Sayın Ban Ki-mun bir toplantı tertip edecek Davos'ta ve Dünya İnsani Zirvesi'nin hedefleri, İstanbul'da yapılacak zirvenin gündemi konusunda da uluslararası toplumu bilgilendirme imkanına sahip olacağız" değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'ye daha fazla yatırım çekebilmenin gayreti içinde olacağız"

Davutoğlu, devlet ve hükümet başkanlarıyla, özel sektör CEO'larının katımıyla düzenlenecek toplantıya ev sahipliği yapacakları bu zirveye atfettikleri önem çerçevesinde orada bulunacak, katkılar yapacaklarını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ayrıca Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'nin tanıtımı için yapılan bir resepsiyona da katılacağız. Buna ilaveten Davos'ta çok sayıda özel temsilcisiyle bir araya geleceğiz. Türkiye'de yatırım planlayan özel sektör temsilcilerinin çoğu bu anlamda bizden randevu talep etti. Bu anlamda her biriyle tek tek görüşerek Türkiye'ye daha fazla yatırım çekebilmenin gayreti içinde olacağız. Yine daha önce mutabık kaldığımız birçok devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştireceğiz. 22 Ocak günü de İsviçre'den Almanya'ya geçeceğim. Türkiye-Almanya hükümetlerarası istişarenin ilkini gerçekleştireceğiz. Bu da Türkiye-Almanya ilişkileri açısından da Türk dış politikası açısından da son derece önemli bir girişim."

Geçen yıl Almanya ziyaretleri esnasında mevkidaşı Angela Merkel ile Türk-Alman ilişkilerinin, geleneksel dostluk temelinde güçlü yapıya sahip olmakla birlikte, kalıcı bir mekanizmaya dönüşmediğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Birlikte Türk-Alman ilişkilerini yapısal bir çerçeveye oturtabilmek için her yıl toplanacak bir hükümetlerarası istişare mekanizmasının kurulmasına, diğer ülkelerle stratejik iş birliği mekanizması olarak adlandırdığımız önemli bakanlarımızın da katıldığı bir zirvede bütün ikili ilişkileri ve dünyadaki gelişmeleri birlikte istişare etme kararı almıştık. Bunun ilk toplantısını, bu sene Almanya'da gerçekleştireceğiz ve burada ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcıları, Dışişleri, Milli Savunma ve İçişleri Bakanları önce kendi aralarında konuşacaklar, daha sonra hükümetler arası ortak kabine formatı şeklinde birlikte konuları ele alcağız. Bu ilişkilerimizin yapısal bir çerçeve kazanması için son derece tarihi bir adım. Bu vesileyle bir kez daha İstanbul'da saldırıda hayatını kaybeden Alman misafirlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. Teröre karşı mücadele bu bağlamda da ikili görüşmelerimizin önemli bir unsurunu oluşturacak. Tabi Suriye ve göç konuları da ele alınacak. Zaten İngiltere ve Almanya seyahatlerimden sonra 18 Şubat'ta da yine Türkiye-Avrupa Birliği Zirvesi çerçevesinde özellikle fikirdaş ülkelerle Brüksel'de tekrar bir araya geleceğiz. Bu da Türkiye-Avrupa ilişkilerinin ne kadar sistematik ve bir anlamda ne kadar ritmik bir nitelik kazandığının önemli bir göstergesi olacak. İnşallah İngiltere, İsviçre, Almanya ziyaretlerini tamamlayıp cuma günü ülkemize dönmeyi düşünüyorum. Bu haftayı verimli şekilde değerlendirme temennisinde bulunuyorum."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber