Meteoroloji: Lütfen uyarılarımızı ciddiye alın

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 02 Kasım 2006 13:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kayhan, ''Meteorolojik karakterli afetlerden korunabilmek için kullanılacak en etkili yöntem olan kent meteorolojisine ilişkin uygulamalar yapılmıyor'' dedi.

Kayhan, sağanak yağış afetinin ardından bazı noktalarda ciddi sıkıntılar yaşandığını söylemenin yanlış olmayacağını ifade etti.

Meteorolojik olayların zararlarından kurtulmak için kullanılacak en etkili yöntem olan kent meteorolojisine yeterince önem verilmediğini belirten Kayhan, ''Kent meteorolojisi uygulamasının mutlaka hem şu ana kadar imar uygulaması yapılmış yerlerde hem de bundan sonra açılacak yerleşim alanlarında, yollarda, barajlarda, tarım alanlarında mutlaka ve mutlaka Çevre Etki Değerlendirmesi Raporu gibi birinci derecede aranan şartlarından birisi olması gerekiyor'' diye konuştu.

Kent meteorolojisi uygulamaları hakkında bilgi veren Kayhan, bir havzada düşen yağışın, o bölgenin topografik yapısına, bitki örtüsüne bağlı olarak hangi yöne, ne kadar bir zaman dilimi içinde akışını sürdüreceği, akışa geçen su miktarının ne kadar olacağının ancak kent meteorolojisi yöntemlerinin kullanılarak hesaplanabileceğini söyledi.

Bu şekilde, yerleşim alanları, selin güzergahında kalan insanların zarar görmemesine yönelik planlamanın yapılabileceğini anlatan Kayhan, şöyle devam etti:

''Örneğin, Geçen ay Antalya'yı unutmayın. Burada 60 km/saat hızdaki fırtına sonucu çatının üzerine uçması nedeniyle bir vatandaşımız hayatını kaybetti. Ancak, Antalya'daki 30 yıllık periyotta rüzgar hızını incelediğinizde en yüksek rüzgar hızı 155.5 km/saat olarak ölçülmüştür. Yapıların, 155.5 km/saat hızında esen rüzgarın oluşturacağı rüzgar yükünün en az 1.5 katına dayanacak bir sağlamlıkta inşa edilmesi gerekir. Yani en azından 225 km/saat fırtına hızına dayanacak şekilde yapılması gerekiyor.

Yine, bir bölgede metre kareye uzun yıllar ortalamasının üzerinde yağış düştüyse o bölgenin altyapısının uzun yıllar azami yağışın 1.5 katı üzerinde bir miktardaki yağışı taşıyacak şekilde yapılmalıdır. Özetle, tüm bunların planlanması işi kent meteorolojisinin işidir.''

''Hangi kent plancısı bu değerleri dikkate alarak imar planlaması yapıyor'' diye soran Kayhan, bu durum düzelmediği sürece bugün yaşanan olayların aynısının yaşanmasının önüne geçilemeyeceğini ifade etti.

Kayhan, ''Her şey önceden yapılan planlama ve alınan tedbirlerle bu tür afetler önlenebilir. Çünkü 3-5 gün içinde ne bir köyü ne de bir ilçeyi boşaltabilirsiniz. Önemli olan bir eylem planının olmasıdır'' dedi.

Kent meteorolojisinin sayılamayacak kadar yararları olduğunu belirten Kayhan, ''Şöyle ki, siz bir bölgenin toprak sıcaklığını hesaplamadan oraya altyapı döşeyemezsiniz. Toprak sıcaklığı düşük olan bir kentte boruları yüzeye yakın bir şekilde döşerseniz o zaman borular donar ve altyapıdan fayda sağlayamazsınız'' diye konuştu.

AFET YÖNETİMİ

Yaşanan sağanak yağışların sonuçlarına bakarak afet yönetimi konusunun da ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü ifade eden Kayhan, ''Afet yönetimiyle enkaz kaldırmayı birbirinden ayırmak gerekir'' dedi.

Kayhan, ''afet yönetimi'' adı altında yürütülen çalışmaların, afet meydana gelmeden önceki süreci kapsadığını ifade etti. Kayhan, ''Çünkü meteorolojik olaylar, önceden yer, zaman ve şiddet olarak belirlenebiliyor. Meteorolojik karakterli hadiselerin, deprem gibi tahmini zor değil. Meteorolojik olaylar, 4,5 ya da 10 gün önceden belirlenerek, yetkililere duruma ilişkin bilgi veriliyor'' diye konuştu.

Afet yönetimine ilişkin çalışmaların uyarıların alınmasıyla birlikte başlaması gerektiğini vurgulayan Kayhan, ''Olay olduktan, can ve mal kayıplar meydana geldikten, evleri su bastıktan sonra 'afet yönetimi uygulayalım' derseniz o zaman enkaz kaldırma işlemi yapmış olursunuz. Hareket planlarının önceden hazırlanıp Tedbirlerin ona göre alınması gerekiyor'' dedi.

''YAĞIŞIN DEVAMLILIK ARZ ETMESİ ÖNEMLİ SORUN''

Kayhan, metre kareye düşen 40 kilogram yağışın önemli bir miktar olmadığını ancak bu yağışın 3 ya da 4 gün boyunca sürmesi durumunda sorun yaşanabileceğini söyledi.

Toprağın, emme kapasitesinin dolmasının ardından yağışın doğrudan toprak üzerinden kayarak akışa geçtiğini anlatan Kayhan, bunun da sellere ve su baskınlarına neden olduğunu ifade etti.

Vatandaşları ve yetkilileri yıldırım düşmelerine de karşı uyaran Kayhan, ''Yıldırıma dikkat etmek lazım. Sonbahar ve İlkbahar yıldırım oluşumunda en aktif mevsimlerdir. Yıldırım, riski çok yüksek'' dedi.

ÇİFTÇİLERE DON UYARISI

Kayhan, önümüzdeki günlerde yaşanacak hava durumuyla ilgili bilgi verdi.

Kasım ayının 4'ünden itibaren yurdun soğuk hava sisteminin etkisi altına gireceğini, sıcaklıkların ise 8 ya da 10 derece düşeceğini anlattı.

Soğuk hava sisteminin 5 Kasımda İç Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgelerinde etkili olacağını belirten Kayhan, sistemin 6 Kasımda Doğu Anadolu bölgesine çekileceğini söyledi. Kayhan, bu nedenle Doğu Anadolu bölgesinde çiftçileri dona karşı uyardı.

Yağışların 7 Kasıma kadar süreceğini vurgulayan Kayhan, yine 4 Kasımdan itibaren yurdun yüksek kesimlerinde karla kar ve karla karışık yağmur yağacağı tahmininde bulunduklarını söyledi.

DENİZCİLERE FIRTINA UYARISI

Mahmut Kayhan, bu hafta Ege, Akdeniz ve Karadenizde fırtına beklediklerini belirterek, ''Lütfen denizcilerimiz dikkatli olsunlar'' dedi.

Kayhan, 3 Kasım Cuma günü sabahın ilk saatlerinde Karadeniz'in batısı, Marmara ve Ege denizlerinde etkili rüzgar esmesini beklediklerini, denizlerde etkili rüzgarın 5 Kasıma kadar süreceğini ifade etti.

Kayhan, vatandaşların, ''www.meteor.gov.tr'', ''www.meteo.gov.tr'' ve ''www.meteoroloji.gov.tr'' web adreslerindeki meteorolojik ve tarımsal meteorolojik uyarıları takip etmelerini, can ve mal kayıpları yaşanmadan gerekli tedbirleri almaları gerektiğini ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber