Şef kadrosundan alınarak memur kadrosuna yapılan naklen atama işleminde hukuka uygunluk bulunmadığına dair Danıştay Kararı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Kasım 2006 18:27, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mahkeme kararlarınızı bize gönderin, yayınlayalım

T.C.
DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE

Esas No -.2003/3828
Karar No -.2006/1738

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) Mehmet Keleş, Tekirdağ Müftülüğü Memuru
TEKİRDAĞ

Karşı Taraf____________: Diyanet İşleri Başkanlığı - ANKARA

İsteğin özeti___________: Ordu İdare Mahkemesi'nin 17.4.2003 günlü, E:2002/823, K:2003/225 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Cevabın ûzeti__________: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı_____
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49'. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:

Davacı; Ordu ili, Kumru İlçe Müftüiüğü'nde şef olarak görev yapmakta iken, Tekirdağ Müftülüğü emrine memur olarak atanmasına ilişkin 18.11.2002 günlü, 3091 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmıştır.

Ordu İdare Mahkemesi'nin 17.4.2003 günlü, E:2002/823, K:2003/225 sayılı kararıyla; dava hakkında düzenlenen soruşturma raporunda tespit edilen hususlar dikkate alındığında kamu yararı ve hizmet gerekleri gözetilerek kurulduğu anlaşılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Davacı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76. maddesinin 1. fıkrasında "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler" hükmüne yer verilmiştir.

Bu madde ile memurların naklen atanamları idareye tanınan takdir yetkisi kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıkdan yargı denmetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen 17.9.2002 günlü soruşturma raporunda, alınan ifadelerden davacının Müftülükte olup biten olayları çarpıtarak dışarıda halka abartılı bir şekilde anlattığı, dairede yolsuzluk olduğu söylentisini yayarak idarenin itibarını zedelediği, öte yandan sicü dosyasından daha önce şef olarak görev yaptığı diğer Müftülüklerde de benzer eylemlerinden dolayı hakkında yapılan soruşturmalar sonucunda müftülük şefliği'nden alınarak İl dışına atanması yönündeki teklifler doğrultusunda görev yerinin değiştirildiğinin anlaşıldığı, son olafak atandığı bu llçe'de de aynı tutum ve davranışlarını sürdürdüğü, Müftülük personeli arasında huzursuzluk çıkardığı, bu huzursuzluk yüzünden daire personelinin çalışamaz hale geldiği ve Devlet kurumlarını aslı olmayan iddialarla meşgul ettiği hususlarının tespit edildiği ve Müftülük Şefliği görevinden alınarak İl dışına memur olarak atanmasının önerildiği, bu öneri doğrultusunda dava konusu işlemin kurulduğu, öte yandan tespit edilen bu eylemleri nedeniyle davacının uyarma ve kınama cezalarıyla cezalandırıldığı, uyarma cezasının ise davacı tarafından yapılan itiraz sonucu kaldırıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, dava konusu işleme dayanak gösterilen soruşturma raporunda tespit edilen hususlar davacının görevini gereği gibi yerine getiremediği iddiasını kanıtlar nitelikte buİLjnmad.ğir.dan, dolayısıyla şeflik görevirrderr. ahnarak memur olarak atanmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden kurulan işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararında ise hukuksal isabet görülmemiştir.

Kaldı ki, kurulan işlem ile 657 sayılı Yasa'ya aykırı olarak davacının 4. derece kadrolu görevden 5. derece kadrolu göreve atanması nedeniyle dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ordu İdare Mahkemesi'nce verilen 17.4.2003 günlü, E:2002/823, K:2003/225 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine,
3.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber