Adalet Bakanlığı'nın bütçeleri görüşülüyor

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Kasım 2006 14:24, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:58

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Yargının sorunu, sadece Adalet Bakanının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulundan (HSYK) çıkmasıysa, yargının çok daha geriye götürüleceğinin bilinmesi gerekir'' dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanlıklarının 2007 yılı bütçeleri görüşülmeye başlandı.

Çiçek, yaptığı sunumda, yargı bağımsızlığı konusuna değerlendirmelerde bulundu.

Yargı bağımsızlığını herkesin kendisine göre değerlendirdiğini belirten Çiçek, yargının bağımsız olmasının gerektiği konusunda hiç tereddüt olmadığını söyledi.

Bakan Çiçek, dünyanın hiçbir yerinde yargı bağımsızlığını temin eden tek bir model olmadığını dile getirdi.

''Türkiye'de bu işler tartışılırken, sanki Avrupa'da tek bir model var ve biz o modelin dışında bir model uyguluyormuşuz gibi eksik bilgilere dayalı değerlendirmeler yapılıyor'' diyen Çiçek, dünyada hakimlerin halk ve yasama organı tarafından seçildiği, yürütme organı ve özel kurullar tarafından atandığı şeklinde modeller olduğunu söyledi.

-''YARGININ TOMOGRAFİSİNİ ÇEKEN BİR İNSANIM...''-

Çiçek, bütün bu modellerde yargının bağımsız olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

''Ben, görev süremin sonuna geldim. Kendimle ilgili bir düşüncemin tesiri altında da bunu söylüyor değilim. 'HSYK'dan, Adalet Bakanı ve müsteşarı çıksın' deniliyor. Eğer yargının sorunu, sadece bu kişinin buradan çıkmasıysa, biliniz ki yargıyı bugün bulunduğu noktadan çok daha geriye götürürsünüz. Yargının tomografisini çeken bir insan olarak söylüyorum: Bugün Türkiye'de yargı, ne tek başına siyasetçiye ne de tek başına yargıya bırakılabilecek noktadadır. İki yoldan hangisini seçerseniz, bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmış olursunuz.

Eğer yargıyı tümüyle siyasete bırakırsanız, köy hizmetleri müdürlüğüne döner yargı teşkilatı. O zaman hakimler hakimlik, savcılar savcılık yapamaz. Tümüyle hakimlere bıraktığınız takdirde de o zaman 'Türkiye ne kadar hukuk devleti olur?' ona iyi bakmamız lazım. Geriye dönük yaşanmış tecrübeleri var bunun.

HSYK'nın yapısında değişikler yapılabilir, ara formüller geliştirilebilir. Ama yargı bağımsızlığı açısından sadece belli bir iki noktaya takılıp kalıp, bunun bize mahsus bir şey olduğu içeride söylenmeye başlanınca, ilerleme raporlarında önümüze geliyor bu. 'Türkiye'de yargı bağımsız değildir, peki neden değildir?...' İşte şundan dolayı değildir.''

-ALMANYA'DA YARGI-SİYASET İLİŞKİSİ-

Adalet Bakanı Çiçek, Yargıtay Başkanının daveti üzerine Türkiye'ye gelen Alman Yargıtay Başkanı ile bir akşam yemeğinde biraraya geldiğini söyledi.

Konuk başkana, Almanya'da yargıtay üyeliğine seçimin nasıl olduğunu sorduğunu anlatan Çiçek, Alman Yargıtay Başkanının, ''Bizde 32 kişilik kurul var, bu kurul seçer. Bu 32 kişinin 16'sını eyalet adalet bakanı, 16'sını da federal adalet bakanı seçer'' dediğini kaydetti.

Bunun üzerine Konuk Başkana, ''32 kişinin tamamını siz seçiyorsunuz. Yargıya siyaset karışmıyor mu?'' diye sorduğunu ifade eden Çiçek, Almanya'da Anayasa Mahkemesi'nin tamamını Parlamentonun seçtiğini bildirdi.

-''YARGI BAĞIMSIZLIĞI, MANTALİTE MESELESİ''-

Türkiye'de yargı bağımsızlığı meselesinin ''bir şekli düzenleme'' meselesi olmadığını, ''mantalite, zihniyet'' meselesi olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle devam etti:

''Zihinsel değişim, başka unsurlarla, başka müesseselerle, başka yollarla temin edilmediği sürece, sadece şekli düzenlemelerle yargı bağımsızlığındaki sorunların varolduğunu kabul ediyorsak, bunun 1-2 düzenlemeyle yapılması mümkün değil. O zaman siyaset bir yerden alınıp, başka bir yere gitmiş olur.

Yargıda önemli olan, siyasetin yapılmamasıdır. Siyaset, ne yargının dışından ne de içinden yapılmalıdır. Yoksa siyaset yapıldıktan sonra, 'Ben yapmışım, başkası yapmış', bu hiç fark etmez. Yargı alanını siyaset alanının dışında tutmamız ve arındırmamız lazım. Bu, sadece bir kişinin oraya girip çıkmasıyla... Eğer yargı bağımsızlığı bu kadar zayıf bir noktadaysa, Türkiye'nin daha çok katedeceği mesafe var demektir.''

Çiçek, Adalet Bakanı ve Müsteşarının HSYK'dan çıkarılmasıyla ilgili taleplerin slogan olmaktan çıkarılması gerektiğini vurgulayarak, yargı bağımsızlığının, hiçbir alınganlığa neden olmadan bilimsel bir ortamda tartışılmasından yana olduğunu kaydetti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber