'Kamudaki bütün sözlü sınavlara son verecek bir düzenleme istiyorum'

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 28 Kasım 2006 00:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

T.B.M.M. BAŞKANLIĞI'NA

A N K A R A

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurt dışına lisansüstü öğrenci göndermesine, Yüksek öğretim Kurulu Danıştay nezdinde itirazda bulunmuştu. Davanın esas belgelerini inceleme imkânım olmamakla birlikte, basından takip edebildiğim kadarıyla itirazın iki gerekçesi olmuştu. Birincisi, böyle bir sınavın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılamayacağı, bu yetkinin Anayasa gereği sadece Yükseköğretim Kurulu başkanlığına ait olduğu, dolayısıyla yapılan işlemin anayasaya aykırılığı iddiasıydı. İkincisi ise, sınavın yapılış biçimiydi. Sınavda başarılı olmanın ölçüsü, ÖSYM (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi) tarafından yapılan yazılı (test) sınavın yanında ayrıca sözlü olarak mülakatın yapılmış olmasıydı. Danıştay, Yüksek Öğretim Kurulunun anayasaya aykırılık iddiasıyla ilgili bir işlem yapmadı. Fakat Bakanlığın sözlü olarak yaptığı mülakat sınavını objektif bulmayarak, iptali için yürütmeyi durdurma kararı aldı. Kanaatimce, Danıştay'ın böyle bir kararı isabetlidir. Çünkü sözlü sınavlarının (adı ne olursa olsun) sübjektif olarak değerlendirmesinin haklı ve mantıklı tarafının her zaman bulunabileceğini düşünüyorum.

Şimdi böyle bir gerekçeden yola çıkarak, bütün devlet kuruluşlarında yapılan sözlü sınav ve mülakatların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Zira ne kadar objektif yapıldığı iddiası ileri sürülürse sürülsün, bütün sözlü sınav ve mülakatların sübjektif tarafı vardır. Bundan dolayı mağdur olan çok sayıda insan olduğu kanaatindeyim. Mesela Yüksek öğretim kurulunda da Doktora ve doçentlik aşamasında yapılan sözlü sınavlar tamamen keyfilik arz etmektedir. Eserlerinden geçmiş bir doçent adayını ?gel bakalım birde seni sözlü sınavına tabi tutalım? diyerek tekrar tekrar sınav yapmak keyfilik ve haksızlıktır. Sözlü sınavlar sistemi, kişiselleştirip keyfileştirmekten başka bir işe yaramamıştır. Bu güne kadar yapılan bu tür sınavlarda kimin tarafı güçlüyse o başarılı olmuştur.

Yüksek Öğretim Kurulunda yardımcı doçentlerin dil problemlerinin yanında, doçent olabilmek için birde sözlü sınav keyfiliği yaşanmaktadır. Bu sınavdan dolayı her yıl yüzlerce aday gereksiz yere mağdur edilmektedir. Sınavın şekli, yapısı, nasıl yapılacağı, ne sorulacağı, ne şekilde sorulacağı, sorulardan alınan cevapların kaç puanla nasıl değerlendirildiği veya değerlendirileceği, kaç soru sorulacağı belli değildir. Sınav tamamen her şeyi bildiği kabul edilen 5 veya 3 kişilik jürinin inisiyatifine bırakılmıştır. Zor ve yanlış olmasına rağmen yabancı dilden geçerek, YÖK'ün belirlediği kriterlere göre eserlerden de geçerek sözlü sınavlardan mağdur olanların sayısı az değildir. Mağdur bir kişi dahi olsa, tamamen keyfilik ve kişisellik arz eden, böyle olduğu yargı tarafından da kabul edilen sözlü veya mülakat sınavlarından dolayı insanları başarısız saymak büyük bir haksızlıktır. Böyle bir haksızlığın sağduyu sahibi Yükseköğretim Kurulu üyeleri tarafında da kabul göreceğini tahmin ediyorum.

Keyfiliğin ve sübjektifliğin ortadan kaldırılması için konunun meclis gündemine taşınmasını, kamudaki bütün sözlü sınav ve mülakatların iptalini düzenleyecek bir yasanın yapılmasını, objektif olarak yapılan sınavları başararak sözlü ve mülakat türü sınav aşamalarından dolayı mağdur edilen kişilerin, yeni bir müracaata gerek kalmaksızın mağduriyetlerinin giderilmesi ve haklarının verilmesi hususunda gereğinin yapılmasını saygıyla arz ederim.

Y.Doç.Dr. Kazım Yıldırım

A D R E S:

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı-Kampus/Sakarya

Tel: 0533 552 33 87

İş: 0264 295 6135

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber