Üniversitelerimizde verimliliğin artırılmasının yolları aranmalıdır.

Haber Giriş : 19 Nisan 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Üniversitelerimizde bilimsel ve fikri verimliliğin artırılmasının yolları aranmalıdır.

Üniversitelerimizde mevcut sıkıntıların başında bilimsel ve fikri verimliliğin düşük seviyede olması gelmektedir. Bunda elbette üniversite öncesi eğitim ve öğretimin payı büyüktür. İlköğretim çağından itibaren ezberci bir sistemin kıskacında yetişen ve uzun sınav maratonu boyunca yorulan gençlerimizin yıllar boyunca kazanmış oldukları ezberci ve kolaycı yaklaşımı hemen terk ederek akademik hayatlarında bilimsel yönden üretken olmalarını beklemek gerçekçi değildir. Bu sebeple eğitim sisteminin baştan aşağı gözden geçirilerek, gençlerin yeteneklerini ortaya çıkaracak, araştırmaya, muhakemeye ve gözleme dayalı bir çalışma disiplinin kazanılmasını sağlayacak tedbirler alınmalı ve üniversitelerimizde bilimsel verimliliğin artırılması için başarıyı ödüllendiren bir sistem getirilmelidir.

Başarılı Üniversiteler ve Öğretim Üyeleri Ödüllendirilmelidir.

Üniversiteler arasında rekabetin teşvik edilmesi bilimsel yeniliklere elbette hız katacaktır. Ancak, bu yapılırken, üniversiteler arasında bölgesel farklılıklardan kaynaklanan eşitsizliklerin bir an evvel giderilmesi yönünde tedbirler alınmalıdır. Aksi halde, yeni kurulmuş bulunan veya bölgenin mahrumiyetinden dolayı gelişmesini tamamlamamış olan üniversiteler haksız bir rekabetin içine sokulmuş olacaklardır. Üniversiteler arasında gerçek bir rekabet ortamının sağlanması ise, ancak yarı özel bir yönetim sistemi oluşturulmasıyla mümkündür.

Öğretim üyesi başına düşen bilimsel faaliyetler gibi objektif kriterler göz önünde bulundurularak üniversitelerin performanslarının değerlendirilmesi yararlı olacaktır. Üniversiteler bu değerlendirmelerin sonuçlarına göre sıralanarak başarılı olanların bütçe imkanları artırılmalı ve bu üniversitelerde görev yapan öğretim elemanlarının ücret seviyeleri de yükseltmeler yapılmalıdır.

Akademik yükseltmelerde herhangi bir süre kısıtlaması olmamalıdır

Doktora sonrası herhangi bir bekleme süresinin getirilmesi, genç akademisyenlerin çalışma azmini kırar.

Yardımcı doçentlik, doktorada geçirilen uzun ve yorucu çalışmaların sonunda
bir anlamda bireyin ödüllendirilmesi demektir. Burada amaç insanların önünü tıkamak değil, objektif kriterler ve standartlar ortaya koyarak genç akademisyenleri rekabete ve verimliliğe teşvik etmek olmalıdır. Bireyleri belli bir amaç olmaksızın, sadece bekletmiş olmak için bekletmenin kendi başına hiçbir anlamı ve olumlu bir sonucu olmayacaktır.

Doçentlik sınavına müracaat için bekleme süresinin getirilmesi de anlamsızdır. Çalışıp kendini kanıtlayan, yeterli yayını olan akademisyenler, çeşitli gerekçelerle bekletilmenin aksine yükselmeleri hızlandırılmaları teşvik edilmelidir. Amerika da 26 yaşında profesör olan ünlü Türk bilim adamı Oktay Sinanoğlu, bu yasaya göre, acaba en genç hangi yaşta profesörlük payesi alabilirdi? Sisteme göre Sinanoğlu Türk üniversitelerinde belki de 40 yaşından önce asla profesör olamazdı.

Doçentlikle ilgili bir düzenleme yapılacaksa bu konuda atılacak ilk adım doçentlik sınavı için objektif değerlendirme kriterleri getirilerek, özellikle sözlü sınavın tamamen ortadan kaldırılması olmalıdır.

Hiçbir gelişmiş ülkede bilim adamlarının önüne süre engeli konulmamaktadır. Yeni yasa hazırlanırken; Akademik yükseltmelerde ve bir üst unvana atanmada süre değil bilimsel yayınlar ve performans esas alınmalıdır. Amerika'da ve Avrupa'da 26 yaşında profesör olunabilirken bizde neden bilim adamalarının önüne süre engeli konuluyor, anlaşılır gibi değildir.

Akademik yükseltmelerde belirli bir süre koymak yerine liyakat ve performans esas alınmasının ülkemizde bilimsel gelişmeyi artıracağı gün gibi aşikardır. Dolayısıyla her kademedeki akademik yükseltmelerde olduğu gibi, Doktora sonrası Doçentlik sınavına müracaatta da hiçbir süre tahdidi olmamalıdır.

Selami SERHATLIOĞLU, Yard.Doç.Dr, ([email protected] )
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, ELAZIĞ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber