MÜSİAD'dan 'Gelecek Senin Sahip Çık' konferansı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasını bir ihtiyaç olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye'nin İnşallah bundan sonra böyle darbelerle kaybedecek zamanı olmadığına inanıyoruz.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 21 Mart 2017 01:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
MÜSİAD'dan 'Gelecek Senin Sahip Çık' konferansı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasını bir ihtiyaç olarak gördüğünü belirterek, "Türkiye'nin İnşallah bundan sonra böyle darbelerle kaybedecek zamanı olmadığına inanıyoruz. Milletimiz bunlara pabuç bırakmaya niyetli olmadığını hep birlikte 15 Temmuz'da gösterdi ama bizim köklü çözümlere ihtiyacımız var. Tekrar bu sorunların yaşanmamasına ihtiyacımız var." dedi.

MÜSİAD Ereğli Şubesince Gülüç beldesinde bir otelde düzenlenen "Gelecek Senin Sahip Çık" konulu konferansta konuşan Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla başlayan Milli İstihdam Seferberliği'nde, iş dünyası için de alınmış tedbirler bulunduğunu söyledi.

İstihdam seferberliğini, hem toplumsal hem de iş dünyası açısından önemli gördüklerini belirten Olpak, "Yeni teşvik noktasında, özellikle işe ilk defa girenler en azından 3 ay işsizliği olanlarla ilgili asgari ücret hesabına bakıldığında, işveren sadece net ücretini ödeyecek kalan kısmını devletin ödeyeceği bir sistem ile karşı karşıyayız. Biz iş dünyası için bu önemli. Bu sürece ciddi bir şekilde sahip çıkmalıyız." diye konuştu.

KOSGEB kanalıyla piyasaya ciddi bir desteğin geleceğini ifade ederek, işletmelere bu desteklerden faydalanması çağrısında bulunan Olpak, şöyle konuştu:

"Kredi Garanti Fonu var, krediye ulaşmakta zorlandığımızı söyleriz. Kredi Garanti Fonu, 'Ben senin teminatınım kardeşim, senin teminatını ben vereceğim' diyor. Oralardan faydalanmaya bakalım. İş dünyasının önünü açmak için önemli destekler var. Kredi Garanti Fonu'ndan iş dünyası, 'Şartları o kadar ağır ki bankadan almaktan bile zor, süreç de uzun" diyor. Sayın Genel Müdür bize anlattı, günde 3 bin 500 başvuruyu cevaplıyorlarmış. 'Reddettiğiniz ne kadar?' diye sordum, '50-60 arası' dedi. Aman faydalanın, bundan uzak kalmayın."

Olpak, Türk milletinin bugüne kadar toplumda düşmanlık, ekonomide gerileme, uluslararası alanda itibar düşüren muhtıra ve darbelerden çok çektiğine işaret ederek, "Bugün bir daha onları aklımızdan bile geçirmek istemiyoruz. Türkiye'nin İnşallah bundan sonra böyle darbelerle kaybedecek zamanı olmadığına inanıyoruz. Milletimiz bunlara pabuç bırakmaya niyetli olmadığını hep birlikte 15 Temmuz'da gösterdi ama bizim köklü çözümlere ihtiyacımız var. Tekrar bu sorunların yaşanmamasına ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

-"Türkiye'de kuvvetler ayrılığı değil, kuvvetler kargaşası var"

Anayasa değişikliğine de değinen Olpak, şöyle devam etti:

"Biz anayasanın maddelerinden etkileniyoruz. İş yapmamız, anayasanın bazen garip maddeleri, bazen garip yorumlarından etkileniyor. Şu anda yaşadığımız mevcut sistemde bir arızamız var. MÜSİAD olarak da çalışarak ortaya fikir koyarız. Cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçileceği gün de adayların isimleri yokken kalktık birşey söyledik. Biz, 'Türkiye'de kuvvetler ayrılığı diye bir sistem var, adı kuvvetler ayrılığı içerisine girince kuvvetler kargaşası var, bu sistem değişmeli' dedik. Anayasa, insanların haklarını devlete karşı korumak için kurulmuştur, devletin de hangi kurallarla çalışacağı için koyulmuştur. Biz o kuralların, bize iş yaptırılmamak için kullanıldığını görüyoruz, bundan üzüntü duyuyoruz. Son iki anayasamız demokratik şekillerde oluşturulmuş anayasalar değil."

Böyle bir noktada, darbe anayasasının kendilerine dayattığı hükümlerden kaos ortamına girmeyi arzu etmediklerini anlatan Olpak, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanının bugünkü halk tarafından seçilme sistemi benimsendi ama değişiklik bir miktar o dönemin şartlarında, o kaos ortamını ortadan kaldırabilmek için hızlıca gerçekleşti. Böylesi bir dönemin içerisinde de zoraki süreçlerde bazen aksayan yönler de çıkıyor. Bugün herkes, cumhurbaşkanı ile başbakan arasında bir problem görülmese de ellerindeki güçlerin dengesizliği konusunda bir sıkıntı olduğunu fark ediyor. Bu ne demek? İş dünyasının hoşlanmayacağı bir tablo demek. İki tane güç sahibi var. Yarın bugün bunların çatışmasıyla karşı karşıya kalmak demek bizim için başka bir belirsizlik demek. Biz bunu arzu etmiyoruz. Böyle bir durum ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz. 'Şu kuvvetler ayrılığı denip de kuvvetler karmaşası olan sistem ortadan kaldırılmalı' diyorduk. Yasal yetkilerini kullanan cumhurbaşkanının durumu fiili ne ise bu anayasaya da yazılsın diye bakıyoruz. Ben iş dünyasının bir temsilcisi olarak, 16 Nisan'ı bir tercih değil bir ihtiyaç olarak görüyorum. Ondan dolayı da 'Geleceğe sahip çıkalım' diyorum."

- "Liyakat sistemi yok"

Devletin kendilerine 'Dünya ile rekabet edin' demesine karşın, kamunun dünyayla rekabet edebilecek durumda olmadığını öne süren Olpak, "Böylesi bir sistem içerisindeyiz. Sizler ve bizler işletmelerimizi verimlilik üzerine kuruyoruz ama kamuda böyle birşey yok. İşini az yapanla çok yapan arasında, tenzih ederim düzgün çalışan dostlarımızı, vatandaşlarımızı ama bir liyakat sistemi, öyle bir sistem yok. Bugün gidip yarın gelmemek açısından gelecek 50-100 yılı düşünüyorsak, bence günlük olaylardan hareket etmeyelim. Geleceğimize sahip çıkalım." değerlendirmesinde bulundu.

Programa, AK Parti Zonguldak Milletvekilleri Faruk Çaturoğlu, Özcan Ulupınar, Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yaşar Tetiker, MÜSİAD Ereğli Şube Başkanı İbrahim Sezer, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş adamları katıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber