Bakanlıklarımız, memurları için kariyer planlaması yapmalıdır
ÜCRET ADALETSİZLİĞİ
Son zamanlarda gerek Hakim ve Savcılarımıza gerekse Mülki İdare Amirlerine tazminat verilecek olması bazı memur arkadaşlarda rahatsızlık yaratmıştır. Bu düşünce maalesef son 15 yıldır sürekli gündemde ve memurlar arasında çatışma yaratmaktadır. Elbetteki sistemde aksama ve adaletsizlik vardır. Ama bu memurlar arasında çatışmaya, hırsa ve kıskançlığa yol açmamalıdır.Her mesleğin kendine göre zorluğu ve sıkıntıları vardır. Ülkemizde devlet memuru olabilmek zordur. Açılan sınavlara kaç kişinin girdiği malumdur. Memuriyete girmek zor ama sonrasında hepimizin bildiği salla başını al maaşını zihniyetini güden, devletin malını kendi özel işinde kullanan, bankamatik memurlar ve en önemlisi görev verilemediği için merkezde bekletilen uzman ve üst düzey bürokratlar hepimizin malumudur. Ülke olarak kamuda yetişmiş insan gücümüzü kullanamıyor ve atıl durumda bırakıyoruz. Yeterli bir iş tanımı ve işe göre memurda olması gereken kriterler bilimsel düzeyde belirlenmediği için genellikle bazı memurlar kendilerini herkesle kıyaslama yoluna gitmektedirler. Hakimlik, kaymakamlık, subay ve astsubaylık, hekimlik gibi meslek memurlukları hem zor hem de yetiştirilmesi uzun yıllar alan bir süreçtir. Devletimiz bu meslek elemanlarına her yıl çok masraf yapmaktadır.
Sözün kısası bu çatışmaları bırakıp temelde bu ücret adaletsizliğinin düzeltilmesi için neler yapılabilirin tartışılması ve paylaşılması gerektiğine inanıyorum. İnanıyorum ki bu tazminat aldığına kızdığımız meslekteki kişiler her düzeyde ki memurun yaşayabileceği ve emeğinin karşılığını alabileceği bir ücrete hayır demeyecek ve mutluluk duyacaklardır. Sonuç olarak kamuda bilimsel bir yönetim, mesleklere göre öğrenim görme ve özellikle uzmanlık gerektiren görevlerde ilgili üniversitelerden mezun olma şartı getirilmesi ve görevde yükselme yönetmeliklerinin başbakanlıkça tekrar gözden geçirilerek üniversitelerin bilimsel görüşü alınarak, bakanlıklarımızın memurları için kariyer planlamasının düzgün yapılması ve böylece güdülemenin ve idealistliğin önünün açılması hepimizin dileğidir. Örneğin Eğitim Uzmanı kadrosu çok önemli olmasına rağmen her alan mezunu ve 2 yıllık mezunlarımız da bu kadroya atanabilmektedirler. Ama YÖK'e sorulduğu zaman fakültelerimizin ilgili alanlarından mezun olan kişilerin atanması doğrultusunda görüş geleceği kesindir. Bu nedenle sosyal barışın sağlanması ancak ve ancak bilimle ve mantıkla olur. Milletvekilliği torpili ile gelen idarecilik ve diğer görevler acaba ne kadar başarı getirir? Örneklerini her gün yaşıyoruz ve en önemlisi bu kadrolara atanan kişiler bunu kaldıramadıkları için bunalıma düşmekte ve değişik davranışlar içerisine girerek kendilerini toplumdan soyutlamaktadırlar. Onun için başbakanlığın bakanlıklar düzeyinde rehberlik hizmeti verecek, personeli ve idarecileri yakından takip edip müdahale edecek ve en önemlisi insan kaynaklarını verimli bir şekilde yönetecek uzman düzeyinde birimlere şiddetle ihtiyaç bulunmaktadır.
Toplumun nazarında memurun değerinin tekrar eski düzeyine getirilmesi, önem verilmesi ve ekonomimizin bulunduğu durumun bu kesime fatura edilmemesi ve eşit işe eşit ücret ilkesi ile biran önce devlet memurları kanununun kaldırılarak daha aktif ve adil bir kamu personel yasasının hayata geçirilmesini yetkililerden talep ederek, bütün memur arkadaşlarımıza iyi günler ve esenlikler dilerim.
Altay BULUT
Araştırmacı