'Tahliye edildikten sonra ByLock yüklemiş'

Sanık Ebubekir Gül'ün halen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ'nün işlediği iddia edilen suçlardan yargılanıyor olması nedeniyle örgüt içerisinde kalmaya devam ettiğinin anlaşıldığını, dosyadan tahliye edildikten sonra telefonuna Bylock yüklediği ve örgüt içerisinde kalmaya devam ettiğinin anlaşıldığını aktaran mahkeme kararında şunlar kaydedildi:

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 15 Kasım 2017 19:09, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Tahliye edildikten sonra ByLock yüklemiş'

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandıkları iddiasıyla 61 sanık hakkında karar veren mahkeme, 17 sanığın örgüt tarafından tespit edilen strateji doğrultusunda savunma yapmaya devam etmiş olması, 9 sanığın ise yargılama sürecinde olumlu davranışının tespit edilmemesi gerekçesiyle cezalarında indirim uygulamadı.

İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 56'sı tutuklu 61 sanıkla ilgili kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti kararında, 29 sanığın üzerlerine atılı "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunun işleniş şekli ve özelliği, sanıkların örgüt içerisinde tespit edilebilen konumları, faaliyetleri dikkate alınarak alt sınırdan ceza tayininin uygun olacağı kanaatinden takdiren 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, suçun terör suçu olması sebebiyle cezalarının 7 yıl 6 aya çıkarılmasına, sanıkların yargılama sürecindeki davranışlarının lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Tutuklu 17 sanıkla ilgili "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunun işleniş şekli ve özelliği, sanıkların örgüt içerisinde tespit edilebilen konumları, faaliyetleri dikkate alınarak alt sınırdan ceza tayininin uygun olacağı kanaatinden takdiren 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar veren mahkeme, sanıkların suçlarının terör suçları olması nedeniyle cezalarının 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına ve yargılama sürecinde olumlu bir davranışlarının tespit edilmemiş olması ve örgüt tarafından tespit edilen strateji doğrultusunda savunma yapmaya devam etmiş olmaları nedeniyle indirim uygulanmamasını kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Murat Dağdevir ve Mustafa İncesu'nun FETÖ liderinden talimat geldiği dönemde Bank Asya'daki hesap varlığını geliriyle mütenasip olmayacak şekilde arttıran kişilerden olmaları, sanık İncesu'nun polis olmadan önce uzun süre FETÖ'ye ait şirketlerde çalıştıktan sonra emniyet teşkilatına sızmış olması nedeniyle örgüt içerisinde kaldığı süre, sanık Celal Kaya'nın dinlenen tanık beyanlarına göre uzun süredir örgüt içerisinde olduğunun anlaşıldığını belirtti.

- "Tahliye edildikten sonra Bylock yüklemiş"

Sanık Ebubekir Gül'ün halen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ'nün işlediği iddia edilen suçlardan yargılanıyor olması nedeniyle örgüt içerisinde kalmaya devam ettiğinin anlaşıldığını, dosyadan tahliye edildikten sonra telefonuna Bylock yüklediği ve örgüt içerisinde kalmaya devam ettiğinin anlaşıldığını aktaran mahkeme kararında şunlar kaydedildi:

"Sanık Erhan Acar'ın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde FETÖ tarafından işlendiği iddia edilen usulsüz dinleme suçlarının yargılandığı dosyada sanık olarak yargılanıyor olması, buradaki soruşturmaların başlamasından sonra telefonuna Bylock yükleyip kullandığı, böylece örgüt içerisinde kalıp faaliyetlerini devam ettirdiği kanaatiyle kastın yoğunluğu oluşmuştur. Sanık Recep Yılmaz'ın birden fazla telefon hattında Bylock tespit edilmesi, her iki telefonuna da birbiriyle çakışan dönemlerde Bylock yüklendiğinin anlaşılması, son savunmasına kadar bu telefonlardan bir tanesinin zaman zaman eşi tarafından kullanıldığını ifade etmemesine rağmen eşinin de başka bir dosyada soruşturmaya tabi tutulmasından sonra bu telefonların aslında her ikisinin de kendisine ait olduğu, eşini soruşturulan suçtan kurtarmaya çalışıyor olduğu anlaşılmıştır. Sanık Recep Yılmaz'ın tanık beyanlarına göre Sivas'ta çalıştığı dönemde örgüt adına bazı polis memurlarını karşılayıp onlarla ilgileniyor olduğunun anlaşılması nedeniyle örgüt içerisindeki konumu dikkate alınmıştır. Sanıklar Şenol Yağmur ve Yılmaz Yıldırım'ın örgüt içerisindeki konumu, sanık Yusuf Ziya Akyel'in birbiriyle çakışan dönemlerde iki telefon hattına birden Bylock yüklediğinin anlaşılması, bulunduğu kamu görevi itibariyle birden fazla telefon kullanmasını gerektiren özel bir durumu bulunmamasına rağmen kuvvetle muhtemel bir başkası tarafından kullanılan ikinci hattının gerçek kullanıcısını mahkemeye bildirmeyip korumaya çalıştığı görülmüştür."

- "9 sanığın olumlu davranışı tespit edilmedi"

Değerlendirme kapsamında sanıklar Celal Kara, Ebubekir Gül, Erhan Acar, Murat Dağdevir, Mustafa İncesu, Recep Yılmaz, Şenol Yağmur, Yılmaz Yıldırım ve Yusuf Ziya Akyel'in kasıtlarının yoğunluğu, sanıkların örgüt içerisinde tespit edilen konumları, faaliyetleri dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak "Terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl hapislerine karar vererek, suçun terör suçu olması nedeniyle cezalarının 9 yıla çıkarılmasına ve yargılama sürecinde olumlu bir davranışlarının tespit edilmediğinden indirim uygulanmamasına karar verdi.

Mahkeme, sanık Tecelli Üzüm'ün 2011'de komiserlik sınavında sorulan soruların örgüt tarafından kendisine verildiğinin anlaşılmış olması, o yıldan sonra da örgütün aktif bir elemanı olarak emniyet içerisinde bulunması, rütbe ve kastının yoğunluğu dikkate alınarak "Terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl hapsine, suçun terör suçu olması nedeniyle cezasının 10 yıl 6 aya çıkartılmasına ve yargılama sürecinde olumlu davranışının tespit edilmediğinden indirim uygulanmamasına hükmetti.

- "TEM Şube'ye sızılmış"

Sanık Ercan Yaşar'ın 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilmek istenen yargı eliyle hükümeti devirmeye teşebbüs eylemlerinden sonra emniyet içerisindeki bir kısım yer değişiklikleri ve FETÖ mensubu olduğundan şüphelenilen emniyet mensuplarının aktif görevlerden uzaklaştırılmaya çalışıldığı dönemde sanığın FETÖ örgütünün B ya da C kadrosundan emniyet tarafından daha önemli kabul edilen TEM Şube'ye sızdığını değerlendiren mahkeme heyeti kararında şöyle denildi:

"Sanık Ercan Yaşar, bu şubede çalışıp terörle mücadele görüntüsü adı altında telefonlarına Bylock programı yükleyerek, örgütsel faaliyetlerini devam ettirdiğinin anlaşılması, emniyet içerisinde sahip olduğu rütbe, aynı dönemi kapsayacak şekilde iki hattına birden Bylock programı yüklenip kullanılmasına rağmen her iki hattı da kendisi kullandığını söyleyerek FETÖ üyesi olabilecek bir başka kişiyi koruyup kollamaya çalıştığı anlaşılmıştır. Sanık Yaşar her ne kadar savunmalarında kızının FETÖ'ye ait bir okuldan yüzde 100 burs kazanması nedeniyle kızını bu okullara verdiğini söylese de Bank Asya hesabında geliriyle mütenasip olmayacak şekilde 17 bin lira olarak gerçekleşen artışı, çocuğunun okul taksidi olarak izah etmesi nedeniyle savunmasındaki tutarsızlık dikkate alınarak 'Terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir."

- "Rütbesi itibariyle her şeyi anlatmadı"

Mahkeme, sanık Yaşar'ın suçunun terör suçu olması nedeniyle cezasını 10 yıl 6 aya çıkartılmasına hükmederek, şu tespitlerde bulundu:

"Sanık uzun süre kaçıp yakalandıktan sonra kendince telefonlarına nasıl Bylock yüklendiğini, Bylock yükleyen kişiyle nasıl tanıştığını anlatmış ve kendisine aynı örgütsel toplantı grubunda yer alan iki kişinin de adını vermiş ise de Bylock programını telefonlarına yüklediğini bildirdiği Mahmut isimli kişiyi, kızının okulundaki bir öğretmen olarak soyut bir şekilde anlatıp gerçek ismini mi yoksa kod ismini mi kullandığını ifade edemediği, bulunduğu konum ve mesleği itibariyle kızının okulundaki bir öğretmen olması nedeniyle bu kişinin gerçek kimliğini bulabilecek konumda olduğu anlaşılmıştır. 17-25 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen olaylardan sonra örgütün bir mensubu olarak TEM Şube'ye sızmış olduğunun dosya kapsamından anlaşılmış olmasına rağmen, bu dönemde gerçekleşen örgütsel faaliyetler, örgüt içerisindeki kişilerin konumu, örgüt tarafından yapılmak istenen eylemler, alınan tedbirler hakkında kendi rütbe ve konumuna uygun anlatımlarda bulunmadığı anlaşıldığından hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmakla birlikte örgüt içerisindeki konum ve bulunduğu rütbe itibariyle bildiği her şeyi anlatmadığı kanaatine varıldığından 'Etkin pişmanlık'tan dolayı cezasının 7 yıla, yargılama sürecindeki davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edildiğinden de 5 yıl 10 ay hapis cezasına düşürülmesine karar verildi."

Sanıklar Abdurrahman Doğan, Ali Rıza Korkmaz, Mustafa Aygün ve Mustafa Karakaya'nın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptıran, suçun terör suçu olması nedeniyle cezalarının 7 yıl 6 aya çıkartılmasını kararlaştıran mahkeme, sanıkların bulundukları konum itibariyle samimi olarak örgüt içerisinde bildiklerini anlattıkları kanaatine ulaşıldığından "Etkin pişmanlık" ve duruşmalardaki iyi hallerinden dolayı cezalarının 1 yıl 6 ay 22 güne düşürülmesine hükmetti.

- "4 sanığın hükmünün açıklanması geri bırakıldı"

Mahkeme, sanıklar Doğan, Korkmaz, Aygün ve Karakaya'nın daha önceden sabıkalarının olmaması, suça konu olay nedeniyle somut ve belirlenebilir bir zararın ortaya çıkmaması ve kişilik özellikle ile duruşmalardaki tutum, davranışlarına göre ileride suç işlemekten çekinecekleri kanaati oluştuğundan hükümlerinin açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi.

Sanıklar Muammer Sedef'in örgüt üyeliğini kabul etmese de Bylock'u kızının rehber öğretmeninin yüklediğini söylemesi, Hüseyin Yalçın Öztürk'ün ise örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmese de Bylock'u teknolojik merakından yüklediğini söyleyerek, sanıkların Bylock yüklenmesi ve sinyal sayıları dikkate alındığında kullandıklarını kabul ettiklerini göz önüne alan mahkeme, sanıkların tutukluluk geçen süreleri, tutuklanmanın bir tedbir oluşu dikkate alınarak haklarında yurtdışına çıkış yasağı konularak, tahliyelerini kararlaştırdı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber