AK Parti panelinde OHAL'in gerekliliği anlatıldı

AK Parti Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "16 Nisan'la birlikte kendi içinde oluşabilecek bir vesayeti tamamen ortadan kaldırabilecek bir sistemi yaşama imkanı doğdu. 2019 seçimleriyle Cumhuriyet tarihimizin belki de en demokratik sistemine gidecek bir seçimi gerçekleştireceğiz." dedi.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 16 Kasım 2017 15:54, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
AK Parti panelinde OHAL'in gerekliliği anlatıldı

AK Parti Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "16 Nisan'la birlikte kendi içinde oluşabilecek bir vesayeti tamamen ortadan kaldırabilecek bir sistemi yaşama imkanı doğdu. 2019 seçimleriyle Cumhuriyet tarihimizin belki de en demokratik sistemine gidecek bir seçimi gerçekleştireceğiz." dedi.

Dağ, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nın (SETA) düzenlediği "2019'a Doğru AK Parti" panelindeki konuşmasında 2019 seçimlerinin diğer seçimlerden daha erken konuşulmaya başlandığını kaydetti.

16 Nisan referandumunun bunda etkili olduğunu aktaran Dağ, "Bunu geçmişten gelen bir süreç olarak değerlendirmek gerekiyor. 4 yıldan bu yana ülkemizde yaşanan badirelere bakmak gerekir. Vesayet 2013'e kadar bazen darbe, bazen e-muhtıra bazen de postmodern darbe ile kendisini hep gösterdi. Ülkede bir vesayet vardı. Siyasetçilerin bir şeyler söylediği ve icra içinde olduğu değil, başka kurumların ne dediğinin merak edildiği süreçleri yaşamıştık. 2013'te sonra ise daha başka bir vesayet, FETÖ vesayetini yaşadık. 16 Nisan'la birlikte kendi içinde oluşabilecek bir vesayeti tamamen ortadan kaldırabilecek bir sistemi yaşama imkanı doğdu. 2019 seçimleriyle Cumhuriyet tarihimizin belki de en demokratik sistemine gidecek bir seçimi gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

Dağ, 2011'de ortaya koydukları 2023 hedeflerinin ardından yaşananları anımsatarak, sonrasında yaşanan Gezi Parkı odaklı eylemler, 17/25 Aralık süreci, MİT Tırları olayı, çukur siyaseti ve 15 Temmuz darbe girişiminin zamanlamalarına dikkati çekti.

Bütün bunları planlayanların AK Parti'yi tasfiye etmeyi amaçladığını vurgu yapan Dağ, şöyle devam etti:

"Amaç yönetimi ortadan kaldırmak ve iktidarı değiştirmekti. Bunların tamamının hedefi buydu. Zaman içinde yaşanan süreçlerden dolayı birtakım koparmalar, eksilmeler sağlamış olabilirler. Asıl amaçları olan değişimi sağlayamadılar. Bu pastanın kıyısından köşesinden bir şeyler koparmış olabilirler. Kenarından kıyısında AK Parti'nin vizyonunu destekleyen bir kesimi koparmış olabilirler. Kopan bu kesimler aslında başka getiriler de sağladı. 2011'deki oy oranı 2015 Kasım'ında arttı. Bir yerden aslında bir şeyler giderken bir şeylerin de geldiğini görüyoruz. Bu mücadele birtakım zihinsel ve fiziksel anlamda yorulmalara sebep olmuş olabilir."

Dağ, 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahında iktidarda kim olursa olsun OHAL'i ilan etme durumunda kalacağını aktararak, bunun ülkeye karşı bir yükümlülük olduğunu söyledi.

Mevzuatlardan kaynaklı durumların FETÖ ile mücadele sıkıntıya neden olduğunu belirten Dağ, örgütle mücadele için OHAL'in gerekliliğini anlattı.

Dağ, 16 Nisan'dan sonra 2017'de değişim yılı yaşadıklarını dile getirerek, "Bu değişim aslında 2019'u etkileyebilecek bir değişim. En büyük değişim. 2014'te siyasi bağı kopan Cumhurbaşkanımızın yeni anayasayla AK Parti genel başkanı olmasıdır. Bir teamüller süreci yaşıyoruz. Bu yaşanan hadiseler yıllar sonra da uygulanacak durumlar olarak karşımızda duruyor. 16 Nisan'dan önce Cumhurbaşkanının bir siyasi parti kongresine katılması mevzuata da uygun değildi. Grup toplantısı yapması... 16 Nisan'dan sonra tartışıldı. Bunların hepsi hayata geçti. Normalleşme süreci yaşamış olduk. 2019'a giderken teşkilatlarda birtakım değişimler yapma gereği hasıl oldu. Burada da bir değişim... Burada metal yorgunluk meselesi sıkça konuşuldu. Aslında biz bir değişim yaşayacaktık." değerlendirmelerde bulundu.

Yorgunluğun insani bir durum olduğunu belirten Dağ, yorgunluğu geçenlerin tekrardan siyasete girmesinin normal olduğunu kaydetti.

Dağ, muhalefetin bu konudaki eleştirilerine de değindiği konuşmasında "Bu sayede kendi reformist tavrımızı göstermiş olduk. 16 Nisan'dan sonra MYK'da, kabinede, teşkilatlarda, belediyelerde bir değişim sağlandı. Türkiye'nin 30 milyonunu yöneten belediyelerde bir değişim yapıldı." dedi.

AK Parti'nin 15 yılda önemli hizmetler yaptığını ve halka büyük kazanımlar sağladığını ifade eden Dağ, özgürlük, demokratikleşme, ulaştırma, sağlık gibi alanlarda yapılan yeniliklere dikkati çekti.

Dağ, eksik kalınan bazı alanlarda kendilerine düşenin öz eleştiri yapmak olduğunu aktararak, değişimin toplumu ve halkı okumayla alakalı olduğunu söyledi.

AK Parti'nin kendi muhalefetini kendisinin yaptığını dile getiren Dağ, "Kendi içinde bu konuda dönüşümü ve değişimi sağlayamayanlar da birtakım olumsuz söylemlerde bulunabiliyor. 'Seçimle gelen seçimle gider.' gibi birtakım sözler söyleniyor. Bu söz doğrudur. Fakat bunu diyenlerin yüzde 46 oy almış bir partiye kapatma davası açıldığında da aynı şeyi söylemesi gerekirdi." ifadelerini kullandı.

Dağ, AK Parti'nin seçimler yaklaşırken yeni strateji belirlemesinin normal olduğunu aktararak, kararların kimseyi rencide etmeden alındığını kaydetti.

2019'a giderken en önemli noktalardan birisinin ekonomi olduğuna vurgu yapan Dağ, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Birçok konu konuşulur. Daha sonra hayata geçirilir. Mesela TEOG konusu tartışıldı. Kuzey Irak, İdlib meselesi gibi... Siyasetin içerisinde bunlar yaşanıyor. Bunların toplumsal karşılığını ve araştırmasını yapıyoruz. Ekonomi ise insanların doğrudan hayatlarını etkileyen bir şey. Ekonomi, oy verme sebeplerinin de en fazla etkileyen alan. İnsanların doğrudan cebine hitap ediyor. 15 Temmuz'dan sonraki dönemde Türkiye bir küçülme yaşadı. O dönemde küçülme yaşadığı halde oy potansiyelinin arttığı dönemdir. Çünkü olağanüstü bir durum. Badire atlatmışsınız. Ekonomi insanlar açısından ikinci durumdaydı. Bu anlamda bu konuyu her şeyden daha fazla önemsiyoruz."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber