İmsak
Güneş
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı

Darbe sanığı eski üsteğmen, eşinin FETÖ itiraflarını reddetti

Sanık eski üsteğmen Yavuz, Genelkurmay Çatı davasında yargılanan tek kadın olan eşi Kübra Yavuz'un savcılık ifadesinde, kendisiyle örgüt mensuplarınca tanıştırıldığı, kod isim kullandığı, örgütten olmayan öğrencilere düşük not verdiği yönündeki beyanlarını reddetti

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Kasım 2017 14:59, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Darbe sanığı eski üsteğmen, eşinin FETÖ itiraflarını reddetti

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulu'ndaki (KHO) eylemlere ilişkin 72'si tutuklu 239 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan sanık eski üsteğmen Yunus Emre Yavuz darbe girişiminin yaşandığı gün, öğretmen subay olarak görev yaptığı Kara Harp Okulundaki rutin mesaisini bitirdikten sonra evine geçtiğini anlattı.

Evinde bulunduğu sırada Başbakanın açıklamalarından, darbe girişiminden haberdar olduğunu belirten Yavuz, saat 23.30 sıralarında Emrah Bozan tarafından, yabancı diller personelinin bulunduğu WhatsApp grubuna herkesin ivedi bir şekilde okula gelmesi yönünde mesaj geldiğini, bunun üzerine okula gittiğini ileri sürdü.

Yavuz, nizamiyeden girdikten sonra dekanlık binasına geçtiğini, orada kendisine okulun güvenliğini sağlamak için çağrıldığının söylendiğini öne sürerek, gece yarısına kadar odasında beklediğini, daha sonra odadaki askerlerle Anafartalar taburuna gitmelerinin söylenmesi üzerine odadan ayrıldığını iddia etti.

Sanık Yavuz, darbe girişimi gecesi okulda yaşadıklarına ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Anafartalar taburuna, oradaki arkadaşlarla beraber gittik. Burada saat 03.00'e kadar bekledik. 10-15 kişilik grubun tekrar dönebileceğimizin söylenmesi üzerine dekanlık binasına geçtik. Dekanlık binasında üzerimi değiştirip sivil kıyafetlerimi giydim. Zemin katta bulunan bölüm odasına gittim, orada Halil İbrahim Aksan ve Emrah Bozan'la sabah saatlerine kadar bekledik. Kahvaltı sonrasında okuldan ayrılabileceğimizin söylenmesi üzerine evime gittim."

Okulda bulunduğu sürede 3 farklı helikopterin 6 kez okula iniş kalkış yaptığını gördüğünü aktaran Yavuz, personel alımı yaptığını ancak kimleri aldığını tam olarak görmediği iddiasında bulundu.

Mahkeme Başkanı sanığa, MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın darbeden önce Genelkurmay'a geldiğinde onu uğurlayan protokol personeli olan eşi eski üsteğmen Kübra Yavuz'un ifadesinde geçen, "Aralık 2012 başında Cevizlidere'deki evde eşim Yunus Emre Yavuz ile görüştürdüler. Daha sonra nişanlanıp evlendik. Evlendikten sonra eşimin kod isminin 'Yasin' olduğunu öğrendim. Evlendikten sonra Yusuf, Kara Harp Okulunda olumsuz olan öğrenciler olduğunu, bu kişilerin başarılı olmasını istemediğini bu nedenle kanaat notlarını düşük verdiğini söyledi." şeklindeki beyanlarını hatırlattı.

Bunun üzerine sanık Yunus Emre Yavuz, eşinin bu ifadeleri baskı ve şiddet altında verdiğini savunarak, hakkındaki tüm ifadeleri reddettiğini belirtti.

FETÖ ile irtibatının olmadığını, emir doğrultusunda okula gittiğini, suçsuz olduğunu öne süren Yavuz, tahliyesini talep etti.

Sanık eski kurmay albay Fatih Göktürk de olay tarihinde Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulunda Alay Komutanı olarak görev yaptığını, rahatsız olan annesini ziyaret için Ankara'ya geldiğini anlattı.

Darbe girişimi gecesi Kara Harp Okulunda gerçekleştirilen yasa dışı eylemlere iştirak etmek amacıyla değil, darbeye karşı koymak için okula gittiğini savunan Göktürk, "Harp okulundaki personelinin durumunu öğrenmek için saat 01.30 sıralarında Kara Harp Okuluna gittim. Sabahtan Ankara'ya geleceğimden haberi olan Abdullah Topçu beni aradı. Birlikte okula gittik." ifadelerini kullandı.

Kara Harp Okulunda, uzun yıllardır tanıdığı eski albay Topçu ile gece dekanlık binasında bulunduğu ileri süren Göktürk, dekanlıkta bir odaya geçerek sabaha kadar telefonda, emrinde bulunan tabur personeline kışlayı terk etmemeleri yönünde emirler verdiğini ileri sürdü.

Askeri İç Hizmet Kanunu'nda birliğinden ve garnizonundan uzak bir askerin olağanüstü durumlarda en yakınındaki en büyük birliğe gideceği yönünde madde olduğunu savunan Göktürk, "O gece emrim altında bulunan birliklerimde bir kişi bile darbeye karışmadı. Ben bu personelin alay komutanı olarak yargılanıyorum. Darbeci olsam, sivil ve silahsız bir şekilde harp okuluna gider miydim? Akıncı var, Genelkurmay karargahı var darbeci birisi buralara gitmez mi?" dedi

FETÖ ile kendisinin ve ailesinin hiçbir bağı bulunmadığını, darbe girişimine katılmadığını ileri süren Göktürk, tahliyesini talep etti.

Duruşmaya, sanık savunmalarıyla devam ediliyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber