Gelir İdaresi Yasa Tasarısı çok başlılığı koruyor

Haber Giriş : 05 Haziran 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

GELİR İDARESİ YASA TASARISI ÇOK BAŞLILIĞI KORUYOR

Gelir idaresinin bağımsız hale getirilmesi amacıyla hazırlanan "Gelir İdaresi Başkanlığı'nın Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun tasarı" sı başbakanlığa sunuldu. Maliye bakanlığının hemen hemen tüm personelini ilgilendirecek olan düzenleme ile öngörülen Gelir İdaresi Başkanlığı'nın, beklentilerin aksine mevcut Gelirler Genel Müdürlüğü yapılanmasından daha pasif bir konumda olacağı sanılmaktadır. Görevleri aynı olan farklı denetim birimlerinin de adları ya da bağlı oldukları birimleri değiştirilerek ve yapılarının daha da bozularak korunacağı görülmektedir. Maliye Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan taslakta; politika belirleme ve mevzuat oluşturma yetkisi ile denetimin önemli bir kısmı, IMF'ye verilen taahhütlere aykırı olarak bakanlık bünyesinde bırakılıyor ve mevcut çok başlı yapı genel olarak korunuyor.

Bu kapsamda Maliye teftiş kurulunun kötünün iyisi olarak kapatılmaktan şimdilik kurtulduğu görülmektedir. Asıl ve tek görevi vergi incelemesi olan hesap uzmanları ise gelir idaresi çatısı altına girmemiş, "evin tek erkeği" olarak sadece üst düzey kadrolarda yer almaları öngörülmüştür. Bu halde Hesap uzmanları kurulu'nun vergi inceleme yetkisini gelir idaresi başkanlığı içinde nerede ve nasıl kullanacağını anlamak mümkün değildir. Gelirler Kontrolörleri için ise daire başkanlığı statüsündeki düzenlemenin rütbe tenzili olduğu aşikardır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununda sayılan ve vergi inceleme yetkisine haiz olan Vergi Denetmenleri ise tasarıda adeta yok sayılmıştır. Hatta tasarının bir bölümünde "bunların" diye kanun diline hiç yakışmayan cümleler kullanılmıştır. Uzun süredir bu meslek grubuna verilen sözlerin yerine getirilmediği göz önüne alındığında ve tasarıdaki düzenlemeler irdelendiğinde bu denetim grubu tamamen demoralize edilmişlerdir. Bakanlığının en büyük denetim grubunu gözden çıkarıldığı ve etkinliklerini azaltmaya çalışıldığı düşünüldüğünde ise maliyenin vergi incelemesinden tamamen vazgeçtiği anlamına gelmektedir. Mükellefler açısından ise zaten yüksek olan kayıt dışı ekonominin daha da artacağına işarettir. Bu durumun bütçe gelirlerinden ve faiz dışı fazla hedefinden kısmen sapma olarak yansıyacağı düşünülmelidir. Nitekim sayıları yaklaşık 2300 civarında olan ve ülkemizdeki vergi incelemelerinin % 90 dan fazlasını gerçekleştiren bu birimin yok sayılması tasarının en büyük eksikliği olarak nitelendirilebilir. Çünkü Vergi Denetmenleri yeni tasarıda hiçbir denetim birimi içerisinde yer almamıştır. Diğer denetim gruplarında olduğu gibi mesleğe özel yarışma sınavı ile girip yeterlilik sınavına tabi tutulan Vergi Denetmenlerinin idari kadrolara geçişinin önü tamamen tıkanmıştır. Bu yapı Maliye Bakanlığı'nda yer alan kast sisteminin yeni tasarıda daha da katılaşarak devam ettiğini göstermektedir.

Vergi denetiminde çok başlılığın kaldırılması yönündeki IMF ve Dünya Bankası taleplerinin aksine düzenlemeler Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması kanununun amacı olarak sayılan; ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarına uygun olarak belirlenen gelir politikasını ve hukukun temel ilkeleri doğrultusunda gelir mevzuatını uygulamak; mükelleflerin vergiyle ilgili ödevlerini daha kolay bir şekilde yerine getirmeleri için gerekli tedbirleri almak; şeffaflık, hesap verebilirlik, etkinlik ve verimlilik esaslarına göre yüksek kalitede hizmet sunmak üzere, merkez ve taşra teşkilatı ile fonksiyonel ve hiyerarşik bir bütünlük oluşturması istemi ile çelişmektedir. İşin ilginç yanı ise bu düzenlemeden hiç kimsenin memnun olmaması.

Yeniden yapılanmada esas olması gereken aşağıdan yukarıya doğru geçişin sağlandığı, çalışan insanların teşvik edildiği bir sistemin oluşturulmasıdır. Örneğin tüm denetim elemanları Vergi denetmeni olarak mesleğe alınmalı ancak çalışma süresi ve yapılacak sınavlarla gelirler kontrolörlüğüne geçiş sağlanmalıdır. Bu sistem çalışkan , liyakat sahibi insanların bürokraside yükselebilmesini sağlamalı ve hak ettikleri konumlara gelebilmelerinin önünü açmalıdır.

Uluslararası Para Fonu (IMF) desteğinde sürdürülen ekonomi programının yapısal kriterleri arasında yer alan vergi idaresi reformununun Bakanlar Kurulu'nda ele alınması gündemin yoğunluğu nedeniyle haftaya kaldı. Ancak bu tasarının çok gürültüler koparacağı kesin gibi gözükmektedir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber