'Türkiye'ye güvenen kazandı'

Türkiye'ye güvenenin kazançlı çıkacağını söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Gerçekten de güvenip yatırıma ve üretime devam eden kazandı" dedi. Hisarcıklıoğlu; yeni rekorlar için de şunlara işaret etti: içimizdeki kısır tartışmalar ve riskler yerine, dışarıya ve fırsatlara odaklanırsak yeni başarı hikayesi yazar, ülkemize karşı gelişen olumsuz algıların önüne geçeriz

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 14 Aralık 2017 08:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Türkiye'ye güvenen kazandı'

Arzu Kurum

Önceki yıl yaşanan FETÖ'nün hain darbe girişimi ve dünya ölçeğinde beliren küresel ekonomik krize rağmen Türkiye ekonomisi hız kesmiyor. Art arda yakalanan büyüme oranlarıyla rekorlar kıran ülke ekonomisini ve 2018 yılı öngörülerini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile konuştuk.

ÇARKLARDA TEŞVİK HIZI

* 2017 yılı sanayici açısından nasıl geçti?

2017 Türkiye sanayisinin dayanıklılığını, azmini ve kararlığını gösterdiği bir sene oldu. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında sanayide yavaşlayan çarklar, hükümetimizin destek tedbirleri ve özel sektörümüzün dinamizmiyle yeniden hızlandı. Önceki sene sanayi büyümesi 2'lerdeyken bu sene 6'ya ulaştı. Yani sanayimiz büyümeyi neredeyse 3'e katladı. Mesela ilk 10 ayda beyaz eşya sektöründe yüzde 9, otomotiv sektöründe yüzde 27 oranında üretimi artırdık. Sanayi ürünü ihracatımızı da geçen senenin 10 milyar dolar üzerine çıkardık. Üretim artışıyla canlanan ekonomi, hükümetimizin istihdamı teşviki adımlarıyla istihdama da olumlu yansıdı.

YATIRIM VE ÜRETİM ZAFERİ

Sanayicimizin zihinsel kodları da değişiyor. Ar-Ge harcamamız yüzde 20 artışla 25 milyar liraya ulaştı. Özetle karşımıza çıkan her türlü sıkıntıya rağmen Türkiye sanayisi ilerlemeye devam ediyor. Geçen sene Türkiye'ye güvenen kazanır demiştik. Gerçekten de güvenip yatırıma ve üretime devam eden kazandı.

* 2018'e ilişkin hedef ve beklentileriniz neler?

Küresel büyüme ve ticaretin bu yılın daha iyi olmasını bekliyoruz. Dünya çapında artan iyimserlik ve Avrupa'da kuvvetlenen büyüme bizim yararımıza olacak. Öte yandan siyasi ve coğrafi çalkantılara dikkat etmek gerekiyor. ABD'de hız kazanan popülist siyaseti, Çin'in sıkı para politikasına geçişi, Venezuela'daki ekonomik çöküntüyü, Orta Doğu'da Suudi Arabistan-İran gerginliğini yakından takip etmeliyiz. Döviz kurları ve faizlerdeki dalgalanma yılın ilk aylarında sürebilir. Mali disiplinin devamı ve ekonomiyi destekleyen tedbirlerle bu dönemi en az hasarla atlatmalıyız. Özel sektörde kredi ve borçla finansman yerine öz kaynak ve ortaklıkları öne çıkarmalıyız. İçimizdeki kısır tartışmalar ve riskler yerine, dışarıya ve fırsatlara odaklanırsak yeni bir başarı hikayesi yazar, ülkemize karşı oluşturulmak istenen olumsuz algıların önüne geçmiş oluruz.

* Kurda yaşanan hareketlilik sektörü nasıl etkiliyor? Hükümet'ten yeni destek ve teşvik talepleriniz olacak mı?

Özellikle finansman alanında verilen kredi garanti fonu (KGF), istihdamdaki tarihi seferberlik adımları, sanayinin girdi maliyetlerinin azaltılması çok olumlu sonuçlar sağladı, dünyada bile ses getirdi. Bunların devamı için hükümetimizle istişare içindeyiz. Döviz kurlarındaki hızlı yükselme borçlu şirketlerimizi olumsuz etkiliyor. Ancak devamlı yüksek döviz açığı veren ülke olarak bunun kaçınılmaz olduğunu, asıl odaklanmamız gerekenin döviz kazandırıcı faaliyetlerimizi artırmak olacağını görmeliyiz. Öte yandan döviz kurunu riskini yönetecek yeni adımlar devreye girdi, girmeye devam edecek. Dövizdeki bu sıkıntının bir nedeni de şahıslar ve şirketler olarak dövizle tasarruflarımız, ithal mala olan eğilimimiz.

  • 2018'DE HAKETTİĞİMİZ SIÇRAMA GERÇEKLEŞECEK
  • * Hükümet ile ortak başka çalışmalarınız var mı?
  • Birçok alanda çalışıyoruz. Bunlardan ilki, YOİKK bünyesinde Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ'ın himayeleri ve koordinasyonunda yürüttüğümüz Doing Business Endeksi (İş Yapma Kolaylığı Endeksi) Reformu çalışmaları. Malumunuz Dünya Bankası bu endeksle her sene Ekim ayında ülkeleri sıralıyor. Biz şu anda bu endekste 190 ülke arasında 60. sıradayız. Ama bu sıra Türkiye'ye yakışmıyor. Bu kapsamda Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ'ın talimatlarıyla bir çalışma başlattık. Ağustos ayından beri oldukça yoğun bir çalışma yürütüyoruz. 50 maddelik bir eylem planı hazırladık ve Hükümetimize sunduk. İnşallah bu çalışmayla Türkiye gelecek sene hak ettiği sıçramayı yapacak.

KAPILARDA GELİR KATLANDI

* Türkiye'nin dışa açılan yüzü olan gümrük kapılarını da TOBB olarak yeniliyorsunuz. Ne kadar yatırım yapıldı?

İhracatımızın ortalama yüzde 40'ını karayoluyla gerçekleştiriyoruz. İhracat yapan müteşebbisimizin kamyonları kilometrelerce kuyruk oluşturuyordu. Hükümetimizin olumlu yaklaşımı ve onayıyla dünyada bir ilki gerçekleştirdik. Kara gümrük kapılarını yap-işlet-devret modeliyle modernize etmeye başladık. Bunu yaparken devlete tek kuruş maliyet yüklemedik. Daha etkin ve hacimli çalışan kapılar sayesinde devletin vergi gelirleri katlanarak arttı.

TOBB camiası olarak gümrük kapılarına 880 milyon liralık yatırım yaptık. Bu kapılardan devletimize 443 milyon lira vergi ödedik. Demek ki TOBB ve Oda-Borsa'sı eliyle, devletimize toplam 1 milyar 300 milyon liradan fazla nakit para aktarmış olduk.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber