Vali, iftiraya uğrayan memurunu korumak zorunda mıdır?

Vali, iftira şikayetine bağlı olarak hakkında soruşturma açılan ancak aklanan memuru için, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunmak zorunda mıdır?

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 19 Mayıs 2018 10:03, Son Güncelleme : 19 Mayıs 2018 11:22
Vali, iftiraya uğrayan memurunu korumak zorunda mıdır?

SORU: Okul Müdürlüğü yaparken 3 adet iftira şikayetine maruz kaldım bu şikayetler sonucunda idari soruşturma geçirdim ve suçsuz olduğum kanıtlandı. Hakkımdaki iddaların gerçek olmadığı ortaya çıktı... Valiliğinden dilekçeyle DMK 25. madde uyarınca suç duyurusunda bulunulmasını talep ettim.Ancak valilikler memuru korumaya gelince hep çekimser kalıyorlar.Dilekçeme verilen cevabı ekte gönderdim.Valiliğin DMK 25. maddeye göre suç duyurusunda bulunmasını nasıl sağlayabilirim? Yasal hakkımın verilmesini nasıl sağlayabilirim? iyi çalışmalar dilerim

CEVAP: 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "İsnat ve iftiralara karşı koruma" başlıklı 25. Maddesi aşağıdaki şekildedir.

"Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler."

Türk Ceza Kanununun "İftira" başlıklı 267. maddesi ile "Suç uydurma" başlıklı 271. maddesi aşağıdaki şekildedir.

"İftira

Madde 267- (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır. (3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur. (5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkümiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; (...) (1) hükmolunur. (1) (6) Mağdurun mahküm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır. (8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar. (9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkümiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir."

"Suç uydurma

Madde 271- (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir."

Sonuç ve Değerlendirme:

Devlet Memurları Kanununun 25. maddesi devlet memurunun haksız isnat ve iftiralara karşı korunması amacıyla yapılan bir düzenlemedir. Haksız isnatların ve iftiraların soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda sabit olmadığı ortaya çıkar ise suç duyurusunda bulunulması zorunludur. Söz konusu madde mahiyeti itibariyle idareye takdir hakkı tanımamıştır. Nitekim Danıştay 2. Dairesinin 2004/2624 E., 2004/1641 K. sayılı ve 20.12.2004 kararında İlköğretim Müfettişi hakkında haksız isnatlara yer veren gazeteler hakkında suç duyurusunda bulunmayan idare aleyhine tazminata hükmetmiştir. Tıklayınız. Söz konusu kararda idarenin bağlı yetki ile zorunlu olduğu iş ve eylemleri yapmaktan kaçınmasının ve yasalarla düzenlenen idari bir hizmeti işletmemesinin hizmet kusurunu oluşturduğu belirtilmiştir.

Bu durumda dilerseniz idarenin suç duyurusunda bulunulmasına yönelik talebinizin reddine yönelik işleminin tesis edildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesinde iptal davası açarak dava sonucuna göre suç duyurusunda bulunulmasını sağlayabilirsiniz. Bir diğer seçenekte bireysel olarak suç duyurusunda bulunup, idare aleyhine hizmet kusuru nedeniyle manevi tazminat davası açabilirsiniz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber