Gölgeliği olmayan adamız: Gökçeada

BİR ADA KAÇAMAĞI : GÖKÇEADA

Sıkışık yaşamlarımızdan tatile kaçıyoruz. Kimileri her sene alıştığı yere giderken, keşfetmek isteyenler yeni yerler arıyor. Son bir kaç yılda en çok merak edilen yerler de Gökçeada ve Bozcaada oldu. Başka bir ülkeye geçmeden gidebileceğimiz adalarımız da sınırlı olunca değerleri daha da arttı. Gökçeada, Çanakkale ili bağlı bir ilçe aslında. Ege denizinin Saros körfezi kısmında yer alıyor. Bölge soğuk su akıntılarıyla biliniyor ama Balıkesir kıyılarındansa buraların suyu daha normal. Adanın eski bir tarihi var. Yunanlılar buraya İmroz demişler. İmroz yerel halktan öğrendiğime göre "rüzgarlı" demekmiş. Ada hakikaten rüzgarlı. Sıcak havalarda en çok aradığımız şey de rüzgar zaten. Hele gölgeliğin bu kadar az olduğu bir adada daha da iş görüyor. Ada içerisinde yeşillik sadece iç kesimlerde ve bazı özel dikilmiş alanlarda mevcut. Adada ise yeni yapılaşmaya izin verilmediğini öğrendim. Doğal kalması için özen gösteriliyor.

GÖKÇEADA'YA TATİL DÜŞÜNENLERE HAP BİLGİLER

* 3 gün yetecektir
* Rüzgarlı ama güneşli
* Sular tam ayarında bir serinliğe sahip
* Pahalı, her şey 1.5-2 kat daha fiyatlı
* Çanakkale, Eceabattan vapur kalkıyor
* Vapur çıkışında Çanakkale'ye servis var
* 2 saat yolculuk ile Bozcaadaya giden vapur iskelesine ulaşabilir tatile 3 gün de orayı ekleyebilirsiniz.
* Petrol sadece şehrin girişinde bulunuyor.

Gökçeada'da görülecek yerler

Ada minik bir merkeze bazı tarihi noktalara ve birbirinden güzel sahillere sahip. Adaya tatile gidecekseniz 3 gün bence yeterli. Görmeniz gereken yerler ise şunlar;

Gökçeada Şehir Merkezi

Gökçeada, kışın yaklaşık 2000 kişilik bir nüfusa sahip. Yaz zamanı gelince bu sayı 8000 e kadar yükseliyor. Gökçeada Limanı'na indikten sonra yaklaşık 7-8 dk içerisinde merkeze ulaşabilirsiniz. Aracınızla geldiyseniz unutmamanız gereken en önemli şey benzinliğin sadece girişte karşınıza gelen benzinlik olması.Şehir merkezi gayet ufak yürüyerek 10 dk da gezebilirsiniz. Aynı şekilde bankamatikleri de yalnızca merkezde bulabilirsiniz.

Gökçeada merkezinde görmeniz gereken en önemli yer adanın nesillerdir yerlisi olan bir aile işletmesini ziyaret etmeniz. Bölgenin en doğal ve en farklı ürünlerinin de satıldığı "Ada Rüzgarı".

Kuzu Plajı

Kuzu Plajı, adaya gelen bir çok insanın atladığı bir yer. Çünkü adanın girişinde. Limanın da adı aynı zamanda Kuzu Limanı zaten. Hemen yanında bulunan sahil tertemiz ve gayet güzel. İşletmeler cana yakın ve temiz. Bu bölge adaya gelir gelmez iç kesimlere gidenler olduğu için unutuluyor. Bu sayede de daha sakin temiz oluyor. Gün içerisinde sahile yürüyüşe gelen kuzu ve koyunları görebilirsiniz. Sanırım ismi de buradan geliyor.

Kaleköy

Kaleköy, adanın Samothraki (Semadirek) adasına bakan kısmında bulunan, adanın savunması için yapılmış olan kale çevresine kurulmuş. Günümüzde kaleden geriye bir kaç sur ve kemer kalıntıları kalmış. Kale batıdan gelen akınları önlemek adına epey stratejik bir noktada inşa edilmiş. Adada gün batımının en güzel izlendiği nokta olarak da tanınıyor. Gittiğinizde haklı olduğunu görebilirsiniz.

Kaleden hemen aşağıdaki "Mustafa'nın Kayfesi" serinlemek ve dinlenmek için harika bir nokta. Ceviz, çınar ve incir ağaçlarının serin gölgesinde adanın ünlü dibek kahvesinden içebilirsiniz. Dibek kahvesinin özelliğini ve tarihini yeme-içme kısmında anlatacağım.

Mustafa'nın Kayfesi'nin hemen bitişiğinde 1785 tarihli bir kilise olan Aya Marina Kilisesi yer alıyor. İçine giriş yoktu ama Pazar günleri açılıyor olabilir. Buraları ziyaret ettikten sonra Kaleköy'ün merkezini de ziyaret edebilir berrak sulara ayaklarınızı sokabilirsiniz.

Zeytinliköy

Eski bir Rum mahallesi olan Zeytinli'de hala Rumlar yaşamaya devam ediyor. Düzenli ve temiz bir köy yaşantısını devam ettiren Rumlar ,köylerini de güzelleştirmeye devam ediyorlar. Her yerde çiçekler, boyalı duvarlar ve hoş kafeler mevcut. Yarım Türkçeleri ile tam bir ada insanı her biri. Adada gezmekten en keyif aldığım yer burası oldu. Zeytinliköy'e gitmişken Barba Hristo'nun dondurmalı sakızlı muhallebisini yemelisiniz. Çok büyük bir fark beklemeyin. Doğal ve hoş tadı ve gölge masaları ile güzel bir dinlenme noktası.

Laz Koyu

Adanın en çok tercih edilen koylarının başında Laz Koyu geliyor. Koy çevresinde tesisler mevcut. Rüzgarlı olmasına karşın su genelde durgun. Koy çevresinde yürüyüş yapabilir kayalık çevrelerindeki özel koyları keşfedebilirsiniz. Harika bir kumsal ,serin bir su ve güzle bir gün geçirmek için doğru yer Laz Koyu.

Kefalos Plajı

Popüler koylar listesinde ikinci yerde Kefalos plajı. Plajın çevresinde bir çok kamping ve rüzgar sörfü alanı mevcut. Sporcuların bölgede epey bir nüfusları var. Siz berrak sularda serinlerken harika şovlar izleyebiliyorsunuz. Kampinglerde gecelik konaklama bedeli 25 lira. Duş elektrik ve yer sağlıyorlar ama gölgelik yok . En büyük sorun gölge olmaması iken ona çözüm bulmamış olmaları da tuhaf.

Yıldız Koyu

Yıldız Koyu adanın akvaryumu olarak adlandırılıyor. Gökçeada Sualtı Milli parkı olarak tescillenmiş burası. Şnorkelle su altını gezmek için her gün onlarca insan ziyaret ediyor burayı. Koruma altında olduğu için florası da korunmuş. Balık türleri ve su altı yaşamının renkliliği ise takdire şayan. Eğer siz de su altına merkalı iseniz dalış yapmak ve kısa bir gezinti için buraya mutlaka uğramalısınız. Rüzgar alan bir yer olduğu için sabahın erken saatlerinde gelip durgun su da suyu keşfetmenizi öneririm.

Uğurlu Köyu (Gizli Liman)

Merkeze en uzak köydür. 25 km mesafedeki köyün ucu aynı zamanda da Türkiye'nin en batısı olup, ülkemizde güneşin en son battığı yerdir. Uzun bir kumsala sahip bakir koy, Gizli Liman olarak da bilinir. Ayrıca adadaki ağaçlığı olan tek koy da burasıdır. En çok kamping ve karavancı da bu sebeple burayı tercih eder. Köy içerisinde ise ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek imkanlar mevcut.

GÖKÇEADA'DA YEME-İÇME

Adanın en büyük sorunu da bu aslında. 20 liraya gözleme 12 liraya bir tabak kuru fasulye satılmasa sorun da olmayacak. Adada migros, carrefour, BİM, A101 gibi marketler standart ücrette satış yapıyorlar ama nasılsa adadayız diye esnaf biraz kazıklıyor gibi geldi bana. Kendi yemeğinizi yapacak ekipmanlarınız ile gitmenizi öneririm. Gölgesi olmayan, her yeri pahalı olan ve normal ölçüde plajları olan bir adadayız sonuçta, ne özel bir mimari yapısı var ne de başka çekici noktaları. Mykonos tavrı takınılmasına gerek yok. 1 hafta Antalya tatili parasını 3 gün Gökçeadaya vermeyin derim. Adanın kendine özgü tatlarını tadın yeterli.

Efi Badem Kurabiyeleri

Gökçeada'da tadılacak lezzetlerden ve adadan alınabilecek hediyeliklerden biri. Fiyat olarak pek uygun olmasa da fabrika yapımı olmadığı ve o kurabiyelerin içine o bademlerin tek tek elle sokuşturulduğu düşünüldüğünde normal bile sayılabilir.Yanında çay ve ya kahve ile doruğa ulaşan tat adanın en unutulmaz anlarını size yaşatacaktır. Alt tarafı bir kurabiye demeden önce bir düşünün derim. Zaten anlatılmaz yaşanır, yaşamadan dönmeyin.

ADA RÜZGARI

Buraya adanın doğal marketi diyebiliriz. 2008 yılında Avrupa'nın en iyi 3. Zeytinyağı seçilen bir yağ da üretmişler. Ladolia zeytin ağacı türünün yetiştiği nadir yerlerden biri olan Gökçeada'nın zeytinyağı sofralık değil de yağlık olarak kullanılabiliyor.

Dükkanda birbirinden orijinal reçel ve peynir türleri var. Keçi sütü reçeli, damla sakızlı süt reçeli, karpuz kabuğu reçeli ve domates reçeli gibi ürünlerin yanı sıra, çağla halindeki antep fıstığından yapılan bir reçel ile de şov yapıyorlar. Tam keçi sütünden üretilen peynirlere ek olarak Girit peyniri de en popüler ürünler arasında. Kızartılarak da yeniyor. Ayrıca "zeytin çiçeği kolonyası" almadan da dönmeyin mutlaka. Kendine özel rengi ve el bakımı da yapması harika bir duygu.

BARBA HRİSTO TATLILARI

Adanın, Zeytinli Köyünde bulunan yaşlı bir Rum teyze ile oğlunun işlettiği şirin bir yer. Kendileri yapıyorlar her şeyi. Teyzemiz çok nüktedan biri ve Türkçesi de güzel. Oğlu pek bilmiyor ama o da çok samimi biri. Sakızlı muhallebinin yanında dondurma istemeyi unutmayın. Fiyatı 13 lira.

GÖKÇEADA'DA KONAKLAMA

Gökçeada'da konaklama genel olarak 3 bölgede mümkün. Şehir merkezi, Kaleköy ve Kefalos tarafı. Otel, pansiyon, bungalov gibi seçeneklerin yanı sıra bir de ev kiralama şansınız var. Ada da yeni yerleşim yerleri kurmaya pek izin verilmediği için bulunan evleri kiralama gibi bir yöntem belirlenmiş. Ada'da fiyatlar 200 lira ile 600 lira arasında değişiyor.

GÖKÇEADA'YA NASIL GİDİLİYOR ?

Gökçeada'ya Çanakkale'nin Kabatepe iskelesinden ulaşılıyor. Kabatepe Gelibolu yarımadasının ortalarında kalıyor. En yakın yerleşim yeri ise Eceabat. Ada'ya 2 saatte bir ulaşım mevcut. Gidiş ücreti ise kişi başı 5 lira araç başı 50 lira alınıyor. Saatler ve diğer ücretlendirmeler için buraya tıklayabilirsiniz. Arabalı vapu rile ulaşım 1 saat 15 dk ,yayalar için olan ve Çanakkale'den kalkan deniz otobüsü ile ulaşım 50 dk sürüyor.

Arabayla;
İstanbul'dan gelirken TEM otoyolu üzerinden Tekirdağ, Keşan, Gelibolu, Eceabat istikametinde ilerleyerek Kabatepe Limanı'na ulaşılıyor.

İzmir, Ankara, Eskişehir, Bursa'dan gelirken Çanakkale Boğazı'nı geçmeniz gerekiyor. Bunun için çeşitli seçenekleriniz bulunuyor.