Epilepsinin ne olduğunu biliyor musunuz, diye sordum

Eşi, 35'inden sonra epilepsi rahatsızlığına yakalanan bir ziyaretçimizin paylaşımını yayınlıyoruz

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 12 Kasım 2018 23:16, Son Güncelleme : 12 Kasım 2018 23:18
Epilepsinin ne olduğunu biliyor musunuz, diye sordum

Haber Gönder bölümüne gelen aşağıdaki içerik memurlar.net tarafından uygun bulunarak yayıma alınmıştır.

Çaresizlik.

Epilepsi nedir sizce? Yenilir mi yutulur mu? Nasıl gelişir bir insanda bu rahatsızlık? Neresinden yakalar insanı? Nereye sürükler? Modern tıp maalesef yukarıdaki sorulara henüz tam anlamıyla yanıt verebilmiş değil. Ama tabi ki bilim insanları çalışmalara devam ediyor. Beklentimiz, inşallah bu illeti insandan tamamen kazıyacak ilaçlar dermanlar bir an önce bulunur.

Eşimi bu rahatsızlık 35'inden sonra yakaladı. Gözlerimin önünde gece yarıları girdiği krizlerden sonra kendisi çok bir şey hatırlamadı. Belki bilinçsizce ısırmış olduğu dilinin acısını yaşadı ama kriz anı gerçekten yaşanması çok zor bir süreç. Hiçbir yerde böyle bir krize şahit olmadıysanız, ambulans mı aransın, müdahale mi edelim, ama nasıl? gibi dünya kadar düşünce içinde o anları yaşıyorsunuz. Bu durum hasta ve hasta yakınları içinde gerçekten çok zor bir süreç.

Ülkemizde bazen tutulduğunuz rahatsızlıklarla ilgili olarak bazı belgeler alınması gerekir ki bu belgeler zorlaşan hayatınızla ilgili olarak size bir nebze yardımcı olur. Eşimin tutulduğu epilepsi rahatsızlığından sonra bizde Denizli Servergazi Devlet Hastanesinden sağlık kuruluna girdik. Doktorun nedenini daha hala anlamadığım bir şekilde tam 4 kez farklı evraklar istemesi üzerine hastaneye gel git yaptık. Her istediği evrakı istediği şekliyle getirdik. Kurul toplandı, bizden vezneye 200 TL ücret yatırmamız istendi. İstenilen ücreti de yatırdık. Sonra elimize bir rapor tutuşturdular. Hiçbir rahatsızlığımızın olmadığını gösterir bir rapor. Eşim üzüldü haliyle, mademki rapor verilmeyecekti doktor bizi neden gel git yaptırdı. Canı mı sıkılmıştı poliklinikte doktorun, bu şekilde mi eğleniyordu kendince, biz bilemedik. Ben polikliniğe tekrar girdim. Doktorun gözlerinin içine bakmak istedim ama göremedim gözlerini, kaçırdı hep. Epilepsinin ne olduğunu biliyor musunuz diye sordum. Tabi ki bilmez miyim uzman doktorum ben diye cevapladı. Keşke bilmeseydiniz dedim. Hastalığın nasıl bir illet olduğunu bile bile bize bu şekilde davranmanız çok üzücü, dedim. Aslında söylenecek çok söz vardı ama gözlerini kaçıran bir insanla iletişim kurmakta hep zorlanmışımdır. Biz hastalığın ve sağlığın Allahtan geldiğine inanırız. Şüphesiz ki yaşadıklarımız bizim için bir imtihan vesilesidir. Dün gece eşim tekrar kriz geçirdi. Gecenin o koşuşturması içinde gözlerim masanın üzerinde duran rapora ilişti. Çaresizlikten ne yapacağını bilememenin verdiği telaş ile sadece ağlayabildim. Yaşadığımıza şükrederek ama hastalığımız için şifa dileyerek ağladım.

Şimdi içinde bulunduğumuz çaresiz durum içerisinde ne yapılabilir? İl Sağlık Müdürlüğüne başvuru yaptık. Sonraki süreçleri anlattılar. Başka bir hastanede heyete girip evrakları getir götür yapıp olumsuzluk yaşamaktansa biraz beklemeyi tercih ettik. Bu sırada tekrarladı kriz.

Büyük büyük hastaneler yapmaktan daha önemli olan bir şey varsa o da bütün bu yapılanların insan için yapıldığının farkında olan çalışanlar yetiştirmek olmalı bence. Binalarımız akıllı, teknolojimiz son sistem olsa bile vicdanlar yerinde olmazsa yapılan hizmetler hep eksik kalacaktır. Ben yaşadığım çaresizlikle yanlış olanın belki düzeltilmesi adına uğraşıyorum. Umarım bizden sonrası için gerekli düzeltmeler yapılır.

Saygılarımla

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber