'Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim'

Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, Bakanlığının hiyerarşi içinde yargıya talimat vermesinin söz konusu olmadığını ifade eden Gül, "Bakan oraya talimat verecek, öyle bir şey yok. Böyle bir şeyi belki birileri arzu ediyorsa da bizim tasavvur ettiğimiz bağımsız, tarafsız yargı böyle bir şey değil. Böyle bir şey zaten Türkiye'de yok. Yargının verdiği kararda eksiklik varsa bir üst yargı yoluna müracaat imkanı vardır. Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim" diye konuştu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 20 Kasım 2018 22:16, Son Güncelleme : 20 Kasım 2018 23:00
'Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim'

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "geçmişte 28 Şubat brifinglerinde önünü ilikleyerek vesayetçilere selam duran hakim savcılar, sonrasında Pensilvanya'daki terör örgütü elebaşından talimat alarak, 'mehdi' diye karar veren hakim ve savcılar bulunduğunu" belirterek, "İşte bunlarla mücadele yapıldı. Yine mücadele yapılmaya devam ediliyor." dedi.

Gül, "temel amaçlarının yargıç ve savcıların sadece hukuka, vicdana, Anayasa'ya bağlı kalması olduğunu" söyledi.

Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Gül, komisyonda dile getirilen görüşlerin tamamını ön yargısızca değerlendireceklerini ifade etti.

Yargı yetkisinin bağımsız, tarafsız yargı mercilerince kullanıldığını belirten Gül, kendilerinin yargı adına vekaleten konuşma yetkileri bulunmadığını kaydetti.

Türkiye'de ilk derece ve yüksek mahkemelerde yaklaşık 11 milyon dava görüldüğünü aktaran Gül, bu davaların çözümü konusunda alternatif çözüm yollarının konuşulması gerektiğini, kendilerinin de bu konu üzerine yoğunlaştıklarını dile getirdi.

Yanlış veya eksik kararların kamuoyu eleştirisine açık olduğunu, ancak Anayasa'ya göre yargı kararlarının herkes için bağlayıcılığı bulunduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Gül, verilen kararlara karşı kanunlar çerçevesinde üst hukuk yollarına başvurulabileceğini anımsattı.

"Adalet mülkün temelidir. Adalet olmadan hiçbir şey tam değildir." diyen Gül, reformlar yapıldığını, ancak eksik olunan alanlarda gelecek 5 yılı planladıklarını kaydetti.

- "Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim"

Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, Bakanlığının hiyerarşi içinde yargıya talimat vermesinin söz konusu olmadığını ifade eden Gül, "Bakan oraya talimat verecek, öyle bir şey yok. Böyle bir şeyi belki birileri arzu ediyorsa da bizim tasavvur ettiğimiz bağımsız, tarafsız yargı böyle bir şey değil. Böyle bir şey zaten Türkiye'de yok. Yargının verdiği kararda eksiklik varsa bir üst yargı yoluna müracaat imkanı vardır. Savcılık ya da mahkemeler üzerinde amir değilim" diye konuştu.

Yargıda daha doğru ve adil kararlar için istinaf yolunun partisince getirildiğini belirten Gül, istinaf dışında Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar giden itiraz yollarının bulunduğunu anımsattı.

Adaletin, hiç kimsenin, hiçbir örgütün, hiçbir grubun, ideolojinin arka bahçesi olmadığını söyleyen Gül, şöyle devam etti:

"Daha önce yargı brifinglerinde, 28 Şubat brifinglerinde önünü ilikleyerek vesayetçilere selam duran hakim savcılar vardı. Sonrasında Pensilvanya'daki terör örgütü elebaşından talimat alarak, 'mehdi' diye karar veren hakim ve savcılar vardı. İşte bunlarla mücadele yapıldı. Yine mücadele yapılmaya devam ediliyor. HSK Teftiş Kurulu tüm incelemelerini yapıyor. Buradaki temel amacımız, asla ve asla hiçbir yargıcın, cumhuriyet savcısının bir ideolojinin, bir cemaatin, bir grubun, bir etnisitenin ya da bir yaklaşımın değil, sadece Türk milletinin yargıcı olması, sadece ve sadece hukuka, vicdana, Anayasa'ya bağlı kalmasıdır. Bunu amaçlayan, bunu ortaya koymaya çalışan bir yaklaşım içindeyiz."

- "Erdoğan iki yıldır mücadele veriyor"

Gül, Sıhhiye Adliyesinin önünden geçen birinin, "Yolum buraya düşerse beni yargılayacak hakimler vardır." demesini sağlamayı amaçladıklarını kaydetti.

"Anayasa'ya değil, Pensilvanya'dan gelen talimatlara göre hareket eden, onu bunu farklı isimlerle dinleyen, kumpaslar kuran hakimlere karşı, o tek adam dediğiniz Recep Tayyip Erdoğan, bu yargıyı Pensilvanya'dan, FETÖ'den temizlemek için iki yıldır mücadele veriyor." diyen Gül, "darbecileri ayakta alkışlayan Türk yargısı yerine, darbecileri yargılayan bir yargı bulunduğunu" ifade etti.

Darbe girişiminin ardından Türk yargısının arınma sürecinde olduğunu belirten Gül, "Gazi Meclisi bombalayan, darbecileri, FETÖ'cüleri yargılayan Türk yargıçlarına haksızlık yapılmamasını" istedi.

Gül, "Yanlış varsa, haksızlık varsa, hukuki anlamda kanun yolları vardır. Bireysel anlamda suç işleyen kim olursa olsun, kimsenin elbette dokunulmazlığı yoktur." diye konuştu.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iade süreciyle ilgili, "Türkiye'nin her zaman ve asla vazgeçmeden talep edeceği bir konudur. FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi ve bağımsız yargının önüne gelinceye kadar mücadelemizi, uluslararası hukuk çerçevesinde sonuna kadar takip edeceğiz." dedi.

Gül, Bakanlığının 2019 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

İstanbul'da avukat Ömer Kavili'nin tutuklanmasıyla ilgili sorulara yanıt veren Gül, Türkiye'de, hukuk devletinde yargının en önemli saç ayaklarından biri avukatların, yargının kurucu unsuru olduğunu vurguladı.

Hiç kimsenin suç işleme imtiyazı bulunmadığını söyleyen Gül, bu konuda savcılık ve yargı makamlarının suç ihbarıyla ilgili görevleri gereği yargı yetkisini kullanacağının altını çizdi. Ancak tüm bu işlemlerin yine kanunda belirtilen usullere riayet ederek gerçekleşmesini temin etmek zorunda olduklarını kaydeden Gül, avukatlar hakkında, savunma hakkının kısıtlanmasını önlemek amacıyla bazı usuli güvenceler getirildiğini, bu güvenceleri önemsediklerini vurguladı.

Bakan Gül, Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesindeki hüküm gereği, avukatlık görevinden doğan veya görev sırasında işlenen suçlardan dolayı avukatlar hakkındaki soruşturmanın Adalet Bakanlığınca verilecek izinle yapılacağını hatırlattı.

Olayda, bu izin prosedürü işletilmediği gerekçesiyle ihmal ya da yargı mercinin görev suçuna ilişkin bir durum olup olmadığı konusunda Hakimler Savcılar Kurulunun (HSK) derhal inceleme başlattığını belirten Gül, kendisinin de tahliye olur olmaz Kavili ile görüştüğünü aktardı.

- Afrin operasyonu

Komisyon sırasında bir milletvekili tarafından dile getirilen Afrin operasyonuyla ilgili "işgal girişimi" ifadesinin asla kabul edilemeyeceğini söyleyen Gül, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullandığını kaydetti.

Bakan Gül, şöyle devam etti:

"Sivillere, çevreye, hiçbir insana, etnik aidiyeti ne olursa olsun hiç kimseye zarar vermeden büyük bir hassasiyetle bu operasyon yapılmıştır. PKK'ya daha terör örgütü diyemeyenlerin bugün PYD/YPG'ye terör örgütü demelerini ve bu süreçte farklı bir şey zaten beklemiyoruz. Ancak terörle mücadelemiz bir hak ve aynı zamanda bir özgürlük mücadelesidir. Terörle mücadele eden, ülkenin güvenliğini sağlayan bu operasyonlara işgal diyen bir milletvekiline asla dünyanın hiçbir yerinde rastlayamazsınız. Bütün işlemler, bütün eylemler dünyanın gözü önünde, her türlü denetime açık şekilde yapılmıştır. Hatay'da, Kilis'te, Gaziantep'te benim vatandaşıma, Türk kardeşime, Kürt kardeşime, Arap kardeşime oradan bombalar gelecek, Türkiye de kaynağında kurutmayacak buna sessiz kalacak. Buna kimsenin rıza göstermesi kabul edilemez."

- Zindaşti'nin tahliyesi

Adalet Bakanı Gül, organize suç örgütüne yönelik operasyon kapsamında tutuklanan İran uyruklu Naci Şerifi Zindaşti'nin tahliyesiyle ilgili soruları da yanıtladı.

Bu konu kamuoyunda ortaya çıktıktan sonra derhal keyfiyetin araştırılması konusunda 23 Ekim 2018'de HSK Birinci Dairesince teftiş açıldığını belirten Gül, ihmal ya da suç varsa konunun HSK tarafından sonuna kadar takip edileceğini, sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.

Bakan Gül, "Hiçbir şekilde suistimale yargının da araç edilmesine ya da farklı ihmaller, kasıtlar varsa buna asla izin verilemez. Konunun HSK müfettişleri tarafından takibi yapılıyor." dedi.

- OHAL Komisyonu bağımsız

OHAL Komisyonundan kararların geç çıktığı, işe dönüşlerin hala yapılmadığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Bakan Gül, OHAL Komisyonunun, hükümetin hak arama yollarını açık ve işler tutmak amacıyla ortaya koyduğu bir komisyon olduğunu söyledi. Gül, Komisyonun Bakanlığa bağlı değil, bağımsız, özerk yapıda çalışmalarını sürdürdüğünü ve kararlarına karşı yargı yolunun açık olduğunu anlattı.

Terör suçları nedeniyle tutuklu ve hükümlü sayısının iddia edildiği gibi 150 binleri bulmadığını söyleyen Bakan Gül, terör suçundan toplam 44 bin 930 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu kaydetti. Gül, FETÖ/PDY terör örgütünden 31 bin 442, PKK'dan 9 bin 731, DEAŞ'tan bin 150 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu bildirdi.

- FETÖ elebaşının iadesi

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili de konuşan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hem darbe girişimi öncesi hem darbe girişimi sonrası iade taleplerinin yapıldığını hatırlattı.

Gül, kendisinin ve Dışişleri Bakanlığının ABD'li muhataplarla bu konuyu yazılı, sözlü gündeme getirdiğini, adli yardımlaşma kapsamında da sürecin devam ettiğini anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da konunun en son Fransa'da gündeme getirildiğini aktaran Gül, "İade, Türkiye'nin her zaman ve asla vazgeçmeden talep edeceği bir konudur. FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesi ve bağımsız yargının önüne gelinceye kadar mücadelemizi, uluslararası hukuk çerçevesinde sonuna kadar takip edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından, Adalet Bakanlığı ve bağlı kuruluşlar ile Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve, Yüksek Seçim Kurulunun 2019 yılı bütçeleri kabul edildi.

- İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in tweet'i

Bu arada, Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, bütçe üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı paylaşımı okudu.

Bilgiç, Akşener'in, "Plan Bütçe Komisyonunda emniyet mensuplarına 3600 ek gösterge verilmesini sağlamak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesi için 627 milyon lira ilave ödenek önergesi verdik ama bilin bakalım ne oldu? Önergenin gündeme alınması AK Parti, HDP ve MHP oylarıyla reddedildi." şeklinde tweet attığını belirterek, "Bu gerçeği yansıtmamaktadır." dedi.

Bu şekilde bir düzenlemenin önergeyle yapılamayacağını, kanunda düzenlemeye gidilmesi gerektiğini, konunun burada çözülemeyeceğini söylediklerini aktaran Bilgiç, bunların söylenmesine rağmen Akşener'in bu şekilde paylaşım yapmasının son derece yanlış olduğunu ifade etti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber