ODTÜ, doktora sonrası eğitimde yurtdışına açılıyor

Haber Giriş : 08 Temmuz 2004 00:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), öğretim üyelerinin, ''araştırma yapmaları ve tecrübe edinmelerini'' sağlamak amacıyla hazırladığı ''Doktora Sonrası Araştırma Programı (DOSAP)'', 2004-2005 akademik yılında başlıyor.

Türkiye'de ilk kez uygulanacak program ile ''genç araştırmacıların kendi üniversiteleri dışındaki bir üniversitenin altyapı olanaklarından faydalanmaları'' sağlanacak. Bu öğretim üyeleri, 1-1.5 yıl sürecek program boyunca kendi alanında uzmanlaşmış akademisyenlerle ortak araştırmalar yapacak, kişisel gelişimlerini artıracak.

Gelişmekte olan üniversitelerin öğretim üyelerine öncelik verilen programa, ilk yıl 20 öğretim üyesi katılacak.
Üniversite, proje çerçevesinde 2005-2006 akademik yılında, başta Türk Cumhuriyetleri olmak üzere dünyaya açılmayı planlıyor.
Akbulut, konuya ilişkin A.A muhabirine yaptığı açıklamada, ilk etapta Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi Türk cumhuriyetlerinden ''post-doc'' almayı düşündüklerini söyledi.

Bunun için kaynak sorununu çözmeye çalıştıklarını ifade eden Akbulut, programda yer alacak öğretim üyelerinin, bağlı bulundukları üniversiteden maaş almayı sürdüreceklerini, ancak Türk cumhuriyetlerindeki maaş tutarının Türkiye'de yaşamaya yetmeyeceğini anlattı.
''Kazakistan, Kırgızistan'daki öğretim üyesinin 50 dolar maaşı, burada birşeye yaramaz'' diyen Akbulut, onlara maaş ödemek gerektiğini belirterek, bu yönde başlattıkları çalışmaya Devlet Planlama Teşkilatı'nın destek verdiğini söyledi.
Akbulut, elde edecekleri bütçeye göre Türk Cumhuriyetlerinden ilk etapta 10 ''post-doc'' almayı düşündüklerini belirterek, ''Bu insanlara yol parası, lojman sağlanacak. Bu koşullarda, ayda 800-1000 dolar civarında da bir maaş verilecek'' dedi.

Komşu ülkelerden ''post-doc'' getirmenin, Türkiye'yi, bölgenin ''bilim teknoloji merkezi'' yapmak yönünde önemli bir adım olacağını ifade eden Akbulut, ''Bilim teknoloji ülkesi, beyin göçünü, Türkiye'ye çekmekle olabilir'' dedi.

Türkiye'de böyle bir programa dahil olabilmek için Çin ve Hindistan başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinden başvuru aldıklarını dile getiren Akbulut, yasaların şu an böyle bir uygulamaya uygun olmadığını, ancak girişimlerini sürdürdüklerini kaydetti.

ARAŞTIRMALAR HIZ KAZANACAK
Kendisinin de Amerika'da ''post-doc'' olarak görev yaptığını belirten Akbulut, uygulamanın hem öğretim üyesi hem de üniversite açısından sağladığı yararları bildiğinden yaklaşık 3 yıldır projeyi hayata geçirebilmek için uğraştığını söyledi.

Akbulut, bu sayede doçent olabilmek için gereken araştırma ve makaleleri, bağlı bulundukları üniversitenin koşullarıyla hazırlayamayan öğretim üyelerinin önünü açacaklarını belirterek, ''Onları ODTÜ'ye getireceğiz, lojman vereceğiz. Bir profesörün yanında göreve başlayacaklar. Bu yolla yeni konulara girip, yayınlar çıkarabilecekler. Döndükleri zaman doçent olma şansları artacak'' diye konuştu.

ODTÜ'deki öğretim üyesinin de araştırma ekibini genişletmiş olacağına dikkati çeken Akbulut, ''Hocanın araştırmaları çok daha hızlı, daha verimli yürüyecek. Post-doc'ın avantajı çift taraflıdır, sadece gelenin eğitimi değildir, gelen de sana katkı yapıyor'' dedi.

''AKADEMİK İŞBİRLİĞİ PEKİŞECEK''
Akbulut, bu yolla akademik işbirliğinin artırılmasını da hedeflediklerini kaydederek, yurtdışında katıldıkları ''Doktora Sonrası Araştırma Programı''nın ardından kurdukları ilişki ağını, Türkiye'de de yaratmaya çalıştıklarını söyledi.

Akbulut, 1-1.5 yıl görev yaptıktan sonra kendi üniversitesine dönen öğretim üyeleriyle bağlantıyı sürdüreceklerini, çeşitli akademik çalışmalarda işbirliğini sürdüreceklerini belirtti.

aa

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber