Tıbbi laboratuvarlar, en zor günlerini yaşıyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 09 Ağustos 2007 09:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TIBBİ LABORATUVARLARIN SORUNLARI VE ÖNERİLER

TIBBİ LABORATUVARLAR

CUMHURİYET TARİHİNİN EN ZOR DÖNEMİNİ YAŞIYORLAR

Son dönemlerde, özel tıp laboratuvarlarının önemli sorunları bulunmaktaydı.Bunları şu şekilde sıralayabiliriz :

1. Hasta Sirkülasyonu Sorunu: Ülkemizdeki sağlık sisteminin % 90'dan fazlası devlete ait kurumlardan oluşmaktadır. Yakın zamana kadar, hastaların özel kuruluşlara başvurma hakkı bulunmuyordu. Durum böyle olunca da, özel laboratuvarlara ancak ödemesini kendi cebinden yapan hastalar başvurabilmekteydi. Bu hasta grubu da, giderek iyice azalmış durumdaydı. Azalan hasta sirkülasyanu da,yapılan yatırımları karşılamıyordu.

2. Muayenehanelerin Sistemli Şekilde Yok Edilmeye Çalışılması: Muayenehanelerin sağlık hizmeti üretimi yönünden sisteme katkısı görmezden gelinerek, yok edilmeye çalışılmaktadır. Muayenehanelerin sisteme katkısı tartışılmıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından, anlaşılmaz şekilde, muayenehaneler sağlık sisteminin bir parçası olarak değil, rakibiymiş gibi algılanıyor. Türkiye'de her alanda özelleştirme desteklenirken, sağlık alanında, Sağlık Bakanlığı işletmeleri daha da büyümeye çalışıyor. Bütçeden aktarılan kaynaklar, performans adı altında dağıtılıyor ve bu kaynaklar, muayenehaneleri kapattırmak için bir koz olarak kullanılıyor. Özel laboratuvarların en önemli kaynağı olan muayenehanelerin kapanması da, laboratuvarları daha zor bir sürece itiyor.

Bağımsız tıp laboratuvarları peşpeşe kapanıyor ve sayıları giderek azalıyor.

3. SGK'nın Son Uygulamaları Durumu Daha da Ağırlaştırıyor:

Tıp laboratuvarları, zaten oldukça zor bir sürece dayanmaya çalışırken, Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)'nun son kararları, tıp laboratuvarlarının neredeyse tamamını kapanma sürecine itmektedir. Bu nedenleri şöylece sıralayabiliriz:

Vaka Başı Ödeme (Paket Fiyat)Kararı: Her hasta için, Vaka Başına Sabit Ödeme uygulaması

başlatılmıştır. Bu uygulamayla, hastalardan tetkik istense de, istenmese de sabit ödeme yapılacaktır. Uygulamada, hastaların yeterince incelenmediği ve tetkik edilme haklarının risk altına girdiği gerekçesiyle, bu konu çeşitli kuruluşlar tarafından Danıştay'a götürülmüş olup, büyük olasılıkla bu uygulama iptal edilecektir. Ancak bu uygulamanın,laboratuvar testleri istemini azalttığı, hastalar için tanıda gerekli birtakım testlerin istenilmesini de engellediği bir gerçektir.

Dış Laboratuvarlara Sevkin Yasaklanması: SGK tarafından, 15 Ekim 2007 tarihinden

itibaren, özel laboratuvarlarla yapılmış olan sözleşmeler iptal edilecektir. Dış laboratuvarlara sevk yasaklanmıştır. Bu kararın, neden alındığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ancak, bu kararın alınmasında özel ve kamu hastaneleri yöneticilerinin etkili olduğunu anlamak zor görünmemektedir. Hastaneler, tüm hastaların kendilerinde toplanmasını istemekte ve başka kuruluşlara dağılmasını istememektedirler. Olayın nedeninin, rant ağırlıklı olduğunu anlamak zor değildir.

Ancak bu karar, hastanelerde var olan kuyrukları daha da arttıracak ve hastaların seçme şanslarını iyice azaltacaktır. Kararın SGK'ya hiçbir yararı yoktur. Ancak hastalara ciddi oranda zararı vardır. Hastaların özgürce seçimi anlaşılmaz şekilde engellenmiştir.

Bu konu da çeşitli kuruluşlar tarafından Danıştay'a götürülmüş durumdadır.

Dış laboratuvarlara sevkin yasaklanması, laboratuvarların ayaktan hasta kaynağını iyice kısıtlayacaktır. Bu durum da,zaten zor koşullarda yaşam savaşı veren laboratuvarları daha da zor duruma itecek ve kapanmaya götürecektir. Yapılan yatırımlar da boşa gidecektir.

Özel laboratuvarlar için tek bir yol bırakılmıştır. O da, diğer sağlık kuruluşlarıyla anlaşmak ve onların tetkiklerini yapmak. Bu mümkün müdür? Mevcut Bütçe Uygulama Talimatı (BUT, yeni adı Sağlık Uygulama Talimatı =SUT) fiyatlarıyla mümkün değildir. Bunu açıklamaya çalışalım.

ÖZEL LABORATUVARLAR, SUT (SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ) FİYATLARIYLA HİZMET YÜRÜTEMEZ

Özel laboratuvarların, mevcut SUT(Sağlık Uygulama Tebliği) fiyatlarıyla hizmet sunması olanaksızdır. Çünkü:

SUT Fiyatları Çok Yetersizdir: SUT fiyatları gerçekçi değildir ve çok yetersizdir. Gerçek maliyetleri yansıtmamaktadır. Bunun da nedeni, bu birim fiyatları hazırlayan ekibin, devlet hastaneleri uzmanlarından oluşturulmasıdır. Devlet hastaneleri uzmanları ise, maliyetlerden habersizdir. Bir testin maliyetini, testin giriş maliyetinden ibaret sanmaktadır. Genel bütçeden ödenen eleman, SSK, kira, vergi gibi giderleri maliyete katmamaktadır. Halbuki bu giderler, maliyetin % 60'tan fazlasını oluşturmaktadır. Özel bir laboratuvarda bu maliyetlerin tamamı, laboratuvarın kendisi tarafından karşılanmaktadır. Bir kamu kuruluşunda ise, maliyetlerin % 60 civarındaki bölümü, genel bütçeden karşılanmaktadır. Bu durum, kamu kuruluşlarına, 2.5 kat civarında maliyet avantajı sağlamaktadır.

Bir örnek verirsek:

Özel Laboratuvar Maliyeti: Örneğin kolesterol testinin maliyeti bir özel laboratuvarda tüm işletme giderlerini de hesaba katarsak, 3-4 YTL'den aşağı değildir. Halbuki Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)'nde aynı testin belirlenen birim fiyatı 1 YTL dir. Özel laboratuvar, herhangi bir devlet hastanesinin laboratuvar hizmet ihalesine girdiği takdirde, eğer % 20 indirim yaparsa, 0.8 YTL'ye bu testi yapmış olacaktır.

Devlet Hastanesi Maliyeti: Devlet hastanelerinde de SUT birim fiyatı geçerlidir. Kolesterolün fiyatı listede yine 1 YTL dir. Ancak devlet hastanelerine, SUT birim fiyatları üzerinden % 20, eğitim hastanelerine ise % 30 daha fazla ödeme yapılmaktadır. Yani kolesterol testi için devlet hastanelerine 1.2 YTL, eğitim hastanelerine 1.3 YTL ödenmektedir.

Hastanelerin aldığı bu miktar, gerçekte maliyetin yalnızca % 40'ıdır. Çünkü devlet hastaneleri, personel giderlerini genel bütçeden almakta, kira (% 3-10) ve kurumlar vergisi (% 20) ödememektedirler. Yalnızca personel giderleri, kira ve vergi bile, özel laboratuvarlarda maliyetlerin % 60'tan fazlasını oluşturmaktadır. Bu giderler özel laboratuvarlarda tamamıyla laboratuvarın kendisi tarafından karşılanırken, kamu hastanelerinde genel bütçeden karşılanmaktadır. Bu durumda, gerçekte bir devlet hastanesinde kolesterol testi için SGK'dan 1.2 YTL alınırken (% 40), % 60 gider de genel bütçeden subvanse edildiği için, bu testin Türkiye'ye maliyeti, gerçekte 3 YTL ?ye mal olmaktadır. Eğitim hastanelerinde ise bu miktar 3.25 YTL dir.

Laboratuvar Hizmet Alımı İhalelerinde Oluşacak Durum

Devlet ve eğitim hastaneleri, laboratuvar hizmeti alım işi ihalesine girecek laboratuvarlardan, SUT birim fiyatı üzerinden indirim yapılmasını isteyeceklerdir. Yani, kolesterol testi için, 1 YTL üzerinden örneğin % 20 indirim isteyeceklerdir. Bunu kabul eden bir laboratuvara, ödeyecekleri miktar 0.8 YTL'dir. Halbuki hastanelerin SGK ?dan aynı test için alacakları miktar 1.2 (eğitim hastaneleri 1.3) YTL'dir. Ayrıca, genel bütçeden aldıkları gizli subvansiyon desteği de 1.8 (1.95) YTL'dir. Toplamda ellerine bir test için 3(3.25) YTL geçmesine rağmen, bir özel laboratuvara aynı test için 0.8 YTL ödeyeceklerdir. Belki bazı hastaneler, daha da düşük miktar ödeyeceklerdir.

Özel Laboratuvarlar Çaresiz Bırakılmaktadırlar

Devlet, eğitim ve üniversite hastanelerinin maliyet açıkları, genel bütçeden destek verilerek kapatılmaktadır. Üstelik bu kuruluşlar, oldukça verimsiz şekilde yönetilmelerine rağmen. Nitekim son Başbakanlık araştırmasıyla, kamu laboratuvarlarının son derecede verimsiz çalıştıkları ortaya konulmuştur.

Özel hastaneler ve tıp merkezleri ise, maliyet açıklarını, hastalardan fark ücreti alarak telafi etmek yolunu seçmektedirler.

Her iki kesimin de bir çaresi vardır. Çaresiz ve çözümsüz halde bırakılan tek sağlık kuruluşu grubu, şu anda özel tıp laboratuvarlarıdır.

Özel laboratuvarlar, şu anda devlet hastaneleri ve özel hastanelerin keyfi davranışına ve insafına terk edilmiş durumdadırlar. SGK kararı, laboratuvarları bu kuruluşlara teslim olmaya mahkum etmektedir.

SGK, aldığı kararlarda adil olmak ve sağlık kuruluşlarının bazılarının, diğerlerini suistimal etmesine yol açmamak durumundadır.

ÖZEL LABORATUVARLARIN KAPANMAYA ZORLANMASI

ÜLKENİN YARARINA MIDIR?

Kesinlikle yararına değildir.Çünkü:

1. Dünyada sağlık alanında bilime en büyük katkı, laboratuvar alanındaki buluşlardan gelmektedir. Yeni tanı yöntemleri, erken tanı sağlamakta ve erken tedbir alınmasını sağlamaktadır. Laboratuvarlar, yeni tanı yöntemlerini ülkeye getiren ve toplumun kullanımına sunan öncü kuruluşlardır. Bu nedenle, korunmaları ve yaşatılmaları gerekmektedir.

2. Laboratuvarlar, yalnızca laboratuvar testleri üretimiyle ilgilidirler. Spesifik çalışırlar. Bu

nedenle de, laboratuvar testlerinin yapılmasında daha uzman ve kalitede daha iyi durumdadırlar. Bu nedenle, desteklenmeleri gereklidir.

3. Laboratuvar testlerini birleştirerek çalıştıkları için, verimlilik sağlarlar. Bu durum, ülke için kazançtır.

4. Hastaneler ve tıp merkezleri gibi kuruluşlar, tek bir yönetime ve işverene bağlıdırlar. Dolayısıyla, tetkikleri isteyenle, yapan laboratuvar birimi, aynı işverene bağlıdır. Bu yapı, çoğu yerde abartılı giderler üretmektedir. Bağımsız laboratuvarlar ise, bir yere bağımlı değildirler. Dolayısıyla, SGK gibi sosyal güvenlik kuruluşlarına daha az maliyet oluşturan işletmeler durumundadırlar. Bu nedenle, desteklenmeleri SGK'nın ve ülkenin yararınadır.

5. SUT listesinde 1 YTL'lik test için, SGK, laboratuvarlarla sözleşme yaptığında 1 YTL ödemektedir. Halbuki hastanelerde 1.2 ve 1.3 YTL ödemektedir. Ayrıca, devlet hastanelerinde, genel bütçeden yapılan destekle, bir test için 3 YTL'den fazla ülkeye bir maliyet oluşmaktadır.

Bu nedenle, ülke yararı yönünden, testlerin özel laboratuvarlardan alınması daha düşük maliyet oluşturacak ve Türkiye'nin yararına olacaktır.

6. Muayenehaneler gibi sağlık işletmelerinde muayene olan hastaların, tanılarının konulması için, özel laboratuvarlara gerek vardır. Laboratuvarlar, bu alanda da bir kamu hizmeti sunmaktadırlar.

7. Özel laboratuvarlar da, binlerce kişi için bir istihdam ve vergi kaynağı durumundadırlar.

Bu nedenle, özel laboratuvarlar, alınan birtakım hatalı kararlarla kapanmaya zorlanan ve yok edilmesi gereken değil, korunması ve yaşatılması gereken, ülkeye yararlı kuruluşlardır.

SGK'ya da bu alanda sorumluluk düşmektedir.

TIP LABORATUVARLARI İLE İLGİLİ ÖNERİLER

A- TEMEL STRATEJİK HEDEFLER

1. İlaç Harcamalarının Kısılması, Tanı Yöntemlerinin Desteklenmesi

Türkiye'de kişi başına yapılan sağlık harcaması, gerçekte çok düşük değildir. Ancak sağlık

sistemindeki en büyük çarpıklık, sağlık harcamalarının %50'ye yakınının ilaç harcamalarına gitmesidir. Çoğu ülkede bu oran, %15-20'ler arasındadır. Yıllık 10 milyar USD'ye yaklaşan ilaç harcamalarından yapılacak %10'luk bir tasarruf bile, laboratuvar tanı alanının sorunlarının çoğunu çözebilecek boyuttadır.

Bu nedenle, sürekli olarak ve her yıl, sistemli şekilde ilaç harcamaları azaltılmalı,

buradan sağlanan kaynak, bir koruyucu hekimlik uygulaması olan laboratuvar testlerinin ve diğer koruyucu hekimlik hizmetlerinin desteklenmesinde kullanılmalıdır.

2. Standarda Uyan Tüm Sağlık Kuruluşlarıyla Sözleşme Yapılması

Genel Sağlık Sigortası (GSS)' nın temel hedefi, vatandaşların istediği hekim ve sağlık kuruluşunu özgürce seçebilmesidir. Bunu sağlamak için de, tıbbi standartlara uyan tüm sağlık kuruluşlarıyla sözleşme yapılmalıdır. Buna muayenehaneler, poliklinikler ve laboratuvarlar da dahildir.

Bu durum, er veya geç gerçekleşecektir. Şu anki durum, fazla bir artı getirmemektedir. Devlet hastanelerine, yalnızca özel hastaneler ve onların uzantıları tıp merkezleri eklenmiştir. Vatandaş yine kuyruklara mahkumdur. Halbuki, hastaların çoğunluğu, kendisine farklı şekilde değer verilen, butik hizmet istemektedir. Bu özelliğe de, muayenehaneler ve laboratuvarlar daha uygundur. Yapılması gereken, iyi bir provizyon ve denetim sistemi kurularak, tüm kuruluşlar, doktorlar ve hastaların denetlenmeye alınması, standartlara uyan, muayenehaneler dahil tüm sağlık kuruluşlarıyla da sözleşme yapılmasıdır.

Günümüz bilişim teknolojileri ile, bu sistemin kurulması mümkündür. Bu durumdan SGK bir şey kaybetmeyecektir. Ama hastalar çok şey kazanacaktır. Otomasyon ve provizyon giderlerinin, gerekirse sözleşmeli kuruluşlarla paylaşılabilmesi akılcı bir alternatiftir.

3. Özel ve Kamu Kuruluşları Arasında Eşitliğin Sağlanması

Bu durum, ülkemizde temel ve ciddi bir sorundur. Kamu sağlık kuruluşları ülkemizde

verimli çalışmamakta ve sürekli olarak maliye bütçesinden yapılan subvansiyonlarla ayakta durmaktadır. En önemlisi, kamu sağlık kuruluşları maliyet analizleri yapmamakta ve maliyetlerini bilmemektedir. Maliye tarafından verilen destekler de, populist biçimde ve yanlış kullanılmaktadır. Örneğin, 2006 ve 2007 yıllarında Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan, yılda ortalama 3.5 milyar YTL civarındaki performans harcamaları gibi. Bu harcamalar, muayenehaneleri kapattırmak gibi, saplantılı yanlış bir hedefe yönlendirilmiştir. Halbuki, 2006 yılındaki Türkiye'nin tüm bütçe açığı 4.5 milyar YTL'dir.

Kamu ve özel sağlık kuruluşları arasında eşit koşullarda yarışma sağlanmalıdır. Kamu sağlık kuruluşlarına verilen subvansiyonların kesilmesi, bu kuruluşların maliyet hesabı yapmalarına, daha verimli çalışmalarına ve kalitelerini geliştirmelerine yardımcı olacaktır. Ya da, benzer destekler özel sağlık kuruluşlarına da verilmelidir. Örneğin, kurumlar vergisinden muafiyet ve çalışan SSK primlerinin devlet tarafından karşılanması gibi.

B- KISA VADEDE YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER

1. SUT Laboratuvar Test Fiyatlarının Düzenlenmesi

Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) laboratuvar testleri birim fiyatlarının, genellikle yetersiz olduğu, ilgili tüm uzmanlarca kabul edilmektedir. Bunun nedeninin, fiyat tespitinde görev alan kişilerin, konumları gereği, gerçek maliyet analizi yapabilecek durumda olmayan kamu sağlık kuruluşlarından seçilmesidir. Kamu hastanelerine yapılan örtülü subvansiyonlar, gerçek maliyet tespitini güçleştirmekte ve maskelemektedir.

Bu nedenle, bundan sonraki dönemde, laboratuvar testleri birim maliyetlerini belirleyen ekipte özel tıp laboratuvarlarından da temsilciler olmalıdır. Çünkü özel laboratuvarlar, tüm maliyetleri A'dan Z'ye kendileri karşılamak durumundadırlar ve gerçek birim maliyetleri ortaya koyabilecek objektif verilere sahiptirler.

SUT laboratuvar testleri birim maliyetleri yeniden gözden geçirilmeli ve gerçekçi maliyet temelinde yeniden düzenlenmelidir. Böyle bir çalışmada, TıpLab olarak yer almak isteriz.

Gerçekte, BUT laboratuvar test birim fiyatları, 2006 yılına kadar bugünkünden daha iyi durumdaydı. 2006 Mayıs ayında, tasarruf amacıyla ve bilinçsiz şekilde, Maliye görevlileri tarafından %80 oranında test birim fiyatlarında düşürme yapıldı. Gerçekte, tasarrufun hedefi olarak laboratuvar testlerinin seçilmesi yanlış olduğu gibi, indirim yapılan parametrelerin seçimi de bilinçsiz ve rastgeleydi.

Bu yanlışın düzeltilmesi gerekmektedir. Yoksa, bugünkü birim fiyatlarla, hizmetin sürdürülebilmesi mümkün değildir. Örneğin, kolesterol ve üre gibi testlerin birim fiyatı 1 YTL, hepatit B testi 2.9 YTL, boğaz kültürü 1.5 YTL olup, bunlar alay edercesine komik rakamlardır.

2. SUT Listesinde Olmayan Yeni Testler Eklenmelidir

İki-üç yıldanberi, BUT (SUT) listesi güncellenmemiş ve yeni test eklenmemiştir. Halbuki, laboratuvar tanı alanı, tıp biliminin en dinamik alanı olup, tanı alanına her yıl FDA ve CE onayı

almış onlarca test girmektedir. Şu anda, listeye girmeyi bekleyen bir hayli test vardır. Bu testler listeye eklenerek, liste güncellenmelidir.

3. ? Vaka Başı Ödeme? Dışında Kalan Test Listesi Genişletilmelidir

? Vaka Başı Ödeme? dışında kalan test listesi, neredeyse hiç kullanılmayan testlerden oluşmaktadır. Laboratuvar tanı alanında kullanılan 800 civarındaki laboratuvar testinin ise, hemen hemen tamamı paket fiyata dahil edilmiştir. Bu durum gerçekçi değildir ve sonuç olarak, bu testlerin tanı alanında kullanılmamasına neden olacaktır. Bu durumdan da en büyük zararı, hastalar görecektir.

Bu nedenle, eğer Vaka Başı Ödeme (Paket Fiyat) devam edecekse (muhtemelen yargıdan dönecektir), 20-25 rutin testten oluşan bir laboratuvar test paketi hazırlanmalı, bunun için bir laboratuvar test paketi fiyatı belirlenmeli, bunun dışındaki testler içinse, ilgili testin kendi birim fiyatları ödenmelidir.

4. ?Vaka Başı Ödeme? Halkın Sağlığı Yönünden Sakıncalıdır ve Durdurulmalıdır

Bilindiği gibi, SGK tarafından ?Vaka Başı Ödeme? uygulaması tekrardan başlatılmıştır. Geçen yıl sabit ödeme kapsamında yer alan MR, tomografi, endoskopik tetkikler, patoloji gibi testler paket fiyat dışına çıkarılmıştır. Paket fiyat içinde, yalnızca Mikrobiyoloji ve Biyokimya testleri kalmıştır. Bir anlamda, tasarruf hedefinin baş suçlusu, laboratuvar testleri ilan edilmiş gibidir. Halbuki, laboratuvar testlerinin tamamı, ilaç harcamasının onda biri bile değildir. İnsanların erken tanısı yönünden hayati öneme sahip laboratuvar testlerinin paket içine alınması, bireylerin tetkik edilme hakkının da riske girmesi nedeniyle son derece sakıncalıdır. Çoğu yerde, 15 YTL' lik muayene ücreti yerine, nasıl olsa 30-40 YTL, tetkik istense de, istenmese de ödeneceği için, gider oluşturmamak amacıyla, hastalardan genellikle laboratuvar testleri istenmeyeceği, ya da çok az isteneceği, konunun suistimale açık olduğu, herkes tarafından kabul edilmektedir. Ayrıca, bu durumun tasarruf sağlamadığı da görülecektir.

? Vaka Başı Ödeme? nin çeşitli sakıncaları ve halkın sağlığı yönünden taşıdığı riskler, daha önce ifade edilmiştir. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da ?Vaka Başı Ödeme? çeşitli kuruluşlarca yargıya götürülmüş durumdadır. Büyük olasılıkla iptal edilecektir.

?Vaka Başı Ödeme? nin en zayıf yönlerinden birisi, hastaların tetkik edilme hakkını güvenceye almaması ve riske etmesidir. Tetkik istemini yapan hekim ya da kurum, daha az laboratuvar tetkiki istemi yaparak, daha fazla gelir sağlayabilmektedir. Bu durumdan da hastalar zarar görebilmektedir.

Bunu önlemenin yolu, eğer paket fiyat devam edecekse, hastaların, muayene dışında bir

? Laboratuvar Testleri Paketi? ne sahip olmasıdır. Örneğin muayene ücreti 15 YTL ise, hastaların ayrıca bir de 30-40 YTL'lik ?Laboratuvar Testleri Paketi? olmalıdır. Bu paket içinde, 20-25 rutin test yer almalıdır. Tetkiki isteyen hekim, bu testleri isterse, hastanın laboratuvar test paketi kullanılmalı, eğer tetkik istenmezse, bu paket kullanılmamalıdır. Yani hastaların laboratuvar inceleme paketi, isteyen doktor ve kuruluştan bağımsız olmalı, tetkik istemekle veya istememekle, doktor veya ilgili kuruluş herhangi bir çıkar sağlayamamalıdır.

Örneğin, Almanya'da durum böyledir. Hastayı muayene eden hekimin, hasta başına, her başvuruda 100 Euro civarında bir laboratuvar tetkik limiti vardır. Tetkik isteyen doktorun, bu limiti kullanmak ya da kullanmamaktan bir çıkarı yoktur. Gereken hastaya tetkik istemekte, tetkikler tercih edilen bir laboratuvarda yapılmakta, tetkik ücreti de direkt olarak sigorta tarafından laboratuvara yapılmaktadır. Doktorun, tetkik limiti ile ilgili bir çıkar bağlantısı yoktur. Bu limit muayene eden doktordan bağımsızdır. Hastanın tetkik edilme hakkı bağımsızlaştırılmış ve güvence altına alınmıştır.

5. SGK'nın, ? Laboratuvarlara Sevkin Yasaklanması? Kararı Geri Alınmalıdır

SGK' nın bu kararı neden aldığını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Bu kararın, SGK' ya bir yararı yoktur. Aksine zararı vardır. Çünkü hastaneler

gibi kuruluşlara, laboratuvar tetkikleri için daha fazla ödeme yapacaktır.

Kararın, hastalara bir yararı yoktur. Aksine, hastalar, hastanelerde muayene

kuyruğu yanında bir de laboratuvar testleri için kuyruğa girecektir. Yeni kuyruklar oluşacaktır. Ayrıca, hastaların seçenekleri zorlama kararlarla engellenmiş olacak, seçim hakları sınırlanmış olacaktır.

Bu kararın, yalnızca hastaneler ve onların uzantıları olan tıp merkezlerine

yararı vardır. Hastalar, bu kuruluşlardan geçmeye zorunlu kılınmakta, ülke kaynakları hastaneleri desteklemeye zorla yönlendirilmektedir.

SGK'da, bu olayda bir araç olarak kullanılmış görünmektedir. Muhtemelen, hastane

lobisinin baskısında kalmıştır.

Ancak SGK, hepimizin kurumudur. Kuruluşlar arasında ayırım yapmamak, eşit davranmak durumundadır.

Yukarıda da belirtildiği üzere, bağımsız tıp laboratuvarları, SUT fiyatları üzerinden indirim yaparak, hastanelere hizmet sunamazlar. Bunu yaparlarsa batarlar. Çünkü, örnek olarak verilen kolesterol testinde olduğu gibi, 1 YTL SUT birim fiyatı olan bir testte, % 20 indirim yapan bir laboratuvarın alabileceği pay 0.8 YTL'dir. Özel hastaneler, aynı testten fark ücretiyle birlikte 3-10 YTL almaktadırlar. Devlet hastaneleri ise, örtülü subvansiyon destekleriyle 3- 3.25 YTL almaktadırlar. Laboratuvara ödenecek miktar ise, 0.8 YTL'dir. Bu testin özel laboratuvara maliyeti ise 3-4 YTL civarındadır. Bu nedenle, SUT birim fiyatı üzerinden bu hizmeti sunamazlar.

Hem resmi, hem de özel hastanelerin açıklarını kapatma yolları vardır. Ancak, özel

laboratuvarların böyle bir imkanı kalmamaktadır.

O HALDE NE YAPILABİLİR?

Bugüne kadar olduğu gibi, özel laboratuvarlarla da sözleşme yapılmalıdır.

Hastalar, diledikleri takdirde özel laboratuvarlara da başvurabilmelidirler. Bu konuda hastalara antidemokratik baskı yapılmamalı, onların tercihlerine saygı gösterilmelidir.

Hastaneler, laboratuvarlarla sözleşme yapabilmelidirler. Ancak, uygulanacak fiyat, kendi aralarında pazarlıkla tespit edilecek fiyat olmamalıdır. Çünkü, bu durumda sınır olarak konulan, SUT laboratuvar testleri birim fiyatlarının yetersiz olduğunu belirtmiştik. Uygulanacak fiyat, ilgili kuruluşun, laboratuvar testleri için SUT'tan aldığı fiyat olmalıdır. Bilindiği gibi, özel hastanelere ve tıp merkezlerine SUT birim fiyatı + %20, devlet hastanelerine SUT birim fiyatı + %20, eğitim hastanelerine ise SUT birim fiyatı + %30 ödeme yapılmaktadır. Laboratuvarlara yapılacak ödeme de, aynen bu miktarlarda olmalıdır.

Ödeme yönünden, laboratuvar, hastanelerle muhatap olmamalıdır. Direkt olarak SGK ile muhatap olmalıdır. SGK, hastane ve sağlık kuruluşlarının sözleşme yapabileceği laboratuvarların nitelik ve kriterlerini belirlemeli ve bu kriterlere uyan laboratuvarlarla sözleşme yapmalıdır. SGK tarafından, sözleşmeli laboratuvarlar hastane ve tıp merkezlerine bildirilmeli, bu kuruluşlar da, sözleşmeli laboratuvarlardan diledikleriyle çalışmalıdırlar. Her ay sonunda, gönderilen tetkikler bu kuruluşlar ve gönderilen laboratuvar tarafından SGK' ya bildirilmeli, SGK, ödemeyi direkt olarak laboratuvara yapmalıdır.

Böylelikle, laboratuvarların bağımsızlığı korunmuş olacak ve arada ezilip yok olmaları da önlenmiş olacaktır. Aynı zamanda, çeşitli suistimaller de önlenmiş olacaktır. Bu durumdan da hem SGK'nın, hem ülkenin, hem de hastaların yararı vardır.

Bu halde bile, özel laboratuvarların alacağı birim test fiyatları oldukça düşüktür ve maliyeti karşılamaktan uzaktır. Bunun için de, SUT laboratuvar testleri birim fiyatları artırılmalıdır. Ayrıca, laboratuvarlar için çalışanların SSK primlerinde indirim ve vergi muafiyeti gibi destekler de sağlanabilir.

c. Diğer bir yöntem, hastaneleri laboratuvar testleri hizmet alımında serbest bırakmak, ancak test birim fiyatlarını da serbest bırakmaktır. SUT birim fiyatları laboratuvar testleri için üst sınır olamaz. Çünkü fiyatların gerçek maliyetlerle ilgisi yoktur. Devlet hastaneleri bu fiyatların %20, eğitim hastaneleri %30 fazlasını SGK'dan aldığı ve birbuçuk kat da genel bütçeden

subvansiyon desteği aldıkları için, SUT birim fiyatlarının 3 katından fazla bir gelire kavuşmaktadırlar.

Özel hastaneler ve tıp merkezleri de, fark ücreti alarak, SUT fiyatlarının birkaç katı gelir sağlamaktadırlar.

Bu nedenle, hem devlet, eğitim ve tıp fakültesi hastaneleri, hem de özel hastaneler ve tıp merkezlerinin laboratuvar hizmeti alımı ihalelerinde referans alınacak test fiyatları, SUT birim fiyatlarının 3 katına kadar serbest olmalıdır. Muhammen bedel üst sınırları, SUT birim fiyatlarının 3 katı olarak belirlendiği takdirde, hastanelerin laboratuvar hizmeti alımı ihaleleri işlerlik kazanacaktır. Özel Tıp Laboratuvarları, ancak bu fiyatlar geçerli olduğu takdirde laboratuvar testlerini yapabilirler. Aksi durumda, SUT birim fiyatları üzerinden çalışma sürdürmek, bir özel laboratuvar için olanaksızdır.

Burada, SGK yönünden değişen bir şey yoktur. SGK, SUT birim fiyatları üzerinden hastanelere ödemesini yapacaktır. Ancak SGK'nın öncelikle yapması gereken, SUT laboratuvar test birim fiyatlarını gerçekçi düzeylere getirmektir.

Sağlık Bakanlığı'na bağlı devlet hastaneleri ise, satın alacakları laboratuvar testleri için, SGK'dan aldıkları test bedeli ile birlikte, genel bütçeden aldıkları subvansiyon desteğini de koyarak, laboratuvar testlerini gerçekçi maliyetten alabilme imkanına kavuşmuş olacaklardır.

Burada harcaması artacak tek kuruluş, Maliye Bakanlığı'dır. Maliye Bakanlığı'nın da yapması gereken, öncelikle SUT birim hizmet fiyatlarının gerçekçi maliyetler düzeyine çıkmasını destekleyerek, kuruluşların bu birim fiyatlarla ayakta kalmasını sağlamak, arkasından devlet hastanelerine uygulanan personel ücreti, vergi gibi tüm genel bütçe desteklerini keserek, özel ve kamu kuruluşlarını eşit koşullarda rekabet edebilir hale getirmektir. Böyle bir formül, işletmelerde verimliliği ve kaliteyi arttıracaktır.

SONUÇ :

Yukarıda önerilen uygulamalar göz önüne alınmadığı takdirde, özel tıbbi laboratuvarların ayakta kalma ve hizmeti sürdürme olanakları kalmayacaktır. Aynen daha önceki Demirbank örneğinde olduğu gibi, özel tıp laboratuvarları da SGK kararıyla batırılmış olacaklardır.

Bu durumdan, halkımızın ve ülkemizin bir yararının olmadığı apaçık ortadadır. SGK da hepimizin kurumudur ve böyle bir sürece ortak olmamalıdır.

ÖNEMLİ RİCAMIZ

Laboratuvarları da ilgilendiren düzenlemelerde, laboratuvarlar adına bizlerin de görüşünün ve katkısının alınmasını talep ediyoruz.

Hastane dernekleri ve tıp merkezi dernekleri kesinlikle bizi temsil etmemektedirler. Bizim adımıza onların karar almasını ve görüş bildirmesini asla onaylamıyoruz.

Laboratuvar alanının sorunlarını ve çözüm yollarını en iyi şekilde bilen ve ortaya koyacak olanlar bizleriz. Olaylara yaklaşımda, yalnızca laboratuvarları öne çıkaran değil, tüm sağlık sisteminin ve toplumun çıkarlarını dengeli biçimde ortaya koyacak adil düşünceye ve objektif görüşlere sahibiz. Sorunların çözümünde negatif değil, pozitif yaklaşıma sahibiz. Sağlık alanımızı, biz de daha adil ve iyi bir noktaya taşımak ve bu konuda sorumluluk almak istiyoruz.

Bu nedenle, laboratuvarlarla ilgili konularda bundan sonraki dönemde lütfen biz de bulunmak ve katkı sağlamak istiyoruz. OHSAD, TÜMSAD gibi derneklerin bizi temsil etmediğini de bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Saygılarımızla

TıpLab

Telefax: 0216 3482612 Tıp Laboratuvarları Birliği

e-mail: [email protected] Çalışma Grubu

Web: www.tiplab.org

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber