Tarım istihdama çare olamaz mı?

Tarımsal potansiyelimiz daha fazla istihdam için yeterli mi? Tarımın istihdama katkısının artması için neler yapılabilir? Tarımda istihdamın gündeme daha etkin bir şekilde alınması gerekmiyor mu?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 12 Kasım 2020 12:56, Son Güncelleme : 12 Kasım 2020 12:59
Tarım istihdama çare olamaz mı?

Pandemi nedeniyle zor günler yaşayan dünya aslında çok da farkında olmadan yeniden şekilleniyor. Doğal olarak bu durum ülkemizi de etkisi altına almış durumda. Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli bir alan olduğu hatta en önemli alan haline geldiği bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor. Tarımda kazanan birçok alanda kazanır.

Dünya üretim, tüketim, istihdam, eğitim, sağlık, tarım gibi hemen her alanda yeni bir şekillenme sürecine girmiş bulunuyor. Bu da her alanda atılan her adımın iyi ölçülmesini zorunlu kılıyor. Hedef, yarına en az zararla, daha kararlı ve kalıcı çıkabilmek!

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de artık en büyük sorun istihdam!

Dünya genelindeki istatistiklere bakılırsa bu süreçte en istikrarlı mücadele veren ülkeler arasındayız. Ancak tarımdaki boşluklar ve belirsizlikler bizi düşündürüyor. Kritik dönemler için tarımsal yanı ağır basan bizim gibi ülkelerde en kolay istihdam alanını tarımda oluşturmak mümkünken, tarımdaki sistemsizlik, belirsizlik ve plansızlık bu imkandan mahrum kalmamızı sağlıyor.

Tarımda yıllar sonrası için planlar yaptığımızı şölenlerle, kalın puntolu başlıklarla duyururken, gelecek yılın tarımsal üretim hesabını yapamamış olmak, herhalde dramatik bir handikap olsa gerek!

Tarımda istihdamı genişletme planı var mı?

Yapılan araştırmalarda; Son 30 yıl içerisinde tarımsal istihdamdaki payımız %45'lerden bugün %20'lerin altına düşmüş görünüyor. Çeşitli nedenlerle tarımdan kopan her 100 kişiden 30'u başka alanda iş bulabilmiş, 70'i iş bulamamıştır. Gençlerin tarımdan tamamen uzaklaştığı ve bunu geriye çevirmek için ciddi bir çaba ve proje ortaya konmadığı düşünülürse bu durum çok yadırganacak bir durum olmaz. Tarımdaki küçük tarım işletmelerin yavaş yavaş sönen bir balon gibi eridiği, az sayıdaki küçük işletmelerin ise yeterince desteklenmediği ve onlar adına kurulan Tarımsal STK'ların ise onların sesi olmak yerine üyelik aidatı ve onlar üzerinden güç devşirmeye yöneldiği bir ortamda tarımın istihdama çare olması elbette mümkün değildir. Bu durum tarım politikalarının vakit ayrılarak ve yetenekleri bir araya getirerek gözden geçirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Tarımın istihdama katkısı için ne yapılmalı?

Tarımsal potansiyelimiz istihdama belli oranda kaynak sağlayacak niteliği içerisinde barındırmaktadır. Ancak bunun için doğru tarımsal politikalarla, kararlı ve kalıcı tercihler yapmak gerekmektedir. Bu ise bazı taşları yerinden oynatacak cesareti gösterme kudretinde olanlarca gerçekleştirilebilir. Çok net olarak görünen bir gerçek var ki, öncelikli olarak tarım bürokrasisinin tarımdan anlayanlarca oluşturulması gerekir. Kendi kararını alma yetkinliğine ulaşamamış, milletin, çiftçinin, üreticinin sağduyusundan uzak, özel sektörün güdümünde ve çiftçinin alın terine ortak olan hantal, işi yokuşa süren, sivilimsi tarımsal örgütlerin koridorlarında çözüm arayanlar kendilerine makam bulsalar bile bu ülke tarımına çözüm bulamayacaklardır.
Tarımsal STK'lar ve tarımın büyük kuruluşları istihdamın neresinde olmalı?

Tarımsal sivil kuruluşların gerçekçi ve ülke tarımının yararına olacak şekilde cesaretle yeniden ele alınması ve yapılandırılması ikinci önemli konudur. Tarımda iyi durumda olan ülkelerde tarımsal sivil kuruluşlar bizdeki kadar başına buyruk davranamamaktadırlar. Tarımda etkili konumda yer edinmek isteyen tarımcıların bunların peşi sıra gitmelerinin tarıma faydası yoktur. Bu duruma fırsat veren sistem, değişmeli, çiftçiye ve üreticiye kıymet veren ve onu önceleyen bir tarımsal sistem işletilmelidir. Tarımsal STK'larda bu sistemin içinde sivillik özelliğine riayet ederek yer almalıdır.

Kırsalın tarımda kalması ve gençlerin tarıma ilgisinin artması için projeler üretmekle görevli kırsalı kalkındırma ve destekleme başkanlığı kuruluşundaki misyonu yerine getirmede, kapsayıcı ve kuşatıcı olmakta geride kalmıştır. Aynı şekilde Strateji Başkanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Tarım İşletmeleri niteliksel olarak yenilenmeli, çiftçiye ve üreticiye yönelik çalışmalıdır.

Tarım İşletmeleri içine kapanıklıktan kurtulmalı daha vizyonel hareket etmelidir. İstihdam açısından en geniş imkanlara sahip olan kuruluş, gücünün yarısını bile kullanmamaktadır. Alanındaki devlet kuruluşları ile işbirliğini gerçekçi ve etkin düzeye çıkartmalıdır.

Toprak Mahsulleri ofisi, çiftçinin sürekli yanında olmalıdır. Bir görünüp bir kaybolması işlevselliğini sekteye uğratmaktadır. Ayrıca bu kuruluşların bir atılım ve girişim için hep yukardan işaret beklemeleri doğru bir yaklaşım değildir. Bu durum kendi bünyelerinin farkında olmadıklarını gösterir. Oysa bu kurumların neler yapacağı mevzuatla bellidir. Hatta mevzuatları ülke tarımına faydalı olsunlar diye çok geniş tutulmuştur. Yani tarımsal açıdan önleri açık, geniş ve kapsamlı bir hareket alanları sağlanmıştır.

Tarımsal araştırmalara daha fazla kaynak sağlanmalı daha nitelikli projeler ve proje ekipleri oluşturulmalıdır. Buralara ayrılacak kaynaklar özel sektörle ve küçük işletmelerle yapılacak projeler hem araştırma yönüyle hem de istihdam yönüyle tarıma katkı getirecektir.

Araştırma ve akademik çalışma projeleri, onların dilinden ve konularından anlayanlarca yönetilmeli ve desteklenmelidir. Bu durum birçok konuda karar israfını ve dolayısıyla kaynak israfını engelleyecektir. Araştırma ve akademik çalışma konularında at gözlüğü takarak çalışmaların önünü tıkayanlar ayıklanmalıdır.

Tarımsal eğitim ve gençlerin tarıma ilgisinin artırılması için, Milli Eğitim Bakanlığı ile kapsamlı ve uygulamalı tarım projeleri yapılmalıdır. Sürekli Ziraat Fakülteleri açmak yerine uygulamalı ve üretime yönelik Tarım Meslek Liseleri tercih edilmeli ve istihdama yeni bir pencere açılmalıdır.

Tarımda istihdamın gündeme daha etkin bir şekilde alınması gerekiyor

Tarım canlı bir alandır, süreklilik ister, yenilenme ister. Tarımsal mevzuat ve tarımsal sistemin işleyişi de bu yenilenmeye ayak uyduracak şekilde işletilmelidir.

Tarımsal alanların doğru kullanılması hala sağlanamamıştır. Tarımsal üretim alanları, bölgesel ve ekolojik koşullara göre üretimi baz alarak sistemleştirilmelidir. Bunun hem istihdama, hem üretime olumlu katkıları olacaktır.
Tarımsal Kooperatifçiliğin kendi kimliği ile varlığının önünün açılması, engellerin kaldırılması, gençlerin kooperatif kurmasına ön ayak olunması önemli bir istihdam kapısı olacaktır.

Çiftçisiz tarım olmaz! Tarımda popülizm tutmaz! Bunlar politika olmaktan çıkmalıdır. Tarımın her yetkilisi, en tepeden en alt birime kadar, tarımla ilgili hangi alanda çalışıyorsa, o alanda bir çiftçi ve üretici nasıl düşünürse öyle düşünerek hareket etmelidir. Çiftçi her tarlaya gidişinde ne ektiğini hesap ettiği gibi, bürosuna giden her tarım yetkilisi, bürosuna her girdiğinde ne ektiğini iyi hesap etmelidir. Çünkü sonuçta onu biçecektir.

Sonuç olarak, tarımda burada saydıklarımızın yanında sayamadığımız, cevher niteliğinde daha birçok potansiyel mevcuttur. Bu cevher doğru bir yöntemle ortaya çıkarılıp doğru bir sistemle doğru bir şekilde işlenirse istihdam için tarım önemli bir kapı olacaktır. Özellikle buna tarımsal üretimin endüstriyel yönünü de eklersek, ülkenin istihdam bakımından rahatlaması mümkün olabilecektir. Bütün bunlar için öncelikle tarımsal istihdamı ciddi ciddi gündeme almak gerekir.

M. Murat GÜN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber