Dolandırıcılıkla suçlanan 'Fikret Zikret Hoca' beraat etti
Sosyal medyada kendisini 'Fikret Zikret Gürsoy Hocaefendi' diye tanıtarak vatandaşı dolandırdığı iddia edilen Fikret Gürsoy, 'dolandırıcılık'tan yargılandığı davada suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti.

Hürriyet'ten Burcu
Purtul Uçar'ın haberine göre: Bakırköy Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı
iddianameye göre, İstanbul'da yaşayan Fikret Gürsoy (61) sosyal medya hesaplarında
kendisini, araştırmacı, yazar, şair, radyo ve TV programcısı, Kuran Tedavi Merkezi
müdürü olarak tanıtıyordu. Kendine kurduğu internet sitesinde Güngören'deki
'Kuran Tedavi Merkezi'ni tanıtan videolar da koyan Gürsoy, manevi hastalıkları
tedavi ettiğini söylüyordu. Kendisini 'Fikret Zikret Gürsoy Hocaefendi' olarak
tanıtıyordu. Gürsoy'un para karşılığında büyü bozma, kısmet açma, koronavirüs
korkusuyla psikolojisi bozulanları tedavi etme, hastalıklardan kurtarma gibi
bahanelerle vatandaşları dolandırdığı şeklinde polise gelen bilgiler üzerine
bir kadın polis 3 Nisan'da Gürsoy'u telefonla aradı. "Eşimin ruhsal sıkıntıları
var" diyerek yardım istediği Gürsoy, telefonda dua okudu ve karşısındaki kişiye
"Değişim oldu mu?" diye sordu. Polis memuru ise Gürsoy'a "Kısmen düzelme oldu"
deyince Gürsoy "Eşine cinler musallat olmuş, 200 TL karşılığında tedavi ederim"
dedi. Suçüstü yapılması amacıyla 4 Nisan'da belirlenen adrese giden polisler,
Gürsoy'a burada 200 TL nakit para verdi. Gürsoy parayı aldığı anda polisler
şüpheliyi gözaltına aldı. Tutuklanan Gürsoy hakkında 'dini inanç ve duygularının
istismarı suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüs' suçundan 7.5 yıla kadar
hapis istemiyle dava açıldı. Gürsoy, avukatının itirazı üzerine duruşma öncesi
tahliye edildi.
İDDİALARI REDDETTİ
Bakırköy 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya katılan tutuksuz sanık Fikret Gürsoy suçlamayı kabul etmeyerek "Ben üniversitede İlahiyat Bölümü'nü bitirdikten sonra bioenerjiye ilgi duydum, bununla ilgili büro açtım. Vergi levhası aldım. Biri aradı. Bu şahıs polismiş. Mutsuz olduğunu söyledi. Psikoloğa gitmesini söyledim. Sorun yaşadığı eşini de psikoloğa götürmesini söyledim. 'Korona nedeniyle hastanelere almıyorlar' dedi. Çok yalvardı, dayanamadım. 'O zaman benlikse bir bakayım' dedim. Bir seansın 200 TL olduğunu ve fatura kestiğimi söyledim. 'Hemen gelelim' dediler. İçeri girer girmez bayan elime 200 TL sıkıştırdı. 'Bu nedir' dememe kalmadan erkek olan polis memuru 'Polisiz' diyerek hakkımda işlem yaptı. Ben kimseyi dolandırmadım. Beraatimi istiyorum" dedi.
Mahkeme, sanığa isnat olunan suçun unsurları oluşmadığından beraatine karar verdi.
SAVCI: HUKUKA AYKIRI
Mütalaada Cumhuriyet savcısının yazılı veya sözlü emri olmadan, kolluk görevlisinin savcıya bilgi vermeden kimliğini gizleyerek adli işlem yapması hukuka aykırı olup elde ettiği delilin de hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Mütalaanın sonunda cumhuriyet savcısına haber vermeden işleme başlamaları gerekse de kışkırtıcı ajan rolünde hukuka aykırı delil elde edilmesi ve atılı suçun mağdurunun bulunmaması sebebiyle sanığın beraatine karar verilmesi talep edildi.